Uzmanlar, İzmir Körfezi'nden 100 kat daha fazla kirli olan Özlüce deresinin canlıları büyük ölçüde tehdit ettiğini söylüyor.
YUSUF ÖZKAN İZMİR - Kastamonu'nun İnebolu ilçesindeki Özlüce (Zabana) deresinin, Küre Eti Bakır İşletmeleri'nce yoğun olarak kirletildiği belirtilerek, önceki yıllara oranla akan suyun değişime uğrayarak gri renk aldığı bildirildi. Yapılan incelemelerde derenin, İzmir Körfezi'nden 100 kat daha fazla kirli olduğunun belirlendiğini vurgulayan uzmanlar, kirliliğin tarımsal çalışmaları ve başta kunduz olmak üzere bölgenin diğer canlılarını da büyük ölçüde tehdit ettiğini vurguladılar.

Bilinçsiz sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan çevre kirliliği, yaşam alanlarını olumsuz yönde etkilemeyi sürdürüyor. Mevcut yasaların öngördüğü yaptırımları, çevreye duyarlı kesimlerin uzun uğraşları sonucu yaşama geçirmek zorunda kalan işletmeler, bu kez de kurdukları arıtma tesislerini işletme maliyetlerini gerekçe göstererek çalıştırmaktan kaçınıyorlar. Özellikle Trakya ve Ege'deki zengin tarım alanlarının yok olmasıyla gündeme gelen sanayi atıkları sorunu, Karadeniz'de de kendini gösteriyor.

Karadeniz'e kıyısı olan Kastamonu'nun İnebolu İlçesi'ndeki Özlüce (Zabana) deresinin de Etibank'a ait Küre Eti Bakır İşletmeleri tarafından yoğun olarak kirletildiği, yapılan incelemelerde atıklar sonucu akarsuyun kullanılamaz hale geldiği bildirildi. Dereden aldığı örnekleri Kanada'daki Memorial Üniversitesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nde incelettirdiğini belirten Ömer Çubuk adlı yurttaş, ''Sularda, olağanüstü ağır metal bulunduğu belirlendi. Analizi yapılan bakır, çinko, arsenik ve kurşun yoğunluklarının, İzmir İç Körfezi'nin en yoğun kirlilik gösteren liman bölgesi dip çamurlarından 10 ila 200 kat daha yüksek olduğu saptandı. Dereyi besleyen diğer su kollarından da çamur örnekleri alındı, halen analizleri sürüyor'' dedi.

Bilim adamlarının, özellikle arseniğin olduğu yerde, doğal yaşamdan söz etmenin zor olduğunu vurguladıklarını belirten Çubuk, ''Derede, adı nesli tükenmekte olan hayvanlar arasında sayılan kunduz başta olmak üzere kurbağalar da yok oldu. Balıklar kokuyor ve içleri simsiyah. İnekler dahi dereden su içmiyor. Kirlilik, buğday, mısır ve fasulye ekiminin olduğu tarımsal alanları da etkiliyor'' diye konuştu. Kirlenmenin, Karadeniz kıyılarını ne şekilde etkilediğini belirlemek için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Çubuk, çevreye duyarlı kesimlerin konuya dikkatini çekme amacını taşıdığını belirterek şunları söyledi: ''Bilim adamları çevrenin inanılmayacak şekilde zarar gördüğünü belirtiyorlar. Ben bir başlangıç yaptım. Elimdeki verileri toparlayıp, duyarlı kesimlerle birlikte örgütlü mücadele yapılması gerektiğine inanıyorum.''