Türkiye Ermenileri Patrikliği, kısa adı
FAAE olan Avrupa Ermeni Dernekleri Forumu tarafından
AB'ye sunulan ‘‘Armenians in Turkey Today’’ (Günümüz
Türkiye'sinde Ermeniler) başlıklı 46 sayfalık rapora
sert tepki gösterdi. Söz konusu raporda, Türkiye'deki
Ermeni azınlığın güç durumda bulunduğu ve pek çok
kısıtlama ile karşı karşıya kaldığı iddia
ediliyordu.
MERKEZİ Brüksel'de bulunan FAAE adına
Dr. Tessa Hofmann'a hazırlatılan ve AB'nin
ilgili birimlerine sunulan raporda, Türkiye'deki koşulların,
bir Ermeni olarak yaşamayı imkánsız hale getirdiği
ve buna rağmen Türkiye'nin ısrarla Avrupa Birliği'nin
kapısını çaldığı belirtiliyor. Ayrıca, Avrupa değerlerini
benimseyen bir ülkede, demokrasinin ve azınlık haklarının
sağlamlaştırılması gerektiği kaydedilerek, Türkiye'nin
bundan uzak olduğu, Ermeniler'e baskı ve şiddet
uyguladığı savunuluyor.
Türkiye Ermeni Patrikliği, söz konusu rapordan duyduğu
rahatsızlığı bir bildiri ile kamuoyuna açıkladı.
Patrikliğin bildirisinde, Türkiye'nin Avrupa Birliği
ile ilişkileri kritik bir dönemden geçerken ve bu
konuda önemli kararlar alınırken, böyle iddiaları gündeme
getirmenin istismar olduğu belirtildi. Gerek yurtiçindeki,
gerekse yurtdışındaki bazı çevrelerin Türkiye
Ermeni cemaati üzerinden politika yapmak istediğine
dikkat çekilen bildiride, bu çabaların gerisinde Türkiye'nin
AB üyeliğini engelleme çabalarının yattığı da
vurgulandı.
ASILSIZ PROPAGANDA
Türkiye Ermeni Patrikliği bildirisinde, bu tür
iddiaların cemaat mensupları tarafından üzüntüyle
karşılandığı kaydedilerek, şöyle denildi:
‘‘Defalarca tekrarlamış olduğumuz şu noktayı
gerek cemaatimizi seçim döneminde asılsız
propagandalarına konu eden çevrelere, gerekse yurtdışında
adımızı kullanarak yersiz iddialarda bulunan çevrelere
hatırlatırız ki, Türkiye Ermenileri ülkelerine bağlı
birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdırlar. Vatandaşlık
hakları dışında hiçbir talepleri yoktur, her zaman için
sorunlarının kendi hükümetleri ve yöneticileri tarafından
çözüleceğine güvenmişlerdir ve bu çerçevede
kendilerine Türk idari ve hukuk sistemi ve bu sistemin müsaade
ettiği yollar dışında hiçbir dayanak noktası
aramamaktadırlar.
Yukarıda belirtilen noktalar ışığında, Türkiye
Ermenileri, kendilerini Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit
birer vatandaşı olarak değerlendirmekte, zorlanan ve
haklarını vermekten çekinen kesimleri de; ülkemizi
uluslararası alanda zor durumda bırakmaya yönelik, kasıtlı
ve haksız bir şekilde, cemaatimiz üzerinde baskı,
engelleme, asimilasyon, kötü muamele ve hatta şiddet
uygulandığı iddialarında bulunanları da kınamaktadır.
Özellikle altını çizmek isteriz ki, Türkiye
Ermenileri cemaati talep ve arzularını her dönemde
yetkililere ve ilgililere kendi iletmiştir. Bu açıdan,
özellikle bizden izin almaksızın ve bize ait olmayan
talep, rapor veya önerilerin ortaya atılmasını etik
ve doğru bulmuyoruz.
Bu vesile ile Türkiye Ermenilerinin ülkesine bağlılığını,
inancını, Türk halkının tüm kesim ve kuruluşları
ile birlikte Avrupa Birliği üyeliği yönünde
iradesini yineleriz.’’
HÜRRİYET - 30 EKİM 2002
|