|
. |
Ana menü
Gülay önümüzdeki yıl üniversiteye gidecek. Derslerinde başarılı, arkadaş çevresinde sevilen bir gençkız. Biraz çekingen, içe dönük bir yanı var. Ancak, kimse onun bir ruhsal bozukluk geçirmekte olduğunu tahmin edemez. Oysa Gülay son altı aydır beden ölçüleriyle hastalıklı derecede fazla ilgileniyor. Neredeyse hiç bir şey yemiyor. Arada, anne ve babasının baskısıyla yemeğe oturmak zorunda kaldığında, yemekten sonra banyoya gidiyor ve parmağını boğazına sokarak yediklerini kusuyor. Giderek zayıflıyor ve daha kötüsü, son aylarda belirgin biçimde zayıflamış olmasına karşın hala şişman olduğuna ve kilo vermesi gerektiğine inanıyor. Bu arada, neredeyse bir yıldır adet görmüyor.
Buket'in sorunu da yemeyle ilgili. Ancak onunki biraz farklı. Zaman zaman gelen şiddetli bir istekle çılgınca bir yeme krizine giriyor. Evde ne bulursa mideye indiriyor. Çikolata, pasta türünden şekerli ve hızlı yenebilen yiyecekleri tercih ediyorsa da, aslında pek seçici davrandığı söylenemez. Kendi deyimiyle yalnızca 'midesinde bir şişkinlik duygusu hissetmek' için yiyor. Tıkınma işi bitince sorunun ikinci aşaması başlıyor. Şiddetli bir pişmanlık duygusu hissetmeye başlıyor ve yediklerini kusmadan rahatlayamıyor. Bu davranışı yüzünden kendini suçluyor, hatta kendinden iğreniyor, ancak ne yeme nöbetlerini ne de kusmaları durdurması mümkün olmuyor.
 
Anoreksiya Nervoza ve Bulimiya Nervoza
Tıp dilinde Gülay'ın hastalığına 'Anoreksiya Nervoza' deniyor. Buket'in tıkınma-kusma nöbetlerinin adıysa 'Bulimiya Nervoza'. Her iki bozukluk da genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkıyor ve kızlarda erkeklere göre on kat daha fazla görülüyor. Anoreksiya Nervoza'nın iki farklı tipi var. Bazı hastalar diyet ve egzersiz yoluyla zayıflamayı benimsiyor. Bir grup hastaysa kusmayı bir zayıflama yöntemi haline getiriyor. Kusan grupta, küçük çaplı hırsızlıkların alışkanlık haline getirilmesi soruna başka bir boyut daha katıyor.
Anoreksiya Nervoza'da, uzun süre aç kalmaya bağlı ağır bir beslenme bozukluğu oluşuyor. Buna bağlı olarak tansiyon düşüyor, kalp atımları yavaşlıyor, cilt kuru ve cansız bir görünüm alıyor, çocuksu ve gelişmemiş bir beden görünümü ortaya çıkıyor. Kansızlık ve elektrolit dengesizlikleri ve aybaşı kanamalarının kesilmesi sık rastlanan diğer önemli sorunlar. Hastalık sırasında yapılan incelemeler beyin dokusununda hacim olarak bir azalma meydana geldiğini gösteriyor. Ancak bu küçülme kalıcı değil. Hastalığın iyileşmesiyle birlikte beyin dokusu yeniden eski halini alıyor. Öte yandan bazı dönüşsüz durumlar görülebiliyor. Anoreksiya Nervozaya yakalanan yüz kişiden yedisi bu nedenle kaybediliyor.
Her iki bozuklukta da görülen kusma davranışı başlıbaşına bir sorun oluşturuyor. Kusmaya bağlı olarak asit nitelikteki mide salgısının sık sık ağza gelmesi, diş çürüklerine ve yemek borusunda zedelenmelere yol açıyor. Boğazına parmak sokarak kusan kişilerde, el sırtında bu davranışı ele veren bir nasırlaşma oluşuyor.
 
Tedavi
Yeme bozukluğu gösteren hastaların tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi birarada uygulanıyor. Ağır durumlarda kişinin hastaneye yatırılması az rastlanan bir durum değil. Hastaneye yatırılan anoreksiya nervozalı hastaların yüzde kırkı tam, yüzde otuzuysa tama yakın iyileşiyor. Buna karşın her iki ruhsal bozukluğun da yineleme şansı oldukça yüksek.
Ana menü
|
|