Fıkralar
|
İşlem Hacmi
Kurt borsacı genç borsacıyı yanına almış, işin inceliklerini anlatıyor. Bütün önemli konular gibi,
bu konu da parkta yürüyüş yaparken konuşuluyor.
Yaşlı kurt anlatıyor:
- Durumu değerlendirirken, kafanda ne kadar risk karşısında ne kazanıyorum hesaplarını
İyi yapacaksın. Mesela bak şuraya bir köpek pislemiş, normalde iğrenç ama sana "parmağını
değdir ve yala, karşılığında bir milyar veririm" dediğimde bir fırsat şekline dönüşür değil mi?
- Elbette.
- Haydi bakalım, bir milyar veriyorum parmağını değdir ve yala.
Genç denileni yapar, ihtiyar kurtun anında saydığı bir milyarı cebe atar, yürüyüş devam
eder.
- Peki ben size bir milyarınızı geri almanız için şu köpek pisliğine parmağınızı değdirip yalamanızı söylesem...
Yaşlı kurt hemen yapar ve bir milyarı geri alır. Yan yana yürümeye devam ederler...
Genç:
- Ceplerimizdeki para aynı, ikimizin de ağzında köpek pisliği tadı var. Ne fark etti?
Yaşlı kurt:
- Öyle deme; iki milyarlık işlem hacmi yarattık!
|
Ağanın Ayrıcalığı
Irgat koşa koşa ağasının yanına gelir;
-Ağam akşam rüyamda seni gördüm
-Hayırdır len nasıl gördün?
-İkimizde aynı uçakta seyahat ediyorduk.
-Eeee
-Sonra uçak arıza yaptı ve düştü.
-Hayırdır inşallah,ne oldu sonra?
-Ben bok çukuruna, sen de bal çukuruna düştün.
-Olacak di mi o kadar fark. Ağalığım rüyada bile belli olmuş.
-Sonra birbirimizi yalaya yalaya temizledik.
|
Topun Hacmi
Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kırmızı top verip bunun hacmini nasıl bulacaklarını sormuşlar.
Matematikçi, bir mezura ile etrafını ölçüp formülle yarıçapını hesapladıktan sonra diğer bir formülle yarıçapından
hacmini bulacağını söylemiş. Fizikçi ise topu suya batırıp yer değiştiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini
bulabileceğini söylemiş. Top son olarak mühendisin eline verilmiş, mühendis topu şöyle biraz çevirip bakmış ve sonra:
"Bana kırmızı toplar kataloğunu bulun"
|
Teknoloji
Bir Türk, Japon arkadaşının daveti üzerine Japonya'ya gidiyor. Birkaç gün gezdikten sonra arkadaşı onu çalıştığı
fabrikaya götürüyor. Teknoloji muazzam. "Bak !", diyor Japon : "Burada robot yapıyoruz. Şu Robotlar öğle yemeğini hazırlar
ve getirir. Şunlar bebek bakar. Şunlar araba bile kullanır." Bizim Türk vatandaşı hayretler içinde kalır.
Dolastıkça gözleri fal taşı gibi açılır. Japonya'dan ayrılırken arkadaşı Türkiye'ye mutlaka gelmek ve teknolojisini
görmek istediğini söyler. Ve o gün gelir. Fakat bizim Türk nereyi gezdireceğini bir türlü bilemez.
Düşünür ne göstermelide altında kalmamalı Japonyada gördüklerinin. Aklına hamam gelir. Japon ne anlar Türk Hamamından.
Alır götürür. Japona ilginç gelir: "Ne oluyor burada?" "Biz burada insan yapıyoruz." " Sahi mi?" der Japon.
Bir odanın kapısını açarlar. İçeride tellak bir adamın kolunu ovmaktadır. "Bak der bizimki, burada kollar monte ediliyor."
Bir başka odada bacak ovulmaktadır. "Buradada bacaklar takılıyor." Japon bu sefer hayrette. Diğer odanın kapısını açarlar.
İçeride bir kadının üstünde bir erkek iş üstünde. Japon sorar : "Peki burada ne oluyor."
"Burada montaj bitmiş delikler açılıyor."
|
Emektar
Adamın biri sabah uyanınca o gün 90 yaşında olduğunu hatırlamış. Yavaş yavaş yataktan kalkarken gözü ayaklarına ilişmiş
"sevgili ayaklarım" demiş, "Bugün 90 yaşına girdik. Bu kadar sene beni istediğim yere götürdüğünüz, bu yaşıma sizinle
girdiğim için bahtiyarım, sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim." Sonra dizlerine dikkat etmiş
"Sevgili dizlerim, bugün 90 yaşına girdik. Bu kadar sene beni taşıdınız,"bükül" dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz,
bu yaşıma sizinle girdiğim için şükür ediyorum. Sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim"
Sonra gözü biraz daha yukarı kaymış "Eee emektar" demiş "Eğer sende yaşasaydın bu günümüzü birlikte kutlayacaktık."
|
Sinekler
Dokuz yaşındaki oğlan cocuğu elinde raket, gözünü pencere camına konmuş çiftleşmekte olan sineklere dikmis..
- "Anneee!!" diye cağırmış.. "Sineklerin erkeği olur mu?"
Anne bu masum sorudan kuskulanmadığı için "Olur yavrum.." cevabını verince, oğlan sorusunu ikilemiş
- "Peki sineğin dişisi olur mu?"
Kadın o zaman soruların çetrefilli bir yere gideceğini sezip, yan çizmiş
- "Olmaz evladım.."
Oğlan aradığı cevapları alınca elindeki raketi hırsla sineklerin çzerine yapıştırmış.
"İbneler!"
|
Haremağasının İntikamı
Ahmed sarayın hizmetkarlarından biri.. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göğüslerine hayran olurmuş..
Artık bir saplantı halini almış Kraliçenin göğüslerine dokunmak, öpmek.. Tüm cesaretini toplayıp haremağasına açılmış..
"Bana sultanın memelerini koklat.. Ömür boyu biriktirdiğim bin altın senin" demiş.
Harem ağasının aklı yatmıs bu karlı işe.. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyacı, büyücü karşımı bir kadın varmış..
Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği korsaya iyice sürmüş..
Sultan çıplak tenine korsayı takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Memeleri yangın yeri gibi yanmaya başlamış..
Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar.. Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek..
Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha "Saray hizmetkarlarından Ahmet, derdinize derman olabilir.
Onun salyası, herşeye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili.. Kraliçemizi ancak o kurtarır, eğer izin verirseniz" demiş..
Padişah çaresiz çağırmış Ahmed'i hareme.. Ahmed bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş...
Ne var ki söz verdiği halde 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış.. "Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider.
Bunu göze alamazsın.. Hadi bakalım, çek arabanı" demiş, haremağasına.. Çok kızmış harem ağası..
Öyle kızmış ki.. Ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın, banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş..
|
Penguenler
Alaska'da bir bardan içeri iki İngiliz girmişler ve içki söylemişler. Bir süre sonra bir tanesi barmene
- Buralarda siyah kadın bulunur mu ?
- Hayır, bulunmaz elbet.
- Peki buralarda siyah beyaz kadın bulunur mu ?
- Bulunmaz tabi
Bunun üzerine Laz arkadaşına dönerek :
- Sanırım dün gece iki penguenleydik.
|
Sizin Kızdan Ne Haber
İki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu varmış. Birgün misafirlikte sohbete baslamışlar;
-Eee sizin kızdan ne haber?..
-Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk başlarda geceleri fazla
mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu çok sevmiş her işi ona veriyormus.
Derken Ankara seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya. Sonra Paris seyahatleri
filan en sonundabu iş böyle olmayack dediler, patronu ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım.
Ee, peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki orospu oldu, ben sizin kadar güzel anlatamıyorum...
|
Cennet-Cehennem Ligi
Bir devrin tüm en klas futbolcuları cennette toplanmışlar. Cennetin baş meleğide futbola çok meraklıymış.
Şeytanı çağırtmış ve :
-Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?
-Bosuna oynamayalım, biz kazanırız, demiş şeytan.
-Olur mu en iyi futbolcular bizde. Ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde. Şeytan şeytanca gülümsemis ve :
-Ama bütün hakemler de bizde.
|
İran Halısı
Kadının biri pahalı halılar satan bir dükkana girer.. ve ilk bakışta çok beğendiği bir iran halısına doğru yönelir.
Halıya daha yakından bakmak üzere yere doğru eğildiğinde istemeyek sesli bir şekilde gaz kaçırınca çok utanır
ve hemen kimse duydu mu diye etrafına bakınır ve arkasında duran satıcıyı görünce konuyu unutturmak için aceleyle adama
-Bu İran halısı kaç para? diye sorar. Satıcı gayet pişkin şöyle yanıt verir.
- Valla hanımefendi, halıya sadece bakmakla osurduğuna göre fiyatını duysan zıçarsın.
|
Alış-Veriş
Eski İstanbul'da bir yaptığı veresiye alış verişlerde pek borcunu ödemeyen bir memur varmış.
Bir gün bir alışverişteyken çarşıyı denetleyen belediye başkanı adı Mehmet olan bu adama da hal hatır sormuş:
- Ooo Mehmet Efendi nasılsın?
- İyi alış veriş yapıyorum. Bu cevap üzerine ağzı Mehmet Efendi'den yanan dükkan sahibi hemen atılmış:
-Vallahi efendim şu ana kadar yalnızca aldı. Çok şükür daha bir şey verdiğini pek görmedik.
|
Mutlu Bebek
İki gey birlikte yaşamaktadır. Her şey çok iyi gitmekte oldukça iyi geçinmektedirler. Sonunda evlenmeye karar verirler. Evlilikleride oldukça mutludur ancak tek bir dertleri vardır oda çocuk sahibi olamamak. Bu onları yiyip bitirmektedir. Birgün akıllarına bir fikir gelir kiralık bir anne bulacaklar spermlerini birleştirerek mikroenjeksiyon yöntemi ile hamile bırakacaklardır. Operasyon gerçekleşir ve bebeklerinin doğumunu beklemeye başlarlar. Doğum günü gelmiştir ve her ikiside heyecanla hastane koridorunda beklemektedir. Sonunda hemşire gelir ve
-"müjde nur topu gibi bir oğlunuz oldu" diyerek mutlu haberi verir. Çok heyecanlanan gey ler bir an önce bebeklerini görmek isterler ve yeni doğan bebeklerin olduğu bölüme hemşire ile birlikte giderler. Fakat bütün bebekler feryat figan ağlamakta ancak bir bebek mutluluktan uçarcasına gülücükler atmaktadır. Heyecanla hemşireye bebeklerinin hangisi olduğunu sorduklarında hemşire
- "gülen bebek sizinki" der. Şaşıran geyler "nasıl olur bütün bebekler ağlarken bizim bebeğimiz gülüyor" hemşire
- "kıçındaki dereceyi çekeyim siz ozaman görün ağlamak nasıl oluyor."
|
Meraklı Deve
Genç deve annesine sormuş
-"Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?"
Anne cevap vermiş:
-"Çölde kuma batmamak için."
Genç deve tekrar sormuş:
-"Peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermiş:
-"Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye."
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-"Bizim niye hörgüçlerimiz var."
Anne deve sabırla yanıtlamış :
-"Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız."
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş :
-"Peki biz bu hayvanat bahçesinde ne işimiz var?"
|
Borsa
Köylünün biri eşşeğini satmaya karar vermiş.50 milyon fiyat biçmiş. Herkes itiraz etmiş bu yüksek fiyata. Derken başka bir köylü razı olmuş ve satın almış. Satan köylünün akşam gözüne uyku girmemiş, demek ki var bir hikmeti de eşşeği satın aldı demiş. Ertesi sabah sattığı kişiye gidip 75 milyon teklif etmiş. Tekrar satın aldığı eşşek bu sefer diğer köylüyü rahatsız etmiş. Sabahı sabah edip ilk sahibine 125 milyon verip tekrar almış. Bu böyle devam etmiş.
-Birgün meydanda müthiş bir kalabalık bağıra bağıra bir eşşeğin etrafında toplanmışlar. Bir yabancının dikkatini çekmiş ve eşşeğin fiyatını sormuş; 995 milyon cevabını alınca: Olur mu be! En fazla 20 milyon eder demiş. Bir Köylü hemen itiraz etmiş:
-Abi sen ne diyorsun!Var ya bu eşşek 1 Milyar direncini geçti mi 1.5 Milyara kadar yolu var...
|
Oscar
Atlas Okyanusu'nda giden geminin kaptanı gemide olan bütün herkesi güverteye çağırmış. Herkes gelince
-Size bir iyi bir kötü haberim var.
Önce hangisini söyliyeyim.
Herkes: "İyi" demiş.
-13 dalda oscar kazanacağız.
|
Yüzbaşı
Bir Astsubay'la bir gözü takma Yüzbaşı aynı bekar lojmanında birlikte kalıyorlardı. Yüzbaşı her gece yatmadan takma gözünü çıkartır su dolu bir bardağa koyar sabah tekrar yerine takardı. Sıcak bir Yaz akşamı gece yarısı Astsubay susadı,el yordamıyla sehpadaki bardağı kaptı bir dikişte yuvarladı oda ne..suyla birlikte gözüde yutmuştu.Astsubay farkına vardı ama artık iş işten geçmişti. Ertasi gün sabah sporundan sonra Astsubay tuvalete gitme ihtiyacı duydu .Koşar adımla tuvate gitti pantolonunu sıyırdı başladı ıkınmaya fakat mümkün değildi bir türlü rahatlayamıyordu.Onun ıkınma sesini duyan tuvalet nöbetcisi er telaşlandı nazikçe kapıyı tıklattı..
-Komutanım yardımcı olayım.. Astsubay can havliyle kapıyı açtı,
-Bak oğlum şurada ne var bir türlü s...çamıyorum deyip er'e doğru döndü. Er eğilip bakar bakmaz hazırola geçti ve selam durdu.Bunu gören Astsubay sinirlendi,
- Ne selam durdun evladım diye bağırdı..
Asker yanıtladı; -Nasıl selam durmayım Komutanım içeriden Yüzbaşım bakıyor......
|
Denize girmek yasak
Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. "Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş. Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur, daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar" dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
|
Çin İşkencesi
Adamın biri ormanda bir geziye çıkıyor ve kayboluyor. İki gün geçiyor. Adam düzlük bir yere geliyor. Bir bakıyor büyük bir ev. Hemen koşüp kapıyı çalıor. Kapıyı yaşlı bir çinli açıyor.
-Amca ben tanrı misafiriyim. Ormanda kayboldum. İki gündür durumum şudur budur anlatıyor. Çinli de:
-Seni evime alırım ama bir şartla kızıma sarkmıyacaksın yoksa sana üç çin işkencesi uygularım diyor. Zaten açlık ve susuzluktan kadın düşünecek hali olmayan adam hemen kabul ediyor. Eve giriyor dinleniyor akşam yemekte kızı görüyor. Afet bir hatun. Gece herkes yattıktan sonra gizlice kızın odasına giriyor. İşini bitirdikten sonra odasına dünüp uyuyor. Sabah karnında bi acıyla uyanıyor bir bakıyor karnında dev bir kaya. Üzerinde de bi kağıt:
- 1.çin işkencesi. Adam zar zor taşı kaldırıyo. Camdan dışari atıyor. Kaya aşağı düşerken adam kayaya bağlı bir ipinde kayayla beraber aşağı gittiğini göruyor. Bi bakıyor ipin üzerinde bir kağıt:
- 2.çin işkencesi. Lan gene noluyor diye bakınırken ipin diğer ucunun sağ testisine bağlı olduğunu farkediyor. Camdan asagi bakiyo. Cok yuksek. Simdi burdan asagi atlasak kolumuz bacagimiz kirilir ama tasagi kurtaririz diyo atliyo. Adam duserken, havada ucusan bi kagit goruyo. Adam yakaliyo kagidi, uzerinde bi yazi: - 3.çin işkencesi
(NOT: Obur tasaginida yatagin bacagina bagladim)
|
Çılgın moruk
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafi seyrediyormuş....Derken yanina bir delikanlı gelmiş ki saçları yeşil, kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı...
Adam çocuğa bakakalmış....çocuk da küstah bir sesle:
- "ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca birşey yapmadın mı" demiş.. Adam gülümsemiş: "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. şimdi de yoksa bu çocuk benim oğlummu diye merak ediyorum..."
|
Tesadüf
Doktor muayene saatini sonuna doğru kapıyı açıp, salonda sohbet eden bir hanımla bir bey gördü. Buyurun ikiniz de dedi. İkisi de muayene odasına girdiler, doktor:
-Soyunun, dedi.
Adam soyunmaya başladı, biraz tereddütten sonra kadın da kızara bozara ve sinirlenerek soyundu. Soyunmaları bittikten sonra doktor adama:
-Bayan hep böyle sinirli midir?
-Vallahi bilmem... Ben de ilk defa görüyorum kendisini.
|
İddia
51. piyade alayında yuzbaşı jack diye bir subay varmış. Bu alayda bütün herkes bu yzb'dan illallah demiş. Çünkü her girdiği iddiayı kazanıyormuş. Alay komutanı sonunda dayanamayıp yzb. jackin tayini ni çıkarmayı başarmış. Ve bizim yzb. 61. piyade alayına tayini çıkmış. 51. piyade alay komutanı, 61. piyade alay komutanına telefon ederek yüzbaşı için 'aman bu adama dikkat edin sakın kimseyle iddiaya girmesin. Aka kara der iddiayi yinede kazanır' diye uyarıda bulunmuş.
61. piyade alay komutanı olurmu canım öyle şey diyip telefonu kapatmış. Neyse bizim yzb. 61. piyade alayına gelmiş ve alay komutanın karşısına geçerek komutanım ben geldim' demiş. Alay komutanı:
- Sen misin şu meşhur yzb. jack derken, yzb. alay komutanına
- a a komutanım beni hatırladınız mı, demiş
- hayır hatırlamadım
- olurmu komutanım vietnam savaşında beraber mevzide idik siz o zaman yarbaydınız bende daha teğmendim.
- yok canım ben o savaşa katılmadım
- aa komutanım ben adım gibi hatırlıyorum sizin kıçınıza şaraplen parçası gelmişti. Kesin onun yara izide kalmıştır.
- olurmu canım sen manyakmısın ben ne o savaşa ne katıldım ne de kıçımda şaraplen yarası var.
- komutanım 100$ iddiasina girerim ki sizin kıçınızda şaraplen yarası var demiş ve 100$ iddiasına girilmiş. Alay komutanı indirmiş pantalonu ve yaranın olmadığını göstermiş. yzb:
- ah komutanım çok özür dilerim. yanılmışım buyurun 100$ ınızı demış ve 100$ i vermiş.
61. piyade alay komutanı sevine sevine 51. piyade alay komutanını telefonla arayarak
- he he bu muydu her iddiayı kazanan adam.
- ne oldu ki
- iddiaya girdim ve kazandım
- sakin ona kıçımı gösterdim deme!
- nereden anladın kıçımı gösterdiğimi
- ulan senin allah belanı versin allah seni kahretsin o adam senin kıçını görmek için bütün alayla iddiaya girmişti.
|
Kedi sütü iç
Çocuk peltekmiş. Öğretmeni tahtaya kaldırmış ve tahtadaki "kedi sütü iç" yazısını okumasını istemiş. Çocuk "tedi tütü it" demiş. Öğretmen bağırmış ve doğru söyle demiş. Çocuk yine "tedi tütü it" demiş. Öğretmen acaip sinirlenmiş ve çocuğu dövmüş ve "doğru oku dedim sana şunu" demiş. Çocuğun artık canına tak etmiş ve ".natını .ttimin tediti ittene tu tütü" demiş.
|
Yeni Horoz
Yaşlı horoz,kümese yeni gelen ve hemen icraata başlayan genç horozun yanına yaklaşıp 'hoşgeldin' dedikten sonra;
-Biliyorum der,benim günlerim artık sayılı..Genç ve kuvvetli biri varken sahibimiz beni yaşatmaz..Senden,ölmeden önce son bir istekte bulunabilirmiyim.?..
Genç horoz,karşışında ezilip-büzülen yaşlı horoza acıma ve küçümsemeyle bakar;
- Neymiş o isteğin bakiimm?.. Yaşlı horoz,kümesin dip taraflarındaki tavuklardan birini göstererek, ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmasına devam eder;
- Şu benim en çok sevdiğim tavuk..İzin ver de onu son bir kez s*keyim..
- Hayır..olmaz..
- O zaman bana son birşans ver..
- Neymiş o.?...
- Kümesin dışına çıkıp,şu ağaca kadar yarışalım.Kim kazanırsa tavuk onun olsun..Ama ben senden iki adım önde başlıyayım.Zira ben yaşlıyım.. Genç horoz bu teklifi kabul eder ve kümesten önce yaşlı horoz,ardındanda genç horoz fırlar... Birden...GÜÜMM...diye bir silah sesi duyulur.Genç horoz kanlar içinde can verirken Silahı ateşleyen mal sahibi yanındaki arkadaşına döner;
- Ulan bu oğlancı çıkan onuncu horoz be..
|
Peri
3 erkek çocuğu olan bir ailenin bir de inekleri var ve ineklerini çok seviyorlar, herşeyleri canları, ciğerleri o inek. Bir gün evin annesi ahıra gidip bakıyor ki inek ölmüs. O da hemen orda kriz geçirip ölüyor. Sonra en büyük oğlan ahıra gidiyor, bakıyor ki inek de anne de ölmüş buda intahar etmek için boğaz köprüsüne gidiyor. Tam atlayacak iken bir peri kızı geliyor. Oğlana benimle beş kere birlikte olursan hem ineği hem de annenizi diriltirim diyor. Tabii büyük oğlan hemen tamam diyor. Gelgelelim iki diyor üç diyor dördüncü de kalıyor... 5. yi yapamayıp kendini köprüden atıyor aşağı. Sonra ortanca oğlan geliyor ahıra bir bakıyor ki anne ve inek ölmüq. Oda gidiyor köprüye. Peri kızı yine geliyor bu sefer benimle on kez beraber olursan inegğide annenizi de abinizi de diriltirim diyor. Oğlan bir başlıyor o da en son 8 e kadar gelebiliyor. O da kendini atıyor köprüden. En son da küçük oğlan geliyor ahıra bir bakiyor ki anne ölmüş bu da gidiyor köprüye. Peri kızı geliyor yine... Bu seferde benimle 15 kere birlikte olursan 4 ünüde diriltirim diyor. Bunun üzerine küçük oğlan 18 olmazmı diyor peri kızı olur diyor. Oğlan ya yirmi diyor tabbii o da olur diyor peri kızı.. Oğlan bu sefer 25 de olurmu diyor.. Tamam deyince peri kızı, oğlan gözleri parlayarak:
- Bak sonra inek gibi ölmek yok ama..
|
Hadım
Eski bir devirde İngiliz, Fransız ve Türk arkadaşlar haremin camından içeriyi gözetlerken yakalanmışlar. olayı öğrenen Padişah çok sinirlenerek hepsinin mesleğine göre hadım edilmesine karar vermiş. İngilize mesleğini sormuşlar;
-Terziyim...
-Kesin makasla,
Fransıza sormuşlar;
-Oduncuyum...
-Kesin baltayla,
Bu sırada Türk gülmekten katılıyormuş. merakla sormuşlar; -Ya neden gülüyorsun, biraz sonra hadım olacaksın...
-ben dondurmacıyım, yalaya yalaya nasıl bitireceksiniz onu merak ediyorum...
|
Ucuz Tedavi
Adamın biri işyerindeki kantinde arkadaşıyla yemek yerken * Kolumun ağrısından ölüyorum, diye arkadaşına dert yanmış. Doktora gitsem iyi olacak Arkadaşı da
* Yahu ne lüzum var demiş. İlerde köşedeki marketin çıkışında yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular. Üç otuz paraya bir jeton alıyorsun kasadan,atıyorsun, yanında getirdiğin idrar örneğini açılan kapaktan içeri atıyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri öğreniyorsun demiş. Gördüğün gibi ucuz ve çabuk diye eklemiş.
Adam hemen bir kaba idrarını doldurup arkadaşının dediğini yapmış ve Bilgisayar hemen yazılı olarak cevap vermiş:
* Kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan Tenis elbo oluşmuş. Sıcak suya koyun, ağır işlerden kaçının, iki hafta sonra düzelecektir demiş
Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan Bilgisayarın dediğini uygularken bir yandan da muzurca fikirlere kapılıp bu akıllı cihazın nasıl aldatılabileceğini düşünmeye başlamış. Ertesi gün olunca bir miktar çeşme suyuna köpeğinden alınmış bir kılı koymuş, üstüne bir şekilde elde ettiği karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş, tüm bu karışımın üzerine bir de mastürbasyon yapıp doğru cihazın yanına varmış. Jetonu atıp kabı makinaya vermiş, on saniye sonra cihazdan yazılı yanıt gelmiş.
1. Çeşme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazı almayı düşünün
2. Köpeğinizde kene var. Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın
3. Kızınız kokain bağımlısı. Bir psikiyatri kliniğine yatırın
4. Karınız hamile. Kız ikizler. Sizden değil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz iyileşmez
|
Ceset parası
II. Dünya Savaşı sırasında Rus orduları geri çeliyorlar. Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş. Her getirilen ölu Nazi için 10 ruble vaad etmiş. Askerler saldırdılar. Çatışmadan sonra kimi 1 kimi 3 ceset getiriyorlar ve paralarını anında alıyorlar. Birara bir Yahudi asker bir vagon sürükleyerek getirdi. Vagonun kapısını açtı, içerisi ceset doluydu. General bunu görünce şaşırdı ve askeri kenara çekerek şöyle dedi :
-Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana 7.50 ruble ceset başı veriyim.
Asker : -Olmaz, dedi, Zaten bana geliş fiyatı 8.30 ruble
|
General
Komutan karargah garajına telefon açar:
Komutan: "Zırrr Zarrr..."
Er:"Aluuu"
Komutan: "Şu anda garajda kaç tane araç var?"
Er: "Şu anda ipne generalin jipinden başka bi moh yokh
Komutan:" Ulan sen kiminle konuştuğunu biliyor musun lan, ben generalim!
Er: Mosmor bir şekilde yaa öyle mi? Eee peki siz kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz?
Komutan: "Yooo..."
Er:"O zaman bay bay mına godumun generali! Çatt
|
Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene
biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanızın
ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız der:
1-Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın
2- Ögleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir
öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan
kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
3- Akşamları eve geldiğinde yemek
özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki verin dinlenmesini sağlayın.
4- Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla
birlikte olun.Ve tamamıyla tatmin olduğundan emin olun.
- "Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi
olmayacak" der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
- "Ne dedi doktor sana?"
- "Ölecekmişsin.."
|
Grandpa and Grandma (ingilizce bilenlere)
Grandpa and Grandma were visiting the kids overnight,
when Grandpa found a bottle of Viagra in his son's medicine
cabinet. He asked the son about using one of the pills, and the son said "I
don't think you should take one; they're very strong and very expensive."
"How much?" asked Grandpa. "$10.00 a pill,"
answered the son."I don't care," said Grandpa, "I'd like to try one, and
I'll leave the money under your pillow as soon as I break
This $50.00 bill." The next morning the son found $110.00 under his
pillow. He said to Grandpa, "I told you each pill was $10.00, not
$110.00." "I know," said Grandpa. "The hundred is from Grandma."
|
Evliliklerinin üstünden henüz bir ay geçmistir. Mutlu koca, genç ve güzel
karisina sarilir :
- İlk ask ne kadar tatli, ne kadar heyecanli degil mi sevgilim?
karisi yanitlar :
- Evet... Ama seni tanidigima da memnunum...
|
iki sevgili bir agacin gölgesinde oturuyorlardi. Delikanlinin tatli
sözleri arasinda bir ara kiz sevgilisinin kulagina egilip,
- Sevgilim sana apandist ameliyati oldugum yeri göstermemi ister misin?
Delikanlinin gözleri parladi,
- Göster canim göster tabii...
Kiz eliyle uzak bir yeri göstererek,
- Bak su ilerde görünen sari bina var ya, onun üçüncü kati...
|
Delikanli kiz arkadasini gece yarisi eve birakirken bir teklif alir;
- Çay icmeye ne dersin?
- Bana iki dakika müsade et. Nöbetçi eczaneden bir kosu çayin yanina
gidecek birseyler alayim...
|
Her sey bitmis, sigaralar yakilmisti. Kiz mirildandi :
- Sevgilim artik evlenme zamanimiz gelmedi mi?
Delikanli içini çekti :
- Haklisin, haklisin ama bizi kim alir?
|
Pot Kırma
Kadin: Ben olursem ne yaparsin? Tekrar evlenir misin?
Adam : Hayir. Kesinlikle hayir !!
Kadin: Neden?? Evli olmak hosuna gitmiyor mu!!??
Adam: oyle demek istemedim. Tabi ki gidiyor.
Kadin: O zaman neden tekrar evlenmezsin ki??
Adam : Tamam. Tamam. Evlenirim.
Kadin: (yuzunde uzgun kirgin bir ifadeyle) Evlenirsin..
Adam : (ne diyecegini bilemez ve azicik kizgin bir ic ceker)
Kadin: Onunla bizim yatagimizda mi yatarsin?
Adam : Baska nerde yatilabilir ki??
Kadin: Benim resimlerimi kaldirip yerlerine onun resimlerini
koyarmisin??
Adam : Sanirim bu yapilacak en uygun sey olur.
Kadin: O zaman onun benim ayakkabi koleksiyonumdan ayakkabilar giymesine de izin
verirsin....??
Adam : Hayir onun ayaklari 37 numara...
Kadin: ......................????
Adam : Eeeyyyaa....................!!!
|
BUZ TUTAN GÖL
Temel dünya turuna çikar ve yolu Kanada'ya da düser. Kirk yilda bir
Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha degisik bir firsat çiktigini
düsünerek buz tutmus bir gölde, buzu kirip balik tutmaya özenir ve ise
koyulur. Tam buzu kiracakken, insanin içini titreten bir ses duyulur:
- "Oglum burada balik yok!" Temel önce afallar ama hemen toparlanır ve
az öteye gidip tekrar buzu kirmaya hazyrlanyr. Ses yine gürler:
- "Burada balik yok dedim sana." Temel'in eli ayagi titreyerek seslenir:
- "Yüce Allahum, sen misun yoksa?" Ses yeniden duyulur:
- "Hayir oglum, ben buz hokeyi stadinin spikeriyim."
|
Deve kuşu ve karizma
Çok karizmatik ve yakışıklı bir adam yanında bir
deve kuşuyla bara girmiş,
herkes şaşkın falan öööle adama bakıyolar,adam bara yanaşmış:
- Barmen bana bi viski, onada büyük bi bardak su...
Barmen talepleri yerine getirmiş,
Bi tek, iki tek, saatler ilerlemiş, adam:
- Hesap lütfen demiş. barmen hesap pusulasını uzatmış, adam elini cebine
atmış, parayı çıkartmış,tam hesapla aynı.... ertesi gece adamımız geri gelmiş,
yanında tabii deve kuşuda var,
- Barmen bana bi viski, onada büyük bi bardak su...
Barmen istediklerini vermiş,
Bi tek iki tek, saat geç olmuş, adam hesabı istemiş, barmen hesabı göstermiş,
adamımız elini cebine atmış, çıkartmış,tam hesap miktarı....
Barmen şaşkın ama nafile....
Bi kaç gece sonra adamımız deve kuşuyla beraber geri gelmiş,
Barmenin içi içini yiyo...
Adam:
- Bana bi viski, onada su ver
Barmen emre amade yerine getirmiş, gece ilerlemiş, adamımız hesabı istemiş,
barmen bol küsuratlı saçma sapan bi miktarı hesap olarak adama vermiş,
adam elini cebine atmış, çıkartmış, yine tam hesap, barmen oynatmak üzere, dayanamamış:
- Beyfendi bi süredir barımıza gelip gidiyorsunuz, kusura bakmayın ama bişey sormak istiyorum,
yoksa kafayı yiycem; her gece cebinizden çıkan para hesapla kuruşu kuruşuna aynı
oluyo, bunu nası başarıyorsunuz? Adamımız gülümsemiş:
- Bi gün karşıma bi cin çıktı, üç dileğimi sordu;
ilk olarak karizmatik ve yakışıklı bi tipim olmasını istedim,
2. dileğimde ne almak istersem istiyim elimi cebime attığımda parası aynen
cebimden çıksın istedim,
Barmen:
- Peki kızmayın ama bu kuş ne iş?
Adamımız:
- onu hiç sorma, son dileğim; beni hiç bırakmıycak uzun bacaklı bi piliçti,
yanlış anladı zibidi....!
|
Düşünüş Biçimi
Matematik öğretmeni ilkokul çocuklarına sormuş :
-Ağaçta 5 kuş var. Birini vurdum kaç kaldı.
Ahmet hemen :
-Hiç kalmaz.Çünkü sesten hepsi uçar, demi?.
Öğretmeni bunun üzerine :
-Olmaz öyle şey, diye cevap vermiş.
Burası matematik dersi. 5 taneden biri vurulursa 4 tane kalır.Ama düşünüş
biçimini beğendim.
Ahmet fena halde horslanmış :
-Bende birşey sorabilirmiyim öğretmenim, demiş.
Sor bakalım.
-3 kadın dondurma yiyor, biri ısırarak, biri yalayarak, biri
emerek yiyiyor.Bunlardan hangisi evli.
Öğretmen kızarıp zorlanmış.Sonunda :
-"Bilemem", demiş. "Emen mi?"
Ahmet cevabı yapıştırmış :
-Yoo, parmağında alyansı olan.Ama düşünüş biçiminizi beğendim.
|
BIR ECZACI YENI GENC ELEMANINA SATIS DERSI VERMEKTEDIR:
ECZACI: BAK OGLUM...SATIS ISI ZEKA ISIDIR...AKILLI OLURSAN MÜSTERININ ISTEDIGINI DEGIL, SENIN ISTEDIGINI SATARSIN. BENI IZLE VE DERSINI AL!!
O AN BI BAYAN ICERIYE GIRER.
ECZACI: HOSGELDINIZ HANIMEFENDI...NE ISTERDINIZ?
BAYAN: BI PAKET ÖZEL PERDE TEMIZLIYICISI.
ECZACI RAFTAN BI PAKET ÖZEL PERDE TEMIZLIYICISI VE BIRDE ÖZEL CAM TEMIZLIYICISI GETIRIR VE BAYANA VERIR.
BAYAN: BEYEFENDI... BEN SADECE PERDE TEMIZLIYICISI ISTEMISTIM. SIZ BANA BI DE CAM TEMIZLIYICISI VERDINIZ?
ECZACI: EVET HANIMEFENDI...MADEM PERDELERINIZI YIKAYIP TEMIZLIYECEKSINIZ...CAMLARINIZIDA BU ÖZEL TEMIZLIYICIYLE PIRIL PIRIL PARLATABILIRSINIZ.
MÜSTERININ AKLINA YATAR BU ÖNERI VE IKISINIDE ALIR GIDER.
ECZACI: GÖRDÜNMÜ OGLUM? ISTE BÖYLECE DAHA FAZLA SATIS YAPILIR.ANLADINMI?
ELEMAN: ANLADIM EFENDIM.
ECZACI: O ZAMAN SIRA SENDE...GÖRELIM!!
YINE BIR BAYAN MÜSTERI O AN ICERIYE GIRER.
ELEMAN: HOSGELDINIZ HANIMEFENDI...SIZE NASIL YARDIMCI OLABILIRIM?
BAYAN: BI PAKET KANATLI ORKID ULTRA ALMAK ISTEMISTIM...
ELEMAN RAFTAN BIR PAKET KANATLI ORKID ULTRA VE BIRDE ÖZEL CAM TEMIZLIYICISI GETIRIR VE BAYANA VERIR.
BAYAN: BEYEFENDI... BEN SADECE BIR PAKET KANATLI ORKID ULTRA ISTEMISTIM.SIZ BANA BI DE CAM TEMIZLIYICISI VERDINIZ?
ELEMAN: HANIMEFENDI...MADEM SEX YAPAMIYORSUNUZ...CAMLARI SILMEYE ZAMANINIZ OLUR!!
|
Yasadigimiz kentten kilometrelerce uzakta bir ingiliz
kasabasinda yasayan iki afacan kardesin hikayesi,,,,,,
Yasadiklari bölgede " kirik cam,kuyruguna teneke baglanmis kedi, inik araba lastigi,kapidan çalinan sütler " gibi pekçok
hadisenin faili olarak bu iki afacan kardes gösterilmekteydi... kasaba halki artik "illallah" demislerdi afacan kardeslerden,hakliydilar....
ailesinin bile zaptetmekte zorlandigi bu afacanlari
yola getirmek için kilise fikri ortaya atildi... bunlari ancak asabiyetiyle nam salmis rahip dizginleyebilirdi...
ailesi iki afacan kardesi kiliseye rahibin yanina götürdü... önce büyük kardes rahiple basbasa kaldi... rahip karsisindaki
çocugu ürkütmek istemeyen bir tavirla sordu :
"söyle yavrum,tanrimiz nerde ?"
küçük afacan basini öne egerek sustu... rahip sakinligini koruyarak:
"söylesene evladim tanrimiz nerde?"
-???
"evladim sana soruyorum tanrimiz nerde ?"
-???
asabi rahipin sinirleri bozulmaya baslamisti:
"söylesene yav tanrimiz nerde?"
-???
"seni asagilik afacan benim sorularima cevap ver tanrimiz neeerdeeeee!!!!!!!"
rahibin sinirden kipkirmizi oldugunu gören afacan çocuk hizla kiliseden kaçti..
kapida sirasini bekleyen kardesinin elinden tutarak evlerine dogru kosmaya basladi... iki afacan
odalarina girip kapilarini kapattiginda küçük kardes
agabeyine :
"biz kimden ve neden kaçiyoruz ?"diye sordu.
soluk soluga kalan büyük kardes ise :
"bu sefer basimiz gerçekten dertte..tanri kaybolmus bizden biliyorlar......."
|
Psikolog
Kadin psikologa, kocasinin kendisi ile sevismedigini anlatmaktadir.
Psikolog : Yarin ki seansa kocanizi da getirin... Ertesi gün kadin
kocasiyla
gelmistir. Doktor kadina soyunmasini veh yataga uzanmasini söyler ve
adamin
gözünün önünde kadinla etraflica sevisir. Sonra kadinin kocasina döner
ve
Psikolog : Gördün mü, böyle olacak hem de haftada en az 3 defa... Koca
iyi de her defasinda benim de gelmem gerekiyor mu?
|
Küçük çocuk sinemada porno film seyrederken birden yerinden kalkti ve
yöneldi. Çocugu gören yer gösterici yolunu keserek sordu :
- Hayrola oglum, daha film bitmedi ki...
Çocuk korku içerisinde cevap verdi :
- Olsun. Annem bana kötü birsey yaparsam tas kesilecegimi söylemisti. Sertlesmeye basladim bile...
|
Delikanli kiz arkadasini gece yarisi eve birakirken bir teklif alir;
- Çay icmeye ne dersin?
- Bana iki dakika müsade et. Nöbetçi eczaneden bir kosu çayin yanina
gidecek birseyler alayim...
|
Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına üjdeyi
verdi:
- Hamileyim!
Adam şaşkınlık içerisinde:
- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim...
Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.
- Bakın bayım... Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz
ama başkası gelip çarpar!..
|
Düğün gecesi kayınpeder damatla dalga geçiyormuş:
- Bakalım demiş, aslanlar gibi bu gece mi gerdeğe gireceksin yoksa fareler gibi ertesi geceyi mi bekleyeceksin?
Damat sırıtarak cevap vermiş:
- Ben tilki gibiyimdir efendim, dün gece girdim...
"Bu giydiğiniz kürk için kaç vahşi hayvanın ölmesi gerekti biliyor musunuz?"
diyerek bir kadına hesap sormaya kalkan hayvanları koruma derneği üyesine,
kadın şöyle cevap verdi:
"Bu kürkü alabilmek için ben kaç vahşi hayvanla yatmak zorunda kaldım, siz bunu biliyor musunuz?"
|
Müşteri kredi almak için banka müdürüne gelir. Müdür
de kredi alabilmesi için koşulları söyler ve ilave eder:
- Birde gözünüzün ve dötünüzün resmi gerekiyor.
Müşteri sebebini sorar, Müdür:
- Banka kuralları, mutlaka resimler gerekiyor.
Bunun üzerine, Müşteri bütün koşulları yerine getirir ve resimleri de verir ve
beklemeye başlar. Aradan bir süre geçer, müşteri banka müdürüne gider. Müdür, müşteriye kredi başvurusunun olumsuz
olduğunu söyler. Müşteri sebebini sorar, Müdür cevaplar:
- Kredi komitesi değerlendirmesi sonucu , sizde krediyi alacak göz var fakat ödeyecek döt yok!..
|
G.Palabıyık
Bir bayan tv muhabiri bir ciftci ile deli dana
hastaliginin asil sebebini arastirmak uzere roportaja gider.
BayanIyi aksamlar bayim, biz burada deli dana
hastaliginin sebebi hakkinda bilgi toplamak icin
bulunuyoruz. Hastaliga neyin sebep olacagina dair bir
fikriniz var mi Ciftci gozlerini muhabire dikip der ki;
-Okuzun inegi her sene bir kere zittigini biliyor
musunuz Bayan (utanarak) ; -Tamam bayim, bu haberin
yeni bir parcasi ama bu olayla deli dana hastaligi arasindaki
iliski nedir Ciftci ; -Bayan bilir misiniz biz inegi
gunde 4 kere sagariz Bayan -Bayim, bu kabul
edilebilir bir bilgi ama nereye varmak istiyorsunuz
Ciftci ; -Suraya varmak istiyorum madam! Dusunun ki gunde 4
kez meme uclarinizla oynuyorum ve sizi yilda sadece 1
kez zitiyorum! Delirmez misiniz
|
Cumartesi gecesi için, adam pazartesiden hazirlik yapmaya basladi..
"Aman hanim, disari gitme organizasyonu falan yapma.. Eve de kimseyi çagirma.." diye.. Dünya Agir Siklet Boks Sampiyonlugu maçi yayinlanacakti,televizyonda.. Adam da boksa deli oluyordu.. O sabah karisina son tembihleri yapti.. "Güzel bir çilingir sofrasi da kur televizyonun basina.. Tekirdag rakimi da hazir et..Söyle bir keyif yapalim.."
Aksam maç baslarken, karisi herseyi hazirlamisti.Gong çaldi, maç basladi..
Adam rakisina uzanip bir yudum almisti ki, "Gümmm" bir yumruk..
Kirmizi sortlu boksör agaç gibi devrildi..
"Bir.. Iki.. Üç.. ......... Sekiz.. Dokuz.. On..Nakavt.."
Adam elinde kadeh kala kaldi.. "Yuh be.. Bir hafta bekle.. Bunca hazirlan.. Bunca heveslen.. Yarim dakika bile sürmesin.."
"Simdi ne hissettigimi anladin mi" dedi, kadin...
|
FENERBAHÇELİ FIKRASI
Kahvehane hınca hınç dolu... Kimi masalarda insanlar kağıt
oynuyorlar, kimi masalarda oturanlar TV.den maç izliyorlar..
Biir tekme ve kahvehanenin kapısı ardına kadar açılıyor... İçeri
iri yarı, çam yarması gibi bir adam giriyor... Tüm bakışlar kendisine
yöneliyor... Kendisine bakanlara doğru bağırıyor adam:
-Ne kadar Galatasarayli varsa hepsi ibnedir...!
...........!
Çıt yok kahvehanenin içinde... Tekrarlıyor adam kalın ses
tonuyla:
- Ne kadar Galatasarayli varsa hepsi ibnedir...!
..........!
Arka masalardan iyi giyimli bir vatandaş ayağa kalkıp
dikleniyor:
- Sen ne diyorsun kardeşim?..Hangi hakla hakaret ediyorsun akşam
akşam...?
- Ne var kardeşim?...sen Galatasaraylı mısın ??
- Hayır ibneyim ! ! !
|
TAVSAN ILE YILAN GENELEVDE
Bir gün ormana bir genelev açilir. Ordan geçen bir tavsanin hosuna
gider ve içeri girer. Ancak cebindeki para ile ancak bir yilan ile birlikte olabilir.
Niyet etti bikere razi olur ve yilanla bir odaya geçerler,sevismeye
baslarlar.
Biraz zaman geçince yilan tavsani yemeyi planlar.
Yesem mi yemesem mi derken dayanamaz ve tavsani bir anda yutar.
Sonra düsünür tasinir ve isinden olacagini anlayinca tavsani tekrar
çikarir agzindan. Tavsanin nefesi kesilmis ve mosmor olmustur. Biraz kendine gelince
yilana döner ve zorlukla konuşur.
".....ına kodumun orospusu ne bicim agzina aliyon oyle".
|
TELEFON
Bir golf klubunun soyunma odasinda bir suru adam giyiniyormus.
Ortada duran bir cep telefonu calmis, yakinindaki bir adam hands-free
konusma dugmesine basmis ve giyinirken konusmaya baslamis.
ADAM: Alo
KADIN: Merhaba sekerim, kulupte misin?
ADAM: Evet.
KADIN: Ay ben burda supper bir deri ceket gordum.1000 dolarcik. Alabilir miyim?
ADAM: Oluur, madem cok sevdin, al tabii.
KADIN: Aslinda buradan once de galeriye ugradim.2002 modelleri gelmis, tam istedigim renkte birini buldum.
ADAM: Ne kadar?
KADIN: 60 000 dolarcik.
ADAM: O parayi vereceksem butun aksesuarlarini isterim ama...
KADIN:Yasasinnn! Bi sey daha var: Gecen sene begendigimiz ev yine satilik ve 450 000 dolar istiyorlar.
ADAM: Tamam, ama 420 000 dolardan fazla verme sakin.
KADIN: Oldu sekerim. Sonra gorusuruz. Seni seviyorum.
ADAM: Ben de seni...Gorusuruz.
Adam telefonu kapatip afallamis sekilde onu seyreden topluluga doner ve
sorar:
"Bu telefon kimin, bilen var mi?"
|
Temel
Temel'in kötü huylarindan biride her sabah uyanir uyanmaz, gök
gürültüsükadar yüksek sesle gaz çikartmakmis. Karisi Fadime de bu densizlige pek içerler, "gözü çikasu heruf,
ha pirsabah poyle fosururken, tüm pagursaklarun donuna dökülsun da cör
cünunudaaa" dermis.
Derken, Kurban bayraminin ikinci sabahi, Fadime mutfakta kurban
etlerini ayiklarken ve Temel hâlâ uyumaktayken, Temel'i yola getirme
niyetiyle, Birgün önce kurban olarak kestikleri koçun barsaklarini toparlayip bir
güzelce Temel'in donunun içine koymus !
Az sonra Temel uyaninca, adeti üzere, keyifle ve gök gümbürtüsü
timsali,gaz atinca bir de bakmis ki tüm barsaklari donunun içinde . ....
saskinlik ve korku ile rengi benzi atmis akli uçup gitmis.
Temel, Bir muddet sonra kendine gelmis kalkip tuvalete gitmis epey
zaman sonra, sararmis yüzünden soguk terler damlayarak bitap yorgun bir
halde mutfaga gelen Temel; " Haçan dedigun oldi be Fadime, fosururken tüm pagirsaklarum
donuma döküldu da" dediginde ,
Fadime "oh olsun, ama pagirsaklarun çikarken canun da pek yanmistur beTemel'im" diyerekten gönlünü almaya çalisirken,Temel
yanitlamis hemen :
"yok be Fadime, ha çikarken acumadi da, geri sokarken az kalsun ceberiydum daaa
|
Temel 2
Temel ispanyada lokantanin birine giderek,menüyü istemis.
Günün menüsünü yedikten sonra garsonu yanina cagirmis.
- Bu yemegin ismi nedir, çok hosuma gitti.
- Katemanjero
- neyden yapilir bu yemek? demis bizim temel.
- Boga güresinde kaybeden boganin ...şaklarindan yapilir
- himm güzel. Aradan birkaç gün sonra temel yine ayni lokantaya gider ve garsonu çagirir...
- heyy garson bana bir katemanjero Temel yemegi yer bitirir ve garsonu tekrar yanina çagirir.
garson der,yemek güzeldi ama bu seferki katemanjerolar biraz ufakti galiba demis..
- Beyfendi malumunuz, her zaman bogalar kaybetmiyor
|
anasayfa
|