1915 SOYKIRIMI VE GERCEKLER


Gectigimiz Nisan ayinin son haftasi icerisinde, "Asuri-Suryani" olduklarini iddia eden bir kisim cevrelerin, bazi Kurt orgutlerinin de destegiyle Avrupa'nin cesitli ulkelerinde, 1915 soykirimini (Sayfo) protesto amaciyla gosteri ve aclik grevi yapmalari, bu cevrelere iliskin bazi kuskulari da beraberinde getirdi.
PKK, PSK ve diger sovenist Kurt orgutleriyle dayanisma icerisine girip, Kurtler'in soykirimdaki rollerini gozardi ederek protesto nutuklari atmanin, Asuri-Suryani halklari ve binlerce sehidi icin saygisizliktan ote bir anlam ifade etmedigi aciktir.
Soykirimi yapanlar elbette protesto edilmeli ve katillerden hesap sorulmalidir. Ama gercek katiller kimlerdir? Oncelikle bunun bilinmesi lazimdir. Ne yazik ki; "Asuri-Suryani" olduklarini soyleyen bu cevreler, gercek katilleri olan Kurtler'le el ele, kol koladirlar. Bu bir celiski degil midir? Tarihi gercekleri unutmak mumkun mudur?
1820-1920 yillari arasindaki zaman sureci icerisinde; Asuri ve Suryaniler'in, ozellikle Kurtler tarafindan jenoside tâbi tutulduklari, bu kiyimlarda yuzbinlerce Hiristiyanin yasamini yitirdigi, yuzlerce kilisenin de talan ve tahrip edilip yakildigi inkar edilemez. Sadece bir ornek olarak, Cizre Kurt Emiri Bedir Han'in, 1840'li yillarda, 10.000'i askin Asuri/Nasturi ve Suryani Hiristiyani katlettigi hususu, belgelerle kanitlanmistir (bkz. Yakup Hidirsah, Mezopotamya'da Hiristiyan -Suryani, Nasturi, Keldani, Ermeni- Katliami ve Kurtler", Hannover 1997).
Ermeni yazar Garo Sasuni bile; eger gercegi belirtmek gerekirse, Ermeni vilâyetlerindeki butun kirimlarin Kurtler tarafindan yapildigini, katliamlar esnasinda 300.000 Ermeni'nin katledildigini itiraf etmistir (bkz. Garo Sasuni, Kurt Ulusal Hareketleri ve 15. Yuzyildan Gunumuze Ermeni Kurt Ýliskileri, Stockholm 1986, s.124).
Mardin'in Midyat ilcesine bagli Harabale koyunden olan Suriye'nin Kuburelbith kasabasindaki Suryani Kilisesi rahibi Hori Suleyman Hinno, 1993'te Yunanistan'in baskenti Atina'da yayinlanan "Farman Tur-Abdinli Suryanilerin 1914-1915 Katliami" adli kitabinda, Mardin ili dahilindeki 100'e yakin yerlesim biriminde yasayan Suryaniler uzerinde, Kurtler tarafindan nasil bir soykirim uygulandigini tum detaylariyla anlatmaktadir.
Birinci Dunya Savasi yillarinda (1914-1918) Kurtler'in zulum ve baskilarindan kacarak Iran/Urumiye'ye siginan Suryaniler'in, ne yazik ki, orada da bu kez Ýran'daki Kurtler'in gazabina ugrayip kirimdan gecirildikleri bilinmektedir (bkz. William Eagleton, Mehabad Kurt Cumhuriyeti 1946, Cev.M.Emin Bozarslan, Istanbul 1976, s.37-39; B. Nikitine, "Nesturiler", Ýslâm Ansiklopedisi, Cilt: 8, s.210).
Bu nedenle, Suryaniler'in asil katilleri olan Kurtler'den hesap sormak yerine, baska sorumlular aramaya kalkismak gercekleri ortbas etmektir.
Suryani Kadim Patrigi III.Ýgnatios Ilyas'in, M.Kemal Ataturk'u 27 Aralik 1919'da Ankara'da karsilayanlar arasinda yer almasi ve 23 Nisan 1920'de de Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin acilis torenine katilmasi anlamlidir.
Suryani iki din adaminin Ataturk'le ilgili sozleri, T.C.'ye iliskin bakis acilarini ortaya koymasi yonunden onemlidir:
Diyarbakir Suryani Kadim Cemaati-Meryem Ana Kilisesi Papazi Horepiskopos Aziz Gunel, "Turk Suryaniler Tarihi" (Diyarbakir 1970) adli eserinde (s.57-58) soyle diyor: "Buyuk Ataturk'un actigi devir cigirinda, Turkiye Cumhuriyeti Anayasasi'nin tanidigi esit haklar cercevesi icinde yasamakta olan 35-40 bin nufus civarindaki Suryani Kadim Cemaati, saadet, refah ve huzur icinde kendi lisanini kiliselerinde okutmaktadir. Ey Ataturk, ruhun nur icinde yatsin, sad olsun.."
Suriye/Kuburelbith Suryani Kilisesi Papazi Hori Suleyman Hinno, Kurtler'in Suryaniler'e yonelik baski ve katliamlarini anlattigi "Farman Tur-Abdinli Suryanilerin 1914-1915 Katliami" (Atina 1993) isimli kitabinda (s.172) su ifadeye yer veriyor: "Ýnkâr etmemek gerekirse, Ataturk, yani Turk'un Atasi denilen Mustafa Kemal Pasa doneminde, Turkiye huzura kavusunca, herkes rahatca bir yasanti surdurmeye basladi."
Goruldugu uzere, Suryaniler'in T.C. ile bir sorunlari yoktur. Suryaniler'in adini kullanan Avrupa'daki birtakim siyasi cikar gruplarinin cevirdikleri entrikalar, Suryani halkina hicbir yarar saglamaz.
Suryaniler, Turkiye'deki baris ve hosgoru ortaminda, din, dil ve kulturlerini muhafaza ederek, huzur icerisinde yasamlarini surdurmektedirler.
13 Nisan 2000 tarihinde, T.C.'nin resmi kurumlarinin da katkilariyla, Suryaniler'in eski kentlerinden Urfa/Harran'da, Suryani kokenli peygamber Hz.Ýbrahim adina, 15 ulkeden tek Tanri'li uc dinin temsilcilerinin katilimiyla duzenlenen sempozyumda, Suryani Temsilcisi de yer almistir.

Suryani kulturu ve kiliselerinin onemini dikkate alan T.C. Turizm Bakanligi, bu yilki Turizm Haftasi'ni 15 Nisan 2000 tarihinde, Suryaniler'in kutsal kenti Mardin'de acmistir.
Diyanet Ýsleri Baskanligi tarafindan 03 Mayis 2000 tarihinde Ýstanbul'da duzenlenen Uluslararasi Avrupa Birligi Surasi'na, 25 ulkeden yaklasik 150 bilim ve din adaminin yanisira, Turkiye Suryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sag da davet edilmistir.
Yakin donemdeki bu gelismeler, Suryani toplumu tarafindan memnuniyetle karsilanmistir.
Bu nedenle, Avrupa'daki bazi siyasi odaklarin, 1915 soykirimindan T.C.'yi sorumlu tutmalarini, Suryani yurtseverleri olarak reddediyoruz. Bu tavirlarin Turkiye'deki Suryani cikarlarina zarar verdigine inaniyor ve bunlari tum gucumuzle protesto ediyoruz.


Mezopotamya Demokratik Forumu