BİRİNCİ CUMHURİYET BATIRILIRKEN

 

Birinci Cumhuriyet bitti; 1938’de (Atatürk’ün ölümü), 1950’de (DP’nin iktidara geçmesi), 1960’ta (1. darbe), 1971’de (2. darbe), 1980’de (3. darbe), 1997’de (4. darbe), 2001’de (11 Eylül’de İkiz Kuleler’in yıkılışı), 2002’de (Erdoğan’ın başa geçişi)…

 

Ancak TC hala yerinde, fiilen değilse de, lafzen

 

Tüm bu sona erdirişlerden, 2001 ve 21. Yüzyıl momentleri ele alınacak. Nasıl ki artık Osmanlı’nın bitişini tartışmanın pek anlamı kalmadıysa, diğer bitişlerin de bize öğretecek fazla bilgisi yok.

 

Ele alacağımız momentin etkenleri / parametreleri, iktidar seçkinleri ve kitle. Dönemsellikler ise 3 darbe (60, 71, 80) ve 3 liberalizm (Özal, Çiller, Erdoğan).

 

Parametreler:

 

Ordu: 3 odak var: Ekonomik yük, darbeler ve İç Savaş başarısızlığı. Militarist yapı, görünürde % 25, görünmezde % 35 oranda GSMH alıyor. Darbeler, yapanların da itirafıyla görüldüğü üzere, yönetimden uzaklaştırdıklarının kezlerce geriye dönüşünü getirdi. Eğer güçlü ülkeler isteseydi, İç Savaş TC’yi bitirmişti. Ordu 2 hata yaptı, 5 milyon sivili karşısına aldı ve askeri olarak PKK’yi küçümsedi, gerilla savaşı yalnız bizi değil, diğer birçok ülkeyi salladı.

 

İşadamları: KOBİ, TÜSİAD ve MÜSİAD olarak 3 odak var. KOBİ odaksız ama reel ekonominin % 90’ının temsil ediyor. TÜSİAD, TOBB, TİSK, TÜGİAD odaklı. MÜSİAD, TAKSAN, MÜSİAD odaklı. Bu odaklar aykırı yönlerde çıkar gözetebiliyor. Hepsinin ortak yönü çokuluslu şirketlere TC’yi peşkeş çekmeleri ve bundan nemalanmaları. On milyonda bir dolar milyarderi, binde bir dolar milyoneri var ve bu dünya ortalamasına yakın. Sorun bir o kadar yasadışı, saklı, feodal daha (yani aslında resmi kabülün 4 katı) olmasında. İşte bunlar dengeyi bozuyor. Ana sorun; reel sektörü es geçmeleri ve patentsiz olmaları.

 

Siyasetçiler: Sıfır başarı. Yasama ve yürütme rezalet. TBMM sıfır işlevli bir kurum. Darbe dönemlerinde bu görüldü.

 

Medya: Oyunu tam da kendi kurallarına göre oynadılar. 3,5 gazete yerine, 10 gazete olarak başarısızlık gösterdiler. Tüketim kültürünü onlar yarattı ve bu TC’nin sonunu getirmekte.

 

Entellektüeller: 2 odaklı. Entelejensiya kendini bedavaya sattı. Entellektüeller cezadan kaçınamadı. Edimlerinden çok, edimsizliklerinden sorumlular.

 

Kitle: 3 milyon imarsız ruhsatsız ev, 10 M karşılıksız çek, 10 M protestolu senet, 3 M kaçak elektrik (ev veya işyeri), 3 M vergi cezalısı, 5 milyon kayıtdışı işveren, 2 milyon kredi kartı borçlusu, 1 milyon kronik suçlu, vd ile tam da iktidar seçkinlerin istedikleri gibi davrandı.

 

Toplamda nereye geldik?

 

Batması istenmeyen bir pazar. Siyaseten dışa bağımlı bir vassal. 2. Cumhuriyet için kültürsüzlük (oysa milyonlarca kişi onun peşinde ama ‘aman sen dokunma’ türü, yaparken bozan kımıl zararlıları).

 

Bitmeyi hak ettik. 75 milyon katliamı hak etti. Ancak tüm bunlar olmayacak.

 

Neden?

 

Bölgesel ve global konjonktür nedeniyle. Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu ve Karadediz bölgesinde tek güç adayı biziz. Bizi sömürgeleştirmiş olan ABD güç yitiminde.

 

Ne olabilir?

 

Bir: emperyalist oluruz. İki: Gerçekten parçalanırız. Irak ve İran’ın parçalanması TC’yi parçalayabilir. İran’ın kuzey üçte birini alıp, Güneydoğu onda biri vermemizi istiyorlar. ABD’nin haritasının değişmesini istediği 22 ülke arasında mutemelen biz de varız ama son yıllarda hiçbir tarihsel hesap tutmuyor. Determinizm yoksa, eski parametreler geçersizleşiyor ve yenileri henüz tanımsız ve geçersiz demektir.

 

Burada duruyoruz: ‘Tarih sisli havada’ vektöründe.

 

Konu sürdürülecek.

 

(17 Şubat 2006)