[ TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TERCÜMESİ ]
***
Görülen Lüzum Üzerine Divan-ı Hikmet ile İlgili Zorunlu Bir Açıklama
Websitemizde yayınlanan Hoca Ahmed Yesevi hakkındaki inceleme ve Ahmed Yesevi’ye ait Divan-ı Hikmet’teki şiirlerin özgün metni ve Türkiye Türkçesi’ne aktarım metinleri eser sahibi Dr. Hayati Bice’nin özel izni ile sitemize konmuştur. Bu yazılı materyallerin her türlü telif hakkı yayınlanmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları’na devredilmiş olup bilimsel araştırmalar dışında kısmen ve hiçbir şekilde tamamen kopyalanması-yayını yasaktır. Özellikle bu metinlerin kitap şeklinde yayınlanması halinde her türlü hukuki takip yapılacaktır.
Websitelerinde bu materyallere yer vermek isteyen webmasterların hayatibice@yahoo.com adresinden izin istemeleri ve yaptıkları her alıntıda websitemizi referans olarak göstermeleri önemle rica olunur.
[ 91-100.Hikmetler ] HİKMET-91 Cemalini talep eyleseniz ey zakirler,Candan geçip halka içinde görün cemâl
Şevkin ile Allah deyip, doğruya dönüp
Gece uykusunu haram eyleyip olun uykusuz
Uykusuzlara Hakk rahmeti olur yakın
Uykusuzların gönlü kırık, gözü yaşlı
Ben-benliğin cezasını verecek cehennem
Kibirlinin cehennem içinde hali perişan
Senden önce dostların nereye gitti;
Bu dünyaya meyletmeyip ağlayıp geçtiÖmrün son buldu, sıra sana yetti;
Günahına tevbe eyle, ey kötülükler işleyen
Nefsin senin, bakıp dursan, neler demez;
Ağlasan Allah'a doğru boyun bükmez
Ele alsan, yaban kuşu gibi ele konmaz;
Ele alıp gece uykusunu, eyle uykusuz
Nefs yoluna giren kişi rezil olurYoldan çıkıp, kayıp, tozup günahkâr olur
Yatsa, kalksa şeytan ile yoldaş olur
Nefsi tep, nefsi tep, ey kötülükler işleyen
Nefsin seni son anda köle eyler
Din evini yağma eyleyip tamam eyler
Öldüğünde imanından ayrı eyler
Akıllı isen, kötü nefsten ol şikayetçi
Fir'avn, Kârun şeytan sözünü sıkı tuttu;
Bu sebepten yer yarıldı onu yuttu;
Mûsa Kelim öğüt verici olup sözler söyledi
Kulak tutmadan o ikisi öldü murdar.
Günahına tevbe eyleyip ağlayıp yürü
Giderim deyip yol başına varıp dur
Gidenleri görüp sen de ibret al
İbret alsan, yattığın yerin olur gül bahçesi
Mü'min kullar dert ve hâlet peydâ eyledi
Hakk yolunda can ve gönlü şeydâ eyledi
Dünyayı bırakıp âhireti sevda eyledi
Sevda eylesen, hûri-gılman hepsi hazır.
Kul Hoca Ahmed, nefs elinden eylerim feryad
Pir-i kamil olur mu ki ona cellad;
Habersizler işitmezler figan ve feryad
Kan ağla, işitsin o ulu Allah.
HİKMET-92Erenler cemal görür dervişler sohbetinde;
Erenler meclisinde, nur yağar sohbetinde.
Ne dilese o olur dervişler sohbetinde;
Her sırlar açık olur dervişler sohbetinde.
Her kim sohbete geldi, erenden pay aldı,
Yabancı geldi, biliş oldu dervişler sohbetinde.
Her kim sohbete geldi, gönlüne sır ulaştı,
Dostlar murad buldu dervişler sohbetinde.
Sıradan kişi gelse, seçkin olur; yıldız gelse, ay olur;
Bakır gelse altın olur dervişler sohbetinde.
Kibir ve hasedler ölür, içine sır dolar,Göz açıp Hakk'ı görür dervişler sohbetinde.
Rasûl’e vahiy geldi, başından tâcını aldı,
Kalktı hizmetçilik yaptı dervişler sohbetinde.
Kul Hoca Ahmed sohbette, dem vurur münâcâtta,
Zihi hoş saadette dervişler sohbetinde.
HİKMET-93 Ne hoş tatlık Hakk yâdı seher vakti olanda;Baldan tatlı Hû adı seher vakti olanda.
Seher vakti kalkanlar, canı feda eyleyenler,
Aşk ateşinde yananlar seher vakti olanda.
Seher vakti hoş saat, kalkana olur rahat,
Açılır devlet, saadet seher vakti olanda.Her gün yanar bu canım, kulluksuz yok dermanım,
Sen bağışla günahım seher vakti olanda.
İman mumunu yandırsan, ruh kuşunu tutuştursan,
Allah'ına sığınsan seher vakti olanda.
Kul Hoca Ahmed saati, bir zerre yok ibadeti,
Zikri canın rahatı seher vakti olanda HİKMET-94 Hû halkası kuruldu, ey dervişler, gelinizHakk sofrası yayıldı, ondan pay alınız.
Zahir ilmini okuyarak, hâl ilmine ulaşarak,Yokluk içine batarak varlıklardan alınız.
Yırtıp şefkat perdesini, dileyip cemal vadesini
Açıp gönülün merkezini müşahede eyleyiniz
Hû bıçkısını alarak, nefs başına salarak,
Gece gündüz tâlipler, canı kurban eyleyiniz.
Halka içinde " Hû " deyiniz, aşk oduna yanınız,Beden-can ile tâlipler, tekbir başlayıp deyiniz.
"Hû-Hû"diye inleyip, " Hû "demekte mâna var,
Cemalinden ümitli, rahmetinden alınız.
Kul Hoca Ahmed kul olan, yol üstünde kül olan,
Tâliplere mül olan, ondan ibret alınız.
HİKMET-95 Evvel Hû, Ahir Hû deyip perişan olHakk cemalini göstermezse ben ne olayım
Zâhir Hû , Bâtın Hû deyip yola girHakk cemali göstermese perişan olunur
"La ilahe illallah" deyip ağla
Hakk zikrini her kim dese oraya git
Mürşid-i kamil hizmetine gidip yürüHakk cemalini göstermese perişan olunur
Dile al "La İlahe İllallah"ı
Akla koy her nefesde ol uyanık
Pir-i kamil nazar eyleyince sana ansızın
Hakk cemalini göstermese perişan olunur ·
Edhem gibi uzak olup dünyayı tep
Kimi görsen Hızır bilip elini öpCemalini göreyin desen seherde kalk
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Allah diyen kulların kulu ol
Toprak gibi yol üstünde yolu ol
Aşıkların yanıp uçan külü ol
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Zâkir olup şükreder olup Hakk’ı se v
Seher vaktinde kalkıp nefsinin gözünü oyBayezid gibi aşık olup dünyayı bırak
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Yürüsen, dursan; yatsan, kalksan Hakk'ı söylesen
Zâkir olup, şükreder olup candan geçsen
Vallahi-Billahi dünya haram bırakıp atsan
Hakk cemalini göstermese perişan olunurHakk vaslına ereyim desen seherde ağla
Allah diye yürek-bağrın ateşe dağla
Himmet kemerini can beline sıkı bağla
Hakk cemâlini göstermese perişan olunur
Edhem gibi bu dünyadan gönül kopar
Hırs ve heva, tekebbürün evini bozMuhabbetin deryasına batıp yüz
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Gece-gündüz ahiretin gamını çek
Gece uykusunu haram eyleyip ibadet eyle
Muhabbetin şevki ile göğsünü yar
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Haram ehli, ben-benlikten kaçıp yürüEhlini bulursan gözde yaşını saçıp yürü
Muhabbetin şarabından içip yürü
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Ey dostlar bu dünyadan ağlayıp geçin
Fanidir bu dünyadan geçip gidin
Muhabbetin kadehini alıp mey için
Hakk cemalini göstermese perişan olunurGece Allah, gündüz Allah dinmeden söyle
Geceleri uykusuz olup kanlar yut
Bu dünyanın izzetlerini bırakıp geç
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Pir-i kamil eteğini sıkı tut
Marifetin pazarında özünü sat
Mey içerek sema eyleyip zikrini söyle
Hakk cemalini göstermese perişan olunur"Ya Rabbenâ zalemna" deyip feryad eyle
Göz yaşını her tarafa şebnem eyle
Hakk zikrini deyip özünü yok eyle
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Dert hali ortaya çıkarıp yola gir
Pervâne gibi mumu görüp özünü vur
Nereye gitsen zikrini deyip pazar kur
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Muhabbetin meydanında baş oynatsan
"Hû-Hû " diye zikrini deyip canı incitsen
Cemal dileyip kan-yaş döküp ağlayıp inlesen
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Erenlerin dergahını bekleyip yatSeherlerde dört dövünerek erken kalk
Ağlayıp yok olarak candan geç
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Toprak gibi hor görül ol nefsin ölsün
Halk içinde rezil ol alem gülsün
Gerçek gönülde ağlayıp gör Allah bilsin
Hakk cemalini göstermese perişan olunurGözyaşını derya eyle rahmeti gelsin
Garip olup yolda yat elini tutsun
Gizlice yürüyüp ibadet eyle Allah bilsin
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Hicran gecesi âhın ile ateşler yak
Gözyaşının şavkı ile çakmak çak
Erenlerin sohbetinde eriyip ak
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Ey insafsız dünya fani Hakk'a yan
Kul olsan Hakk zikrini dinmeden söyle
Pir-i kamil hizmetinde cefa çek
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Allah diye yok ol bağrın yansın
Geceleri kalkıp ibadet eyle Allah sevsinOndan sonra has büyükler nazar eylesin
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Geceleri uykusuz olup seherde kalk
Aşık olsan İsmail gibi candan geç
Kol ve ayağını sağlam boğup emrini tut
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Riyazeti sıkı çekip canlar incit
Meydan içinde başını verip başını oyna
Yemeden geçip mal yerine zakkum çiğne
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Ferhad gibi sıkıntı çekip dağları kes
Bayezid gibi geceleri kalkıp özünü as
Cüneyd gibi çöller gezip derdler bas
Hakk cemaliri göstermese perişan olunurHakk rahmeti ulu derya bir damla yeter
Katresinden nasip alan eylemez heves
Ben ve bencillik senden gider sinek gibi
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Hakk rahmeti ulu derya kabul eyle
Talip isen Hakk'a doğru meyilli olZühd-takva daima eyleyip nail ol
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
"Lâ-Lâ"deyip "İllallah"a tutkun ol
Mansur gibi "Enel-Hak" deyip kavga eyle
Giryan olup gözyaşını derya eyle
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Ey habersiz gaflet ile uykudasınDünyayı dileyip gece-gündüz kaygıdasın
İbadet eylemeyip sözler söyleyip boşunasın
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
Taştan döşek-yatak eyleyip ibadet eylesen
Hakk emrine razı olup boyun sunsan
Ölür vakitte temiz imanı ele alsan
Hakk cemalini göstermese perişan olunurKul Hoca Ahmed nasihatı özüne eyle
Ey habersiz halkı bırakıp özünü bil
Dağdan ağır günahın var özüne gel
Hakk cemalini göstermese perişan olunur
HİKMET-96 Dinmeden âşıklar Hu derler Allah'ına yalvarıp;Yürür O'nun aşkında, gece gündüz sararıp.
Çok ağlatıp âşıkı aşk elinde Allah'ım
Aşk yolunda melâmeti ona görür münasip.
Mansur bir gün ağladı, erenler rahm eyledi,
Kırklar şerbet içirdi Mansur'a değerini koyup
Mansur der " Ene'l-Hak' ; erenler işi doğru;
Mollalar der: "Doğru değil" gönlüne kötü gelip
Söyleme "Ene'l-Hak", "kâfir oldun Mansur"deyip
“Kur’an içinde budur" deyip, öldürdüler taş atıp.
Bilmediler mollalar "Enel-Hakk'ın mânasınıZahir ehline hâl ilmini Hakk görmedi münasip.
Rivayetler yazıldı, halini onun bilmedi,
Mansur gibi veliyi koydular dârağacına asıp.
"Sapık"deyip mollalar Şeyh Mansur'u öldürdü;
"Kâfir" deyip öldürdüler üç yüz molla savaşıp.
Külünü göğe savurdu, atıp denize saldı,Zevk denizi dalgalandı, aktı deniz kaynaşıp.
İşte o gün o derya eyledi feryad-figan
Aşıklara Allah'ım eyle cemalini nasip.
Rivayettir şeriat, hikmettir hakikat,
Mücevherdir tarikat, âşıklara münasip.
Alem halkı yığıldı, Mansur deyip feryad eyledi
Mansur'un dostları kaldı orada ağlaşıp
Tevbe eyle Hoca Ahmed, ola Hakk'tan inayet,
Yüz bin veliler geçti sırrı sırra ekleyip.
HİKMET-97 On sekiz bin âlemde hayran olan âşıklar,Bulmayıp sevgilinin ışığını sersem olan aşıklar.
Her an başı dönerek, gözü halka çevrilip,
"Hû-Hû" diye kavrulup giryan olan âşıklar. Tutuşup yanıp kül olan, aşkında bülbül olan,Kimi görse kul olan, merd olan âşıklar
Yol üstünde toprak olan, göğüsleri parçalanan,
Zikrini söyleyip temiz olan ağlar olan âşıklar.
Himmet kuşağını bağlayan, yürek-bağrını dağlayan,Feryad edip ağlayan, giryân olan âşıklar.
Bâzen yüzü sararıp, bâzen yolunda garip,Tesbihleri yâ Habib ; dolaşan âşıklar.
Ahmed sen hem âşık ol, sıdkın ile sâdık ol,
Dergâhına lâyık ol, canan olan âşıklar.
HİKMET-98Yol üstünde oturup yolu soran dervişler;
Ahiretten haber duyup yola giren dervişler
Asâları elinde, himmet kuşağı belinde,
Rabb’im yadı dilinde, Allah diyen dervişler.
Hırkaları solgun cüppe, gönlünde yüz bin gerçek
Biliniz, iki cihanı göze iliştirmez dervişler.
Derviş Hakk’ın nazar eylediği, zikridir gül bahçesi,
Hakk'ın yâdı sırları, tam edepli dervişler.
Günahım çok yol vermez, dostlar dermanını bulmaz,
Gözde yaşını kurutmaz yaşı akan dervişler.
Sırrı ile söylerler, dile hikmet dizerler,Aşk ile can gezerler rengi sarı dervişler.
İt nefsini öldürür, kızıl yüzünü soldurur,
Hoca Ahmed kuldur, satıp yesin dervişler.
HİKMET-99Hakk kulları dervişler hakikati bilmişler
Hakk'a âşık olanlar Hakk yoluna girmişler.
Hakk yoluna girenler, Allah diye yürüyenler
Erenler izini izleyip memleketten geçmişler.Evrenin övüncü Mustafa, öyle dedi merhaba,
Mirâc gecesi deyip fakr yolunu almışlar.
Gönül vermeyip dünyaya, el uzatmayıp harama,
Hakk’ı seven âşıklar ahaliden geçmişler
Dünya benim diyenler, cihan malını alanlar,
Kerkenez kuşu gibi olup o harama batmışlar.
Molla, müftü olanlar, yanlış fetva verenler
Akı kara eyleyenler o cehenneme girmişler.
Kadı, imam olanlar, haksız dâva eyleyenler
O eşek gibi olarak yük altında kalmışlar.
Haram yiyen hakimler, rüşvet alıp yiyenler
Kendi parmağını dişleyip korkup durup kalmışlar.Tatlı tatlı yiyenler, türlü türlü giyenler,
Altın tahta oturanlar toprak altında kalmışlar.
Mümin kullar, sâdıklar, sıdkı ile duranlar
Dünyalığını sarf edip cennet hûrisini kucaklamışlar
Kul Hoca Ahmed bilmişsin, Hakk yoluna girmişsin,
Hakk yoluna girenler Hakk cemalini görmüşler.
HİKMET-100Hoş gaibden yetişti bir cemaat dervişler
Batınında Hu derler sırr-ı pinhan dervişler
Durmadan revan yürürler dursa tekbir söylerler
Bulsa sohbet kurarlar hoş sohbetli dervişler
Heybeleri dolu barış tesbihleri "La ilahe illallah"Hizmet eder her sabah bela çekicidir dervişler
Heybeleri solgun cüppe gönlünde yüzbin derd
İşte bu dayanıksız dünya göze iliştirmez dervişler
Heybeleri omuzunda asaları elinde
Rabbim yâdı gönlünde Allah diye dervişler
Aslen fakir olsalar varlık alemini gezselerZâhir-bâtın düzseler saadetli dervişler
Şeyhler sır saklar hizmetide ol zinhar
Peygamberden yadigar kalmışlardır dervişler
Kul Hoca Ahmed miskin ol miskinlerden mana sor
Dervişliği bil huzur Hû kuşudur dervişler...***