m u r a t c a n e g e
DRAFT 2003 BÖLÜM -1-
   Sezon başında nasıl da heyecanlı başlamıştım, bu NCAA işine…Şöyle yazarım, böyle yazarım
diye hayaller kururken, kafamda taslaklar hazırlarken işler sarpasardı, bir anda…Notlar düştü, fırçalar şiddetlendi,
Cavs'di, forumdu, VGM'di derken bir çoğunu elime ayağıma dolaştırdım. Ancak, bari son görev bâbında Draft'la ilgili
bir şeyler karalayayım diye oturdum bilgisayarımın başına…
   Malum liseli facialarından sonra bu sene yine birçok takım bir liseli için lotaryaya bakıyor. Birçok kişi tarafından "gelmiş
geçmiş en iyi liseli" olarak adlandırılıyor olması, birçoklarının "ama o daha bir lise öğrencisi" demesine engel olamıyor.
Her ne kadar sezon sonuna doğru adı sık sık abuk subuk skandal haberleriyle dile gelse de Lebron pek çoklarının
beklediği gibi 1.sıradan gidecek gibi gözüküyor. Oldukça atletik, oyunu çok iyi okuyor ve oldukça paylaşımcı bir oyun
tarzı var. Bu özellikleri ile "Magic ile Jordan'ın kusursuz birleşimi" olarak lanse edildi, tüm dünyaya. Tabii ki bahsedildiği
gibi kusursuz değil, öncelikle kendisini mental anlamda çok güçlendirmesi lazım ve %60 civarındaki faul yüzdesini
geliştirmesi lazım. Yine de geçen sene "son 20 yılın en iyi liselisi" seçilen Kobe Bryant'ın bile lisedeki halinden çok
daha iyi (hem de 3.sınıftayken) olduğu söylenen bu zıpçıktının 1.sıradan seçilmesini beklemek oldukça mantıklı…
Amerika Yetmedi, Şimdi de Avrupa'yı Yok Ediyorlar!!!
   Geçen sene herkes NCAA'lerdeki oyuncu kıtlığından söylenip, durmuyor muydu? E, ne
yaptılar peki, Avrupa'daki cevherlere saldırmaya başladılar ve Avrupa pazarı da birkaç sene içinde kuruyacak,
böyle fütursuzca hareket edilmeye devam edildiği takdirde…Yaşı küçük olsun, ama hakları bizde olsun mantığı ile
birçok oyuncu olması gerektiğinden daha erken NBA'e adım atmakta ve bu durum Avrupa basketbolunun çarkına okumakta…
   Scoutlar artık Yugoslavya dağlarını kendilerine mekan edinmiş vaziyetteler. Yugoslav Ligi'ndeki kaydadeğer bütün
gençlerin maçlarına defalarca gidildi. "Genç olsun, Avrupalı olsun, uzun olsun, taştan olsun." mantalitesi sayesinde
bu draftta ilk turda 3, genelde 4 Yugoslav oyuncunun seçilmesi bekleniyor. Bu oyuncuların içinde 2.sıranın en büyük
adaylarından biri olarak gösterilen Darko Milicic de var. Boyu 7-0 olmasına rağmen, point guard yeteneklerine sahip
olması nedeniyle, oyunu old-school halinden uzaklaştırıp, globalleştirmeyi hedef almış bir kitle için biçilmiş kaftan.
Birçok kişi hayatı boyunca 16 yaşında Darko'dan daha iyisini görmediğini belirtiyor. Ancak NBA mücadelesine hazır
olabilmesi için kendisini fiziksel anlamda çok geliştirmesi lazım (özellikle upper body) ki profesyonel antrenörlerin
elinde bu işi halledebilir; ancak onu seçecek GM'in ya da takımın kendisine en azından 2-3 sene sabır göstermesi
gerekmekte…
   Yugoslavya'dan diğer beklenen oyuncular ise Zarko Cabarkapa, Aleksandar Pavlovic ve Slavko Vranes… 81 doğumlu
6-11'lik Cabarkapa, geçtiğimiz senelerde NBA yolunu tutmuş birçok Avrupalı uzun gibi boyuna oranla oldukça iyi bir
fundementale sahip. Yine pekçoğu gibi oldukça hızlı ve oyunu çok iyi biliyor. Ancak yine pekçoğu gibi upperbody
antremanı yapması lazım. Adam gibi bir NBA PF'si olabilmek için daha çok kilo alması lazım. 7-1'lik bir adamın kol
uzunluğuna sahip kolları olmasına rağmen, ribaundlarda ve bloklarda yetersiz. Daha çok sertleşmesi lazım. Aleksandar
Pavlovic ise yukarıda adı geçen Yugolardan çok daha önce gideceği takıma katkı sağlayabilir. (uzun planda işler değişir.)
6-7lik bir SG ve işin ofansif ve fiziksel kısmını halletmiş durumda. Onun problemi mental. Yeteneklerini ve enerjisini tam
olarak sahaya yansıtmakta problemleri var. Asist yapmayı öğrenmeli. (Smaçlarını netten araştırın, derim. Çok övülüyor.)
Vranes ise 7-6'lık boyuna rağmen 2.turdan önce seçilmesi imkansız bir adam. Dolayısıyla onunla ilgili anlatacak pek bir şeyim yok.
Sophocles İlgince Benziyor
   Yeni bir Shaq hadisesini kaldırabileceğimizi hiç zannetmiyorum. İzleyenlerin her aldığını içine
vuruyor dediği, 85'li, Nijeryalı anne, Yunan babadan Sophocles adındaki şirin çocuk, şimdiden Shaq'ın basketbolun
içine limon suyu sıktığını düşünen kişileri (ben de bu gruptayım.) kaygılandırmaya başladı bile. Her ne kadar kendisine
"baby Shaq" denilmesinden hoşlanmasa da 6-9'luk bu çocuk onun yolunda ilerliyor. Boyuyla ilgili de bir kaygınız olmasın,
ne de olsa henüz 85'li. Tabi Milicic gibi onun da zamana ihtiyacı var. Çok tecrübesiz olması, çok çabuk faul problemine
girmesine neden oluyor. Ayrıca kendisi 23 Mayıs'ta 2004 Draft'ına girmeyi düşündüğünü söylemişti. Fikri değişti mi, bilemiyorum.
   İlk turda Avrupa'dan iki oyuncunun daha seçilmesi bekleniyor. Bunlar; Fransız Mickael Pietrus ve Boris Diaw. Vakti
zamanında Senegal güzellik kraliçesi olmuş bir annenin Fransız oğlu Diaw, Avrupa'da Pau Orthez formasıyla takip
etmekte olduğumuz 6-8'lik bir SF. Savunması NBA çapında, hücum ribaundlarında oldukça başarılı. Ancak sahanın
diğer kısmında görüntü pek içaçıcı değil, dış atışlarını geliştirmesi lazım. Mickael Pietrus ise 6-6 değil de 6-8 olsa,
Ginobili falan tanımayacak kadar iyi bir SG bence. Çok atletik olmasının yanında, boş kaldığında ceza atışlarını da
iyi kesiyor. Savunması tıpkı Diaw gibi oldukça iyi. Tek dezavantajı fiziği…
Dünyadan…
   Brezilya'dan Anderson Varejao 15'i geçmeden kesin gidecek gibi…Oyun stili Drew Gooden'a
benzetiliyor. Ancak ofansif yetenekleri bence onunki kadar iyi değil; ancak Gooden'dan çok daha savaşçı bir oyuncu
olduğu kesin. Jump-shot'larını azıcık geliştirebilirse, blokçu olma özelliğinin de yardımıyla NBA'de uzun süreler forma
giyecektir, diye düşünüyorum.
   Bir diğer Brezilyalı Leandro Barbosa ise PG bolluğu sebebiyle
2.tura düşecek
gibi gözüküyor. Mini Dünya Kupası'nda
seyretme şansı bulduğum Leandrinho beni oldukça etkilemişti. Oldukça atletik bir oyuncu, ayrıca ortalamanın üstünde
3'lük atışlara sahip. Doğru takıma giderse benchten değerli katkılar verebilecek kapasitede bir oyuncu…
   Skipper'den tanıdığımız Arjantinli Carlos Delfino'nun ilk turun sonlarına doğru draft edilmesi bekleniyor. Oldukça iyi bir
SG fiziğine sahip. Hücumda çok etkili, zaten bu özelliğiyle Manu'ya benzetiliyor. Ancak şut seçimlerini iyileştirmesi gerekiyor.
Toplu topsuz savunmalarda çok başarılı. Ancak Euroleague'de 1 sene daha pişmesi kendisinin oyununa çok şeyler katacaktır.
Seçilse bile 1 sene Skipper'da beklemeli, bence...
Diğer Liseliler
   Biraz daha punduna getirsem abileri olacağım liseli birkaç arkadaş daha var, bu seneki
draftta boy gösterebilecek. Ozen Lisesi'nden Kendrick Perkins bunlardan biri. Bir sene öncesine kadar pota
altını vücudundaki yağ-kas kombinasyonuyla domine eden bu çocuk, bu sene şık post-up hareketlerini kaptı.
Ayrıca ikili sıkıştırmalarda dağıttığı paslarla, iyi bir pasör olduğunu da gösterdi. Draftta kesinlikle şansı olacaktır;
ama abisi olarak ona tavsiyem, gidip Memphis'de en azından 1 sene oynaması yönünde. Deli atlet Travis Outlaw
da Draftta boy gösterebilecek bir liseli. Perkins'e yaptığım tavsiyeyi aynen ona da iletiyorum. (elemanın panyanın
tepesine değmişliği varmış.)
   Bu yazıda hep NCAA dışından bahsettim. 2.bölümde NCAA'deki muhtemel draftee'lerden
ve genel olarak Drafttan
bahsedeceğim. Ondan sonra da bir mock draft'ta ben çakarım, artık.
   Ha tabii, salladık birşeyler de… Daha çok sular akacak köprülerin altından… Ben şu andaki görüntüye bakarak yazdım.
   Bu arada ESPN Fantasy Games/Draft Pick'em diye bir oyun mevcuttu, geçen sene…Büyük ihtimalle bu sene de olur,
ben henüz bakmadım. Unutmayın, oynayın…
Hadi eyvallah…
m u r a t c a n e g e
13 n i s a n 2 0 0 3 p a z a r
mc_ege@hotmail.com
 |