6- CHP MİLLETVEKİLİ MAHMUT IŞIK TARAFINDAN KOMİSYON BAŞKANLIĞINA SUNULAN RAPORDAKİ İDDİALARI:

CHP Milletvekilleri Ercan Karakaş, Mahmut Işık ve Mustafa Yıldız’ın 7.03.1996 tarihleri arasında Van ve Hakkari illerinde faili meçhul cinayetlerle ilgili yaptıkları inceleme sonunda hazırladıkları raporda;

a- Güvenlik kuvvetlerinin 22 Eylül 1995 tarihinde Abdullah Canan’ın köyü olan Karlı’da operasyon düzenleyip 4 teröristi ölü olarak ele geçirmelerinden 15-20 gün sonra Hakkari Komando Tugay Komutanlığı’na bağlı Yüksekova Komando Tabur Komutanlığı’nca adı geçen köye gidilerek Abdullah Cananın ki dahil 10 evde bulunan eşyaların tahrip edildiği, bunun üzerine Abdullah Canan’ın Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu Yüksekova Mahkemesinde de hasar tespiti yaptırdığı, Komando Tabur Komutanı M.Emin Yurdakul’un Abdullah Canan ile birlikte suç duyurusunda bulunan iki kişiyi makamına çağırarak davadan vazgeçmelerini imalı biçimde söylediği, bu görüşmeden birkaç gün sonra 17.01.1996 tarihinde Abdullah Canan Hakkari’ye giderken askeri konvoyda arama yapıldığı, Abdullah Canan’ın da bu arama sırasında Tabur Komutanı M.Emin Yurdakul tarafından gözaltına alındığını üç kişi ve iki köy korucusunun Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı’nda bulunan ifadelerinde beyan ettikleri, Abdullah Canan’ın arabasının Yüksekova’ya 100 km mesafede 21.01.1996 tarihinde, ölüsünün de Yüksekova’ya 20 km mesafede Altınbaşak köyü yakınında işkence izlerini taşıyan ve 6 kurşun sıkılmış bir şekilde bulunduğunu,

Raporu hazırlayan heyetçe bilgisine başvurulan Yüksekova Kaymakamı Aydın Tetikoğlu; ilçenin sosyo-ekonomik yapısındaki bozukluktan bahsettikten sonra, kendisinin Jandarma ve Polis dışındaki askerler ile ilgisi olmadığını ve kendisine bağlı olmadığı için emir veremediğini bilgi dahi alamadığını, askeri taburun direk Hakkarideki Tugay’a bağlı olduğunu,

Yüksekova Cumhuriyet Savcısı Mehmet Turgay; birkaç kişi ile iki korucunun Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul tarafından tabura alındığına dair ifade verdiklerini, kaybolanlardan bazılarının da örgüte katıldıklarına dair bilgiler olduğunu ve kayıplarla ilgili takipsizlik kararı verdiğini,

Hakkari Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Tuncay Koyuncu da; 22 eylül 1995 tarihinde Abdullah Canan’ın evinin bitişiğinde sığınak bulunduğu ve 5 PKK teröristinin öldürüldüğü, Abdullah Canan’ın kaybolduğu gün adı geçenin 10.30’da evinden ayrıldığını, oysa M.Emin Yurdakul komutasında yapılan yol aramasının 9.30’da bitirildiğini, esrar-eroin ticaretinden dolayı öldürülmüş olabileceğini, M.Emin Yurdakul’un en faal, en mücadeleci başarılı bir asker olduğunu ve bu nedenle yurtdışına gönderildiğini,

b- Tabur Komutanı Binbaşı M.Emin Yurdakul bir kısım askerle 27.10.1995 tarihinde Yüksekova Ağaçlı’ya giderek köylülerden 73 yaşındaki Şemsettin Yurtsever ile 18 yaşındaki Moğdat Özeken ve 13 yaşındaki Münir Sarıtaş’ı alarak köyden ayrıldığı, daha sonra bilgi alınamadığı, Moğdat Özeken’in babası Abdullah Özeken oğlunu sormak için Tabura gittiğinde oğlunun ağzından kan akar vaziyette taburda gördüğünü ve Tabur Komutanının oğlunu 24 saat içeri attığını bildirdiğini, öte yandan Şemsettin Yurtsever’in oğlu Fevzi Yurtsever’de Komisyon Başkanlığı’na verdiği 19.03.1997 tarihli dilekçesinde de aynı hususları dile getirdiği, (EK:

c- 26 Aralık 1995 tarihinde Eyüp ve Mahir Karabeğ kardeşlerin Çukurca’da İlçedeki kahveden çıkarden 3 kişi tarafından 47 plakalı beyaz toros steyşın bir araba ile kaçırıldığı, bu arabanın değişik plakalarla son 4 gündür İlçede görüldüğünü, iki kardeşin alındığı yerin İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı’na hayli yakın mesafede olduğu ve cenazelerin Narlı Köyü yakınında bulunduğunu ve faili meçhul kaldığını,

Raporun sonuç bölümünde de; “ Yüksekova’da Vatandaş ile Kaymakam, Jandarma, Polis ve Resmi Kurumların sıkıntısının olmadığı, vatandaşların asıl şikayetinin Komando Taburuna ve özellikle Tabur Komutanı Binbaşı M.Emin Yurdakul’a yönelik olduğu, tüm faili meçhul cinayetlerin bu şahıstan kaynaklandığı, bu şahıs İlçede kaldığı müddetçe sıkıntısının devam edeceği, İlçe Kaymakamının da Tabura müdahale edememesinin sorunu ağırlaştırdığı “ belirtilmiştir. (Ek:49)