Ali okula yazılıcakmış. Ama çok fırlama
bir çocuk olduğundan babası bazı önlemler almaya karar vermiş ve okuldaki
öğretmenine ve diğer öğretmenlere durumu anlatmış. Sıra servis
şöförüne gelmiş servis şöförüne oğlunun ne kadar fırlama olduğunu anlatmış.
Şöför hiç oralı olmamış içinden ufacık çocuk ne kadar fırlama olabilir ki
demiş. Okul günü gelmiş ve Ali
alınması gereken yerden servise binmiş. Yolculuğun ilk başlarında sakin sakin oturan
Ali daha sonra şöförün yanına gelerek "amca
benim annem tavuk babam horoz olsaydı ben civciv olurdum değilmi" demiş. Şöför
"evet yavrum şimdi geç yerine otur "demiş.
Bİraz sonra Ali yine şöförün yanına giderek "amca benim annem inek babam boğa
alsaydı ben buzağı olurdum değilmi"demiş. Şöför biraz sinirli "evet
şimdi git yerine otur " demiş. Biraz sonra Ali yine şöförün yanına gelerek
"amca benim annem" demeye kalmadan şöför Ali'ye "ben sana bir soru
soracağım "demiş ve
ardından "senin annen orospu baban pezevenk olsaydı sen ne olurdun bakayım"
demiş. Ali sırıtarak cevap vermiş "ŞÖFÖR". |
Bir kürt ve Temel Amerikaya zengin olmak
için gitmişler. 1 sene onra aynı yerde tekrar buluşmak üzere ayrılmışlar... Bir
sene sonra Temel yine aynı şekilde beş parasız buluşma yerine gelmiş.
Daha sonra yanına bir limuzin yanaşmış ve içinden smokin giymiş bizim kürt
çıkmış. Kısa bir selamlaşmadan sonra -Temel: Valla ben hiç bir baltaya sap
olamadım der. Ama görüyorum ki sen oldukça iyi durumdasın. _ Kürt: Eh işte durum
iyi der. Valla bu amerikalılar salak. Bir fal makinası yaptım. 5 dolara elini makineye
koyuyorsun ve fala bakıyor der. Daha sonra yine bir sene sonrası için sözleşirler.
Bir sene sonra yine kürt limuzini ile gelir ve beklemeye başlar. 10 dk sonra tepeden
dabadabadabna
bir helikopter iner ve içinden bizim Temel çıkar. Kürt şaşırır. Ulan nasıl olduda
bukadar zengin oldun? - Temel : Valla bu amarikalılar çok salak. Ben senin makineyi
biraz geliştirdim der. 5$'a elini veriyorsun fala bakıyor. 10$ vermezsen elini geri
alamıyorsun.
|
Baba kutup ayısı ile oğlu
dolaşıyorlarmış.
Yavru ayı: -Baba, benim dedem kutup ayısı mıydı? diye sormuş. Babası da: -Tabii ki
oğlum diye cevaplamış. Biraz daha yürüdükten sonra
Yavru ayı: -Peki, dedemin babası kutup ayısı mıydı? Baba biraz meraklanarak: -Tabii
ki yavrum, dedenin babası da kutup ayısıydı, niye merak ettin ki? Yavru ayı:
-Hiiç... diye cevap vermiş. Biraz daha yürüdükten sonra
Yavru ayı yine: -Peki, dedemin annesi?
Baba, biraz da sinirlenerek: -Evet yavrum, o da kutup ayısıydı sertçe karşılık
vermiş. Aradan fazla geçmeden Yavru ayı yine: -Peki baba, dedemin babasının babası,
annesi,
amcası filan hepsi kutup ayısı mıydı? diye sormuş. Babası bu sefer kızarak: -Evet,
hepsi kutup ayısıydı. Benim babam, annem, annenin babası, annesi, onaların babaları,
annaleri,
senin bütün sülalen kutup ayısı tamam mı? diye bağırmış. Ardından da niye
soruyosun bunları diye azarlamış oğlunu. Oğlu da: -Nerden bileyim. Üşüyorum,
?mına koyim. demiş. |
Adamın biri bayan bevliye mütehasısına
muayene için
gider.Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam "VALLA DOKTOR HANIM
YAPAMIYORUM"der. Doktor hanım hastayı muayene eder, tahliller yapar sonunda
reçetesini yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra
hasta adam tekrar kontrole gelince doktor hanım sorar "NE OLDU TEDAVİM İŞE
YARADIMI?". Hasta "MAALESEF DOKTOR"der. Doktor "ALLAH ALLAH" der.
Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi düzenleyip bir ay sonra gelmek
üzere gönderir. Bir ay sonra hasta tekrar gelir,
sonuç aynı. Doktor aynı işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en son
kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç alamamanın kızgınlığıyla
hastaya "GEÇ ODAYA SOYUN"der. Hasta soyunur, doktorda soyunur, bir güzel işi
bitirirler. Doktor
sinirlenir ve "HANİ ULAN YAPAMIYORDUN" der. Hasta
sırıtarak "BULUNCA YAPIYORUM DOKTOR" der.
|