 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
 |
|
|
|
EUROPA |
|
|
|
|
|
Zeus'la sevismesi yüzüden adi cografyaya geçen tek kadin IO degildir;Europe'nin ünü daha yaygindir. IO'nun yillarca aci çekmesine karisilik Europa, bir boga sirtinda denizler asivermenin yarattigi birkaç saniyelik saskinlik ve korku bir yana birakilirsa, hiç üzümemistir denebilir. Europa'nin Zeus'la sevistigi siralarda Hera nerelerdeydi, bilinmiyor. Bilinen bir sey var; Tanrilar tanrisi, gamsiz tasasiz, gönlü ne dilerse onu yapiyordu. |
|
Zeus bir ilkbahar sabahi gökteki sarayinda oturmus, tembel tembel yeryüzünü gözetliyordu. Gözleri, ansizin, kendisi için çok ilgi çekici bir yaratiga ilisti. Güzel Europa, uykudan uyanmis, gördügü düsü yorumlamaya çalisiyordu. Iki kita, kadin kiliginda, kendisini paylasmak istemislerdi. düsündü. Europa'yi dogrudugunu ileri süren Asya, onu kendisi almak istemisti. Öteki kita ise, Zeus'un Europa'yi kendisine verdigini söylemisti. |
|
|
Gördügü rüyayi yorumliyamadi Europa; kendi yasindaki kiz arkadaslarini topladi; deniz kiyisindaki çiçek tarlasina gittiler. Orada oyunlar oynarlar, sepetlerini çiçeklerle doldururlardi. Hepsi de bilirdi ki,en güzel sepet Europa'nin sepetidir...Hephaistos yapmisti o sepeti. Üstünde Io'nun öyküsü, inek olusu, Argos'un öldürülüsü, sonra Zeus'un Io'yu yeniden kadin kiligina sokusu çiziliydi. |
|
|
|
yanliz sepetler mi, içlerini dolduran çiçekler de ne kadar güzeldi...Nerkisler, sümbüller, menekseler, kirmizi yaban gülleri Ask tanriçasi, Kharitlerin arasinda nasil isildarsa, Europa da yasitlari arasinda öyle isildiyordu. |
|
|
Zeus onu görünce dayanamadi. Zaten Ask tanricasi Aphrodite, oglu Eros'a söylemis, o da oklarindan birini Zeus'un kalbine saplamisti Hera uzaklardayd? o sirada; ama Zeus yine de ne olur ne olmaz diye korktu. Bir boga kiligina girdi. Koyu kahverengi, kaslari yerinde gümüs yaylar çizili, boynuzlari yeni ayin görünüsüne benzeyen güzel, çekici bir boga olupta çikti. Çiçek toplayan kizlarin arasina girdi. Yasitlari gibi Europa da bogayi görünce dayanamayip yanina geldi. Onu sevdi, oksadi. |
|
|
Hemen egildi boga. Sanki Europa'nin sirtina binmesini ister gibiydi. |
|
|
|
Sirtina bindirip gezdirecek bizi, öyle tatli, öyle güzel bir boga ki bu, Hiç bogaya benzemiyor, iyi bir insan gibi, Yalniz konusamiyor |
|
|
Europa gülümsiyerek boganin sirtina oturdu. Ötekilerinde binmesine izin vermedi Zeus; firlatti yildirimlarin hiziyla denize daldi. O ilerledikçe dalgalar iki yana açiliyordu. Yanlarinda, önlerinde, arkalarinda, garip deniz tanrilari Nereidler, borularini öttürerek Tritonlar ve Zeus'un karde?i Poseidon gidiyordu. |
|
|
|
Sulardan, gördügü yaratiklardan korkan Europa, düsmemek için bir eliyle boganin kocaman boynuzunu tutarken, öteki eliylede islamasin diye mor etegini topluyordu.Bu boga olsa olsa tanridir diye düsünüyordu. Sonunda dayanamadi; kendisini issiz bir yerde tek basina birakmamasi için bogaya yalvardi. Boga cevap vererek kendisinin tanrilar tanrisi Zeus oldugunu, ona tutuldugunu, girit adasina gittilerini söyledi. |
|
|
|
Bir süre sonra Girit'e ayak bastilar. Orada Mevsimler karsiladi kendilerini. Sevistiler; çocuklari oldu. Europa'nin ogullarindan ikisi, Minos ve Rhadamathys, yeryüzünde öyle tarafsiz davrandilar ki, ölümlülerinden sonra ölüler ülkesine yargiç yapildilar. Ama Europa mitologyada ogullarindan daha önemli bir yer tutar. |
|
|
|
 |
|