s a p l a n t ı

saplantı
biz kimiz
şarkılar
fotoğraflar
referanslar
 
diğer
edebiyat
psikoloji
linkler
 
iletişim
şarkılara oy ver mesaj gönder
e-mail
icq: 52051178
 
defter
oku
yaz
 
in english

giriş sayfası


AÇIK VE ÖRTÜK BELLEK

PROBLEM:

Bellek konusunda günümüzde yapılan çalışmaların büyük bir bölümü açık ve örtük bellek ayırımına yöneliktir. Örtük ve açık bellek terimlerini ilk kez ortaya atan Graf ve Schacter’e (1985) göre, örtük bellek geçmiş deneyimlerin bilinçli ve istekli olarak bir araya getirilmediği durumda, görev performansının kolaylaştırılması için ortaya çıkmaktadır. Açık bellek ise bir görevdeki performans, geçmiş deneyimlerin bilinçli olarak bir araya getirilmesi gerektiğinde ortaya çıkmaktadır. (Amado,1996)

Freud’un psikanalitik kuramında geçen “bilinçdışı kavramı örtük bellekle benzerlik göstermektedir. Bilinçdışının kişinin bilinçli olarak yapmadığı davranışları etkilediğini ve/veya yönlendirdiğini varsaydığımızda, aynı şekilde örtük belleğinde kişinin davranışını etkileyen bir özelliği olduğunu ileri sürebiliriz. Örtük bellek genellikle “eşik altı algılama denilen bir tür algılama süreciyle bilgileri depolamaktadır. Eşik altı algılamayla kastedilen, kişinin karşı karşıya kaldığı uyaranın, ilgili duyu organı tarafından algılanabilecek düzeyde olmasına rağmen kişinin bilinçli olarak bu uyaranı algılayamaması veya başka bir deyişle algıladığının farkında olmamasıdır. Amerika’da yapılan bir çalışmada bir sinema filminde, filmin bir karesine bir asitli içecek maddesinin amblemini yerleştirmişlerdir. İnsanların bu amblemi algıladıklarının farkında olmaları mümkün değildir. Sonuç oldukça ilginçtir; filmden çıkan insanların bu içecek maddesini içme davranışlarında belirgin bir artış gözlenmiştir. Buradaki varsayım, söz konusu amblemin örtük bellekte depolandığı ve daha sonrada kişilerin davranışlarının bundan etkilendiğidir. Fakat bu örnekten de anlaşılabileceği gibi örtük belleğin tanımlanması ve anlaşılması ile ilgili karşımıza çıkan problemlerden birisi ampirik gözlemlerin çoğunun kontrolsüz ortamlardan elde edilmiş olması ve yöntemsel titizliklerinin yeterli miktarda olmamasıdır.

Örtük ve açık bellek kavramlarının daha netleşmesi ve aralarındaki ayırımın belirgin olarak yapılması için daha kontrollü ortamda yapılan bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır. Yapılan deneyin de hareket noktası budur.

Deneyde araştırılan konular şunlardır:

1-) Örtük belleğin araştırılması

2-) Açık belleğin araştırılması

3-) Örtük ve açık bellek arasındaki farkların ve benzerliklerin incelenmesi

YÖNTEM

Denekler: Yapılan deneye üniversite öğrencileri katılmıştır. Denekler arasında bir farklılaşmaya yol açacağı düşünülmediği için yaş ve cinsiyet farkı gözetilmemiştir.

Deneye giren toplam denek sayısı 14tür.

Araçlar: Deney qbasic dilinde yazılmış bir program ile bir bilgisayarda uygulanmıştır. Deneyde kullanılan sıfat – kelime çiftleri tablo 1 de gösterilmiştir

Sıfat kelime

Çiftleri

Sunum Konumu
Taze balık

Ç

Tembel bakan

A

Tahta kapı

Ö

Yünlü kumaş

Ç

Çelik kapak

Ç

Yırtık bayrak

A

Yaşlı palmiye

A

Tatlı havuç

Ö

Tombul patlıcan

Ç

Köpüklü gazoz

Ç

Havuzlu bahçe

Ö

Üzgün palyaço

Ö

Mor mürekkep

Ç

Tıbbi terim

Ç

Sıvı sabun

A

Güçlü toplum

A

Paslı makas

Ç

Kopuk kablo

Ö

Salçalı makarna

A

Komik arkadaş

Ö

Beyaz melek

A

Resimli takvim

Ç

Dar vazo

A

Yamuk patates

A

Sıkıcı sınıf

A

Küflü peynir

Ö

Tüylü havlu

Ç

Korkak şahit

Ö

Siyah tavşan

A

Kırık masa

A

İlginç tablo

Ö

Zevkli meslek

Ç

Şişman gelin

Ö

Temiz mahalle

Ö

Korkunç varlık

Ö

Kayıp hazine

A

Yazılı sınav

A

Çürük elma

Ç

Özgür martı

Ö

Hızlı eleman

A

Çılgın hayat

Ö

Boş tencere

Ö

Asi tavır

Ç

Gerekli malzeme

Ç

Soğuk yılan

Ç

TABLO 1: Deneyde sunulan örtük ve açık bellek çiftleri ile çeldirici çiftleri (Ö=örtük bellek,eşik altı sunulan çift, A=açık bellek, Ç=Çeldirici,deneyin ilk kısmında sunulmayan çift)

Yönerge: Deneyin birinci kısmında sunulan yönerge şöyledir: “Şu anda deneyin birinci kısmındasınız. Az sonra ekranın ortasında kırmızı bir kutu içerisinde sıfat-kelime çiftleri gözükmeye başlayacaktır. Sizden istenilen bu kelimeleri yüksek sesle okumanız ve aklınızda tutmaya çalışmanızdır. Bazı kelime çiftleri okuyamayacağınız bir şekilde hızlıca geçebilir. Bunlara 'okuyamadım' diyebilirsiniz. Hazır olduğunuzda herhangi bir tuşa basınız. Deneyin ikinci kısmında ise şu yönerge sunulmuştur: “Şimdi de ekranın ortasında kırmızı kutu içerisinde sadece kelimeler gözükmeye başlayacaktır. Eğer gördüğünüz kelime deneyin birinci kısmında geçen sıfat-kelime çiftlerinden biriyse deneyciye bu kelimenin önündeki sıfatı hatırlayarak söyleyiniz. Eğer bu kelimeyi deneyin birinci kısmında görmediyseniz veya hatırlayamıyorsanız aklınıza gelen ilk sıfatı deneyciye söyleyiniz. Hazır olduğunuzda herhangi bir tuşa basınız.”

Deneyin uygulanışı: Deneyin uygulama aşamasına gelmeden önce yapılan bir ön çalışma ile seçilen kelimelerin önüne gelebilecek sıfatlar seçilmiştir.10 üniversite öğrencisine seçilen kelimelerin olduğu bir liste verilmiş ve bu 45 kelimenin her birinin önüne alabileceği 3 sıfatı yazmaları istenmiştir. Böylece her sıfatın hatırlanma yüzdeleri belirlenmiş ve kelimelerin önüne de hatırlanma düzeyleri orta derecede olan sıfatlar konulmuştur. Sıfatların hatırlanma frekansları tablo 2, 3 ve 4’te gösterilmektedir.

Denekler deneye tek tek alınmışlardır. Denek bilgisayarın karşısına oturmuş ve önce ekrandan yönergeyi okumuştur. Hazır olduğunda bir tuşa basmış ve deney başlamıştır. Deneyin ilk aşamasında ekranda kırmızı bir dikdörtgen kutunun içinde tablo 1de gösterilen sıfat-kelime çiftlerinden 15’i örtük bellek ve 15’i de açık bellek çifti olmak üzere toplam 30 kelime gösterilmiştir. Açık bellek kelime-sıfat çiftleri ekranda yaklaşık 3 saniye boyunca durmaktadır. Denek bu çiftleri yüksek sesle okumaktadır. Örtük bellek kelime-sıfat çiftleri ise deneklerin okuyabilmelerinin mümkün olamayacağı bir süratte ekrana yazılıp silinmektedir. Kelimelerin ekrana geliş sırası her denek için aynı olmakla birlikte rasgeledir. Kelime çiftlerinin sırayla gösteriminin tamamlanmasının ardından deneyin ikinci bölümüne geçilmiştir. İkinci bölümde de denek önce yönergeyi okumuş ve ardından deney başlamıştır. Bu aşamada ekrandaki dikdörtgen kutunun içinde yalnızca kelime yer almaktadır. Kelimelerin sunuluş sırası tablo 1 de verilen şekildedir. Çeldirici kelimelerin de gösterilmesiyle birlikte toplam 45 kelime sunulmuştur. Denek ekrandaki kelimeyi görünce eğer bu kelimeyi deneyin ilk bölümünde gördüyse başındaki sıfatı hatırlamaya çalışmış deneyci elindeki listeye cevapları kaydetmiştir. Denek kelimeyi hatırlamıyorsa veya kelime bir çeldirici ise aklına gelen ilk sıfatı deneyciye söylemiştir. Cevap alımı sırasında herhangi bir süre sınırlandırılması konulmamıştır. Denek sıfatı söylemekte daha sonra bir tuşa basarak ekrana diğer kelimenin gelmesini sağlamaktadır. Kelimelerin sunumu bittiğinde deney de sonlanmıştır.

VERİLERİN ANALİZİ

Sıfatların hatırlanma frekansları yüzdeleri, deneklerin sıfatları hatırlama yüzdeleri, sıfatları doğru yerde ve yanlış yerde hatırlama sayıları ve toplamı örtük bellek, açık bellek ve çeldiriciler için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar tablo 2, tablo 3 ve tablo 4’te sunulmuştur.

Örtük bellek Sıfatın hatırlanma Frekansı % Sıfatların Hatırlanma % Sıfatların Hatırlanma sayısı Doğru Yerde hatırlanma Yanlış

Yerde hatırlanma

Tahta kapı

6,67

21,4

3

1

2

Tatlı havuç

6,67

21,4

3

2

1

Havuzlu bahçe

6,67

0

0

0

0

Üzgün palyaço

7,15

14,2

2

2

0

Kopuk kablo

6,67

0

0

0

0

Komik arkadaş

3,33

28,5

4

0

4

Küflü peynir

6,67

14,2

2

2

0

Korkak şahit

3,7

0

0

0

0

İlginç tablo

7,7

0

0

0

0

Şişman gelin

6,9

14,2

2

0

2

Temiz mahalle

6,67

14,2

2

0

2

Korkunç varlık

4,35

7,1

1

0

1

Özgür martı

7,15

7,1

1

1

0

Çılgın hayat

3,33

14,2

2

0

2

Boş tencere

10,3

7,1

1

1

0

Toplam/n=

6,26

10,91

23

(%100)

9

(%39,14)

14

(%60,86)

TABLO 2: Örtük bellek sıfatlarının analizinin sonuçları

 

Açık bellek Sıfatın hatırlanma Frekansı % Sıfatların Hatırlanma % Sıfatların Hatırlanma sayısı Doğru Yerde hatırlanma Yanlış

Yerde hatırlanma

Tembel bakan

3,57

21,14

3

2

1

Yırtık bayrak

7,15

85,7

12

8

4

Yaşlı palmiye

3,7

50

7

3

4

Sıvı sabun

6,9

42,8

6

6

0

Güçlü toplum

3,33

35,7

5

5

0

Salçalı makarna

3,33

57,1

8

8

0

Beyaz melek

7,4

92,8

13

8

5

Dar vazo

6,67

57,1

8

6

2

Yamuk patates

6,9

28,5

4

2

2

Sıkıcı sınıf

6,67

37,7

5

4

1

Siyah tavşan

6,9

64,2

9

2

7

Kırık masa

3,45

71,4

10

7

3

Kayıp hazine

7,7

14,2

2

2

0

Yazılı sınav

6,9

21,4

3

3

0

Hızlı eleman

7,7

50

7

5

2

Toplam/n=

5,89

48,67

102

(%100)

71

(%69,60)

14

(%30,39)

TABLO 3: Açık bellek sıfatlarının analizinin sonuçları

Çeldiriciler Sıfatın hatırlanma Frekansı % Sıfatların Hatırlanma % Sıfatların Hatırlanma sayısı TABLO 4: Çeldirici sıfat-kelime çiftlerinin verilerinin analizi sonuçları
Taze balık

6,67

14,2

2

Yünlü kumaş

3,33

0

0

Çelik kapak

7,4

0

0

Tombul patlıcan

7,1

0

0

Köpüklü gazoz

6,9

0

0

Mor mürekkep

6,67

0

0

Tıbbi terim

3,7

0

0

Paslı makas

7,1

0

0

Resimli takvim

8

14,2

2

Tüylü havlu

6,67

0

0

Zevkli meslek

6,9

0

0

Çürük elma

7,4

7,14

1

Asi tavır

7,7

0

0

Gerekli malzeme

6,9

7,14

1

Soğuk yılan

7,4

7,14

1

Toplam/n=

6,65

3,32

7

 

Verilerin analizinde, bağlantısız iki örneklemde oranlar arası farkın anlamlılığını test etmek için kullanılan “z-testi” formülü kullanılmıştır.

SONUÇLAR VE TARTIŞMA

Tablo 2’de yer alan verilere z testi uygulandığında çıkan sonuç z=1,17 dir. Bu da P<0,05 düzeyinde istatistiksel olarak anlamlılık göstermemektedir. Bu, eşik altı algılanma ile örtük belleğe depolandığı düşünülen sıfatların, ön çalışmada elde edilen hatırlama frekanslarından daha yüksek bir oranda olmadığı anlamına gelmektedir.

Tablo 3teki açık bellek verilerine z testi uygulandığında çıkan sonuç ise z=6,79 dur ve bu da p<0,05 düzeyinde anlamlıdır. Yani açık bellekte depolanan sıfatlar ön çalışmada elde edilen hatırlama frekanslarından anlamlı bir şekilde daha yüksektir.

Açık ve örtük bellek arasındaki fark da istatistiksel olarak anlamlıdır.(p<0,05 , z=5,83). Açık bellekte depolandığı düşünülen sıfatlar, örtük bellektekilerden daha fazla miktardadır.

Eşik altı sunumla verilen örtük bellek sıfatları ile çeldiriciler arasında da anlamlı bir farklılaşma vardır.(z=2,08 , p<0,05). Çeldirici sıfatlar daha önceden deneklere hiçbir şekilde sunulmadığından tablo 4te yer alan %3,32 oranındaki hatırlama frekansı, bir sıfatın tesadüfi olarak doğru bilinme oranını göstermektedir. Örtük bellek sıfatlarının hatırlanma frekansı ise %10,91 dir.(tablo 2). Yani bu durumda bu sıfatların hatırlanmalarının bir tesadüf olmadığı anlaşılmaktadır.

Eşik altı olarak sunulan sıfatların hatırlanma sayısı 23tür.(tablo 2). Burada ilginç bir sonuç ortaya çıkmaktadır; hatırlanan bu 23 kelimenin 14 tanesi yani yaklaşık %60,86sı yanlış yerde hatırlanırken, 9 tanesi yani %39,14ü doğru yerde hatırlanmıştır. Bu da hatırlanan sıfatların zihinde tam olarak bağlantılandırılamadığı anlamına geliyor olabilir. Yani denekler sıfatı hatırlayamadım yada görmüyorum dediklerinde, söyledikleri sıfat rasgele kafadan atılmış bir sıfat olmaktan çok, eşik altı olarak sunulan sıfatlardan biri olmaktadır denilebilir.

Her ne kadar istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşma elde edilememiş olsa da, örtük belleğin varlığı bu deneyde de ortaya çıkmıştır. İstatistiksel anlamlılığın çıkmayışının nedeni deney deseninden çok deneyde kullanılmış olan bilgisayar programından kaynaklanıyor olabilir. Eşik altı sunum bu deneydeki en kritik noktadır ve programdan kaynaklanan bazı hatalar nedeni ile eşik altı olarak sunulan sıfat – kelime çiftlerinden bazılarının ekrana hiç yazılmamış olma gibi bir ihtimali söz konusudur. Böyle bir durumda bu çiftler eşik altı olarak bile algılanamayacaklarından hatırlanmaları da söz konusu olamayacaktır ve bu da deneyin sonuçlarını etkilemiş olacaktır. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda bu noktanın göz önünde bulundurulması gerektiği düşünülmektedir.

Ayrıca, eşik altı sunulan sıfatların hatırlanmasını kolaylaştırmak için, kullanılacak çeldirici kelimelerin bu sıfatları önlerine alabilirlik düzeylerinin artırılması da etkili olabilir.

Son olarak, bu deneyde yapılması planlanan şeylerden biri de hatırlanan ve hatırlanmayan örtük bellek sıfatlarının niteliklerinin incelenmesiydi. Fakat verilerin azlığından dolayı anlamlı bir sonuç elde edilemeyeceği düşünüldüğünden bu işlem yapılamamıştır. Bundan sonra yapılacak bu tür çalışmalarda bu konun da araştırılması önemli katkılarda bulunacaktır.

Arda Tuna, 1999

geri

© 2001 S A P L A N T I