KÜRT ŞÖVENİZMİNİ TEŞHİR EDİYORUZ
Kürt parti ve örgütleri,
Asuri, Süryani, Keldani halklarına yönelik olarak, öteden
beri sürdürdükleri inkârcı ve asimilâsyoncu politikalarını,
son dönemlerde daha da arttırmışlardır.
Asuri, Süryani, Keldani halklarının öz yurdu olan Mezopotamya’nın,
"onbin yıllık Kürt yurdu" olduğunu iddia ederek,
"Kürdistan" haritası kapsamına alan Kürt şövenistleri,
bu tavırlarıyla, bölge halklarının varlığını ve kimliğini
de inkâra devam etmektedirler.
Kürt ideologları, Doğu Anadolu ve Mezopotamya’da yerleşik
bulunan tüm etnik unsurları "Kürtlük" potası içinde
eritmek suretiyle, tümünü, sahte bir "Kürdistanlı"
kimliğine büründürmeyi amaçlıyorlar.
Halklar arasında barış, huzur ve hoşgörü ortamı yaratmak
yerine, kin ve husumet yaymayı yeğleyen Kürt yazarları ve örgütleri,
sürekli "Asuri zulmü"nden sözederek, Asuri halkına
düşmanlıkta ilk sırayı kimseye kaptırmama yarışındadırlar.
Yakın döneme ait birkaç açıklama, bu tutumun en bariz örnekleridir:
Paris’te, Kürdistan Enformasyon Merkezi tarafından 22 Mart
1997’de dağıtılan "Newroz Kutlamalarına Çağrı"
başlıklı bildiride; "Kürtler’in Asurlar’ın zulmünden
kurtulduktan sonra Newroz’u bayram olarak kutladıkları"ndan
sözedilmektedir.
20 Mart 1998 günü Hollanda/Rotterdam’da düzenlenen Newroz şenliğinde
dağıtılan "Hollanda Kürdistan Enformasyon Merkezi ve
Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu(FED-KOM)" imzalı bir
bildiride de; "Kürtler’in ataları olan Medler’in M.Ö.
612’de Asurlar’ın başkenti Ninova’yı fethettikleri,
Newroz’un Asurlar’dan kurtuluş bayramı olduğu"
belirtilmektedir.
PKK’nin yayın organı Ülkede Gündem gazetesinin 22 Mart 1998
tarihli sayısında ise, Meral Kıdır imzasıyla yayınlanan
"Kürt Newrozu Anadolu’ya Rengini Verdi" başlıklı
yazıda da şöyle denilmektedir:
"Newroz eğer yüzyıllardır Kürt halkının bayramı ise,
nedeni, Med önderi Kava’nın Asur Kralı Zalim Dehak’a karşı
isyanıdır. Eğer o dönem, Medler zalim Asur’a karşı özgürlük
bayrağını açmamış olsalardı, Kürt halkı kendini bugüne
kadar yaşatamazdı.. M.Ö. 612 yılında Asur zulmüne karşı
Kava önderliğindeki büyük Med isyanı da, tarihe damgasını
vuran bir olaydır."
Yine Newroz vesilesiyle, "ERNK-Avrupa Örgütü" imzasıyla
21 Mart 1998 tarihinde yayınlanan bir başka bildiride de
"Asur zulmü"nden dem vurularak, "Günümüzün
Asur İmparatorluğu TC" sözleriyle, yüce Asur milletine
hakaretler yağdırılıyor.
Ülkede Gündem gazetesinin 4 Ekim 1998 tarihli nüshasında
(s.9), gayet açık olarak "Alevi, Sünni, Asuri, Ezidi Kürtler"
ifadesi kullanılmıştır.
Bir taraftan Asuriler’e düşmanlıklarını açıkça ortaya
koyan Kürtler, diğer taraftan onları "Kürt" gösterme
gayretleriyle, çelişkili ve ikiyüzlü bir tavır
sergilemektedirler.
Tüm bu gerçeklere rağmen, ne yazık ki kendilerini Asuri, Süryani,
Keldani olarak nitelendiren bazı çıkarcı unsurların Kürt şövenistleriyle
dayanışmaya girdiklerini üzülerek görüyoruz.
29 Eylül 1998 tarihinde İtalya’da toplanan PKK güdümlü Sürgünde
Kürdistan Parlamentosu’nun (PKDW) yeni dönem üyeleri arasında;
George Aryo, Petros Karatay, Fikri Aho, Yakup Barsawmo ve Özcan
Keldoyo gibi çıkarcı şahıslar da yer almıştır.
PKDW’nin ve genelde tüm Kürt örgüt ve partilerinin,
Mezopotamya’nın Hıristiyan halklarına yönelik politikaları
bilinmektedir. İnkâr ve şövenizm temeli üzerinde yürütülen
bu tutuma, ne acıdır ki Asuri, Süryani, Keldani halklarının
içinden çıkmış olan menfaat ve "ünvan" düşkünü
bazı hainler de alet olabilmektedirler. Bunları tüm gücümüzle
protesto ediyoruz. PKDW’ye katılan bu kişilerin halklarımızı
asla temsil etmediklerini kamuoyuna duyuruyoruz.
"Beth-Nahrin Yurtsever Devrimcileri" adıyla ortaya çıkan,
PKK ve Kürt işbirlikçisi paravan örgütü de yine aynı şekilde
kınıyor, bu örgütün Asuri, Süryani, Keldani halklarının düşmanı
olduğunu ilân ediyoruz.
Kahrolsun şövenizm!
Yaşasın Asuri, Süryani, Keldani halklarının bağımsızlık
mücadelesi!
Yaşasın Özgür Mezopotamya!
MEZOPOTAMYA DEMOKRATİK FORUMU