13.09.06

 

BEN BİR MUTANTIM

 

Önceleri farklıydım.

 

Solaktım, hastaydım, okumayı 6 yaşına varmadan kendi kendime söktüm.

 

Henüz okula gitmemiştim. Okula gidince, çok çok farklı olduğumu bana döve döve öğrettiler.

 

Çok çok şanslıydım. O zamanlar idelasit öğretmenler vardı ve ağacı yaşken eğen çocuk psikiyatristleri yoktu ve kimse beni normalleştirmeye çabalamadı. Hep sınıf biricisiydim, sonraları da okul birincisi oldum.

 

1974’te 2 aşamalı AFL sınavına girdiğimde, asıl farkımı gördüm: Dahiydim. Türkiye 26.’sı oldum. Hem de, % 50 eksik bir müfredatla.

 

AFL’ye gittim. Bir tapınağa girmek kadar huşu vericiydi. Kendim gibilerle birlikte, 14 yaşımda türev ve tümlev çözmeye başladım.

 

Aynı zamanda, ergenlik, kimlik arayışı ve isyan da başlamıştı. (Bu isyan hala bitmedi.)

 

Okulu, sondan 3.’lükle bitirdim. AFL bana bunu öğretti: Asla sona kalma, yanarsın.

 

Sonraları ayral oldum.

 

BÜ’ye geldim. Mustafa Koç bile oradaydı. 10 yıl asgari ücretin altında ortalama aylık bir parayla lisans okudum, bir değil, iki. askerlikten kaçmak için: 20 yıl kaçtım.

 

Gelecekbilim çalışmaya 18 yaşımda başladım. Kaynağım UNESCO’nun ‘Görüş’ dergisiydi ve bir sayısı Roma Klübü’nden bahsediyordu.

 

Büyüdükçe, o denli çok farklılık yaşadım ki feciydi.

 

80’den önce apolitik lümpen sayılırdım, aynı zamanda anarşist, varoluşçu ve Birikim’ci (çok okuduğum için, Murat Belge’nin kulakları çınlasın).

 

80’den sonra, ’71 icadı muhbir vatandaşımız sayesinde, bir gece derdest edildim. İşkence, elektrik, 4 yılla yargılanma ve tahmin edin nasıl beraat ettim? (Aynı suçtan Nazlı ılıcak ve Oktay Akbal 3’er ay hapis yattı.)

 

Bu travma beni yazar yaptı. (İşkencecilerime borçlu muyum dersiniz?)

 

Sonrasında, gaz pedalına tuğla konulmuş bir F1 aracı gibiydim.

 

Kronik oy vermez, vergi vermez, ikametsiz, vd, vb oldum.

 

2000’de bedelli çıktı ve devletimle barış sağladım.

 

Sonrasında asıl mutasyonlar başladı: Zihinsel ve kültürel mutasyonlar. Asıl mutant o zaman oldum.

 

Gelecekbilim dosyasında irdelediğim ve irdeleyeceğim 100’ün üzerindeki konuda 3 kitap yazdım. 1’i yayınlanmış durumda (Gelecekbilim ve Kuram).

 

Önceleri durumuma ‘asal yalnızlık’ diyordum. 1995’ten beridir, varolmayan bir ülkede, adsız kavramlarla cebelleşiyorum. Yazacaklarım için, 1.500’ün üzerinde yeni sözcük icat ettim ve bu da bir kitap ediyor: Sözcükler.

 

Ancak, fotoğrafıma bakınca görülebileceği gibi, dıştan hiçbir anormalliğim yok. Tümüyle alaturka / doğulu bir insanım. İçki dendi mi rakı, yemek dendi mi Türk mutfağını anlarım.

 

Nasıl ki Fassbinder kültürel babam ve Kafka kültürel dedem ise ve ben bunu gönüllü-zorunlu saydığım bir biçimde üstlendiysem, gün gelir birileri de benim yazdıklarımı üstlenir düşündeyim; diğer bir deyişle, bilerek ve isteyerek biyolojik çocuğum yok.

 

Dünyayı değiştirmek istiyorum, 2 dünya devriminden çok. Kendim için değil, mutantların özgürlüğü için. (Bu bir X-Men öyküsü değil.)

 

Geleceği değiştirmek, öncelikle kendini eksi sonsuz yıkmakla olalı. Sonrasında geleceği boş bırakmakla.

 

Bu da bir mutant taosudur.