[ TÜRKİYE     TÜRKÇESİNDE     TERCÜMESİ ]

***

Görülen Lüzum Üzerine Divan-ı Hikmet ile İlgili Zorunlu Bir Açıklama

Websitemizde yayınlanan Hoca Ahmed Yesevi hakkındaki inceleme ve Ahmed Yesevi’ye ait Divan-ı Hikmet’teki şiirlerin özgün metni ve Türkiye Türkçesi’ne aktarım metinleri eser sahibi Dr. Hayati Bice’nin özel izni ile sitemize konmuştur. Bu yazılı materyallerin her türlü telif hakkı yayınlanmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları’na devredilmiş olup bilimsel araştırmalar dışında kısmen ve hiçbir şekilde tamamen kopyalanması-yayını yasaktır. Özellikle bu metinlerin  kitap şeklinde yayınlanması halinde her türlü hukuki takip yapılacaktır.

Websitelerinde bu materyallere yer vermek isteyen webmasterların hayatibice@yahoo.com adresinden izin istemeleri ve yaptıkları her alıntıda websitemizi referans olarak göstermeleri önemle rica olunur.

Bin tümen türlü hatalar benden geçse affeyle

Eğer tilavet ettiğimde bu Allah kelamını

Yanlış, isyan ve hatalar benden geçse affeyle

Okuduğunda gafil geçse veya yanlış noksan ile

Böyle eksik dualar benden geçse affeyle

Edepsizlik, akılsızlık benden geçse affeyle

Gerçi ya Rab binlerce hata benden geçse affeyle

HİKMET-32

Rahmet eyle kuluna ey Rahman

Yaradan bütün alemin penahı

İcabet Sen'den ve başvurmak bendendir

Kerim'sin lutfiyle derdime deva eyle

Ahiret azabından azad eyle

İlahi şeytanın şerrinden Sen sakla

Bütün günahlarımdan hem Sen sakla

Ki aklım başta değildi ben ondan ayıldım

Demiyorum beni candan ayırma

Son günümde imandan ayırma

İlahi herkesin feryadına yetiş

İlahi Sen affeyle takatım yok

Senin önünde layık ibadetim yok

İlahi pak Zat'ının hürmetinden

Uzaklaştır bizi şeytanın sıkıntısından

İlahi herkesi kulluğa has eyle

Kerem ile günahımı affeyle

Ki bilmeden sayısız günah işledim

Gönülleri yıkıp mahzun eyledim

Ki her asi rahmete layıktır

Gel ey Ahmed duaya ol muvafık

HİKMET-33

Elimi açıp dua kılayım, Azim Cebbar

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Gül aşkının yurdunda bülbül oldum;

Çeşit çeşit diller ile feryad eyledim

Bütün işlerden âşıklığı zor bildim;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşkı değse, yakıcısı can ve bedeni

Aşkı değse, viran eyler ben-benliği

Aşk olmasa, bulup olmaz Mevlâ'm seni;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşk defteri sığmaz dostlar dergâhına;

Cümle âşık yığılıp varır bargahına

Yedi cehennem dayanamaz bir âhına;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Hâs aşkını göster bana, şükreder olayım

"Erre" koysa, Zekeriyya gibi zikreder olayım

Eyyub gibi belâsına sabreder olayım

Mum gösterip pervane gibi bir yanık eyle

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşk derdini talep eyledim, dermanı yok;

Nereden bulayım, aşkın düştü, kararım yok;

Aşk yakarışını gece gündüz bırakacağım yok;

Dergâhından başka yere varacağım yok;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşk pazarı ulu pazar, sevda haram;

Aşıklara senden başka kavga haram;

Aşk yoluna girenlere dünya haram;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşıklığı dâva kılıp yürüyemedim;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Kul Hoca Ahmed aşktan ağır belâ olmaz;

Merhem sürme, aşk derdine deva olmaz;

Göz yaşından başka bir şey tanık olmaz;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

HİKMET-34

Ey sultanım iki cihan hakanı

Sensin kulunun arkası, sığınağı

Dileyip daima senin o temiz zatını

Şeytanlar şerrinden ver kurtuluşu

Bu şeytanın şerrinden kime kaçarım

Senin önündedir kemahın sarrı

Allah'ım sana ben yandım şimdi

"Kiramen katibin" adlı melek

O günde olacaktır yardımcı

Okuyup kitabımı görsem hiç amel yok

Başımı önüme eğip olacağım pişman

Kalender ol başına giy külahı

Cehennem üstüne kurulu sıratı

Görüp kullar eyler figan-ahı

Hoca Ahmed Yesevi sen ağla daima

Sahiblik etmez sana yarınki ahı

Aşkın eyledi şeyda beni cümle, alem bildi beni,

Gönlümde hem canımdasın, bana sen gereksin.

Feda olsun sana canım, döker olsan benim kanım,

Alimlere kitap gerek, sufilere mescid gerek,

Allah bana nasip eylese, bana sen gereksin.

Cennete gireyim cevlan eyleyim, ne hurilere nazar eyleyim

Hoca Ahmed benim adım, gece gündüz yanar odum

HİKMET-36

Muhammed'in bilin zatı Arabtır

Tarikatın yolu bütün edeptir.

Hakikat bilmeyen insan değildir

Va bi-şübhe olur hem bi-nemune

Olmakta zelzele yer ile gökler.

Rahmet eylese, biliniz, rahmeti var;

Verir olsa, tükenmez nimeti var.

Anasının adı bil Amine:

Babasının adı Abdullah'tır

Gönülde saklayınız iyi bilip.

Dedesinin babası idi Hâşim;

Kıyamette gezer sekiz cennetini

Babası yedi yaşında ölmüştür;

Rasül'u amcasına vermiştir.

Ebu Tâlib Ali'nin babasıdır;

Muhammed oturur daima karşısında

Muhammed'i bilin ki şahin misali

Biliniz sonunda buldu muradın.

Hadice'ye Rasul çâker olmuştur,

Bu sebeple bil sen O'nu almıştır.

Hadice'nin Allah bahtını açmıştır;

Rasul'un baçına inciler saçmıştır.

Rasul'un yaşları kırka varmıştır,

Ki ondan sonra Muhammed oldu sultan

Muhammed işini Allah yazdırdı;

İnsanların hepsi iman getirdi.

Kemal buldu otuz üç bin sahabe.

Rasul'a hepsi hizmet eylemektedir

Edep ile yürüyüp izzet eylemektedir

Muhammed dediler: "Her kim yetimdir,

Biliniz, o benim has ümmetimdir."

Garibi görseniz, dağ etmeyiniz.

Yetimler bu cihanda ezilmiştir

Gariplerin işi zordur..

Gariplerin işi daima riyazettir

Garibi sabah akşam sormuştur.

Tarif eylesem, Ali Allah'ın arslanıdır

Vermektedir her zaman İslâm'â kuvvet.

Ki mümin olanını alıp gelmektedir;

Kabul kılmayanını kırıp gelmektedir.

Ki kılıç ele alıp binse Düldül'e

Düşmektedir kâfirler kavmine velvele

Elindeki silahı Zülfikar'ı,

Savaşanda uzar kırk arşın.

Ali'nin var idi on sekiz oğlu;

Onun her hangisidir büyük tuğlu,

Ali İslam için kanlar yutmaktadır;

İslam'ın tuğunu sıkı tutmaktadır.

Hoca Ahmed bil garibliğe düşmüştür

Rasul evladına sözler katmıştır

Yalancılar kavmini ümmet demez Muhammed.

Doğru giden kulunu, Hakk'ın arayıp yolunu,

Doğru yürüyen kulunu ümmet diyecek Muhammed

Her kim "Ümmetim" dese, Rasûl işini bırakmasa

Şefaat günü olsa, mahrum bırakmaz Muhammed.

Tanrı Teala sözünü, Rasulullah sünnetini

Ümmetim diye yürürsün, buyruğunu yapmazsın,

Nasıl ümit tutarsın, orada sormaz Muhammed

Müşküldür âsi kul, ümmet demese orada,

Allah nuru, Allah dostu o Mustafa

Kimler için yaşlı eyledi gözlerini

Ümmet olsan anla bu sözlerini

Ağlaya ağlaya yüz gözleri şişti görün

Kıyamda durup ayakları şişti görün

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Eğer bilsen ondan fazla nimet hani

Ümmet olup Rasul değerini bildiniz mi?

Ten-can ile sünnetlerini yaptınız mı?

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Heyhat heyhat saadetdir o Mustafa

Heyhat heyhat ganimettir o Mustafa

Heyhat heyhat inayettir o Mustafa

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Ümmetine böyle dedi Hakk Mustafa

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Ya "Eyyühel müddessir" Hakk dedi "Kum faenzir"

"Ve Rabbike fekebbir" ya Mustafa Muhammed

Yüce hazrettesin keremli gurbettesin

Peygamberlerin öncüsü ya Mustafa Muhammed

Yaratılmışların özü ya Mustafa Muhammed

Gizli niyaza mahrem ya Mustafa Muhammed

Doksan bin niyaz söyleyen ya Mustafa Muhammed

Bütün ümmet mağfurun ya Mustafa Muhammed

Her kim sana sığınır cehennemden o kurtulur

Cennet'e doğru yollanır ya Mustafa Muhammed

Gerçi çoktur günahım affedesin Allah'ım

Sensin benim sığınağım ya Mustafa Muhammed

Ya Rab nasıl eyleyim şefaatini alayım

Ümmetinden olayım ya Mustafa Muhammed

Ahmed'in muradı sensin zikri ve yadı sensin

On sekiz bin âleme server olan Muhammed ;

Garip ile yetime mürüvvetli Muhammed.

Ebu Cehl ve Ebu Leheb'e siyasetli Muhammed ;

Lanetli, lanetlenmiş şeytana siyasetli Muhammed;

Tarikate yol gösterici, iradetli Muhammed;

Duaları müstecap, icabetli Muhammed;

Secde kılan eğilip, itaatlı Muhammed.

Beş vakit namaz olduğunda imametli Muhammed;

Mirâc aşıp vardığında şehadetli Muhammed.