|
. |
Ana menü
Rakamların yaşantımızı ne kadar etkilediğinin farkındamısınız?
Tüm yaşantımız, ilişkilerimiz, planlarımız hep rakamlarla sınırlı.
Yaş kavramını ele alalım?
-Kaç yaşındasınız?; -35; Ooo! Sanki daha yaşlı gösteriyorsunuz?
-Kaç yaşındasınız?; -45; Ooo! hiç yaşınızı göstermiyorsunuz?
-Kaç yaşındasınız?; -22; Daha çok gençsiniz, siz bu işlere fazla kafa yormayın. Oturun dersinizi çalışın.
-Kaç yaşındasınız?; -66; Memleketi idare etmek için çok yaşlısınız. Artık emekli olsanız.
***
Genç adam bir şeyler yapmak için yılların geçmesini bekler. İçi kaynıyordur üretmek, çalışmak, gelişmek için. Ama yaşı uygun değildir. Çünkü rakamlar yaşının genç olduğunu söylüyor.
Adam hayatını yaşamak istiyordur, eğlenmek gezmek, çılgınlıklar yapmak istiyordur. Yapamaz. Rakamlar 40'ın üstünü gösteriyor çünkü. Otur oturduğun yerde yaşının gerektirdiği olgunluğu göster.
***
Gerçekten bu rakamlara göre belirlenen yaş ne kadar gerçekçi?
Her kes aynı hızla yaşlanmak zorunda mı? Ya da doğal gerçekler öyle mi?
Doğal gerçekler öyle olmadığını daha anne karnında iken söylüyor. Her anne karnındaki bebek aynı hızla olgunlaşmıyor. Bebek var çok daha hızlı yaşlanıyor anne karnında, daha erken doğmak, ya da doğurtulmak zorunda kalıyor. Bebek var 9 ay 10 gün dolduğu halde gelişmesini sürdürüyor, daha olgunlaşamıyor.
Her bireyin kendi iç dinamiği var. Kişi var 30 yaşına gelmeden yaşlanıyor, tükeniyor. Kişi var 50 yaşında 20 yaşındaki gençlere taş çıkartacak dinamizm içinde.
O halde insanları yaşlarına göre sınıflamak ne denli doğru? İnsanlara rakamsal yaşlarına göre davranmak ne kadar doğru?
***
Bence yaş kavramı tamamen dinamiklere ve fizyonomiye göre değerlendirilmesi gereken bir olay olmalı.
O zaman ne zaman yaşlanırız? Kim karar verecek? Bu kişi daha genç ya da yaşlı diye?
Merdivenleri çıkarken artık nefesimiz tıkanıyorsa yaşlandık sayılır mı? Ya da artık günün doğuşunu seyretmek zevk vermiyorsa yaşlandık sayılır mı?
-Kişi artık geleceğine yönelik olarak planlar yapmıyorsa kendini yaşlanmış sayabilir. Geleceğini düşünmüyorsa, ertesi gününü bugünden daha iyi yaşamak, daha kaliteli yaşamak, daha üretken yaşamak için çaba göstermiyorsa, en azından düşünmüyorsa o gerçekten yaşlanmıştır. Rakamlar ne derse desin.
***
-Kişi artık diğer insanlarla birarada olmaktan hoşlanmıyorsa, onlarla tartışmak, konuşmak istemiyorsa yaşlanmış sayılır.
***
-Kişi artık yeniliklere ve gelişmelere gözünü ve kulağını kapatmışsa yaşlanmıştır. Yeni çıkan müzik kasetleri, yeni yazılmış kitaplar onu artık ilgilendirmiyorsa yaşlanmıştır.
***
Yoksa aynanın karşısına geçip saçlardaki akları sayarak, göbekteki yağ kalınlığına bakarak, gözler altında kırışıklık ve morluk arayarak yaşlanmanızı değerlendiremezsiniz. Ancak bu belirtileri kendinde aramaya başlayan kişi de yaşlanmayı bekliyor demektir. Aradığını kısa zamanda bulacaktır.
Ama her gününü olumlu değerlendirmeye çalışan, çevresine ilgi gösteren, yenilikleri izleyen ve her gördüğü güzellikten zevk alan insanların yaşlandığını görmek için daha çok beklersiniz.
Başkalarının neden genç kaldığını düşünmek yerine kendinizin neden hızlı yaşlandığını düşünün ve yaşlanmayı durdurmanın sadece kendi elinizde olduğunu unutmayın.
Ana menü
|
|