THE ROOKIE CLASS OF 98
Merhaba arkadaşlar;
Bugünlerde sıkı bir dayanışma içerisinde olan site ahalisine bir güzellik de ben yapayım dedim ve naçizane görüşlerime yer vereceğim bir draft incelemesi hazırladım. Son yılların en verimli draft'ı olan 98 Draft'ı lige hakikaten birçok iyi oyuncu kazandırdı (96'yı da saygıyla anarım). Bence NBA'deki güç dengesini bir hayli etkilemiş olan bu oyuncuların draft günü nasıl dağıldığına ve hemen sonrasında yapılan takaslara, sırasıyla bir göz atalım ve akabinde yorumlarımızı zikredelim:
1) Michael Olowokandi - Los Angeles Clippers: NBA deki pivot sıkıntısı hedo hödö diye devam eden o kadar çok cümle kuruluyor ki son yıllarda, herhalde Clippers da bu yüzden gaza gelerek, böylesine çok all-star kumaşına sahip gencin arasından, draft ın en yaşlı oyuncularından olan (75 doğumlu) pivot "Kandi"'yi seçti. NCAA'deki son senesinde 22.2 ppg ve 11.2 rpg ile oynayan bu ayıcık tabii ki yüksek sıralardan draft edilmeyi hak ediyordu ama bu kadar da değil. Çaylak kontratı bitiyor bu sene ve resign edilecek mi hala belli değil. (6.8 ppg, 8.4 rpg, 2 bpg)
2) Mike Bibby - Vancouver Grizzlies: Draft zamanı herkes tarafından draft'a giren en iyi guard olarak nitelendiriliyordu. Hatta mock draft'larda adı ilk sıra için bile geçiyordu. Olowokandi kadar olmasa da bence yine de overrated olmuş bi adam. Artık contender bi takımda oynuyo ve göstersin bakalım şu meşhur "sağlamcı guard" kişiliğini ( J-Will rulz !!!). Son yılında 17.2 ppg ve 5.7 apg ile oynamış Arizona da. Zannetmiyorum ki Carter ya da Nowitzki kadar bi paraya resign etsin. (14.2 ppg, 5.2 apg)
3) Raef LaFrentz - Denver Nuggets: Kim istemez ki range'i olan, top kesen, rebound çeken yetenekli bir forveti? Doğru cevap Denver olmalıydı. Ulen zaten Dice var elinde, e bu adam da tam bi center değil ki; yani hani Keon Clark, Dice ve LaFrentz'i aynı anda 5 başlatıcaz deseler gene tamam ama öyle bir şey de yok ki. Ne işine yarayacak senin LaFrentz o zaman. Kansas'tan madem draft edicen birini, bak taş gibi Paul Pierce var. Hakkını vermek lazım, LaFrentz, iyi bir oyuncu (19.8 ppg, 11.4 rpg ile oynamış kolejdeki son yılında), ama Denver'ın ihtiyacı olan adam değil kesinlikle. Zaten bütün mock draft'larda herkes alır da bir Nuggets almaz demiş otorite olan amcalar. Dan Issel gidince takımda kalma ihtimali doğdu yeniden. (14.2 ppg, 7.9 rpg, 3.06 bpg)
4) Antawn Jamison - Toronto Raptors: Alın size bi Battier olayı daha. Adam NCAA'in tozunu atmış (22.2 ppg, 10.5 rpg) ve yılın en iyi kolej oyuncusu seçilmiş, ama gene de yaranamamış. Aslında 4. gitmesi iyi bile sayılır, çünkü mock draft'larda adamı 7. ve 8. sıraya bile koyan var. Yanılmıyorsam maximum ücretle kontrat yeniledi. Çaylak yılında bocalasa da geçen sene iki maç arka arkaya 51 sayı atarak kalitesini gösterdi. Ancak şu anda "paramı alırım yan gelir yatarım" moduna geçmekle de suçlanıyor. Gene de ligin en iyi forvetlerinden. Zaten şu GSW nin adam gibi bi staff'ı olsa post-season ın en sakat takımlarından biri olurlar.(18.3 ppg, 6.3 rpg)
5) Vince Carter - Golden State Warriors: Kolej kariyeri boyunca gölgesinde kaldığı Jamison ile draft günü takas edilip Raptors'ın yolunu tuttu. Gösterişli ve heyecan verici bir skorer olduğu biliniyordu ama, kimse çaylak senesinde kolej ortalamalarının üstüne çıkmasını beklemiyordu. Güçlü ve Jamison'lı North Carolina takımında oynamasının dezavantajıyla 15.6 ppg ve 5.1 rpg gibi sıradan denilebilecek istatistikler elde etti ama, kendine güvenenleri de mahçup etmedi. Bence Jordan'ın ilk yıllarına en yakın oyuncu ama, winner'lık açısından hala Jordan'ın J si bile değil. 6 yıl için 94 milyon doları indirmiş cebe. Güle güle harcasın... (25.6 ppg, 5.6 rpg, 4.7 apg)
6) Robert Traylor - Dallas Mavericks: İlk bakışta insanın vay öküz Mavs diyesi geliyor ama, aslında draft'ın en şık hareketlerinden biri bence. Nowitzki'yi almayı kafaya koyan Dallas bakıyor ki, Bucks'ın gerzekliği üzerinde; draft ediyor bu traktor olacak yarmayı, karşılığında da mis gibi Nowitzki bir de ekstradan Garrity... Esasında bu Traylor da kolej yıllarında boş adam değilmiş (16.2 ppg, 10.1 rpg), ama gelin görün ki şu 3 yılda bir işe yaradığı görülmedi.(4.5 ppg, 3.4 rpg)
7) Jason Williams - Sacramento Kings: Baştan söyleyeyim J-Will'i değerlendirirken objektif olamayabilirim. Ama taraflı tarafsız herkes herhalde bu adamın, en göze hoş gelen oyunculardan biri olduğunu kabul eder. Kabul kafadan daimi olarak sakat, kendini kontrol etmeyi bilmiyor, ama oyun içinde vereceği bir no-look pas için uykusuz kalıp maç seyretmeye değer bence. Şimdi "sağlamcı guard" Bibby'nin attığı hangi sıradan şut aklınızda? Ama J-Will'in Rookie Game'de, Lafrentz'e dirsekle verdiği pas hala rüyalarımıza girmiyor mu? (abartmış olabilirim ama olsun) Kaldı ki "sağlamcı guard" Bibby bu sene J-Will in oynadığından daha iyi bir Kings takımını daha çok top kaybıyla başarıyla(!) oynatıyor. Dönelim Jason'a. Okuduğu ilk kolejden dismiss olup (o zamandan belliymiş kafadan gayr-i müsellah olduğu), gittiği Florida'da çıktığı ilk maçta 22 sayı 12 assistle oynayarak istediğinde neler yapabileceğini göstermiş ve Geoff Petrie herkesi yanıltarak onu 7. sıradan seçmiş.(mock draftlarda 10-14 arası gözüküyor) Kolej istatistikleri Bibby'e bassa da (17.1 ppg, 6.7 apg), 75'li olması (Mike 78'li), Bibby'e karşı en büyük dezavantajı. Mid-level'a extension imzaladı. Helali hoş olsun Jason'ıma. (15.7 ppg, 5.2 apg, 2 spg)
8) Larry Hughes - Philadelphia 76ers: Freshman yılında 20.9 ppg ve 5.1 rpg tutturarak draft'ın en kıymetli adamlarından biri olmuş. Şahsen 79'lu Hughes ile 772li Tim Thomas'ı elinde tutmuş olsa, Sixers'ın daha göze hoş gelen bir takım olacağına; ve en önemlisi veteran cenneti yerine, iyi bir çekirdeği olan, genç bir takıma dönüşeceğine inanıyorum. Ama tabii olan oldu bir kere. Acaba Mutombo, akranları hacca giderken (Batuğ abi hariç :), daha ne kadar bu performansla oynamaya devam edebilecek. Derrick Coleman ile Ivy ne zaman birbirine girecek. Bu arada Eric Snow'u ya da Aaron McKie'yi izlemekten zevk alan bir Allah'ın kulu var mı acaba? Neyse dönelim Hughes'a biz. Elemanı GSW'de zorla PG oynatıyorlar, ama o gene de elinden geleni yapıyor. (14.1 ppg, 4.9 apg, 1.8 spg)
9) Dirk Nowitzki - Milwaukee Bucks: Belki de Bucks'ın 2 senedir finalde LAL'a kafa tutmasına engel olan adam. İnsan düşündükçe kafayı yiyor. Traktör olcak dallama nere, all-star adayı Nowitzki nere? Big Three'yi Big Four yapma şansı acaba bir daha ellerine geçer mi? (Mice bence asla bir Nowitzki değil. Sadece görevini yapmaya çalışan iyi bir forvet ama doğu konferansı öylesine kısır ki, uzun oyuncu açısından Mice'ı bile PF olarak Duncan'ın C-Webb'in karşısına çıkardılar all-star olaraktan) Tim Thomas iyi bir starter olabileceğini ispatlarsa, belki de Nowitzki için o kadar da üzülmelerine gerek kalmaz, (aslına bakarsanız Glenn Robinson'ın sakatlığında bunu ispata başladı) ama 2.13 olup da, neredeyse 5 pozisyonu da oynayabilecek adamlar da çok sık yetişmiyor. Alman 2. liginde oynadığı takım olan Würzburg'u 1. lige çıkarırken 28.5 sayı ve 9.8 rebound ortalamaları tutturmuş (belki de referansının alman 2. ligi olması onu daha üst sıradan draft edecek takımların onu es geçmesine sebep olmuştur). O da Air Canada gibi 94 milyon doları indirdi cebe.(23.6 ppg, 9.6 rpg)
10) Paul Pierce - Boston Celtics: Mock draft'cı abileri en çok madara eden adam. En kötü ihtimal 5. gider filan deniyordu ama 10. gitti. Pitino'nun, Celtics'e kazandırdığı ender iyi şeylerden biridir bu abimiz. Gerçi değil Pitino, Jerry Krause bile olsa 10. sıraya düşen böyle bir yeteneği kaçırmazdı. En son sayı krallığında ikinciydi the Answer'ın arkasından (şimdi baktım hala öyle). Ama winner karakteri, MJ'ye bile meydan okuyacak kadar fazla olan kendine güveni (buna küstahlık da denebilir aslında), onu gerçekten özel kılıyor. 6'6 gibi SF için kısa sayılabilecek boyuna rağmen, atletikliğiyle bu açığını kapıyor. Bir de şu zor pozisyonları smaçla bitirme huyu çok etkileyici gerçekten. Her hafta courtside countdown da adı geçiyor. Joe Johnson da iyi bir ajan olursa, alın size bir Big Three de Celtics'den. Extension da imzaladı yanılmıyorsam. (26.7 ppg, 6.9 rpg)
11) Bonzi Wells - Detroit Pistons: Aha patladı şimdi patlayacak, ha patladı ha patlayacak derken hala süper yıldız seviyesine ulaşamadı Bonzi. Bence çok potansiyelli bir oyuncu (Ball State'deki ikinci yılında 25.4 ppg sallamış). Zaten dönem dönem all-star tadında oynuyor ama, istikrarı hala soru işareti. Detroit'de kalmayarak (malum Stack'in orada oluşu), iyi bir iş yapmış ancak yağmurdan kaçarken doluya tutulup, Blazers'ın yolunu tutmuş. Doğru bir takımda sakatlanmadan oynasa bence çok rahat 22-23 civarı bir ppg yakalar. Neticede draft'ın kıymetli ajanlarından. (16.7 ppg, 5.6 rpg)
12) Michael Doleac - Orlando Magic: Valla kayda değer bir iş yaptığını hatırlayan varsa mail atsın bana. (emreafsar@hotmail.com) Çaylakken bir kaç kez izlemiştim ama, hiç bir şey hatırlamadığıma göre demek ki sahiden bir numara yok bu adamda. Yani çok iyi dört starter'ınız varsa, belki kerhen ilk 5 başlatılabilecek, değilse bench müdavimi olacak bir şahsiyet. Cleveland gibi ezik bir takımda 7.2 ppg ve 6.3 rpg tutturabilmiş olması sanırım yeterince fikir verir. Ha unutmadan kolejdeki son yılında 16.1 ppg ve 7.1 rpg ile oynamış.
13) Keon Clark - Orlando Magic: Uff ya şimdi bu adamı hatırlayınca gene Denver'a küfredesim geldi. Hadi Magic yaptı bir öküzlük de verdi şu adamı size. E be kardeşim 40 yaşına basmaya hazırlanan bir amca için takas edilir mi ya şu adam!!! Abimizin memleketi diye hissi bir yakınlığımız var şu Nuggets'a ama, yani böyle de salaklık olmaz ki! Kolejdeki ilk senesinde 14.8 ppg 10 rpg ve 3.9 bpg tutturunca, bir anda milletin ilgisini çekmiş Keon. Ama bu pek de iyi olmamış onun için, zira bir oyuncu menajeriyle anlaştığı için başı belaya girmiş ve 2. senesinde ortalamalarını düşürüp draft a girmiş. Belki bu agent olayı olmasa çok daha yüksek bir rating ile şu draft'de Kandi'nin yerinde olabilirdi bile. Bu sene de en iyi 6. adam ödülünün adaylarından (9.6 ppg, 7.7 rpg, 2 bpg).
14) Michael Dickerson - Houston Rockets: Nooldu ya bu Mike D'ye, bilen var mı? Nerde o 40 sayı atan takımını sürükleyen adam? Bu sene sakatlanmadan önce oynadığı maçlarda 10 ppg civarında oynuyordu, hem de çaylak cenneti Memphis de elde etmişti bu fantastik(!) istatistikleri. Yani aldı mid-level extension'ı bundan sonra yatacak herhalde uzun bir kış uykusuna. Bence kolej ortalamalarının (18 ppg, 4.5 rpg) üstüne çıkma potansiyeline sahip bir eleman ama, dediğim gibi gelecekte ne yapacağı meçhul maalesef.
15) Matt Harpring - Orlando Magic: Esasında draft'ın bokunu çıkaran Magic'in (bkz 12. ve 13. üncü pick'ler) bu hakkında bir liseliyi (Al Harrington ya da Rashard Lewis'i) seçeceği düşünülüyormuş ama onlar mock draft'cı amcalara bir sürpriz yapıp bu elemanı seçmişler. Şimdi kolej (21.6 ppg, 9.4 rpg) ve nba (12.3 ppg, 6.9 rpg) istatistiklerine bakınca, vay be boş adam değilmiş diye düşünüyor insan ama bence bir şeyler eksik bu sünnetsizde:. Ya da Harrington ve Lewis ile karşılaştırılınca öyle geliyor bana.
16) Bryce Drew - Houston Rockets: Ya ben bu adam daha çaylakken bir maçını izleyip acayip etkilenmiştim, ama nedense sonradan batırdı, kimse adını anmaz oldu. Bir yerlerde duymuştum babası sayesinde draft edilmiş filan diye ama, yani iyi de bir kolej oyuncusuymuş aslında (19.8 ppg, 5 apg). En son Cleveland da sürünüyodu eğer hala kesilmediyse. Resign mı, ehe çok komik!!
17) Radoslav Nesterovic - Minnesota Timberwolves: Namı değer Rasho, Avrupa'nın tozunu attıktan sonra Amerikanın yolunu tutmuş center bir abimiz. Maşallah kalas gibi de kendisi (Avrupa Şampiyonasındaki Türkiye-Slovenya maçını hatırlıyoruz di mi?) ve T-Wolwes2da da iyi işler yapıyor ya da daha doğru bir ifadeyle Wolwes'ın işini görüyor. Sanmıyorum ki Wolwes bıraksın onu.
18) Mirsad Türkcan - Houston Rockets: Derin bi ah çekiyorum valla şuraya Mirsad yazınca. Bence kesinlikle NBA olmayı hak eden, ama sabırsız kişiliği yüzünden başarılı olamayan insan. Kimse bana fiziği şöyleydi, 3 numaraydı 4 numaraydı demesin. Bu adamın deli gibi şutu var mı, var. Çok iyi rebound çekiyo mu? E evet. Köpekler gibi savunma yapıyor mu? E buna da evet. Bu adamdaki hırs, kazanma isteği kaç oyuncuda daha var? Yani Barkley 6'6 lık boyuyla bu ligin tozunu attıysa (kabul Mirsad ondan ince ama, 10 cm de uzun sir Charles'dan), Mirsad da bu ligde bir şeyler yapardı. Yazık oldu bence. Yanlış takımlar ve sabırsızlık, sonunu çabuk getirdi. Neyse biz de Hido'yla avunuyoruz en azından.
19) Pat Garrity - Milwaukee Bucks: Bence tek başına bile traktör dallamasından iyiyken, Nowitzki'nin yanında eşantiyon olarak verilmiş Bucks tarafından. Kolejde yapmış zaten yapacağını (23.2 ppg, 8.3 rpg). Magic'de de iyi katkılar yapıyor bench2ten gelip. Ligin en iyi şut atan PF'lerinden.
20) Roshown Mcleod - Atlanta Hawks: Ada bak ya! Ulen nerelerinden buluyorlar bu isimleri acaba? Koyun işte maykıl ya da coni filan. Valla bu basiretsiz herifle ilgili bir şey söylememi beklemeyin çünkü yok söylenmeye değer birşeyler. Ama isterseniz kolej ortalamalarını vereyim (15.3 ppg, 5.6 rpg).
21) Ricky Davis - Charlotte Hornets: Yukarıda yazdıklarımı copy paste yapacaktım da aslında bu elemanın adı normal. Alın size bu ajanın kolej istatislikleri: 15 ppg, 4.8 rpg.
22) Brian Skinner - Los Angeles Clippers: Hiç bakmayın bana valla, ne yazayım bu herif için. Eee şey çok başarılı bir cap filler :. Aha kolej ortalamaları: 18.1 ppg, 9.5 rpg, 3.5 bpg. (vay lan iyiymiş bayağa)
23) Tyronn Lue - Denver Nuggets: Ivy'i tuttu hayatı değişti. Wizards da eşek yüküyle para veriyor ya şu şeftali tüyünü bıyık diye bırakan dallamaya, ben daha bir şey demiyom. Van Exel takasıyla LAL'a gelmiş. Kolej ortalamaları da fena değilmiş hani. (21.2 ppg, 4.8 apg, 4.3 rpg)
24) Felipe Lopez - San Antonio Spurs: Daniels'ı almak için Grizzlies'e postalanmış. Orda da yanlış hatırlamıyorsam serbest bırakılmıştı. Şimdi de Wolwes'da bench'i ısıtıyor, ama arada bir iyi katkı da yapıyormuş. (Wolwes 6. adamının yalancısıyım valla)
25) Al Harrington - Indiana Pacers: Vay be demek o yıllarda liseli draft etmek hiç moda değilmiş. Yani böyle bir ajanın bu kadar geç seçilmesinin başka bir izahını bulamadım ben. Pacers akıllık edip sezon başı resign etti, zira böyle devam ederse Jalen Rose ya bench'e ya da başka bir takıma gider. Bu sene en iyi 6. adam ya da en çok gelişen oyuncu ödüllerinden birini alması sürpriz olmaz.
26) Sam Jacobsen - Los Angeles Lakers: Size Incubus un son albümünden (morning view) bahsetmiş miydim? Hakikaten süper olmuş, iyice olgunlaşmış, kalitesi iyice yükselmiş elemanların. Derhal bir tane edinmenizi tavsiye ederim. Sam Jacobsen'den bana ne yaaa!!! Ha yalnız Jerry West gibi bir efsane nasıl olmuş da Rashard Lewis'i kaçırmış elinden, gerçekten hayret verici.
27) Vladimir Stephania - Seattle Sonics: Valla son seyrettiğim Miami-Portland maçında döktürdü. İyi bir fiziğe sahip ayrıca hırslı ve istekli bir ajan. Bence Heat için gerçekten önemli bir kazanç. Allah yolunu açık etsin.
28) Corey Benjamin - Chicago Bulls: Incubus demişken aslında bir önceki albüm de (make yourself) çok sıkıydı. Eliniz deymişken onu da alıverin beah.
29) Nazr Mohammed - Utah Jazz: Bence Hawks'a gelmesi kendisi için çok iyi oldu. 76 da yeterince oynama fırsatı bulamıyordu, ama şimdi kendini göstermeye başladı yavaş yavaş. Pivot kısırı ligde iş yapabilir gibi geliyo bana.
32) Rashard Lewis - Seattle Sonics: Ya bi insan lise de bile olsa 28.2 ppg, 12.4 rpg, 5 bpg ve 4.3 spg gibi istatistikler elde ediyorsa, bence en azından ilk turda seçilmeyi hak eder. Esasen mock draft'larda adı ilk 10 da bile geçiyormuş ama, tam anlamıyla bir asansör düşüşü yaşamış. Bakalım Sonics elinde tutabilcek mi bu kıymetli ajanı. (16.9 ppg, 7.6 rpg)
41) Cuttino Mobley - Houston Rockets: Valla zannetmiyorum ki birileri Cuttino'dan böyle bir performans bekliyor olsun. Adam kolejde 17.2 ppg sallarken bu sene NBA'de 18.5 ppg sallamış. Bence draft'ın en büyük sürprizi. İyi bir paraya resign etti, güle güle harcasın...
Evet arkadaşlar benden bu kadar. Ben yazarken eğlendim umarım siz de okurken eğlenirsiniz. Hatalarım olduysa kusura bakmayın, çaylağım bu işte. Ha bir de unutmadan foruma takılın azcık, gerçekten güzel muhabbetler dönüyor ara sıra.
Yazımla ilgili yorumlarınızı duymak da çok hoşuma gider(emreafsar@hotmail.com).
Hadi kalın sağlıcakla..
Emre AFŞAR
(23 Ocak 2002 ÇARŞAMBA)
|