1 MAYIS

BİRLİK VE DAYANIŞMA GÜNÜ

Gün, mücadele ve dayanışma günüdür. Baskı zülüm ve kanın son bulması için yaşanası bir dünya için alanlarda olmak ve sesimizi yükseltme günüdür. Belgilerimizi insanlığa betimletmek ve onların belgisi haline getirme günüdür. Bu gün, kesinlikle bu haykırışları bir rant olarak bireysel veya grupsal çıkarlarına zemin yapmak isteyenlere peşkeş çekme günü değildir. İşçi sınıfı bu tür davranışları açığa çıkarmayı daha önceleri başardığı gibi yine başaracaktır. Elbette ki 1 Mayıs sadece sınıf bilinci ile donanmış kişilerin değil tüm emeğin günüdür. Ancak bu günün, din, ırk, sosyal, etnik farkı olan tüm emekçilerin birlik dayanışma günü olabilmesi ve hepsinin aynı ağızla haykırabilmesi için o kesimleri ayıklaması gerekir. Bir yandan emeği savunur görünüp diğer yandan emeğin sömürülmesine kendi çıkarı diye alkış tutanların işçilerin yanında olmaları düşünülemez. Yukarda bahsedilen farklar ile bu farkları kullanmak isteyenler aynı değildir. Ancak işçi sınıfı o farkı nasıl farkedecek? diye bir soru sorulabilir. Bu sorunun yanıtı yine aynı soruda vardır. Çünkü işçi sınıfına "sen sınıf değilsin" telkinlerinde bulunanlar nasıl onları kurtarır. Demek ki sınıf olma mücadelesi "birlik daya- nışma" mücadelesiyle parallelik içindedir. Alanlarda haykıracağımız belgiler bunları ayıklayacaktır. Nasıl ki geçmişte "1 Mayıs tüm işçi ve emekçilerin bayramıdır" belgisini haykırırken, bize gülüp geçenler diğer fakları ön plana çıkaranlar, alanlara gelip bayramlarını sahiplendiler işte öyle.
 Şimdi sıra bu bayramın tatil olmasındadır. Bir günlük etkinliklerin daha geniş yığınların katılımını sağlamak elbetteki önemli, ancak daha önemlisi ise sınıf olarak dikkate alınmamakta olan emeğin, artık ülkenin değişmez, hemde, o olmazsa her şeyin olumsuz gideceği gerçeğinin kabulüdür ki, o zaman ancak ülke istikrar içinde bir yola girebilir, hortumlamakla meşgul olanlar ve onları kollamakla görevli olanlar başka uğraşlar aramak zorunda kalacak ve yoksulluk sınırını aşıp ekonomik ve sosyal mutluluğun yolu açılacaktır İşte o zaman belgilerimiz değişecek bu gün lüks saydığımız antitelerin aslında lüks olmadığını biz ürettik biz harcıyabileceğiz demenin mutluluğunu yaşayarak yeni belgileri gündemimize alacağız. Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi bu gerçek farkedildiği zaman yerini bulur.
İşçi olmak "yalnız sigortalı olmakla sınırlı değil, onun sorumlulukları vardır" gerçeği anlaşıldığı zaman yerini bulur.
Yaşama insan için insanlarla birlikte; Ancak önce,  kendimiz insan yaşamını önemseyeceğiz, sonra başkalarından önemsemelerini bekleme koşulu sunacağız.
İşte böyle bir ortamda sınıf çıkarlarını savunmak, sınıf karşıtlarını iyi tanımak, fakat onları bulunduğu konumdan değiştirmek için değil, kendi konumumuzun meşruluğunu kabul ettirmek için çaba sarfetmeliyiz. Aksi halde hem kendi birlik ve dayanışmamızı hem de onların saldırılarını göğüsleyemez, onların da kendi sınıfları için mücadele ettikleri gerçeğini safdillikle gözardı ederiz. İşte o zaman içimizdeki rantçıları dostumuz, karşımızdakileri de ödün almak hakkı olan güçler olarak görmek zorunda kalırız. Bizim karşılıklı iyi ilişkiler kurmamız, ancak karşılıklı  denk güçler olarak kabul edilmemizle başlar. 

YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ BİRLİK VE MÜCADELE GÜNÜ

YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ ENTERNASYONAL BİRLİĞİ

YAŞASIN 1 MAYIS

Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Vermeyin insana izin kanması ve susması için
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor

Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda bir kağıt gibi erir gider

ENTERNASYONAL


Uyan artık uykudan uyan 
Uyan esirler dünyası 
Zulme karşı hıncımız volkan 
Bu ölüm-dirim kavgası 

Yıkalım bu köhne düzeni 
Biz başka alem isteriz 
Bizi hiçe sayanlar bilsin 
Bundan sonra herşey biziz. 

Bu kavga en sonuncu 
Kavgamızdır artık 
Enternasyonal'le 
Kurtulur insanlık 

Tanrı, patron, bey, ağa, sultan 
Nasıl bizleri kurtarır 
Bizleri kurtaracak olan 
Kendi kollarımızdır 

İsyan ateşini körükle 
Zulmü rüzgarlara savur 
Kollarının bütün gücüyle 
Tavı gelen demire vur 

Bu kavga en sonuncu 
Kavgamızdır artık 
Enternasyonal'le
Kurtulur insanlık 

Hem fabrikalar, hem de toprak 
Her şey emekçinin malı 
Tufeyliye tanımayız hak 
Her şey emeğin olmalı 

Cellatların döktüğü kan 
Bir gün onları boğacak 
Bu kan denizinin ufkundan 
Kızıl bir güneş doğacak 

Bu kavga en sonuncu 
Kavgamızdır artık 
Enternasyonal'le 
Kurtulur insanlık.

Eugene POTTIER