DAPHNE

Daphne de mitologyada benzerine sik sik rastlanan kendi basina buyruk, asktan da, evlenmekten de tiksinen disi avcilardan biriydi. Babasi Irmak tanrisi Peneios'un cani ara sira dede olmayi isterdi. ama, Daphne boynuna sarilir, "Babacigim." derdi. "evlenmek istimiyorum ben. Diana gibi olmak istemiyorum" sonra korularin içine, ormanlarin derinliklerine firlar, giderdi.

Bir gün koruda dolasirken Apollon'a rastadi. Elbisesi ancak dizlerine kadar iniyordu, kollari çiplak, saçlari dagnikti. Apollon onu görür  görmez kalbinden vuruldu."Güzel bir elbise giyse, saçlarini toplasa kimbilir ne çekici olur, " diye düsündü.

Tanrinin aklindan neler geçtigini anlamisti Daphne, kaçmaya basladi. O kaçiyor, Apollon kovaliyordu. Çapkin tanri bir yandan da "Kaçma, seni seviyorum. Öyle bir çoban parçasi degilim ben. Bugüne bugün bir tanriyim," diye bagiriyordu.

Bunlari duyan Daphne daha hizli kosmaya basladi. Öyle ya tanrilarla sevisen kadinlarin basina neler gelmemisti ki? Ya kendileri ya da dogurduklari çocuklar öldürülmüstü. Kostu kostu. Tanrinin solugunu ensesinde duyuyordu ki, babasinin irmagina rastladi."Baba kurtar beni!" diye haykirarak sulara atlamak istedi; ama ayaklari kipirdamadi. Oldugu yere mihlanmisti sanki. Kollarindan omuzlarindan yapraklar fiskirdi ansizin. Ayaklari topraga girip kök saldi. Bir defne agaci olmustu birdenbire.

Apollon onun agaç olusunu üzüntüyle seyretti. "Benim olmadan kaybettim seni," diye dövündü."Bari bundan sonra benim agacim defne olsun. Savasta kazananlar bu agacin yapraklarindan çelenkler taksin baslarina. Sarkilarda, siirlerde adimiz yan yana geçsin."