teblig4.jpg (11904 bytes)

 

GENEL  KÜLTÜR

SORU:185- Peygamberimiz (S.A.V.)’den sonra en faziletli, en sâlih insan kimdir?

Hz. Ebu Bekir (r.a.)’dır.

 

SORU:186- Rasulüllah (S.A.V.)’in övgüsüne mazhar olmuş Osmanlı Sultanı kimdir?

Fatih Sultan Mehmet

 

SORU:187- Yeryüzünde ilk mescid hangisidir?

Kâbe’dir.

 

SORU:188- Yeryüzünde yapılan ilk dört mescid hangileridir?

Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa, Mescid-i Kuba ve Mescid-i Nebi...

 

SORU:189- Mescid-i Aksa nerededir?

Filistin devletinin Kudüs şehrinde.

 

SORU:190- Hicri Takvimi kim başlattı?

Hz. Ömer (r.a.)

 

SORU:191- İslami (Kameri) ayları sırasıyla sayınız?

1- Muharrem                            7- Recep

2- Sefer                                                 8- Şaban

3- Rebiülevvel                      9- Ramazan

4- Rebiülahir                             10- Şevval

5- Cemaziyelevvel                         11- Zilkade

6- Cemaziyelahir              12- Zilhicce

 

SORU:192- “Haram Aylar” hangileridir?

Haram Aylar: Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep.

 

SORU:193- “Üç Aylar” hangileridir?

Üç aylar: Recep, Şaban ve Ramazan’dır.

 

SORU:194- “Kandil Geceleri” ne demektir?

Bazı geceler vardır ki, bu gecelerde, ibâdetle, taatle, dua senalarla ihya etmeye bilhassa özen gösteririz. Çünkü bu geceler çok önemli hâdiselerin yıl dönümüdür. Bu gecelere “Kandil Geceleri” denir. Bunlar beş tanedir?

 

SORU:195- Mübarek geceleri anlatınız?

1.      Kadir Gecesi: Kur’an-ı Kerim’in “Levh-i Mahfüz” dan dünyaya indirilmiş olduğu gecedir.

2.      Mevlid Kandili: Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.)’in doğum gecesine verilen addır.

3.      Regâib Gecesi: Hz. Âmine’nin Yüce Peygamberimiz (S.A.V.)’e hâmile olduğunun farkına vardığı gecedir.

4.      Mirâç Gecesi: Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.)’in, Rabbımızın dâvetine icâbet ederek Mirâca çıktığı, gerek ümmeti ve gerekse geçmiş peygamberler için müjdeler aldığı ve ayrıca 5 vakit namazın farz kılındığı gecedir.

5.      Berat Kandili: İnsanların bir senelik hayatlarının, rızıklarının gözden geçirildiği, Müslümanların İlâhi af ve mağfirete nâil oldukları gecedir.

 

SORU: 196- Kur’an-ı Kerim, “Kadir Gecesi” nin değerini nasıl açıklıyor?

Kur’an-ı Kerim’in “Kadr Süresi” nde Allah (c.c.): “Leyletül Kadri hayrun min el- fişehr” Yani, “Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır”. Buyuruyor. Bu da, 83 sene 4 ay eder.

 

SORU:197- “Mübarek Günler” hangileridir?
  • Hicri Yılbaşı
  • Aşure Günü
  • Cuma Günü
  • Arefe Günü
  • Bayram Günü

 

SORU:198- Mübarek gün ve geceleri nasıl değerlendirmeliyiz?

Mübarek gün ve geceler Müslümanların Allah’a yöneldikleri çeşitli ibadetlerle meşgul oldukları bereketli ve feyizli zamanlardır. Mübarek gün ve geceler şöyle ihya edilir:

  • Mübarek gün ve gecelerde namazları camiye giderek cemaatle kılmaya gayret göstermek.
  • Kur’an ve Hadis sohbetlerine katılmak, vaz’ü nasihat dinlemek .
  • Yüce Allah’ı zikretmek.
  • Anna – baba, akraba, komşu ve dostlarımızla tebrikleşmek.
  • Dua yapmak.
  • Kur’an-ı Kerim okumak.
  • Nafile namaz kılmak.
  • Tevbe ve istiğfar etmek.
  • Dargınlıklara son vermek.
  • Hayır ve hasenat yapmak.
  • Nefis muhasebesi yapmak.

 

SORU:199- İstanbul’daki tarihi ve büyük camilerden bazılarını yazınız?

·         Eyüp Sultan Camii

·         Fatih Sultan Mehmet Camii

·         Süleymaniye Camii

·         Yavuz Sultan Selim Camii

·         Beyazıd Camii

·         Sultan Ahmet Camii

·         Ayasofya Camii

·         Yeni Camii (Eminönünde)

 

SORU:200- Tarihte kurulan İslâm devletlerinin en önemlileri hangileridir?

·        Asr-ı Saadet

·        Hulefa-i Raşidin  (Dört Halife) Dönemi.

·        Emeviler

·        Abbasiler

·        Endülüs Emevileri

·        Karahanlılar

·        Gazneliler

·        Harzemşahlar

·        Büyük Selçuklu İmparatorluğu

·        Anadolu Selçuklu Devleti

·        Eyyubiler

·        Memluklar

·        Osmanlı İmparatorluğu

 

 

 

SORU:201- Var olduklarını bildiğimiz halde göremediğimiz varlıklar var mıdır?

Evet, vardır. Mesela:

  • Melekler
  • Ruhumuz
  • Aklımız
  • Elektrik enerjisi
  • Yer çekimi
  • Ses...gibi.

 

SORU:202- “Hadis İlmi” ve “Sünnet” ne demektir?

Peygamberimiz (S.A.V.)’in söz ve davranışlarını konu edinen ilme “Hadis İlmi” denir. Sünnet, Peygamberimiz (S.A.V.)’in söz, fiil ve davranışlarına denir.

 

SORU:203- “Tasavvuf” ne demektir?

İslâm’ın temel prensiplerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve Allah’a ulaşma bilgisi ve yaklaşımıdır.

 

 

SORU:204- “Helal” ne demektir?

Yiyilip içilmesi ve kullanılması yasak olmayan şeye “Helal” denir.

 

SORU:205- “Haram” ne demektir?

Yiyilip içilmesi ve yapılması yasak olan şeye de “Haram” denir.

 

SORU:206- Haramı işleyenlere ne olur?
  • Kalplerini karartmış,
  • Vicdanlarını paslandırmış,
  • Huzur ve neş’elerini gidermiş,
  • İbadetlerden zevk alamaz olmuş,
  • Kendilerine bile bile tehlikeye atmış,
  • Sıhhatlerini kaybetmiş,
  • Âhirette de çetin azaba çarpılmış olurlar.

 

SORU:207- “Günah” ne demektir?

Günah, dinde suç sayılan, Allah’ın emirlerine aykırı söz ve davranışlar demektir?

 

SORU:208- “Sevap” ne demektir?

Allah (c.c.) tarafından mükâfatlandırılacak iyi ve hayırlı fiil ve davranışlardır.

 

SORU:209- “Yemin” ne demektir?

Yemin, bir iddiayı kuvvetlendirmek için Allah’ın adını anma, Allah’ı şahit tutmadır.

 

SORU:210- Yemin çeşitleri nelerdir?

Yemin üç çeşittir:

1.      Yemin-i Gamus: Yalan yere bile bile yemin etmektir.

2.      Yemin-i Mun’akide: Geleceğe ait bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yapılan yemindir.

3.      Yemin-i Lağv: Yanlışlıkla veya doğru olduğunu sanarak yapılan yemindir.

 

SORU:211- Yeminin keffareti nasıl yapılır?

Yeminini bozan kimseye aşağıdaki cezalardan biri gerekir. Buna “Yeminin Keffareti” denir.

1- Bir köle azat etmesi veya,

2- On fakiri sabahlı akşamlı doyurmak veya on fakiri giydirmek, veya,

Bütün bunlara gücü yetmezse:

3- Üç gün aralıksız oruç tutar.

 

SORU:212- Bir Müslümanın evlenirken tercih edeceği ilk şey ne olmalıdır?

Müslüman, sâlih bir şahısla evlenmeyi tercih etmelidir. Aksi halde o aile içinde huzur, saadet ve bereket olmaz.

 

SORU:213- “Cami (Mescit)” ne demektir?

Müslümanların ibadet maksadıyla toplandıkları yer. Özellikle namaz kılmak için.

 

SORU:214- “Cemaat” ne demektir?

Dini bir fiil için (Daha çok namaz için) bir araya gelen topluluk, bir imama uyup onun ardında namaz kılanlar topluluğu demektir.

 

SORU:215- “Saf” ne demektir?

Yan yana dizilerek meydana getirilen sıra. Namazda meydana getirilen sıra.

 

SORU:216- “Mihrab” ne demektir?

Cami, mescit ve namazgahlarda kıble yönünde bulunan ve imamın namaz kıldırırken durduğu girintili bölüm.

 

SORU:217- “Mahfil” ne demektir?

Camilerde yüksek kısım, yarım üst kat.

 

SORU:218- “Kürsü” ne demektir?

Cemaat veya topluluğa hitap etmek için çıkılan yüksekçe yer.

 

SORU:219- “Minber” ne demektir?

Camilerde hatiplerin Cuma ve Bayram hutbesi okudukları yüksekçe merdivenli kürsü.

 

SORU:220- “Minare” ne demektir?

Camilerde ezan okumak üzere yapılmış yüksekçe veya kule şeklinde yer.

 

SORU:221- “Şerefe ne demektir?

Minarelerde çepecevre çıkıntılı olarak yapılan ezan okuma yeri.

 

 
SORU:222-  “Alem” ne demektir?

Minarelerin tepesindeki hilâl.

 

 

SORU:223- Aşağıdaki Dini kavramları açıklayınız?

Abdest: İbadetlerden bilhassa namazdan önce belli bir tertip dahilinde bazı uzuvları yıkayıp bazılarını da meshetmek suretiyle yapılan temizlik.

Adak: Bir şeyin olması için adanılan şey.

Amel: Dinin emirleri doğrultusunda hareket etme, ibadet.

Beydül- Mal: İslâm devletinin maliye hazinesi demektir. Bu bütün Müslümanlara aittir.

Bid’at: Hz. Peygamber (S.A.V.)’den sonra ortaya çıkan; ekseriyetle inanç, iş ve söz itibariyle sünnete aykırı bulunan şeylerdir.

Cihad: Allah rızasını kazanmak için  din düşmanları ile yapılan savaşlarda gerek nefis ile, gerek mal ile, gerek lisan ile ve gerek diğer vasıtalar ile çalışarak bütün güç ve kuvvetini sarfetmek demektir. İslâm uğruna her türlü çalışma.

Cömert: Başkalarına yardımdan kaçınmayan, eli açık kimse.

Dua: Allah’a yalvarma, Allah’tan dilekte bulunma, niyaz.

Edep: İyi huy demektir. İnsanın bütün iyilikleri ve ahlâki üstünlükleri, faziletleri kendinde toplamasıdır.

Emribil Maruf Nehyi Anilmünker: İyiliği emretmek, kötülükten men etmek.

Esmâü’l- Hüsnâ: En güzel isimler Allah’a mahsustur.

Fâsık: Allah’ın emirlerine aykırı hareket eden, günah işlemeyi alışkanlık haline getiren kimse, günahkar.

Fetva: İslâmiyette, bir hadisenin hükmünü belirleyen, bir mesele hakkında yetkili kişi tarafından verilen hüküm veya cevap.

Ganimet: Savaşta askerlerin kılıç hakkı olarak düşmandan ele geçirdiği mal, para ve esir.

Hacamat: Vücuttan kan aldırma.

Hadis: Peygamberimiz (S.A.V.)’in buyurmuş olduğu herhangi bir sözü.

Hadis-i Kudsi: Ayet olmamak kaydıyla, Hz. Peygamber (S.A.V.) : “Allah Teâla şöyle buyurmuştur” diyerek, Allah Teâla’ya nisbet ve izafe ettiği hadislerdir.

Hâfız: Kur’an-ı Kerim’in tamamını ezberleyen kişiye denilir.

Hamd: Allah’ın büyüklüğünü övme, Allah’a teşekkür, şükran.

Hibe: Bağışlama, ihsanda bulunma.

Hilm: Yumuşak huyluluk, sâkin tabiatlı.

Hitan: (Sünnet olmak) Erkek üreme uzvunun uç kısmında bulunan deri parçasının kesilmesi demektir.

İftar: Güneşin batmasıyla orucu açmak.

İhlas: Hal ve hareketlerinde Allah rızasına yönelme, doğru ve samimi olma.

İlham: Allah (c.c.)’ın kullarının kalbine getirdiği şey.

İstiâze: Her çeşit şerlerden, kötülüklerden, günahlardan, Allah’ın yasaklarından, cehennemden vs. Allah’a sığınmak. O’nun korumasını talep etmektir.

İstihâre: Bir işin hayırlı olup olmayacağı konusunda teşebbüse girişmeden önce, abdest alıp, namaz kıldıktan ve dua ettikten sonra rüyaya yatma.

İstişare: Görüş ve fikir almak, danışmak.

İtikaf: Ramazanın son on günüde dünya işleriyle ilgisini kesip camiye kapanarak ibadetle meşgul olmak.

Kanaat: Elinde bulunanla yetinip fazlasını arzu etmeme, kısmetine razı olma, göz tokluğu.

Kandil: Mübarek gece (Bu gecelerde minarelerde kandil yakıldığından bu adla anılmışlardır).

Mahremiyet: Mahrem olma hali, gizlilik.

Mehir: Kadının, kocasının kendisi ile evlenmek için akit yapması veya gerçekten zifafta bulunmasıyla hak ettiği maldır.

Mest: Yumuşak deriden yapılan, abdest için üzerine mest edilen ayakkabı.

Mevlid: Hz. Muhammed (S.A.V.)’in doğumu, Süleyman Çelebi’nin bu konudaki meşhur ve yaygın eseri.

Misvak: İslâmiyet’te kullanılması sünnet olan ve diş temizliğine yarayan misvak ağacının dalı.

Mukabele: Ezbere Kur’an-ı Kerim okurken, Kitap’tan takip ederek karşılaştırma.

Musafaha: Karşılıklı olarak elleri iç içe almak suretiyle yapılan selamlaşma, el ele tutuşma.

Muska: Bazı hastalıkları, kötülükleri ve nazarı defetmek için boyna asılan veya üste taşınan yazılı kağıt.

 Müezzin: Namaz vaktini ilan etmek için ezan okuyan kimse.

Mücâhid: İslâm uğruna, Allah rızası için savaşan, gayret eden, nefsine hakim olan kimse.

Müctehid: Ayet ve Hadislere dayanarak hüküm ortaya koyan, âlim.

Müftü: Fetva veren, şer’i meseleler hakkındaki sorulara cevap veren vazifeli kimse, Diyanet İşleri Başkanlığının il ve ilçelerdeki üst düzey görevlisi.

Mütevazi: Tevazu sahibi, alçak gönüllü, kibirsiz, gösterişsiz, nazik.

Nasihat: Doğru yola, iyiye, güzele sevk etmek.

Nezir: Allah’a ibadet kastıyla ve Allah rızası için mubah bir fiil yapmayı kararlaştırmaktır.

Nikah: Evlilik muamelesi, akdi. Bu akitle bir erkek ve bir kadın arasında bir takım hakların oluşması ve birbirlerinden meşru surette istifade etmelerinin caiz olması.

Sabır: Acıya, üzüntüye ve sıkıntıya katlanma, kendini zaptetme, nefse hakim olma.

Sadaka: Allah rızası için fakirlere ve Allah yoluna yapılan karşılıksız her türlü yardım ve iyilik.

Sahur: Gündüz oruç tutmak için gece kalkıp yenilen yemek.

Sıdk: Doğruluk, dürüstlük.

Sıla-yı rahim: Akraba ve yakınları ziyaret etme, hal hatır sorma ve onlara yardımda bulunma.

Sünnet: Peygamberimiz (S.A.V.)’in söz, fiil veya tasdik yollarıyla meydana getirdiği âdet.

Şeriat: Allah (c.c.)’ın kulları için koyduğu din, Âyet ve Hadislere dayanan İslâm kanunu.

Şükür: İyiliğin kıymetini bilme, iyilik sahibini övme.

Takva: Korkma, sakınma. Allah korkusuyla günahlardan kaçınıp Allah’ın emir ve yasaklarına uyma titizliği.

Talak: Nikah akdini özel sözlerle bozmak, evlilik bağının çözülmesi, kadının boşanması.

Tasarruf: İdareli davranıp para biriktirmek, masrafı kısma.

Telkin: Ölmek üzere olan kimsenin  başında ‘Kelime-i Şehadet’ getirerek tekrarlamasını sağlamaya çalışmak, ölü gömüldükten sonra mezarı başında yapılan dua.

Teşrik Tekbirleri: Kurban Bayramının Bir gün öncesi olan “Arefe” gününün sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazlarının peşinde, selamdan sonra birer defa: “Allahu Ekber, Allahu Ekber, Lâ İlahe İllallâhu vallâhu Ekber. Allahu Ekber ve lillâhi’l hamd” diye tekbir almak vaciptir. Buna : “Teşrik Tekbiri” denir.

Tevâzu: Büyüklenmeme, alçak gönüllülük, gösterişsizlik.

Tevekkül: Allah’a güvenmek demektir. Allah (c.c.)’ın koyduğu kanunlara uygun olarak kendine düşen çalışmayı yaptıktan sonra sonucu Allah’tan beklemektir.

Tövbe: İşlediği günahlardan ötürü pişman olup bir daha yapmamaya söz verme, günahlardan iyi fiillere dönmek.

Vaaz: Camilerde veya topluca ibadet yapılan yerlerde, toplumu din konusunda aydınlatmak amacıyla yapılan dini bir öğüttür. Bu görevi yapan kişiye de “Vaiz” denir.

Vasiyet: Bir malı veya menfaatı, ölümden sonra yapılmak üzere bir şahsa veya bir hayır cihetine temlik etmektir.

Zikir: Allah’ı dille veya kalple anma.

Zühd: Dünyaya, maddeye ve menfaate değer vermeme, kanaatkar olma, nefsi arzuları terk etme. Allah korkusuyla günahlardan kaçınıp kendisini ibadete vererek dünyadan el etek çekmek.

 

SORU:224- Ölmek üzere olan ve ölen kişiye karşı görevlerimiz nelerdir?

Ölmek üzere olan kişiye karşı görevlerimiz:

·        Ölüm işaretleri görülen hastayı, yüzü kıbleye gelecek şekilde sağ yanı üzere çevrilir.

·        Bu mümkün değilse, sırt üstü yatırılır ve mümkünse başı biraz kaldırılıp kıbleye karşı getirilir.

·        Bu durumda olan kişiye “Şehadet Kelimesi” hatırlatılır.

·        Hastanın harareti varsa kendisine az az su verilir.

·        Hastanın yanında “Yasin” süresi okunur.

 

Ölen kişiye karşı görevlerimiz:

  • Hasta ölünce ağzı açık kalmasın diye çenesi bağlanır.
  • Gözleri kapatılır.
  • Üstüne bir örtü konulduktan sonra elbiseleri çıkarılır.
  • Şişmemesi için karnının üstüne bir demir parçası konulur.
  • Elleri yanlarına getirilir.
  • Ölü yıkanıncaya kadar yanında Kur’an-ı Kerim okunmaz.
  • Kıbleye doğru yatırılır.
  • Ölüm haberi, komşu akraba ve dostlara duyurulur.
  • Ölü yıkanır ve kefenlenir.
  • Cenaze namazı kılınır.
  • Mezara gömülür.

 

 

 

SORU:225- Hangi işlerde acele edilir?

Allah (c.c.)’ın emirleri olan taatları yapma hususunda acele edip onlara koşmak, dünyevi işlerin sonunun kesinlikle hayırlı veya hayırsız olacağı bilinmediği için acele etmeyip temkinli (Teenni ile) hareket etmek gerekir. Acele edilecek yerler şunlardır:

1.      Misafire yemek ikram etmekte,

2.      Bekar kızı evlendirmekte,

3.      Ölüyü defnetmekte,

4.      Borcu ödemede,

5.      Günahlara tevbe etmekte.

 

SORU:226- Müslümanlar arasına sokulan bazı batıl (Hak ve gerçeğe aykırı) söz ve alışkanlıkları sayar mısınız?

Maalesef, Müslüman halk arasına girmiş bazı batıl inançlara rastlıyoruz. Bilhassa cahil insanların uyduğu, inandığı batıl inançların bir kısmı şunlardır:

·         Uğursuzluk anlayışı

·         İki bayram arası nikah yapmamak.

·         Gece temizlik yapmamak, gece tırnak kesmemek.

·         Güneş ve ay tutulmasında silah atmak.

·         Mermerden ihtişamlı mezarlar yapmak.

·         Geçersiz vasiyetler yapmak.

·         Ölünün 40. ve 52. gününü saymak.

·         Cenazelere çelenk koymak.

·         Türbelere çaput bağlayıp mum yakmak.

·         Üzerinde sökük dikmemek.

·         Nisan 1 diye aldatmak.

·         Yılbaşı kutlamaları.

·         Keşke şöyle olsaydı deyip avunmak.

·         Kahve falı ve bütün fal çeşitleri, medyumculuk.

·         İlah kelimesini yersiz kullanmak.

·         Nazar değmesin diye boncuk takmak.

·         “Her koyun kendi bacağından asılır” anlayışı ve sözü.

·         “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışı ve sözü.

 

SORU:227- Oyun oynamanın dinimizdeki yerini açıklayınız?

Çocukların hayatında oyun önemli bir yer tutar. Peygamber (S.A.V.) gerek çocuklar için gerek büyükler için bazı kayıtlar çerçevesinde oyuna yer verdiği, bilhassa çocukların oyununa daha çok önem verdiği görülmektedir. Başka bir deyişle çocukların zararsız oyunlar oynamalarına müsaade edilmiştir.

Peygamberimiz (S.A.V.)’in oyunla ilgili rivayetleri incelendiğinde, sünnette oyunların üç gurupta toplandığı görülür. Şimdi bunları açıklayalım:

1- Gâyeli Oyunlar: Bu gurup oyunlar kişiyi hayata hazırlayıcı mahiyettedir. Bunlara gerek çocuklar gerekse büyükler teşvik edilmiştir.

Atıcılık

Binicilik

Yüzücülük

Yürüme ve koşu

Güreş

Kızlar için oyun, bebeklerle ve ev işleriyle ilgili oyunlar oynamalarıdır.

2- Oyalayıcı Oyunlar: Bunlar çocukların hoş vakit geçirmelerine yardımcı olan oyunlardır. Ancak yasaklanmış oyunlar olmamak kaydıyla. Şüphesiz bunlarda çocuklar için  faydalar vardır. Bayram, düğün, sünnet merasimi... gibi çeşitli vesilelerle yapılan şenlikler.

3- Zararlı Oyunlar: Her çeşit kumar oyunu kesinlikle haramdır. Bunlar şeytan işi birer pisliktir.   

 Kumar, kazanan tarafın kaybeden taraftan bir şey alması şartı koşulan her çeşit oyundur.

Zamanımızda oynanan piyangolar, kâğıt ve zar oyunları, ganyan oyunları, toto ve loto... gibi hepsi İslâm’ın yasakladığı “Kumar” sınıfına girer. Bunlar dinen yasaklandığı için Müslüman bunlardan uzak durmak zorundadır.

 

Şunu hiçbir zaman unutmayalım: Biz “...sadece ibadet için yaratıldık.” Yani “Oyun oynamak için yaratılmadık.”