Heavy
Metal; Dünü Bugünü ve Evvelsi
Günü
Çoğu
kişinin zannettiği ve babamın da
dediği gibi Heavy Metal
"zibidilik"
değil, aksi gibi bir solunum
yöntemidir. O'nu anlamak, içerdiği
felsefik mesajı özümsemek ve
ekonomik formülünü hayat
geçirmek, normal üstü bir zeka
gerektirir. Bu yüzdendir ki
ülkemizdeki metalci sayısı,
rektör ve masör sayısına ancak
eşittir. Bununla beraber, Heavy
Metal kelimelerinin Latincede
karşılıklarının olmaması, Heavy
Metalin bir bilim olmadığı
anlamına gelmez. Biz radikal
metalcilere göre, zooloji veya
botanik ne kadar bilimse, Heavy Metal
de öyle bir şeydir. (Tartışmaya
bile değmez.)
Heavy
Metal'in tarihini, buzul çağı
öncesine, hatta "Dinozorların
menopoz dönemi " arifesine
kadar uzanır. O devirlerde Heavy
Metal, sanattan politikaya,
ekonomiden sanata ve politikadan
ekonomiye, hemen her alanda insan ve
goril yaşamına şekil vermekteydi.
O dönemden binlerce yıl sonra
peydahlanan komünizm, kapitalizm,
pozivitizm, varoluşçuluk ve daha
nice görüş, temelde Heavy Metal
öğretisini kaynak edinmiştir.
Hatta araştırmalar yapan bazı
araştırmacılar, Heavy Metal'in Kitab-ı
Mukaddes'ten, deli bir
havari tarafından çıkartılmış
200 sayfalık bir bölüm olduğundan
şüphelenmektedir.(Niye olmasın
ki )
Köklü
geçmişine rağmen Heavy Metal, ilk
defa "1. Heavy Metal
Kongresi" ile, 1945
yılında resmi bir kimlik
kazanmıştır... Kongreyi
düzenleyen Heavy Yumuk
ve Metal Yumuk kardeşler
halen tutuklu bulunmaktadırlar. Bu
arada, hazır laf açılmışken, ilk
Metalciler olan Emel-Erdal ikilisini,
Ahmet Kaya teklisini
ve Grup Beyaz Kelebekler'i
saygı ve minnetle anıyoruz...
Heavy Metal'de Aşk:
Metalcilerin mayalanma yöntemi
ile, osurarak veya fotokopi yoluyla
üredikleri elbette komik ve uydurma
yalanlardır. İşin aslı onların
da, bir cins insan(homosaphiens)
olduğu ve fuhuş(cima)
yaparak üredikleridir.
İlk çağlarda erkek ve dişi
halinde iki cins olarak
takıldıkları sanılan Heavy
Metal'ciler, Darwin'e
göre 3 milyon yılda evrimlerini
tamamlayarak tek bir cins haline
gelmişlerdir.( ki buna
heavysaphiens denir). Aşk ve
meşkten pek iyi anlayan metalciler
çiftleşme mevsiminde büyük
şehirlerde korku ve paniğe yol
açarlar. Çeşitli çap ve
ebatlardaki takıların ilişki
sırasında çıkardığı "çin!..çlong!..tang!..."
gibi sesler, azmış durumdaki
metalciyi o orgazm senin, bu orgazm
benim sürükleyip durur. İlişki
metalcilerden herhangi birinin
sakatlanmasıyla son bulur.
Heavy Metal İdeolojisi ve
Kamu Yönetimi: 12
Eylül Kutsal Hareketi ile
beraber "içine kapalı"
yapısından sıyrılan Metalizm, ANAP
döneminde de büyük atılımlar
yaparak, 4 eğilimi, 18 fraksiyonu ve
126 reyonu bünyesinde barındıran
modern bir ideolojiye
dönüşmüştür. En sağından en
soluna, en kısasından en uzununa,
en kıllısından en kösesine kadar
tüm insanlığa kapılarını
açmış olan Metalizm, sadece Yahudi,
Çingene ve Moğollar'a
hoşgörü ile bakmaz. Heavy Metal'in
Almanya şubesi eski müdürü(solo
gitarist) İtler'in
şu ünlü sözü Metalizm'i ne
güzel özetliyor: "Kan ve gül,
gül ve diken, uzun çivi derin yara.
Ölüm, ölüm, ölüm... Ölüm az
bile, metalist olmayana...(Ağzına
sağlık be anam).
Heavy Metalci'nin
Ölümü: "Eceli
gelen metalci nalbur duvarına işer"
atasözünde de anlatıldığı gibi
iyi bir metalci öleceğini
hissettiğinde en yakın araba
mezarlığına, nalbura veya kuru
yemişçiye orada ölümü bekler...
Ölüm, metalciye titremelerin ve
istifranın kesilmesiyle gelir. Daha
sonra sivri dişler
dökülür,pençeler tırnak haline
dönüşür ve gırtlaktan gelen
homurtular normal insan sesi olur. Ve
nihayet yüze inen güleç ifadeyle
Metalci'nin fiyakası hepten bozulur
ve ölür... Ölü metalcinin
oldukça şirin bir ifadesi vardır
ki, burdan da ilahi oksitlenmenin
sona erdiği anlaşılır.(Yazııık!...)
Kemal Kenan Ergen
("Hayat Bilgisi" adlı
kitabından alıntı)
geri