JANDARMA
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Asayiş Kolordusunun kontrolündedir.
Terörün askeri mücadele yönü ilgi, bilgi ve yetki alanımız
dışındadır. Ama bölgede cereyan eden olayları da jandarmadan
bağımsız bir şekilde ele almanın mümkün olmadığı bir
gerçektir. Susurluk olayı bir trafik kazası olmadığı, Ankara
merkezli bir dizi oluşturduğu cihetle karışıklığın had
safhada olduğu OHAL yöresi ve yörede bulunan görevlilerin
dikkate alınmaması ciddi bir eksiklik olurdu.
Jandarma Genel Komutanlığı reddetse de JİTEM'in varlığı
unutulabilir bir gerçek değildir.
JİTEM kaldırılmış, tasfiye edilmiş, personeli başka
birimlerde görevlendirilmiş, evrakları arşive gönderilmiş
olabilir. Ama JİTEM'de görev yapan pek çok görevli
hayattadır. Ayrıca JİTEM'in mevcudiyeti bir kusur da
oluşturmamaktadır. Aslında JİTEM bir ihtiyaçtan doğmuştur.
Korucular ve itirafçılar, PKK ile mücadelede ilk dönemde
güvenlik kuvvetlerine büyük kolaylıklar sağlayarak etkili
görev yapmışlardır. Bu durum güvenlik kuvvetlerinin
sempatisini arttırmıştır.
Özel Timler'in kırsal kesimde yetkili, etkili ve serbestçe
hareket edebilmeleri giderek görev dışı davranışlara
yönelmelerini ve içlerinde suç işleyenleri hoşgörü ile
karşılama eğilimlerini artırmıştır.
Özel timlerin sevk ve idaresini koordine etmek için Jandarma
içinde JİTEM olarak adlandırılan gurubun faaliyete
geçirildiği görülmüştür.
JİTEM bölgede etkili çalışmalar yapmıştır. Bunların çoğundan
da mahalli Jandarma birliklerinin dahi haberi olmamıştır.
Zaman içinde, JİTEM bünyesinde görev alan sivil ve askeri
şahısların faaliyetleri yörede dikkati çeker hale gelmiştir.
Bünyesinde çok miktarda korucu ve itirafçı bulunması
sebebiyle ferdi suç oranı yükselmiştir.
Bölgeden zaman içinde ayrılan bu unsurlar, faaliyetlerine
uygun ortamlarda devam etmişlerdir.
Bu gruptan iki kişi kamu oyunda olağanüstü tanınmıştır.
Birisi, Binbaşı A.Cem Ersever, diğeri Mahmut Yıldırım
-Yeşil-dir.
DİPNOTLAR
(1) Birçok önemli operasyonda görevlendirilen ve
ödüllendirilen isimlerden sıkça rastlananlar dikkati
çekmektedir. Ayhan Akça, Ayhan Çarkın, Oğuz yorulmaz, Ziya
Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy. Bu isimler Susurluk olayları
sebebiyle kamuoyunca da tanınmışlardır. Özel Harekat'a
alınanların referansı ise çok kere İbrahim şahin, Ayhan Akça
ve Celal Ertaş'tır.
(2) Özel Harekat timlerinin operasyonları sevk evraklarında
"Bir görevin ifası" ibaresi kullanılmakta, daha sonra bir not
veya açıklayıcı bir izan yapılmamakta ve "Merkeze dönüldüğü"
ifadesiyle yetinilmektedir.
(3) Nuri Gündeş: Başbakan'ın 16 Ağustos 1993 tarihli ve
bizzat imzaladığı yazı ile MİT "İstibharat başdanışmanlığı"
kadrosuna atanması ve Başbakanlık'ta görevlendirilmesi
talimatı sonucu, MİT Müsteşarlığı'nın aynı tarihli cevabı ile
hem ataması yapılmış, hem de Başbakanlık'ta göreve
başlanılmıştır. Bu atamadaki sürat ve yazılardaki ifade,
konunun "çok özel" olduğunu ispat etse gerektir. Daha sonra
Başbakanlık, 19.02.1997 tarihinde Nuri Gündeş'in durumunu
sormuş, cevap 24.02.1997'de yine süratle ama rutin olarak
gönderilmiş ve bu yazı Başbakanlık Personel kaydına
28.02.1997'de girebilmiştir.
(4) Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı'nın Başbakan'la
irtibat noktasının da aynı olduğuBaşbakan'a sunulacak
onayları, Başbakan'ın eşine tevdi ettiği, hatta teftişteki
resmi konut telefon numaralarının bile Başbakan'ın eşine ve
sekreterine ait olduğu açık bir bilgidir.
(5) Yabancı Sermaye Dairesi'nin eroin kaçakçılarına,
Güneydoğu illerinde Arap asıllı kimliği belirsiz kişilere de
çalışma izni verdiği ilk defa 1989 tarihli bir raporumuzda
tenkit konusu yapılmıştı.