|
Roma
ve Osmanlı Kaynaklarına ve Bunlara Dayalı Yayınlanan Eserlere Göre
Eski
adı Pitiya olan Yalova Kaplıcaları bir yer sarsıntısı
neticesi M.Ö.2000 yılında meydana gelmiştir. Eski Yunan,Bizans
Selçuk ve Osmanlılar devrini yaşayan Termal Kaplıcaları, Kral
Konstantin, Kral Justinyen,Osmanlı Sultanları ve özellikle Sultan
Hamit ve Sultan Mehmet tarafından muhtelif tarihlerde restore edilmiştir.
İstanbul
tekfurunun kızı Elani Justinyen ile karısı Sofie,
Konstantin"in annesi imparatoriçe Helen Todora,Sultan Mecit'in
annesi burada tedavi görmüşler ve şifa bulmuşlardır.
Termal
Kaplıcalarının ismi Ramsey'e göre Pyai' dir. Haçlı seferlerini yazanlar
ise Hinopolis olarak kaydetmektedir. Osmanlılar
zamanında da hamam olarak adlandırılmıştır.
Bitinya
kıtasında yaşayan küçük Asya Kavimleri yerden fışkıran suların
Garyonej isminde bir ejder olan mabudun himayesinde meydana geldiğini ve bu
dumanların gelecekten haber verme gibi kehaneti bulunduğuna inanmışlardır.
Bitinya
kıtasına Yunan kültürü ve dininin yansıması ile Garyonej'in yerine Yunanlılarca
kuvvet ve atletiz mabudu ve sıcak suların
arayıcısı olan Hercula ortaya çıkmıştır. Hercula'dan
sonra yer altı yılanı( Askulapipos) sağlık mabudu olarak tanınmıştır.
Askulopipos zamanında ve ondan sonra Hurilere rağbet edilmiştir. Mağaralardan
çıkan sıcak suya , buharlara gaipten haber veren mabut, ejder ve yerine geçen
Hercule ile bir çok hurilerin varlığına inanmış olan hastalar,bu hurilere
sıhhat bulmak için adaklar adamışlar.
11
Mayıs 330'da kral Konstantin İstanbul'u başkent yaptıktan
sonra kaplıcalarda altı adet kubbeli
hamam, hastane, saray ve kilise imar ettirir. Kral Justinyen'in Termal'in
imarında önemli çalışmaları olur.
Ne
yazık ki 9. Asrın sonlarında başlayıp 13. Asra kadar
süren savaş yıllarında buraları harabeye döner. Afetler ve savaşlarla
birlikte yerle bir olur. Sağlam kalabilen yalnız şimdiki Kurşunlu Hamamı
olmuştur.
Kaplıcaların
Kral Justein Tarafından onarılması ve soğuk su kanallarının yapılması Kral
Justeinun vefatı ile yerine geçen yeğeni Justinien II (527-582) de Yalova’nın
imarında büyük tesiri olmuştur. Justinien de amcası gibi kiliseyi tamir ,
ayrıca bir saray , kaynağın civarında bir hamam yaptırmış ayrıca açtırdığı
kanallar vasıtası ile buraya soğuk sular getirmiştir. “Halen
bu soğuk su kanalları Yatakkaya çevresinde oyulmuş ve kesilmiş taşlar arasında
görülmektedir.” Altıncı
asır ortalarına doğru İstanbul Hipodromunda (Akakios) isminde bir ayı bekçisinin
kızı ve Bizans'ın
en meşhur uygunsuz bir kadını olup bilahare Justinye'nin prensliği zamanında
asilzadelerin adı kadınlarla evlenme değil hatta görüşmeleri yasak kanuna
rağmen Justinye'nin amcası Kral Justein nüfuzu ile bu gibi kadınların
dini mabetlerde tövbekar olduktan sonra , asilzadelerle evlenmelerine sakınca
bulunmadığına dair kanuna bir ek madde koydurarak evlenmek suretiyle kraliçe
olan ve yirmi üç senelik saltanatında adalet ve iyilikleri ile kendini sevdiren
kraliçe Teodara yakalandığı kanseri tedavi etmek üzere 4000 kişi
mahiyetinde buraya gelmiş ve kendini tedavi ettirmiştir. Hayırsever bir kraliçe
olan Teodara geçtiği yerlerdeki kilise , manastır, darülacezelere büyük
ihsanlar vermiştir. Kraliçe, Termal'e geldiği zaman 4000 kişilik maiyetinde
barındıracak bina bulunmaması nedeniyle zamanın örf ve adetleri nedeniyle böyle
bir kalabalıkla gelen Kral ve Kraliçenin maiyetlerinin bir kısmı kurulan
hususi çadırlarda kalmışlardır. Haçlılar
' ın Selçuklular ' a
yenilmesi ile
Yalova Karayalvaçoğulları
tarafından 707 yılında zapt edilmiştir. Öteden beri dini inançlarla tanınmış
Hercula, Askilapios ve Nefm' lerin efsaneleri ortadan kaldırılarak mevcut
kilise ve heykellerin yerine binalar yapılır. Kaplıcalar 707-1291 yılında
biraz canlanmaya başlamış fakat Sultan Orhan'ın Bursa'yı başkent yapması
ve ( 6 Nisan 1326) orada da sıcak
suların bulunması Termal'in gelişmesini
önler. Sultan Mecit ve Sultan Abdülhamit dönemlerinde kaplıcalar tekrar önem kazanır. Sultan
Mecit döneminde kubbeli Valide
Hamamı yapılmıştır. Atatürk
Termal' e 1929 yılında incelemelerde bulunmak ve 1938 yılına kadar da yaz
aylarında istirahata gelmiştir. Atatürk döneminde ;
Termal oteli (4 katlı 90 odalı) ve Atatürk Köşkü yapılmış, Ayrıca,
peyzaj mimarisi ve yeni yerleşim planı düzenlenmiştir. Cumhuriyet devrinde ise büyük Atatürk'ün emri ile tesisler bugünkü modern haline gelmiştir.
|