Ne demiştim son yazımda? NCAA yazılarının devamı gelecek, bu site bir nevi ilk Türkçe NCAA sitesi misyonunu yüklenecek demiştim. Kaldığım yerden NCAA mevzusuna devam ediyorum. Geçen yazımda final four yolundaki (bence) en iddialı 4 takımı yazmıştım. Şimdi de favorilerin yanına, birkaç plase ekleyeyim.

CONNECTICUT HUSKIES

   Lige (Butler'ı kaybetmelerine rağmen) fırtına gibi girdiler. Takımda roller çok iyi bir şekilde paylaşılmış durumda. Pota altında oldukça dominant bir güç olan Emeka Okafor'a sahipler. Arka alanda ise sayıları Ben Gordon atıyor, asistleri ise 1.sınıf öğrencisi Denham Brown yapıyor. Arka alanlarının derinliğini ise son sınıf öğrencisi Tony Robertson ile sağlıyorlar. 1.sınıf öğrencisi SG Rashad Anderson da ilerki senelerde NCAA'lerde mutlaka parlayacaktır. Aslında UConn hiç bir zaman arka alanında problem çekmemiştir. Her zaman problem pota altında başlar. Bu nedenle Scott Hazelton'un takımdan ayrılması, sezon sonlarına doğru onlar için bir handikap oluşturabilir. Şu ana kadar kolay fiktürün de yardımıyla lige namağlup devam eden Huskies, arka alanının performansını bütün mevkilere (nispeten de olsa) yaydıkları takdirde, kesinlikle potaya gireceklerdir. (At yarışı deyimi)

ALABAMA CRIMSON TIDE

   Tam tıkırında bir takım daha…Herkes LeBron James'in NBA'deki ilk senesinde oynadığı takıma ne kadar katkı verebileceğini tartışıp dursun, Erwin Dudley doğru takıma gittiği takdirde, bu seneki draftın en büyük steallerinden biri olacaktır. Oldukça kalıplı ve güçlü. 6-8'lik boyuna rağmen dabıl-dabıl istatistikleri tutturmuş durumda. Arka alanda ise çok yönlü PG, takımın asist ve sayı lideri, generali Mo Williams bulunmakta. Savunmasını biraz daha geliştirdiği takdirde önümüzdeki draftın gözdelerinden olacaktır, Mo. Ayrıca son sınıf öğrencisi Kenny Walker da pota altında oldukça iyi istatistikler tutturmuş durumda. Ancak, bence şampiyonluk çok zor; çünkü 6-9'un üzerinde oyuncuları yok. Ayrıca Alabama'nın geleceği de pek parlak gözükmüyor. Takımın üç temel yapı taşı büyük ihtimalle bu sezon sonunda takımdan ayrılacaklar ve Crimson Tide'ın geri kalan kısmında da pek bir numara yok gibi…

OREGON DUCKS

   Alın size, çok yönlü bir PG daha. Oyun tarzı John Stockton'a benzeyen Luke Ridnour geçen seneki süpriz PAC-10 birinciliğinin ardından, bu sene (Freddie Jones'suz) takımını daha da yukarılara taşımak istiyor. Tabii ki yalnız değil, all-around tabirinin NCAAcesi olan Luke Jackson onun en büyük yardımcısı. Mükemmel fiziği ile, 1.sınıf öğrencisi Ian Crosswhite çaylaklığını üzerinden atıp da, ribaundlara sağlaması gerektiği kadar katkı sağlarsa Oregon çok daha iddialı duruma gelecek. Bir başka 1.sınıf öğrencisi C Matt Short, Crosswhite ile birlikte takımın hem gelecekteki, hem de (dolaylı olsa da) bu seneki derecesinin ne olacağı konusunda kilit rol oynayacaklar. Anlaşılacağı üzere oyuncu seçimleri çok isabetli yapılmış. Oregon iyi yolda, bu kesin. Bu seneki dereceleri de Oregon Üniversitesi basketbol programının sürekliliği açısından çok büyük önem taşımakta…

PITTSBURGH PANTHERS

   Bu seneki draft PG mevkisi açısından oldukça derin olacak. Grizzlies gardı Brevin'in kardeşi Brandin Knight'ta bu derinliği sağlayacak PGlerden biri olacak. Son sınıf öğrencisi Brandin, takımının final four yolundaki en kilit rolü oynamaya çalışacak. Son sınıf öğrencisi Ontario Lett, pozisyonuna göre oldukça kısa boyuna ve "Sergen" göbeğine rağmen, takımını ribauntlarda sırtlıyor. Ancak Panthers final four'u istiyorsa, mutlaka 2.sınıf öğrencisi C Toree Morris 19.5 dakikadan daha fazla süre almak zorunda. Bu adamı elinde böyle bir PG varken kullanmayacaksın da ne zaman kullanacaksın? Ki kendisi aldığı süreyi optimum faydayla değerlendiren bir adam. Litvanyalı Donatas Zavackas ise alan savunmalarına karşı tam bir ilaç Panthers için. Kolay fiktürün de etkisi ile, onlar da sezona fırtına gibi girdiler. Ancak Morris devreye yeterli derecede girmediği/giremediği sürece şampiyonluk çok zor, final four ise biraz da izlemeye alıştığımız ve bayıldığımız süpriz sonuçlara bağlı olur.

NOTRE DAME IRISH

   PG bol diyorum, inatla inanmıyorsun. Al o zaman gözün doysun: Bence NCAA'lerin en iyi PGsi olan (seyretmesi de çok zevkli, forma da kerataya acayip yakışıyor hani…) 2.sınıf öğrencisi Chris Thomas'ın önderliğindeki Notre Dame Üniversitesi, final four yolundaki rakiplerinin en küçük hatalarını bile kesinlikle affetmeyecektir. Dışarıda bu kadar iyi bir gard yetmezmiş gibi, pota altında da 1.sınıf öğrencisi Torin Francis mevcut. O da yetmezmiş gibi takımın sayı kralı son sınıf öğrencisi Matt Carroll'da sezona çok iyi başladı. DePaul'a 32 dakikada dile kolay (by Avni Küpeli) 33 sayı salladı. Texas ve Maryland deplasmanlarından başarıyla çıkan, kendi sahasında Marquette'e fark atan Notre Dame, yukarıdaki üniversiteler içinde final four için en iddialı olabilecek takım…

   Evet, abilerim ablalarım, etti 9 takım ve takım tanıtımları işi de sona erdi. Tabii ki sezon içinde yukarıdaki takımların dışındaki takımların çıkış ve inişlerini buralarda belirtmeye çalışacağım. Artık serbest/nostaljik/Fast-Break tarzında makale sistemime geçiyorum. İlk makalemin konusu da süpriz olsun. (belki değiştiririm diye böyle yazıyorum, yoksa nefret ederim süprizlerden…)

Hadi eyvallah…

m u r a t c a n e g e
01 o C a K 2 0 0 3 Ç a R ş A m B a
mc_ege@hotmail.com