[ TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TERCÜMESİ ]
***
Görülen Lüzum Üzerine Divan-ı Hikmet ile İlgili Zorunlu Bir Açıklama
Websitemizde yayınlanan Hoca Ahmed Yesevi hakkındaki inceleme ve Ahmed Yesevi’ye ait Divan-ı Hikmet’teki şiirlerin özgün metni ve Türkiye Türkçesi’ne aktarım metinleri eser sahibi Dr. Hayati Bice’nin özel izni ile sitemize konmuştur. Bu yazılı materyallerin her türlü telif hakkı yayınlanmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları’na devredilmiş olup bilimsel araştırmalar dışında kısmen ve hiçbir şekilde tamamen kopyalanması-yayını yasaktır. Özellikle bu metinlerin kitap şeklinde yayınlanması halinde her türlü hukuki takip yapılacaktır.
Websitelerinde bu materyallere yer vermek isteyen webmasterların hayatibice@yahoo.com adresinden izin istemeleri ve yaptıkları her alıntıda websitemizi referans olarak göstermeleri önemle rica olunur.
[ 21-30.Hikmetler ] HİKMET-21 Asi, cafi kulun geldi dergâhınaElimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Kudretli Kadir ağlayıp geldim kapına
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Geceleri tan atana kadar yatmak işim
Seherde kalkıp dua etmedi dumanlı başım
Pişmanlıkta akar mı ki gözde yaşım
Elimi tutup yola koy Ente'l-Hâdi"
Yolsuz yola girdim dostlar halim harap
Halktan sorsam hiç kimse vermez bana cevap
Halık`ımsın yol göster bana yüce Yaradan
Elimi tutup yola koy Ente'l-Hadi"
Utanarak korkup geldim günahımdan
Zatı yüce bağışlayan Allah`ımdan
Nida geldi ümidsiz bırakmayıp dergâhımdan"
Elimi tutup yola koy Ente'l-Hâdi"
Ağlayıp geldim Hazretine ey sultanım
Sarıp geldi karanlık, çık ayım
Sultanımsın Bir ve Var'ım tekkegâhım
Elimi tutup yola koy Ente'l-Hâdi"
Baştan ayağa oldu günah nereye gideyim
Yolunu yitiren köpek gibi olup kimden sorayım
Bu hal ile cemalini nereden göreyim
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Ben sıkı tutsam el-ayak cümle güvah
Rahmet edip sen affetmesen halim perişan
Mahcubum, derdliyim çoktur günah
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Günah derdi hasta eyledi tabibimsin
Sevdiğimsin, dermanımsın, sevgilimsin
Yolda kaldım halimi soran yoldaşımsın
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Fasık, facir rahmetinden ümidsiz değil
Sen'den başka hiç kimse beni yola koymaz
Lutfetmesen müşküllerim kolay olmaz
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Hiç kimse yok yerde gökde Sen'sin Kadir
Şüphem yoktur bu sözümde özün şahid
Hem teksin, bir tanesin şüphesiz hazır
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Ben yolunda baş vermedim Kadir Allah
Baş ne olsun garip canım yüzbin feda
Dert hem özün, derman özün lutfun deva
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Can ve iman gızasıdır Sen'in zevkin
Canım verip satın alayım Sen'in aşkını
Mahşer günü şefaatçi olsun Sen'in şevkin
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
"Kul Huvallah Sübhanallah" din kamçısı
Oruç, namaz, tesbih, tehlil Hakk elçisi
Pir-i kamil taliplerin yol başçısı
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
"Ente'l-Hâdl Ente'l-Hakk"ın zikrini desem
Hadi olsa idin eğri yoldan doğruya dönsem
“Hu” zikrini dile alıp nara çeksem
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
"Ente'-Hadi Ente'l-Hakk"ın zikri kavi
Pir-i kâmil sözlerinden alsa fetva
Batınları aydınlanıp olur güzel
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Kul Hoca Ahmed rahmetinden ümid tutayım
Hacem “benim kulum” dese şükrünü edeyim
Kulum demeyip yüz çevirse nasıl diyeyim
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
HİKMET-22
Hoş kudretli Allah, Bir ve Var'ım
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hadi"
Zatı yüce Rahman Rabb'im hem Cebbar'ım
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hadi"
Seher vaktinde ağlayıp döksem kanlar gözden
Gönlüm incinip uyanık olsun güzel sözden
Kudretine mahvolup gideyim özden
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Cevabı ondan dileyip eyle dua
İhtiyacını hazır eyleyince ihtiyaç gideren
Rahmet deryası dolup taşar yetse furat
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
Ey imdada yetici hiç ulaşmadı sana imdadım
Yer ve göğü ağlattı bu feryadım
Mahşer günü haykırayım mı gel azadım
Elimi tutup yola koy Ente'l-Hadi"
Kul olsan zikrini de elini tutsun
Yoldan sapsan rehber olup yola koysun
Seherlerde ağla rahmeti gelsin
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hadi"
"Ente'l-Hâdi Ente'l-Hakk" Allah'ın zikri
Hakk zikrini söyle dinmeden olasın uyanık
Rahim Mevlam nazar kılsa olur ansızın
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hadi"
"Ente'l-Hadi Ente'l-Hakk"ı kalb zikrinde
Bilmez cahil zikrini deyip zahir dilde
Benim diyen şimdiki şeyh su ve toprakta
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hadi"
"Ente'l-Hadi Ente'l-Hakk'ın zikri ulu
Hakk zikrini vird eyleyenin gönlü kırık
Vird eylemeyip "şeyhim"dese yeri cehennem
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hadi"
Ey dostlar nefs elinden perişanım
İsyan yükü belimi büktü dertliyim
Aciz kulunum ne eylesen emrindeyim
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hadi"
Kul Hoca Ahmed nefsden büyük bela olmaz
Yol üstünde toprak olsam kafir olmaz
Yer ve gökten yemek versem asla doymaz
Elimi tutup yola koy "Ente'l-Hâdi"
HİKMET-23
"Kad alemna ente fi külli umur"
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
"Kafi fil gayb hüve men filhuzur"
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
Mustafa naz makamı haline erdiler
Bir topluluğu asi deyip kaygı ettiler
"Ümmetim, vay ümmetim deyip" söylediler
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
Bizi sevdi başkalarını sevmedi
Hem anne hem babasını da sevmedi
Bağışladım diyene kadar bırakmadı
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
Hakk Teala'dan nida geldi O'na;
"Ümmetimin işini bırak bana
Hepsini bağışlayayım orada sana."
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
Dedi "Benden sonra ümmetimin olacağı
Farz ve sünneti bırakıp günah işleyeceği
Ümmetim çoğundan imanın gideceği... "
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
"Ümmetim ümmetler içinde saftır
Neyleyim ki çoğu asi-cafidir
Kadir Mevlam öz vadesine vefalıdır."
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
Miskin Ahmed sen bu günah zehrinden
Kurtulursun içsen rıza şarabından
Lakin çok korkarım Allahım kahrından
Sensin Kafi, sensin Afi ya Gafur
HİKMET-24
Allahım beni salasın öz yoluna
Nefs elinde harap tamam oldum ben işte
Fısk ve fücur dolup taşıp haddini aştı
Boğularak isyan içinde kaldım ben işte
Kirli dünyaya talip olup it gibi yürüdüm
İsteyip onu arkasından gece gündüz kovaladım
Emrini tutmayıp Hakk yoluna gözümü yumdum
Nereye gideyim ey dostlar nideyim ben işte
Nefs şeytan esir kıldı Ademoğlunu
Develer gibi bağlayıp aldı iki kolunu
Ne zordur sağ ve solu bilmeden yolunu
Vah ne yazık hasret ile gideceğim ben işte
Yok benim gibi kötü bela alem içinde
Hiç olmadı benden razı halk ve Allah
Şimdi oldu sonunda benim yüzüm kara
Vah vay önceden oldum niye ben işte
Bağışladığı aziz canı bilmedim ben
Zahir-batın hazırsın deyip durmadım ben
Kara yüzümü dergahına sürmedim ben
Ya Rabbim her ne yaparsan geldim ben işte
Dayanma gücüm yok eğer baksam günahıma
Tövbe eylemeğe kaçıp geldim penahına
Rahmet ile nazar eyle Hoca Ahmed'e
Her ne yaparsan ben bineva geldim ben işte
HİKMET-25
Rahman Rabbim rahmetini câri eyle seherde;
İsyan batağına battım, yardım et seherde.
Estağfir ve istiğfarı eyle uzak şeytandan;
Şeytan seni azdırır, selamet ver seherde.
Ümit ile gelmişim dergahına Allah'ım
Günahkarım, isyankar elimi tut seherde.
Tevbe eyledim dilimde, gönlüm korkmaz Hüda'dan
Hem rahmet ve cemali armağan eyle seherde.
Yolsuz yola yol yürüdüm, gaflette ömrüm geçti;
Ey Kadir-i zülcelal, yola sal seherde.
Sensin benim sığınağım, gazap eyleme Allah'ım,
Ey bütün halleri bilen, halimi sor seherde.
Baştan ayağa günahım iki cihana sığmaz
Kulun asi, günahkar, gizli eyle seherde.
Dağdan ağır günahım, özür demeğe dilim yok;
Günahımı bağışlayıp, yerle bir eyle seherde.
Günahımı itiraf ederim, hazırsın hem fakir
Elimi tut ey Cebbar, yola koy seherde.
Garibim ve kimsesizim, biçâreyim ve nâzırsın;
Senden başka kimim var, rahmet eyle seherde
Ben âsiyim, günah dolu, hamd ve sena söylemem
Horozları gör, senâ söyler seherde.
Kul Hoca Ahmed Hakk'tan kork, kim korkmaz imanı yok,
Önündedir o cehennem, hazır ol seherde.
HİKMET-26
Rahim Mevlam rahmi ile yad eylese
Ne yüz ile Hazret'ine varayım ben işte
Tövbe ederek eğri yoldan doğruya dönüp
Ne yüz ile Hazret'ine varayım ben işte
Hakk bağlısının risalelerini ele verse
Hakk ilahım rahmi ile rahmet etse
Pir-i kamil doğru yolu gösterip yola koysa
Ne yüz ile Hazret'ine varayım ben işte
Birgün olup ecel vakti yakın yetse
Sana bana asıl vatan hükmünü söylese
Ölmeden kalıp can acısının zehrini tadsa
Ne yüz ile Hazreti'ne varayım ben işte
Sırdaş olan yoldaşlarını şaşıp gitti
Çabalayarak ötelerden aşıp gitti
Dört dövünüp deryalar gibi taşıp gitti
Ne yüz ile Hazretine varayım ben işte
Vah yazıklar gece gündüz etmeden ibadet
Hakk Rasulü ümmet için yemeden nimet
İçtiği yediği nimetleri kaygı ve sıkıntı
Ne yüz ile Hazret'ine varayım ben işte
Hakk Rasulû dünya için kaygılanmadı
Ümmet dileyip başkaca sözden bahsetmedi
Dünya üzerinde bir an rahat o görmedi
Ne yüz ile Hazret'ine varayım ben işte
Vah ne yazık mahşer günü zahir olsa
Tanrı Zatı hakem olup nazır olsa
Kötü işlerimi işlediğim hazır olsa
Ne yüz ile Hazret'ine varayım ban işte
Gece gündüz dinmeden ağla Kul Hoca Ahmed
Sâlât söyleyib Hakk Rasul'e ol ümmet
Doğru yola iletip ümmet dese hoş mutluluk
Ne yüz ile Hazret'ine varayım ben işte
HİKMET-27
Rahmetinden ümidsiz kılma ben garibi
Dinlenmeden ağlayıp dua eyleyim sana
Geceleri uykusuz kalıp tan atana dek
Yunmadan gözümü ağlayıp dua eyleyim sana
Dergahına şimdi gelerek belimi bağlayıp
Canı yakıp yürek-bağrımı tutup dağlayıp
Yakamı tutarak geçen işe çokça ağlayıp
İhlas ile ağlayıp dua eyleyim sana
Gönül bağı yeşil iken bilmeden yürüdüm
Ömrüm geçti hazan oldu şimdi duydum
Dünyayı terk edip din yoluna adım attım
Binbir defa ağlayıp dua eyleyim sana
Bu yollarda canı saklamak olmazmış
Canını esirgeyen bu yollara girmezmiş
Kâr-zarar olduğunu bilmezmiş
Bu hal ile ağlayıp dua eyleyim sana
Kul Hoca Ahmed nefs dağından çıkıp aştı
Fenafillah makamına yakınlaştı
Yürek-bağrım coşarak kaynayıp taştı
Bu hal ile ağlayıp dua eyleyim sana
HİKMET-28
Ömrüm sona erdiğinde ne eylerim Allah'ım;
Can alıcı geldiğinde ne eylerim Allah'ım ?
Can vermenin vehminden, Azrail'in zahmetinden,
Şefkat olmasa senden, ne eylerim Allah'ım?
Can vermek işi zor, kolay eyle yâ Cebbar
Senden başka yok gam gideren, ne eylerim Allah'ım?
Canım ayrı olduğunda, bedenim burada kaldığında,
Tahta üzerine aldığında ne eylerim Allah'ım?
Aciz olup yattığımda, melekler girdiğinde,
"Rabbin kimdir?"diye soranda ne eylerim Allah'ım?
Götürüp kabre koyduğunda, yedi adım döndüğünde,
Sorucular girdiğinde ne eylerim Allah'ım?
"Rabbin kimdir?" deyip durduğunda, kara gündür o anda,
"Rabbin kimdir?" dediğinde ne eylerim Allah'ım ?
Kul Hoca Ahmed sen kul, nefs elinde pişman,
Mahşer günü olduğunda ne eylerim Allah'ım ?
HİKMET-29
Kahhar adlı kahrından korkup ağlar Hoca Ahmed;
Rahman adlı rahmından ümit tutar Hoca Ahmed;
Günahım çok Allah'ım, bağışlayasın günahım,
Bütün kullar içinde âsi kuldur Hoca Ahmed.
Münafıklar yürürler, fısk ve fücur kılarlar,
Haram, şübhe yerler; korkub ağlar Hoca Ahmed
Tarikati bilmedim, hakikate girmedim,
Pir buyruğunu tutmadım, özürü çoktur Hoca Ahmed
Ahir zaman olmuştur, sultan zâlim olmuştur,
Haram, şübhe dolmuştur, şaşkın olur Hoca Ahmed
Pişman olmuş âsi kulum, aşk yolunda bülbülüm,
Arslan Baba'ya köleyim, kölen olur Hoca Ahmed
Kul Hoca Ahmed ibadet eyle, ağlamağı âdet eyle
Belâ gelse tahammül eyle, Hakk'tan olur Hoca Ahmed.
HİKMET-30
Gönlüm kuşu uçar her zaman kanat çırpıp
İki gözüm pişmanlıkta kanlar döküp
Bedeni öldürüp riyazette dizini çöküp
Ya Allah'ım affeyle günahımı
Cahillikte işlediğim işim hepsi hata
Kusurlardan tevbe eylemedim yakamı tutarak
Gerdanıma tavuk gibi koyup fota
Ya Allah'ım affeyle günahımı
Dünyayı sevip din derdini attım
Günah yükünü ey dostlar çıkardım
Dergahına kötülükler getirdim
Ya Allah'ım affeyle günahımı
Kötü dünyaya gönül bağlayıp ergin oldum
Eğlence ile vah yazık cahil oldum
Bu dünyanın geçiciliğini şimdi bildim
Ya Allah'ım affeyle günahımı
Gönül mülkünü tutmuş okşar karanlık gecesi
Benlik içinde ortaya çıkar ben-benliği
Pir hizmeti uzak eyler bizden onu
Ya Allah'ım affeyle günahımı
Kul Hoca Ahmed günahına aklı erer
Her kim Allah dese ona varır
Erenlerin sohbetine eğilimlidir
Ya Allah'ım affeyle günahımı