54- Hurşit HAN 02 Mart 1997 tarihli ifadesinde;

1955 Hakkâri-Yüksekova doğumlu, tahsilsiz olduğu, 10 kardeş olduklarını, Yüksekova’da şirketi, İstanbul’da Kapalıçarşı’da döviz bürosu bulunduğu, ancak Balkan Döviz bürosunu sattığını, bir şirketi olduğunu, memlekette iken koyunculuk yaptıklarını, 2 köyleri bulunduğunu, kendilerinin besleyip sattıklarını, maddi durumlarının iyi olduğunu,

Körfez Krizi zamanında, Vali ve Kaymakam’ın Kuzey Irak’tan kaçanlar için para topladığını, kendisinin de Barzani’ye gönderilmek üzere adamları vasıtasıyla Belediye Başkanı’na 1 milyar lira verdirdiğini, bizzat Vali’ye veya Kaymakam’a vermediğini, Bunun Celal KORKMAZ tarafından yazılan Kurt Kapanı adlı kitapta yer aldığını, çünkü bu yazarın bu paranın verilişine şahit olduğunu,

14 Temmuz 1994 tarihinde güneydoğuda şehit olan asker ve polis eş ve çocukları için Ahmet YEŞİL ismindeki birinin telefonu üzerine Ahmet DEMİR adına 250 milyon lira yatırttığını, şahsen ne Yeşil’i, ne de Ahmet DEMİR’i tanımadığını, ancak Yeşil’in adını çok duyduğunu,

Kendisi hakkındaki iddianın 750 kilo esrarla ilgili olduğu, önce oğlunun tutuklandığı, 2 gün sonra da kendisinin evden alındığını, ancak bu miktar bir esrarı yakalatan adamın kendisinin evde oturup tutuklanmayı beklemiyeceğini, kaçması gerektiğini, bunun bir tezgah olduğunu, sebebinin de ; Yeşil’in telefon ederek kendisinden para istediğini, sonra da eve 2 adet mektup bırakıldığını, “Çocuklarını alırız” dendiğini, “Akibetin Savaş, Hacı, Mecit gibi olur” dendiğini, vermeyince 750 kilo esrarı üzerlerine attıklarını, kendisi yakalandıktan sonra da aynı şahıs, ihbar eden şahıs eve 2 mektup daha attığını, önce malın yakalandığını, sonra kendisinin alındığını, işin içinde polis olduğunu, yani mektubu atanın polisle beraber çalıştığını, asıl sebebin ; kendisinin doğulu, yani kürt oluşu olduğunu, 6 aydır tutuklu olduğunu, ağabeyinin de kendisi ile beraber yargılandığını,

Daha önce de akrabalarının, arkadaşlarının aynı nedenle öldürüldüğünü, Örnek olarak;

Altındağ Nüfus Müdürü olan Kayınbiraderi ve dayısının oğlu olan Mecit BASKIN’ın sırf kürt olduğu için 1994 yılında 3 kurşunla öldürüldüğünü, diğer kayınbiraderi Necip BASKIN’ın Yüksekova’da polis tarafından kaçırıldığını, öldürülmekten kılpayı kurtulduğunu,

Dayısı oğlu Savaş BULDAN’ın 1993 yılında evden polis tarafından alındığını, içinde tarife göre Korkut EKEN’in bulunduğu Mercedes 300 bir arabaya bindirilerek Çınar Oteline götürüldüğünü ve işkenceyle öldürüldüğünü, sonra da Bolu Yığılca’ya atıldığını, O’ndan para istemediklerini, o zaman para meselesinin olmadığını, para işinin 1995’de çıktığını,

Yine dayısı Hacı PARAY’ın da aynı şekilde öldürüldüğünü,

Sağlık Bakanlığı Müfettişi hemşehrisi Namık ERDOĞAN’ı da Ankara’da alınıp götürüldüğünü,

Aynı aşiretten Abdullah CANAN’ın da Mehmet Emin YURDAKUL adındaki subay tarafından alınarak öldürüldüğünü,

Ayrıca Arkadaşı ve akrabası olan İran’lı Lazım İSMAİL’i aldıkları zaman kardeşini bırakacağız diye diğer kardeşinden 300 bin mark, 60 bin dolar aldıklarını, 13 gün sonra da 2 kişinin cenazesini getirdiğini,

Yine arkadaşı Adnan YILDIRIM’ın aynen Savaş BULDAN gibi Korkut EKEN tarafından alındığını ve öldürüldüğünü,

Bu olayları birçok insanın bildiğini, ancak korkularından söyleyemediklerini, mesela; İstanbul’da ŞARKIT Otelinin sahibi Cumhur YARKIZ’ın çoğunu bildiğini, ‘ndan da para istendiğini, kendisinin bulunarak bilgisine başvurulması gerektiğini,

1994’de aynı şekilde şehit ailelerine diye Ahmet YILDIZ adına 250 milyon lira gönderen Ağa YILDIZ’ı tanımadı