NOT
Aşağıdaki yazılar tamamen arak olup insanların tikiler hakkındaki görüşlerini yansıtmaktadır.
Tikilik gösterişte prim beklmenenin en dürüst şeklidir. Bunu hiç gizlemez, bu net tanımlamayı dkny t-shirt'le kabul eder.
Sorun tikilik değildir. Sorun insanların kendilerinin kanıtlama dürtüleridir. Bu amaçta birçok insan bazı özelliklerini bilinçli olarak hakettiğinden fazla önlerine koyarlar. Megalomanlık da bunun çeşididir.
Tikilik rahatsız edicidir ancak yıkıcı olan gizlilik anlayışıdır. Parası olsa da tiki olacak onca insan, para kullanmadan gösterişçilik yapmaktadır. Kişiliğini toplumun beklentilerenine göre şekillendiren kişi her zaman tikidir. Toplumun istediği olmanın sadece bir çeşididir tikilik.
Sadece tikilerin üzerine yüklenmekteyiz ancak daha çok eleştiri ve tepkiyi hakeden sinsi megalomanlardır. Her lafın arkasında bir çıkar beklentisi yatanlardır. Dudaklarını sadece karşısındakinenin beynini gıdıklıycak şekillere sokanlardır.
Pislik, toplumda yükselmek için kişilikten uzaklaşıp toplumun kölesi, külü olmak, bunu da saklamaktır. İlklereni gizli bir kirli mutluluğa değişmektir.
Bu topluma o güzelim insan beynine yazıktır, çünkü çok insan sadece saygı toplamak amacıyla her günfaklı kişiliklere bürünmektedir.

İlgisiz, ya da ilgiyi para vermekle gösteren ailelerin özgüven yoksunu, sosyal becerileri çok gelişmemiş çocukları sanılanın aksine birçoğu çok da ukala değildir, ama savunma içgüdüleri aşırı gelişmiştir.
Kendilerine hakaret edilince yapabilecekleri bir şey,  arkasında durabilecekleri bir söylem, ve genelde meram anlatabilecekleri dil zenginlikleri olmadığı için klasik cevap vermektedirler.
Bu insanlar cahil oldukları için suçlanırlar, ama onların kitabında bilmek erdem değildir; o yüzden suçlanmaları da gereksizdir. Birçok insanla hiç bir ortak paydada buluşmamaları onların suçu değildir, bu insanlarla çemberleri çok farklıdır.
Birçoğu kötü davranmayı, tepeden bakmayı bırakırsanız size tiki olmayanlardan çok daha iyi davranabilirler, çok sevimli insanlar olabilirler.
Aslında çok zayıf insanlardır, tek başlarına bile dolaşamazlar, bir de üstüne üstlük bizm (hatta benim) gibi insanlar tarafından sürekli hırpalanırlar.
Bir insanı tiki diye suçlamak, "vurum kahpeye" demek kimsenin haddine olmamalıdır bence; çünkü o insanlar, kendilerine öğretilen değerler çerçevesinde doğruyu yapıyorlardır. Hırsız, rüşvetçi, düzenbaz, cahil anababalardan ancak bu kadarı çıkar kardeşim demek ister gönül.

Seri üretimden çıkmış gibi birbirleriyle aynı insan modeli.

Bilgi Ünüversitesi bunların liseyi bitirdiklerinde gitmek istedikleri yerlerin başında geliyor (istanbul'da), geçen gün okula bir lise gezi grubu geldi, 40 tane falan kız vardı aralarında, 38 tane barbour montdan vardı (bu senenin favori rengi kahverengi, geçen sene yeşildi biliyorsunuz..). İşte dedik, geleceğe umutla bakan tikiler yetişiyor. Okuldaki fasiliteler, kütüphaneler, sınıflar, vs. değil Bilgi piyasasının gözde erkekleri ilgilerini çekti, beğendiler, giderken 1. terchilerini belirlemişlerdi kesin.

Tikiler kararlaştırıp aynı giyinmeketen büyük haz alan kişilerdir.
En uğrak mekanları akmerkezdir.
Solaryum hayatlarının vazgeçilmez bir parçasıdır.
Kıçlarına giyecek donları olmasa da görünen yerlerindeki her şeyin marka olması için sonsuz çaba harcarlar.
Dedikodusuz bir hayat onlar için bayattır.
Son model cep telefonu sahibi değillerse hayata küser dışarı bile çıkmak istemezler. Zira en yakın kız arkadaşlarının en son model, en küçük cep telefonu vardır, onun neyi eksiktir?
Ayrıca cep telefonları en piyasa şarkının melodisiyle ötmektedir.
Yeniyıla Uludağ'da girmezlerse o senelerinin kötü geçeceğine inanırlar.
Ama gelin görün ki hayatlarında okudukları kitapların sayısı 10'u geçmez (cinali'nin 10 kitaplık serisi).
Allah akıl dağıtırken !, beymenden alışveriş yaptıkları için geç kalmışlardır.
Özel okullara girip her sınıfı 3 senede bitirir ve özel okulların adının kötüye çıkartmakta bir numaradırlar.

Normal kolayı ısmarlarken "regular kola istiyorum" diyenlerdir.

Hemen hemen hepsi kaşardır, kaşar olmaları zaten tiki olmalarının bir sonucudur ama buna rağmen tiny toon karakterli gömlekleri giyerek bence öküzlüğün, oppotünizmin en büyüğünü yapmaktadırlar.

Erkeklerde pantolonun paçaları Buffalo botların içine sokulur (buna uzun süre inanmamıştım bir sürü canlı kanıtı yürüdüğü halde).
Bu erkeklere "ne o öyle hıyar ağası be!" falan derseniz bir şaşkınlık ifadesiyle "aa, nasıl oldu bunlar girmişler botun içine haylazlar" tavrı takınırlar.
Kızlar da genelde suratlarından iki tok koyu pudra sürerek değişik bir görünüm yakalamaya çalışırlar (bunun sebebini hala çözemedim). Ama sonuç bisürü istakozun ortalıkta dolaşmasına benzer.

Sabun yapmak için ideal hammadde kaynağı.

Garip ama gerçek.
Andre Breton'un şiirinin adı "tiki"dir.
Şiir Türkçe'ye Özdemir İnce tarafından çevrilmiştir.
ve tam olarak şöyledir:
denizlere karşı seviyorum seni
kırmızı yumurta gibi yeşil olduğu zaman,
bir düzlüğe götürüyorsun beni
ellerin bıldırcın gibi yumuşacık
kadının karnına dayıyorsun beni
sedef renkli bir zeytine dayarmış gibi
dengeliyorsun beni
yatağa yatırıyorsun
yaşamış olmaya bakarak
önce ve sonra
kauçuk göz kapaklarımın altında.

Ne yazık ki tikiler sadece barbour mont, harley bot'dan ibaret değildir. Tikilik bir mantalite. Tikilik bir gruba ait olmak için kendinen vazgeçmek. O grubun giyimini benimsemek, o grubun görüşünü benimsemek, o grubun doğrusunu yanlışını benimsemek ve bunu sadece ortamlara kıvrılmak için yapmak. Bu yüzden sanılmasın ki taksimdeki siyah ya da kızıl, kısa, benzer saçlı; birbirlerinden ayrılmayan kızlarımız, adidas ayakkabılı, t-shirt'lü, aman da pek bohem oğlanlarımız tiki değiller. Bence tikiliğin bu kadar farkında görünüp yaşamlarıya birebir uygulamalarıyla, nispeten saf bağdat caddesi tikilerinden çok daha zavallıdırlar.

Yüksek derecede estetik kaygılı ve yine yüksek derecede marka meraklısı belli bir grubu, marka meraklısı ve estetik kaygısı olmayan diğer insanlardan ayormak için türetilmiş sözcük.
Ben tiki gördüm, a anne tikiye bak!, bu marka tiki markası.