Av. Taner Kılıç'ın derlemesidir.

Yasadışı göçü önleyemeyen ülkelere uygulanacak yaptırımlarda uzlaşılamadı

Birlik göçü tartışıyor

(Cumhuriyet-19.06.2002) (İLT)
* Londra'nın, Türkiye gibi göçü önleyemeyen ülkelere yardımların askıya alınması ve kaçakların ülkelerine iade edilmesi önerisi görüş ayrılığına neden oldu.
Dış Haberler Servisi - Avrupa Birliği'nin (AB) yasadışı göç konusunun öncelikli olarak görüşüleceği Sevilla Doruğu öncesinde, ülkelere uygulanacak yaptırımlar birlik içinde tartışmalara neden oluyor.
İngiltere Başbakanı Tony Blair' in, yasadışı göçü önleyemeyen ülkelere ekonomik yaptırım uygulanması önerisi, Finlandiya, İsveç ve Fransa dışişleri bakanları tarafından reddedildi.
Brüksel'de düzenlenen Genel İşler Konseyi toplantısında bir araya gelen AB dışişleri bakanları, yasadışı göç ve insan kaçakçılığıyla ilgili konuları ele aldı. AB dönem başkanı İspanya'nın Başbakanı Jose Maria Aznar' ın da destek verdiği Blair'in, “aralarında Türkiye'nin de bulunduğu, göçü önleyemeyen ülkelere yapılacak mali yardımların askıya alınması ve kaçakların ülkelerine iade edilmesi önerisi” birlik ülkeleri arasında görüş ayrılığına neden oldu.
AB, kalkınmakta olan ülkelere yapılan yıllık 9.3 milyon Euro'luk (8.83 milyar dolar) yardımının, “göç akışına karşı ortak işbirliği” çerçevesinde geri çekilmesi üzerinde anlaşmazlık yaşıyor.
'Ekonomi daha da kötüleşir'
Tasarıya karşı çıkan ülkeler, yardım ve ticaret konularında ceza uygulamalarının, bu ülkelerin ekonomik durumlarını daha da kötüleştireceğini ve göçü daha da arttırıcağını savunuyor. İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh, adı geçen ülkelerde göçe neden olan unsurların belirlenmesi için, bu hükümetlerle sıkı ilişkiler kurulması gerektiğini kaydetti. Lindh, “Tehdit, doğru bir yöntem değildir” dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı ise, taslağın Londra, Madrid ve Roma hükümetleri tarafından desteklendiğine dikkat çekerek 12'ye 3 üstünlük sağladıklarını ve önerinin kabul edilmesine kesin gözüyle baktıklarını belirtti. Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer ise, birlik ülkelerinin yaşadığı göç sorunu ve bu sorunla mücadele arasında bir dengenin kurulması gerektiğini söyledi.
AB yardımı alan ülkelerin, insan kaçakçılığının önüne geçmesi gerektiğini söyleyen Aznar ise, “İstenilenler yerine getirilmezse, AB de verdiği destekleri bir daha düşünür” dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw da, AB'yle güçlü bağlar kurmak isteyen ülkelere gereken mesajların verileceğini belirtti. Straw, “Birlik olarak, adı geçen ülkelerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmesi için her yolu denemek akılcı bir tutumdur” dedi.
Öte yandan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) tarafından hazırlanan belgede, AB'ye aday ülkelerden, üye ülkelere iltica başvurusunda son 5 yılın dökümü yapılırken, Türkiye 23 bin 389 başvuruyla birinci sırada yer aldı. Aday ülkelerden Slovenya'dan son 5 yılda iltica talebinde bulunan kimse olmazken Türkiye'yi 557 kişiyle Romanya izledi.
 

Türkiye iltica şampiyonu

(Hürriyet-19.06.2002) (İLT)
AB adayı ülkeler içinden AB üyesi ülkelere en fazla iltica başvurusunda Türkiye birinci oldu.
Dünya Mülteciler Günü nedeni ile BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nce hazırlanan bir belgede, AB'ye aday ülkelerden, AB üyesi ülkelere iltica başvurusunda son beş yılda Türkiye'den tam 23 bin 389 iltica başvurusu yapıldığı ortaya çıktı. AB adayı ülkelerden Slovenya'dan son beş yılda iltica talebinde bulunan kimse olmazken, Türkiye'yi 557 kişiyle Romanya izledi. Türkiye'den iltica talebinde bulunanların gözdesi 14.190 kişi ile Almanya oldu. Türkiye'den AB üyesi ülkelere resmen iltica başvurusunda bulunanların istatistikleri ise şu şekilde: “Avusturya 122, Belçika 392, Danimarka 28, Finlandiya 137, Fransa 2326, Almanya 14 bin 190, Yunanistan 309, İrlanda 6, İtalya 1098, Hollanda 602, İspanya 8, İsveç 396, İngiltere 3775.”
BİZE 6 BİN BAŞVURU
Geçen yıl Türkiye'ye ise 6000 iltica başvurusu yapıldı ve yüzde 61'i kabul edildi. Mülteciler Yüksek Komiserliği Dış İlişkiler Müdürü Metin Çorabatır, dünyada halen 22 milyon mültecinin bulunduğunu belirterek, yerlerinden edilen insanlarla birlikte bu sayının 50 milyona ulaştığını söyledi. Çorabatır, batıdan gelen eleştirilerin ardından hükümet içinde İçişleri, Adalet Bakanlığı, güvenlik makamları ve diğer ilgililerin bulunduğu bir görev gücünün oluşturuldu belirtti.

Sınırda kaçak operasyonu: 1 kişi öldü

 

(Cumhuriyet-20.06.2002) (YH-Yİ)
**ANTAKYA (AA) - Hatay'ın Yayladağı ilçesinde, Suriye'den Türkiye'ye kaçak olarak girmeye çalışan yabancı uyruklu 6 kişiye, ''dur'' ihtarına uymadıkları gerekçesiyle jandarma ekipleri tarafından ateş açıldı. Açılan ateş sonucu Sıblıh Peder adlı kişi hayatını kaybederken, kaçaklardan 3'ü yaralandı. Yaralılar Antakya Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
 

Cem'den İspanya'ya mektup: Türkiye kaçak göçe karşı işbirliğine açık

 

SERKAN DEMİRTAŞ (Cumhuriyet-20.06.2002) (İLT)
ANKARA - Türkiye, Sevilla Zirvesi'nin en önemli gündem maddeleri arasında yer alan ''yasadışı göç ve insan kaçakçılığı'' konularında AB ülkelerindeki önyargıları yıkmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı İsmail Cem , dönem başkanı İspanya'nın Dışişleri Bakanı Jose Picque 'ye bir mektup göndererek ''Türkiye'yi kolay hedef göstermeyin, her türlü işbirliğine açığız'' mesajını verdi. 11 Eylül olaylarının ardından Avrupa'da artan ''yabancı korkusunu'' , göçü önlemek için uygun bir zemin olarak değerlendiren AB, 21-22 Haziran günlerindeki Sevilla Zirvesi'nde Avrupa sınırlarını Afrika ve Asya'dan gelebilecek kişilere kapamaya hazırlanıyor. Zirvede bunun sağlanması için etkin önlemler almayı kararlaştırması gereken AB, transit ülke statüsündeki Türkiye'yi de gerekli adımları atmamakla suçluyor. Avrupa basınında bu türde çıkan haberler üzerine ve zirve öncesinde önyargıyı gidermeye çalışan Cem, AB'yi temsilen İspanyol muhatabı Picque'ye bir mektup gönderdi.
Yakalananlar her yıl artıyor
Edinilen bilgilere göre Cem, mektupta, bazı Avrupa ülkelerinde göç rotası üzerinde bulunan Türkiye'nin konuyla yakından ilgilenmediği ve müdahale etmediğine ilişkin bir varsayım bulunduğunu bildirdi. Bu durumun gerçekleri yansıtmadığını anlatan Cem, Türkiye'de her geçen yıl artan miktarda kaçak göçmen yakalandığını rakamlarla kaydetti. Cem'in İçişleri Bakanlığı'nın verilerine dayanarak verdiği rakamlara göre 1995'te 11 bin 362 göçmen yakalanırken bu rakam 2000'de 92 bin 365'e çıktı. Cem, mektubunda insan kaçakçılığının sorumlularının da peşinin bırakılmadığını, 1998-2001 yılları arasında 2 bin 290 kaçakçının yakalandığını kaydetti.
 

ÇEŞME'DE 4 KAÇAK YAKALANDI

 

(Cumhuriyet-20.06.2002) (İLT)
İZMİR (AA) - İzmir'in Çeşme ilçesinde, yasadışı yollardan Yunanistan'a geçme hazırlığı yapan Türkmenistan uyruklu 4 kaçak yakalandı. Bir ihbarı değerlendiren ilçe jandarma komutanlığına bağlı ekipler, Şehit Mehmet Mahallesi mevkiinde, Yunanistan'a geçme hazırlığı yapan 4 Türkmen'i yakaladı. Kaçaklara ait 1 adet şişme bot ile can yelekleri de ele geçirildi. Gözaltına alınan kaçakların, işlemlerin tamamlanmasının ardından sınır dışı edilmek üzere İzmir Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne teslim edilecekleri bildirildi.
 

Yaşamları kaçmakla geçiyor

 

(Cumhuriyet-20.06.2002) (İLT)
Savaşın yurtlarından kopardığı mülteciler, özellikle kadın ve çocuklar tecavüzle, şiddetle karşı karşıya. Ülkelerini terk ederek umuda yelken açan bu insanlar geride bırakmak istedikleri kötü yaşam koşullarından da kurtulamıyor
**BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilciliği'nin hazırladığı rapora göre, başka bir ülkeye sığınan yaklaşık 50 milyon kişinin yüzde 75-80'ini kadın ve çocuklar oluşturuyor.
**Dünyadaki yaklaşık 1.3 milyon kişi (yüzde 70'i kadın) mutlak bir yoksulluk sınırı içinde yaşıyor ve ellerine günde 1 dolardan az para geçiyor.
**Dünya'da her 5 kadından biri, çoğu bilinen saldırganlar tarafından tecavüze uğruyor. Cinsel saldırıların yüzde 40 ila 60'ı 16 yaşından küçük kızlara karşı işleniyor.
ALPER TURGUT
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 2000 yılında oybirliğiyle kararlaştırdığı Dünya Mülteci Günü, bugün dünyada ve Türkiye'de kutlanıyor. Dünya Mülteci Günü nedeniyle BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilciliği'nin hazırladığı rapora göre, dünyada başka bir ülkeye sığınan yaklaşık 50 milyon kişinin yüzde 75-80'ini kadın ve çocuklar oluşturuyor.
BM mülteciler raporuna göre, dünyada köklerinden koparılmış yaklaşık 50 milyon kişi bulunuyor. Bunların yüzde 75-80'i kadın ve çocuklar. Raporda mültecilerin durumları özetle şöyle veriliyor:
İnsanların çoğunluğu evlerini savaş nedeniyle terk ediyor. Savaşlarda yaşamlarını yitirenlerin arasında sivil kayıpların oranı, son 20 yılda yüzde beşten yüzde doksanlara yükseldi.
Hafif silahların yol açtığı savaş kayıpları arasında kadın ve çocuk ölümleri yüzde seksene ulaştı.
Aile içi şiddet, kadınların en çok yüz yüze geldiği şiddet türlerinden biri ve kadınların dörtte biri ile yarısı arasında bir kısmına eşleri tarafından şiddet uygulanıyor.
Sadece 44 ülke, kadınları aile içi şiddete karşı özel olarak koruyor. Kadınlar yaygın olarak cinsel tacize de maruz kalıyor.
Bosna ve Ruanda'da tecavüz savaşın bilinçli bir amacı haline geldi. Bosna'da, 1992'de bir yılda 20 binden fazla Müslüman kadın tecavüze uğradı.
Ruanda'daki 1994 soykırımından kurtulan kadınların büyük çoğunluğu da tacize uğradı.
Dünyada her beş kadından biri, çoğu bilinen saldırganlar tarafından tecavüze uğradı.
Cinsel saldırıların yüzde 40 ila 60'ı 16 yaşından küçük kızlara karşı işlendi.
Çoğu kadın mültecilerden oluşan 300 binden fazla genç şu anda dünyanın değişik köşelerinde çocuk asker durumunda.
Bugün 16.4 milyondan fazla kadın HIV/AIDS virüsü taşıyor ve geçen yıllarda virüsü kapan kadınların sayısı yüzde 41'den 47'ye yükseldi. Sahra Afrikası'nda genç kızların virüsü kapma ihtimali erkeklere göre beş kat arttı.
Uganda'da 1995 ile 1997 arasında eğitim gören kadınlar arasında virüsü kapma oranı yarı yarıya düştü.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tüzüğü 1998 yılında kabul edildi ve mahkemeye tecavüz, cinsel kölelik, zorla yaptırılan fahişelik ve zorla hamilelik dahil pek çok suçu kovuşturma hakkı tanındı. Kaçırılan kişilerin çoğu, özellikle dünyanın seks pazarlarına gönderilecek olanlar, kadınlar.
Kaçırılan kadınların çoğu Güneydoğu ve Güney Asya ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden. Çoğu kurban, kaçırılmış veya kendi aileleri tarafından kölelik için satılmış durumda.
Ruanda'da yaklaşık 45 bin ailenin reisi, çocuklar. Bunların yüzde 90'ı kız.
Dünyada yaklaşık 1.3 milyon kişi, ki bunların yüzde 70'i kadın, mutlak bir yoksulluk içinde yaşıyor ve ellerine günde 1 dolardan az para geçiyor.
50 milyondan fazla insana yardım
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ofisi (BMMYKO), 1950 yılında BM Genel Kurulu tarafından kuruldu. İlk yarım yüzyılında BMMYK, 50 milyondan fazla insana yardım etti ve 2 Nobel Barış Ödülü aldı. BMMYKO, bugün dünyanın başlıca insani yardım örgütlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Büyük tehlikelerle karşı karşıya kalan 5 bin kişilik kadrosuyla, beş kıtada yaklaşık olarak 22 milyonu bulan mülteciye, ülkesinde yerinden edilmiş kişiye, sığınmacılara, geri dönenlere ve vatansız kişilere yardım ediyor.
BMMYK'nin çalışmalarının en önemlilerinden biri de mültecilerin temel insan haklarının tanınmasını ve onlara saygıyı sağlamak.
 

Hatayda kaçak operasyonu

 

(NTV-20.06.2002) (YH-Yİ)
Hatayın Yayladağı ilçesinde sınırı geçmeye çalışan kaçak göçmenlerin jandarmanın dur ihtarına uymaması üzerine açılan ateş sonucu bir kişi öldü 3 kişi de yaralandı. Aslanyazı köyü yakınlarında, Suriyeden yasadışı yollarla Türkiye sınırı geçen 6 kaçak göçmen jandarma ekiplerinin dur ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştı. Açılan ateş sonucu, uyruğu henüz belirlenemeyen Sıblıh Peder hayatını kaybederken 3 kaçak göçmende yaralandı.
Operasyonda 6 kaçak göçmen yakalandı. Yaralılar Antakya Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
 

Vanda kaçak göçmen operasyonu

 

(NTV-20.06.2002) (İLT)
Vanda yurda kaçak yollarla giren 76 yabancı uyruklu yakalandı Vanın Başkale ve Erciş ilçelerinde, yurda kaçak yollarla giriş yapan 76 yabancı uyruklu yakalandı.
Başkalenin Yolmaçayır Köyü yakınlarında termal kamera ile gözetleme görevini sürdüren jandarma ekipleri, ilçe merkezine yaya giden bir grubu tespit etti. Bölgeye gönderilen güvenlik güçleri, İrandan yurda kaçak yollarla giriş yapan 72 Iraklıyı yakaladı. Erciş-Adilcevaz karayolunun 28. kilometresindeki Tekler Köyü yakınlarında ise 4 Iraklı ele geçirildi.
Yetkililer, Pasaport Kanununa muhalefet ve sınır ihlali suçundan gözaltına alınan yabancıların, yasal işlemlerin tamamlanmasından sonra sınır dışı edileceğini belirttiler.
 

İki kaçak öldürüldü

 

(Radikal-20/06/2002 (4 defa okundu) (YH-Yİ)
DHA - HATAY - Suriye'den Türkiye'ye girmeye çalışan iki kaçak, güvenlik güçlerince açılan ateş sonucu öldürüldü. Hatay'ın Yayladağ ilçesinin Aslanyazı Köyü'nün sınır bölgesi üzerinden Türkiye'ye giriş yapmak isteyen beş kişi, güvenlik güçlerince fark edildi. Kaçaklar 'Dur' ihtarına uymayınca, güvenlik güçleri ateş açtı. Bangladeş uyruklu 23 yaşındaki Sıllıh Peder ile soyadı belirlenemeyen 28 yaşındaki Cahır öldü. Diğer Bangladeşli kaçaklar Musiyar Rahman, Abdurraaf Tazel İslam ile soyadı belirlenemeyen Cihlurahman gözaltına alındı.
 

Türkiye'den kaçan kaçana

 

DİHA/VAN
(Özgür Politika-20.06.2002) (İLT)
Akarı Danışmanlık şirketi tarafından 3 bin 224 kişi üzerinde yapılan araştırmaya katılanların yüzde 59'unun ellerinde imkan olması halinde yurtdışına gidip yerleşmek istedikleri sonucu ortaya çıktı. Akarı Danışmanlık şirketi tarafından Mayıs ayı içerisinde 16 ilde 3 bin 224 kişi üzerinde yaptığı araştırmada, halkın yaşanan ekonomik ve siyasal istikrarsızlık nedeniyle Türkiye'de geleceğini göremediği ortaya çıktı. Ankete katılanların yüzde 59.9'u olanak bulmaları halinde bir başka ülkeye yerleşebileceklerini belirtirken, bu oran gençlerde ise yüzde 70'e kadar ulaşıyor. Yurtdışına çıkma isteği meslek açısından irdelendiğinde ise kamu sektörü memurlarında yüzde 59.9, kamu sektöründe işçilerde yüzde 64.8 özel sektörde ücretli yüzde 64.1, emeklilerde yüzde 37, öğrencilerde yüzde 68, küçük ölçekli esnaflar yüzde 58, çiftçi yüzde 37, avukat noter, mali müşavir gibi mesleklerde yüzde 63.2, işsizlerde ise yüzde 72.4 olarak çıktı. Yurtdışında gitme isteğinin sebepleri arasında ilk sırada yüzde 17.2 ile iş bulma ve geçim sağlamanın kolaylığı geliyor. Bunu yüzde 16.7 ile Türkiye'nin yaşanmayacak hale gelmiş olması, yüzde 13.8 ile eğitim, sağlık, sosyal güvenlik düzeyinin yüksekliği, yüzde 12.3 ile demokrasi, özgürlükler ve insan haklarının gelişmişliği cevapları izliyor. "Size göre Türk vatandaşlarının, özellikle de gençlerimizin geleceklerini yurt dışında aramalarının, yurtdışına gitmek istemelerinin nedeni nedir?" sorusuna, yüzde 37.4 oranında işsizlik, yüzde 31.2 oranında Türkiye'nin geleceğine güvenmemek, yüzde 28.1 oranında yurt dışındaki imkanların çokluğu cevapları verildi.
MEMUR VE ÖĞRENCİLER
Araştırma sonuçları irdelendiğinde, iş bulmak, geçim sağlamak ve Türkiye yaşanmayacak hale geldiği için yurt dışına gitme isteği işsizler, kamu sektöründeki çalışan işçiler, özel sektörde çalışanlar ve serbest meslek mensupları arasında daha yoğun. Demokrasi, özgürlükler, insan hakları ile refah seviyesinin yüksekliği sebebiyle yurtdışına gitme isteği ise öğrenciler ve devlet memurları arasında daha yaygın olduğu ortaya çıkıyor.
 

Türkiye iltica şampiyonu!

 

BRÜKSEL
(Özgür Politika-20.06.2002) (İLT)
AB adayı ülkeler içinde AB üyesi ülkelere en fazla iltica başvurusunda Türkiye 'birinci' oldu. Dünya Mülteciler Günü nedeni ile BM Mülteciler Yüksek Komiserliğince hazırlanan bir belgede, AB'ye aday ülkelerden, AB üyesi ülkelere iltica başvurusunda son beş yılda Türkiye'den tam 23 bin 389 iltica başvurusu yapıldığı ortaya çıktı.
AB adayı ülkelerden Slovenya'dan son beşk yılda iltica talebinde bulunan kimse olmazken, Türkiye'yi 557 kişiyle Romanya izledi. Türkiye'den iltica talebinde bulunanların başında 14.190 kişi ile Almanya geliyor. Türkiye'den AB üyesi ülkler resmen iltica başvurusunda bulunanların istatistikleri ise şu şekildi: Avusturya-122, Belçika-392, Danimarka-28, Finlandiya-137, Fransa-2326, Almanya-14 bin 190, Yunanistan-309, İrlanda-6, İtalya-1098, Hollanda-602, İspanya-8, İsveç-396, İngiltere-3775.