|
|
ANILAR...ANILAR...ANILAR...
Bugun biraz isim azken hemen devam edeyim dedim,
lisede oynadıgımız oyunlardan biride kalem atmaca idi.
Hatırlayanlar ve bu oyunu oynayanda coktur galiba.
Neyse bilmeyenlere anlatayım;
6 yuzu olan bir Johann Faber kursun kalem sıranın
uzerine dogru atılır, bu kalemin bir yuzunde yazı
vardır ve diger yuzleri bostur.
Atıs sonrası yazı getirmeyi basaran arkadas
getiremeyenlere tokat atar . ilk basta yavasca
baslayan tokatlasma olayı daha sonra abartı duruma
gelir ve herkes kıpkırmızı birdahaki elde kime saglam
bir tokat atacak onun hesabını yapardı.
Neyse bir gun yine boyle bir oyun oynarken rahmetli
dodo iceri girdi ve "ne o siz kumar mı oynuyorsunuz "
dedi, bizim her konuda uzman arkadasımız Burak Yanar
hemen atladı hayır hocam kalem atmaca oynuyoruz kumar
degil gibi birseyler soyledi ve Dodo ya oyunu
anlatmaya basladı. Burak iyiniyetle oyunu bastan sona
anlattı kim nasıl dover kim nasıl tokat yer ve artık
hakimiyet dodo nun elindeydi. Kalemi atmasıyla yazı
gelmesi bir oldu, ben hala o Johann Faber yazısını
unutamam. Tabiki de yazıyı atan hepimizi bir guzel
dovdu. Tabi burak hepimizden cok payını almıstı.
Birde rahmetli Dodo'yu hatırlayınca aklıma
kompozisyonlarda verdigi notlar aklıma geldi . Orhan
Pamuk gelse ve dodo'da hoslanmıyorsa kompozisyondan
4'ten fazla alamazdı. Ben Copurogluna hayran olurdum,
ya derdim bu adama ne yapıyorsun da seni cok seviyor.
Neyse allah razı olsun Cem'in sayesinde bizde
sıyırmıstık.
Hoscakalın
Erhan Binici ['92]
Mezuniyet gecesi okulun koridorlarinda cirilciplak
kosu yarislarini unutuyorsun. Hademe geldiginde icine
dustugumuz durum da malum. Yan siteye girmemiz ve
pesimize site kopeklerinin takilmasi...
Adnan Menderes'teki direklere tirmanan Zafer
arkadasimiz degilmiydi?
Orta okulda iken Barbaros Ilkokuluna gidip, orada
yaptigimiz maclari da unutma. Onunde ki
karsambaccilari da tabi.. Hani bir defasinda
Barbaros'un onundeki gecekondulardan gelen bir grup
kurt cocuk topumuzu patlatmisti ya.. Zafer de "Kim
patlatti lan bu topu? diye olaydan habersiz ortaya
atlamisti. O an sen dahil (ilk olarak sen ana kapidan,
ciko miko, hakan, bora erdinc) herkes toz olmustu
aniden..bir ben, bir Zafer ortada kalmistik. Ben de
sozde cetenin elebasisinin abisini taniyorum diye
kacmamistim. Sen misin kacmayan. Zafer ne dedi dersin
bu arada!! nazikce " Ha siz mi patlattiniz, nasil
patlattiniz?" ha ha ha ...Kolumuza bir iki jilet
yemistik o gun..
Cikonun pinokyosunu, benim bmx'i, Hakan Yildirimel'in
Polosunu hatirladin mi?
Geyikler, geyikler...
Mehmet Hocaoglu ['92]
Tabiki giris katındaki pencerelerden biri acık
bırakılmıs ve okula sızma baslamıstı. Aslında oyle bir
niyetimizde yoktu ama ısınmak icin odun gerekiyordu ve
asıl amac oydu. Fakat okulun icine girince alkol dozu
artmıs arkadaslar ısınmak icin daha iyi bir fikir
bulmuslar ve okulun icinde cıplak kosmaya
baslamıslardı. Bu furyaya birde gıcık olunan mudur
yardımcıları odalarına girme calısmaları baslayınca
olay cıgırdan cıkmıstı. benim okulda en son gordugum
hademenin iki arkadası yakalamaya calsıtıgıydı. Arkada
pala bıyıklı bir hademe ve onun onunde cırıl cıplak
iki ogrenci , keske bir kamera olsaydı.
Birde o gece unutamadıgım saat gece 2 civarında 5' e 5
cift pota basket macıydı. Hic kimse hic kimseyi
gormuyordu, ne isik var ne bisey sadece oynayanların
agzında sigara herkes sigara atesine gore pas veriyor
savunma falan filan. O gece, ozamanlar sigara icmeyen
ben bile herhalde iki paket sigarayı ziyan etmistim.
Basket macında goktugnun zıpladıgını, atesin ne kadar
yuksege cıktıgından anlıyorduk.
Tabiki mac yapılır ve dus ortamı olmayan okulda
mezitli halk plajı tarafında denize girilmezmi. Biz o
arada viransehirde viski secmeye calısıyoruz diye
restaurantın birinde viskilerin tadına bakıyorduk, ama
anlatılanlara gore denize giren birkac arkadasın
esyalarını Hakan Yıldırımel almıs ve denizden cıkanlar
okula kadar cıplak gelmek zorunda kalmıslardı ve
tabiki onların karsılarınada vatani gorevini yaparken
boyle birseyle karsılasmak herhalde aklının ucundan
gecmeyen Mezitli Jandarmaları cıkmıstı. Yani o gece
hademesinden jandarmasına kadar teshircilik
yapılmıstı.
ertesi gun herkes uykusuz mudur odasının onundeki
bankta otururken suleyman urfalılar bizim uzerimize
bir kova su dokup uyanın ayyaslar demisti. Butun
piyasa ustumuze yıkılmıstı sanki, birde bu aralar
defter duasından bahsediyorsunuz bende bu duayı
yapanlardan biriyim. Fazla hatırlatmayın lutfen .
hoscakalın
Erhan Binici ['92]
|
|