IDéEFIXE Satis Ortagi

ATA SÖZLERİ

 

ÖĞRENCİLERİN ATASÖZÜ AÇIKLAMALARI

Gerçek sınavlardan ve cevaplardan derlenen Ahmet Gülüm'ün "Dikkat Yazılı Var" ve "Yine mi Yazılı Var?" isimli kitaplarından alınmış olup, imla ve gramer hatalarına dokunulmamıştır.


GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

Güneş ışınları değdiği yeri kurutur ve çöl haline getirir. Güneşi çahmurla sıvarsak bu delilik olur. Güneş balçıkla sıvanmaz diyorum. Güneş bunca uzaktan dünyamızı etkiliyorsa dünyadan çahmur alıp sıvamaya gittiğimizde güneşe yetişmeden çahmur kuruyp toprak olur ve bizde ölürüz. Eğer güneş çahmurla sıvansaydı çahmur kurur eski halini alırdı, yani kururdu diyorum. (Sinan - Lise 1)


SAKLA SAMANI GELİR ZAMANI

Bir Arkadaşımız bir şey isterse vermeyiz, ama bir kalem veya silgi isteriz. O da bize vermez. Komşunun oğlu veya kızını okula savacak kitabı yoksa komşununda varsa vermeli, zamanı gelince o da ona verir. Türkiye Irak'a ödünç silah vermezse Türkiye'de bir savaşa girdiğinde Irak'ın aklına şipadanak gelir ve Türkiyeye yardim eder. Örnegin Spor kulüpleri Trabzonspor Fenerden ödünç para vermesi lazım, vermese bile Fenerin Trabzonspora işi düşer. Zamanı geldiğinde Trabzonda Fenere vermez. Büyük Türk gençleri birbirine bir ev kiralar, zamanı gelince o evi veren büyük Türk gencinin alın terini, emeğini eline koymalıdır.

Bir ailenin ineği hastalanmış veteniren aramaya koyulur. Diğer komşunun evinde telefon vardır. Telefonu açmaya izin vermez inek orada ölür. Aradan yıllar geçer o telefonu açmaya izin vermeyen komşununun oğlu hastalanır. Aha işte şimdi zamanı geldi. Onun evindeki telefonu bozuldu. Onun evinde telefon var ve telefon açmaya gidemez. Ya işte saklasaydın samanı gelirdi şimdi zamanı.

Köyde samanı doğrayıp samanlığa koyarlar. Sonra bir iki yıl sonra o samanı ağırbaşlı hayvanlarımıza yediririz ve onlarda bize gereken ürünleri verirler. Sakladığımız samanı hırsızlar yahut teröristler çalıp çırpıp götürmezse en sonunda bir vakit zamanı gelir. (İlyas - Ortaokul 1)

Yanı bir şeyi saklayınca zamanı eninde sonunda gelecektir. Saman hayvanların yemeyidir. Çimenlerin kurumasıyla çimenler sararır,saman oluşur. Samanlar da bazı yerlere satılmaya gider ve ordan hayvanlarını alan insanlar samanlarını kiloyla alırlar ve bitince yine alırlar. Köylerde çok çimenler vardır. Onların kurumasıyla saman oluşur ve oradan imalat yerlerine gider. Gün geçtikçe onlar satılır. Kurban bayramı gelince hayvanlar kesilir ve etleri afiyetle yenir. Bazı hayvanlar dişi ise onların yavruları ölür. Dişi hayvanlar yavrularını emzirirler ve dişi hayvanlar aç kaldıysa ona saman verirler. Hayvanı varsa onu tarlaya getirir, onu gezdirir, tozdurur. Ot yedirirler ve akşam olunca onları yerine getirirler. Onları mışılca uyuturlar. Örnek 1: Bir gün kadının kocası kaza yapmış ve onunda bir ayanı kesmişler ve ona çok para lazımmış ve kocasına takma ayak takdırcaklarmış hiç bir doktor yapamazmış ve yabancı ülkeden doktor getirmişler ve kadının kocasının ayağına takma ayak taktırmışlar ve para kadına çok lazım olmuş Atalarımız demişki sakla samanı gelir zamanı. (Selda - Ortaokul 2)


AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZAT

Ayağını yorganına göre uzatırmısın. Ayağını çekyata göre uzat. Yani ayağını belirli bir yere kadar uzat. Ayağını yorgana göre uzatmazsan ayağın açıkta kalır ve ölürsün Kendine dikkat ol. Biz kendimize dikkat olmazsak ölürüz, üşütüp güme gideriz. Nineler kendilerine dikat etmezseler ölürler. Dedelerde bakımsızlıktan ölürler veya açsızlıktan da ölürler. Babaannelerde yaşlılıklarından ölürler. Veya kalpten de gider hiç haberleri olmaz. yaşlı babalar kalpten bakımsızlıktan, kansızlıktan ölebilirler. Yeni doğmuş bebeklerde mamasızlıktan ölüyorlar. Bir gelin yeni evlenmiş gelin eve gelmiş. Ana ve baba sevincinden ölmüş. Şimdi oniki, onüç, ondört yaşlarında kalpten gidenler ölüyor. (Melek - Ortaokul 1)

Her zaman her yerde dikkatli olmalıyız. Mesela bir yere alişverişe gittik Neler alacaksak ona göre yanımıza paramızı almalıyız. Bir yere gittik ve gittiyimiz yerde yorulduk. diyelim ve bir taksiye bindik, gideceğimiz yere geldik ve bir baktıkki para çantasında onbin bile yok. Aha şimdi aba altında sopa yedin kafasız. Taksiciye yalvar yakar, aldırmadı, sürdü gitti. Ta ormanlık yere koydu. Etrafta in çin top oynuyor. Başka hiç kimse yok, çare de yok. madem onbin bile yok niye taksiye bindin kafasız. Yorganına göre uzatsana. Başımızı ağaçlara vururuz. Ayağımızı yorganımıza göre uzatırsak başımıza bir şey gelmez. (Hümeyra - Ortaokul 1)

Bir insan ayağı üşümesin yahut karıncalanmasın diye uzatır. Bize soracak olursanız bir adam gece yatınca karlı hava insanın ayağını dondurtur.
Giriş: Adamın kendisine ayağını yorganına göre uzat denen girişlemeye adamın uzatmasıdır.
Gelişme: Adamın ayağını yorganına görere uzatmasında adam kendi isteyiyle bir nedene varması; adamın kendi nedenini söylemesi belki bu olay adamı üzmüştür.
Sonuç: Adamın kendine verilen bir nedeni bulmak için adama verilen bir ders verilmesi gereklidir. Çünkü ayağını yorganına göre uzatmalıdır.
(Serap - Ortaokul 1)


SAVAŞ VE BARIŞ

Barış iyi savaş ise çirkeftir. Savaşın aile içinde, aileler arasında, insanlar arasında ve hayvanlar arasında oluyor. Ama savaş insanlardan kaynaklanıyor. Bosnada her gün insanlar hep bombalanıyordu. Her yer karman çorman oluyordu. Kadınlara haciz yapılıyordu. Bebeler aç kalıyordu, maf oluyordu. Onun için hep tanklarlan UN getirilyordu. Hep bu savaş yüzünden. Halbuse savaş pekhala çirkeftir. Dünyada zaten her bir pislik insanlardan çıkıyor. Hayvanlara pislik diyorlar. Bana göre dünyada en büyük pisliklerdir. insanlar. Bir Baş Bakanın parmağı kesilip kanıyor olay oluyorda, bir normal memur kendini caminin minaresinden atıyor olay ölmüyor. Bunlar baştan aşağı hepsi yağnış ve çirkeftir. (Ercan - Ortaokul 2)

İnsanlar en ufak bir yer için savaş eder ve bir sürü kanlar akar kanlar ziyan olup gider sonra barışlar olur, vergiler ödenir, barış anlaşmasına uymayanlar gene savaşlar yaparlar. Ve bunların sonunda binlerce şehit asker ölür ve şehit mertebesine ulaşırlar. Şehit mertebesi yetmez yine yeni mertebeler için savaşırlar. Bazı köylülerse bir tarlanın en ufak yeri için yahut bir keçi parçası için kavga edip soluğu mahkemede alırlar. Mahkemede iki köylünün arası bulunur ve barış sağlanır. (Adem - Ortaokul 1)


ÖZGÜRLÜK

Ademinoğlu insanının özgürlüğü vardır. Bir yeni doğmuş bebeğin bile kendine has özgürlükleri vardır. Ağlaması, acıkması konuşmadan yapabilme istek ve özgürlüğü ve biçim biçim hakları vardır. Bunlar basit konulardaki özgürlüklerdir. Bence insan başka hiç bir canlıya benzemez. İnsan bir ineje,bir kediye benzemez. İnsan konuşabilir, inekse möler. İnsan dört ayak üstünde yürüyemez. Fakat kediler yürür. Demekki insan dünyanın en önemli elemanıdır. Zaten özgürlük olmazsa, haklar olmazsa İstanbul Sudi Arabistandan farksız olur. Mesela Sudi Arabistanda yerden jeton aldın suç, hop kellen gitti. (Yıldız - Ortaokul 2)