Yeniden merhaba!

Evet arkadaşlar Şubat'ın ve transfer döneminin sonlarına rast gelen bölümde yapılan takaslarla birçok çaylak ve genç oyuncunun kaderi yeniden cizildi. Şimdi bizim işimiz çaylaklar ama, 1-2 yıllık NBA kariyerine sahip olmalarına rağmen bazı çaylaklarla aynı yaşta, hatta daha genç oyuncular var. Örnegin çaylak Tinsley 78'liyken, son takasla takım arkadaşı olan Ron Artest, 99 draft'ınde seçilmiş olmasına rağmen 79'lu. Dolayısıyla sadece çaylaklara değil, aynı zamanda genç oyuncularında durumlarını ele alacağız. Hadi bismillah:

CHI - IND: Esas atraksiyonun gerçekleştiği trade. Bulls tarafıyla başlayalım, zira bu takastan en çok etkilenen 2 eleman, bu senenin 2. ve 4. sıra seçimleri olan liseliler Tyson Chandler ve Eddy Curry. Brad Miller'in gidişiyle, Curry'nin önü açıldı ve hemen dakikaları arttı, ayrıca ilk beş başlıyor artık. Zaten takımdaki tek center da o kaldı. Box score'lara bakıp double-double'larını görmeye başladım, umarım daha da iyi olur. Chandler ise zaten trade'den önce de yavaş yavaş ilk beş çıkmaya ve dakika almaya başlamıştı (malum Oak babanın durumu yüzünden). Şimdi ise bir uzunun takımdan gitmesiyle, haliyle dakikaları artacaktır, öyle de oluyor zaten... Ama şu anda ciddi olmayan bi sakatlığı var sanırım, zira son birkaç maçtır DNP, ama injured list'e de alınmıyor (son dakika notu: Spurs maçında oynamış). Bir diğer çaylak olan guard Trenton Hassell'in de dakikaları bir hayli arttı ve düzenli bir sekilde çift haneli sayılar atıyor. 1 senelik oyuncu A.J. Guyton'ın da, özellikle gereksiz transfer Greg Antony'nin waive ve Kevin Ollie'nin de trade edilmesinden sonra rahatladığını söylemek yanlış olmaz. Yine 1 senelik oyunculardan benim çok ümitli olduğum Jamal Crawford uzun bir sakatlıktan döndü ve yavaş yavaş ısınıyor. Marcus Fizer içinse değişen cok bir şey olmadı, ancak çok az da olsa dakikaları artıyor.

Bi iki kelam da Bulls takımının genel durumu hakkında edelim. Ligin iyi sayılabilecek pivotlarından birini kaybettiler, ama Curry'nin önünü de açmış oldular. Mercer'in kontratından kurtulmuş olmalarının yanı sıra Trenton Hassell'e de, sene başında verdiği iyi sinyallere de güvenerek dakika verme şansını yakaladılar. Ollie ile ilgili bir şey deme gereği hissetmiyorum ama, Artest onlar icin kayıp oldu bence. 79 doğumlu, iyi savunma yapan bir elemanı kaybetmiş oldular, ama Artest de mızmızlanmaya başlamıştı o yuzden bir açıdan da, iyi bir hareket yapmış oldular. Şahsi fikrim, Bulls'un bu gençler biraz pişinceye kadar free agent yıldızlara sulanmaması gerektiği yönünde... Bu genç oyunculara 2003'e kadar oynama şansı verilmeli. Hem bu onlara 2 sene daha, iyi oyuncular draft etme garantisi veriyor (ligin dibini kimseye kaptırmazlar). Ne zamanki çaylak kontratlı bir sürü sağlam gençten oluşan bu iskelet tamamlanır (benim tahminim 2002-2003 sezonunun sonu olur bu), o zaman da yanlarına 2 iyi free agent eklenir ve bu takım o zaman can yakar.

Bu takas süper potansiyelli gençleri kadrosunda bulunduran Pacers için de çok iyi oldu. Zira Ollie'yi saymazsak, en yaşlısı 76'lı olan 3 tane kalburüstü oyuncu alıp, takımda isyan bayrağı çeken iki eleman postalandı. Şahsi görüşüm, Miller'in emekli olması ve Croshere'ın da bir şekilde birilerine kakalanmasıyla, Indiana'da gereksiz hiç bir oyuncu kalmayacağı şeklinde... O'Neil, Bender, Harrington gibi çok yetenekli genç forvetlerin yanına, bir de deli savunmacı Artest geldi. Mercer, Miller'in emekliliğinden sonra SG mevkiini devralır, ve bence orada sırıtmaz da... Kaldı ki Artest de 2 numarayi rahatlıkla oynayabilecek bir SF. Yılın bomba çaylaklarından Tinsley de bu takastan etkilendi tabii. Artık back-up'lığını Ollie gibi çok sıradan bir adam yapıyor ve bu onun dakikalarını arttıracaktır(zira Travis Best'e her halukarda dakika veriliyordu ama, Ollie sesini çıkarmaz bence). Bence harika bir iskelet oluşmak üzere Pacers için. Bir veteran pivotla, veteran PG'dan başka hiç bir şeye ihtiyaçlari yok, ki sanırım Miller'in kontratının bitmesiyle de böyle 2 oyuncu alacak cap space'leri oluşuyor. İzleyelim görelim..

BOS - PHO: Bu takasın bizi ilgilendiren tarafı tabii ki Joe Johnson. Şimdi bu elemana, sene başında Boston'da çok şans verildi. İlk başlarda iyi de gidiyordu ama, sonra birden öyle bir düşüş yaşadı ki silindi gitti. Ondan sonra da iyi sinyaller verdiği hiç bir maç ya da dönem olmadı ve kendini Phoenix Suns'da buldu. 10. sırada seçilmiş bir adam, e sene başında da iyi maçlar çıkardı, demek ki potansiyel var bu adamda ama, bir an önce gösterse iyi olacak şu potansiyelini, zira böyle giderse gitgide daha az şans bulacak...

Hazır Boston demişken, bir de gerzek, aptal, salak beyinsiz filan da demek istiyorum. 10, 11 ve 21. sıradan oyuncu seçeceksin ve hiçbiri işine yaramayacak, e yani pes dogrusu, kazmalığın bu kadarı. En basitinden Tinsley ve Haywood'u ellerinden kaçırmamış olsalar, belki de şu anda Nets'in yerindelerdi.

Phoenix Suns'ın da artık bir hareket yapması lazım. Ne akıyorlar, ne kokuyorlar. Öyle ortada bir yerdeler. Marion'ı resign etseler, bir de elde var Starbury. E peki takımın geri kalanı? Hep sıradan adamlar ya da problemli, sakat ve istikrarsız oyuncular...

DEN - DAL: Burada bir LaFrentz, bir de Harvey var bizi ilgilendiren. Harvey'i bizim patron (Ali Umut) uzun uzun anlatmis son yazısında, o yüzden ben direkt LaFrentz'e geleyim. Bence çok iyi olmadı bu trade onun icin. Arada kaynayıp körelebileceği bir takıma geldi. Kaldı ki Cuban daha iyi bi şans yakaladığını hissederse gözünü kırpmadan postalayabilir. Pacers'a gitse çok şahane olurdu (düşünsenize manyak pota altı rotasyonu, Miller, O'Neil ve LaFrentz), ama bence Denver'da kalmak en iyisiydi onun için. Neyse iki kulüp ve Amerikan basketbolu icin hayırlı olsun...

Kısaca takımların son durumunu özetlemek gerekirse, Mavs ve Cuban olayın b.kunu çıkardılar. Nuggets da artık çok köklü bir rebuilding'e girişeceğini beyan etmiş oldu (Ali Umut biladerim, hain draft planlarımızı yazmayayım di mi!?! ).

Benden bu kadar millet. Her türlü yorumunuz icin bana emreafsar@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Saygılar, Sevgiler...

Emre AFŞAR (16 MART 2002 CUMARTESİ)