ASURI-SÜRYANI-KELDANI-ARAMI HALKLAR,KÜRT DEVLETININ KURULMASINA SEYIRCI KALAMAZLAR!

 

              ABD’nin Irak’a yönelik olasi müdahalesi sonrasinda yeniden sekillenecegi kuskusuz olan Irak cografyasinda olusturulmasina calisilan federal bir “Kürdistan” devleti, bölgede yerlesik bulunan Asuri-Süryani-Keldani-Arami Hiristiyanlarin gelecegini karartacak korkunc bir felaketin baslangici olacaktir.           

              Mezopotamya’nin en eski sakinleri ve dünyanin ilk Hiristiyanlari olan Asuri-Süryani-Keldani-Arami’lerin atalarina ait topraklari aralarinda bölüserek iki ayri yönetim olusturan KDP ve KYB, 07 Eylül 2002’de Salahaddin kasabasinda imzaladiklari bir anlasma ile savas sonrasinda iki yönetimin ve pesmerge güclerinin birlestirilerek “Kürdistan” federal devletinin olusturulmasini kararlastirdilar. Bu anlasmanin ardindan, 04 Ekim 2002’de Erbil’de “Kürdistan Ulusal Parlamentosu”nun acilisi yapildi. 105 üyelik parlamentoda, Hiristiyanlar, KDP ve KYB’nin piyonlari olan 5 kisi ile göstermelik olarak “temsil” edildi.

              KDP ve KYB, öteden beri Mezopotamya Hiristiyanlarini imhaya yönelik cabalar icerisinde bulunmaktadirlar. Buna en carpici kanit, Asuri-Süryani-Keldani-Arami halklarinin tarih boyunca ve bugün de üzerinde yasadiklari Mezopotamya topraklarinin “Kürdistan” haritasi icinde gösterilmesidir. Daha da korkuncu, bu Hiristiyan halklar Kürtlestirilmek istenmektedir. Kürt yazarlarinin eserlerinde, “Süryani Kürtler”, “Asuri Kürtler” gibi ifadelerin kullanilmasi, bu halklarin kimliklerinin inkârinin en belirgin kanitidir.  

              Kuzey Irak’ta, Hiristiyanlari parcalamayi amaclayan KDP ve KYB, kendi siyasi cizgileri dogrultusunda kurdurduklari; Asuri Demokratik Hareketi, Asuri Ulusal Partisi, Beytülnahreyn Demokrasi Partisi, Beytülnahreyn Ulusal Hareketi, Keldani Demokratik Birlik Partisi gibi güdümlü olusumlarla, imha ve inkar sürecini hizlandirmaktadirlar.

              Nitekim, KDP ve KYB tarafindan hazirlanan ve kurulacak federal “Kürdistan” devleti ile birlikte yürürlüge konulmasi amaclanan “Federal Kürdistan Anayasasi” taslagi, 27 Ekim 2002’de Köysancak’ta yapilan toplantida, yukarida isimleri zikredilen 5 güdümlü Hiristiyan partisinin(!) temsilcilerince de benimsenmistir. Oysa anilan anayasada, Hiristiyan halklara inanc-kültür serbestisi disinda hicbir hak taninmamistir. Anilan 5 partinin, “Kürdistan” devleti ve “Anayasa”si ile “Kürdistan Ulusal Parlamentosu”nu onaylamalari, Asuri-Süryani-Keldani-Arami kimliklerinin inkari ile esdegerdir.

              Kurulmasi tasarlanan “Kürdistan”da, Kürtlerin egemenlik döneminin, Mezopotamya’daki Hiristiyanlarin tarihten silinmesi demek olacagini söylemek icin, kâhin olmak gerekmez.

              Tarihin cesitli dönemlerinde, bölgedeki yerel yönetimleri ellerinde bulunduran Kürt beylerinin, Hiristiyan Asuri-Süryani-Keldani-Arami halklarina nasil bir soykirim uyguladiklari biliniyor. Kaldi ki, bölgede bir Kürt devletinin tesisiyle, devletin tüm yönetim kademelerini ellerine gecirecek Kürtlerin, gecmisteki zulüm ve katliamlarindan vazgececeklerini söylemek mümkün degildir.  

              Körfez Savasi (1991) sonrasinda, özellikle KDP yönetimince Asuri-Süryani-Keldani-Arami’ler üzerinde yogunlastirilan baskilar bilinmektedir. Shaklawa’da, 10 Subat 1997’de,  iki Asuri’nin (Lazar Matta ve oglu Hawel) Kürtler tarafindan sokak ortasinda vahsice öldürülmesi olayi Avrupa’da büyük protestolara konu olmus, yayinlanan bildirilerde, “olayin Kürtler tarafindan Asurilerin kökünü kazimayi amaclayan planli bir politikanin sonucu oldugu” vurgulanmisti.

              Anilan olaydan iki ay sonra, 14 Mayis 1997 tarihinde, KDP gücleri; Duhoq, Zaxo, Rewanduz, Shaqlawa, Erbil gibi cesitli yerlesim birimlerindeki Asuri-Süryani-Keldani-Arami Hiristiyanlara karsi giristikleri saldirilar sirasinda; 18 Hiristiyan köyü bosaltilmis, binlerce hektarlik ekili arazi, bag ve bahceler yakilmis, yüzlerce kisi gözaltina alinarak iskencelerden gecirilmis, onlarca kisi de hunharca katledilmistir. Özellikle, 16 Mayis 1997 günü ve sonrasinda, Hiristiyanlarin yerlesik bulunduklari Erbil’in Anqawa kasabasinda, KDP pesmergelerince evlere baskinlar düzenlenmis, esyalar talan edilmis, pekcok sucsuz ve savunmasiz insan vahsi bir sekilde kursuna dizilmistir. KDP’nin bu insanlik disi zulüm ve baskilarinin Asuri-Süryani-Keldani-Arami’ler tarafindan unutulmasi mümkün degildir.

              Tarihi gercekler sunu gösteriyor ki, bugün Asuri-Süryani-Keldani-Arami’lerin her bir ferdinin, dünyanin cesitli ülkelerinde mülteci ve vatansiz olarak yasamak zorunda birakilmasinin yegâne sorumlusu Kürtler’dir.

              Bu gercegin isiginda, Irak’a yönelik olasi savas sonrasinda, bölgede federal “Kürdistan” devletinin ABD ve müttefiklerinin eliyle tesis edilmesi ve Asuri-Süryani-Keldani-Arami’lerin Kürt yönetiminin insafina/ merhametine terk edilmesi, bu halklarin tümüyle yok olmasina zemin teskil edecektir.

              Bu nedenle, dünyanin cesitli ülkelerindeki tüm Asuri-Süryani-Keldani-Arami’ler, Mezopotamya’da kurulmasi tasarlanan “Kürt devleti” gayretlerini bosa cikarmak icin seferber olmali ve ayaga kalkmalidirlar.

              Saddam rejiminin yikilmasi sonrasinda, Irak’ta olusturulacak demokratik bir sistem icerisinde, tüm Irak halklarinin yönetimde temsil edilmelerini talep ediyor ve “Kürdistan’a hayir!” diyoruz.

              Yasasin demokratik ve özgür bir Irak!

 

 

MEZOPOTAMYA DEMOKRATIK FORUMU