TÜRKİYETERMAL SU ŞEHRİ OLACAKTIR. MUSTAFA KEMAL ATATÜRKDüğünler

Ana Sayfa
Yukarı

RESMİ BÜYÜTMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

 

 

 

 

Termal’de Düğün ve Gelenekler:

            Akköy

            Akköy’de düğün şenliklerine üç gün önceden başlanır. Düğün genellikle Perşembe günü, çeyiz ise Pazartesi asılır. Çeyiz, oğlan tarafının evine gider. Çeyiz çıkarken kızın arkadaşları, komşular ve köylüler yardım eder. El birliği ile çeyiz asılır. Sonra kızlar hep birlikte türkü söyleyip oyunlar oynanır.

            Salı günü akşamı kız evinde kına gecesi yapılır. Buna yalnız kızın arkadaşları katılır. Gece boyu maniler söyler, türküler çağırır oynarlar.

            Çarşamba günü gelin hamamı yapılır. Oğlan tarafı bir otobüs tutar kız tarafının ve oğlan tarafının yakınları kızları gelirler. Otobüs şarkılar, türkülerle Termal hamamına doğru yola koyulur. Çünkü düğünlerinde Akköy'lüler genellikle gelinleri bu hamama götürürler. Kız tarafı cevizli lokum yapar, gelenlere dağıtır.

            Gelinin arkadaşları onu oynaya oynaya otobüsten diğer kızların alkışları, türküleri arasında hamama alır, ardından hep birlikte hamama girerler. Hamamda darbukalar çalınır, kızlar gelini hem yıkar, hem de eğlendirirler.  

            Çarşamba gününün akşamı kız evinde kına gecesi düzenlenir. Gelinin arkadaşları ve komşuları katılırlar. Onlar kendi aralarında eğlenirler bir iki saat sonra oğlan tarafının yakınları gelir kına gecesine katılırlar. Eğlendikten sonra ortaya bir kadın çıkar “buna çığırtkan” denir. Bu kadın “saçı bağırır” yeni geline verilen paraların hediyelerin kimde olduğunu bağıra bağıra çığırtkan söyler.

            Perşembe günü “gelin alma” yapılır. Gelin sabahtan hazırlanır. Önceleri köyde “telek” adı verilen kişiler gelini hazırlarmış. Şimdi gelinler kuaföre gider hazırlanırlar. Öğlene doğru oğlan tarafı çalgılarla gelin almaya gelirler. Eğer gelin köyün içine götürülüyorsa atla, köyün dışına götürülüyorsa arabayla. Gelin köyün dışına götürülüyorsa köyün gençleri oğlan tarafından “ayakbastı” parası alırlar.

            Gelin kendi evinde hazırlanırken damatta kendi evinde hazırlanır. Evin önüne masalar çıkarılır, davetlilere yiyecekler içecekler sunulur. Berber getirilir “damat traşı” yapılır. Berber damadın saçını sakalını “güveyi traşı” yapar. Damat traş olurken önüne paralar takılır.

            Düğün gelin eve girdikten sonra sona erer. Damat “yatsı namazına” gider. Sonra gerdeğe girer. İçeri giderken arkadaşları damadı yumruklar, yada ona çürük yumurta atar. Damat gerdeğe girdikten sonra düğün sona erer.   

            Üvezpınar

            Gelin ve damat köyün içindelerse birbirlerini severek, aile büyükleri tarafından istenir. Nişanlılık devresi iki tarafın durumuna bağlıdır. Oğlan askerde ise, iki veya üç sene beklenir. Kız da bu arada çeyizini hazırlar.

            Düğün gününü yine aile büyükleri anlaşarak tespit ederler. Kına gecesi kız evinde akşam üstü başlar gelen misafirlere yemekler verilir ve eğlence geç saatlere kadar devam eder. Gece kız arkadaşları gelini mani söyleyerek ağlatmaya çalışırlar ve kına yakarlar.

            Gelin alma ertesi günü öğleden sonrası yapılır. Oğlan tarafı genellikle beyaz atı hazırlayarak çalgı çengi eşliğinde gelin evine gider. Gelin aile büyüklerinin ellerini öptükten sonra oğlan kardeşleri, yoksa amca oğulları tarafından kapının iki tarafına bıçak saplanır. Gelin bunların altından geçirilir, atı da bir oğlan bir kız tarafı tutar. Hareket edildikten sonra gelinin erkek akrabaları delikanlıları atlara binerek yarışarak oğlanın evine gelinin alındığı müjdesini verirler.Oğlan tarafı ise; bir tepsi tatlı üstüne pişmiş tavuk vererek geri gönderirler. Çalgı çengi eşliğinde gelen gelin alayını yolda karşılarlar ve gelin alayına katılıp oğlan evine gelirler. Oğlanın evine 15 metre kala dururlar. Mani ile istekte bulunurlar ve daha sonra bir dana isterler. Danayı gelinin atının etrafında üç defa dolaştırdıktan sonra kulağından az da olsa kan akıtırlar. Oğlan tarafı oğlan tarafı gelenlerin bütün isteklerini yaptıktan sonra, gelenler sağdıcıyla birlikte damadı isterler. Sağdıçla damat gelenlere hoş geldin diyerek tokalaşırlar, geri dönerken daha evvel sakladıkları su ile gelenler sağdıcı ıslatırlar. Sonra eğlenerek, oynayarak damadın kapısı önünde gelini attan indirirler.

            Gelinin yengesini de attan indirirler ve gelinin eline su dolu testi verirler. Gelin testiyi kırıp damadın koluna girerek gerdek odasına girerler. Bir süre sonra yenge gelinle damadın odasına girer. Damat gelinin duvağını açar, yüz görümlüğü olarak geline altın takar.

            Akşam olunca gelin ve damat, oğlan tarafının hazırladığı düğün yerine gelirler. Geline takılar aile büyükleri tarafından takılır. Bu arada gelen misafirlere yemekler verilir. Eğlence gece yarısına kadar devam eder. Misafirlerin gitmesiyle düğün biter.

            Yenimahalle

            Damat Traşı: Gerdek öncesi yaptıkları bir adettir. Erkek evi gelin alıcıya gitmeden önce erkek evinin veya mahallenin genç erkekleri damadı evinden alırlar. Damat ya evin bahçesinde ya da köyün meydanında hazırlanan bir eğlence ile davul zurnanın eşliğinde oynayıp eğlenerek traş edilir. Bu damadın delikanlı olarak son traşıdır. Traş esnasında damada yakınları ve arkadaşları çeşitli takılar takarak damadın kuracağı yuvaya katkıları olur. Sonra damat arkadaşları tarafından koltuğa hazırlanmak üzere evine götürülür ve adamlık (damatlık) giysileri giydirilir.

            Yastık Koşusu: Damat evinden gelin evine gelin almaya gidecek olan gelin alayının erkek evinden çıkışından hemen önce erkek evinin ya da köyünün atına güvenen, iyi ata binmeyi bilen delikanlıları erkek evinden çıkararak (yarışarak) kız evine giderler. Kız evine önce varan atlı gelinin kendi eliyle yaptığı ve ilk gece yatacakları yastığı gelen atlıya verir. Atlı aldığı yastık ile tekrar geldiği erkek evine döner ve yastığı damada verir. Damat tarafından ve damadın yakınları tarafından kendisine çeşitli hediyeler verildiği gibi, atının köyün ya da o bölgenin en iyi atı olduğu simgelenmiş olur.

            Koltuk : Damat evine gelen gelin alayındaki gelin evin dış kapısında damadın yakını olan kadınlarca (görümce, hala, yenge) attan ya da arabadan alınır ve bahçede arkadaşları tarafından giydirilerek gerdek odasından çıkarılan damadın koluna takılır. Bu anda içinde para yada peynir şekeri, buğday ekmek bulunan bir tastan damat ya da bir yakınınca etrafa para, şeker, buğday atılır. Gerdek odasına girmekte olan gelin ile damadı odanın kapısında kaynana karşılar. Kapıda gelinin başında ekmek kırılır. Eşik atlatılır. Dualar okunur ve gelin ağlatılır. Bazı yörelerde damat silahı ile kapıya ya da havaya ateş eder. Damat ile gelin odaya girdikleri sonunda kapıyı tutan arkadaşları kapıyı yumruklamaya başlarlar. Odadan çıkan damadın cebinde içeride gelinin kendisine verdiği bir çevre (mendil) vardır. Bu çevre delikanlılardan birince kapılır. Bundan sonra delikanlılar damadı alarak köyün ya da mahallenin bir kahvesine götürürler. Damat burada arkadaşlarına lokum ısmarlar. Bu anda gelin kapısının önüne konan bir sandalye ya da kütüğün üzerine çıkarılmış duvağı açılmış ve de erkek evinin yakınlarına gösterilmektedir.

   Takı : Gelin evinde kına gecesi ya da gelin alayının gelişinden bir gün önce yapılan eğlenceler ile geline gelinin yakınlarınca verilen hediyeleri belirleyen bir adettir. Bu gece gelin bahçede hazırlanan düğün yerine getirilir. Köyün ya da mahallenin bu işleri yapan kadını (çığırtkanı) kendisine verilen hediyelerin adını söyleyerek,  kim tarafından verildiğini belirterek gösteren gelinin yanı başına koyar. Takı, kap, kacak, canlı hayvan, para, ziynet eşyası, kilim, çeşitli dokumalar, elişleri olur. Toplanan bu hediyeler ertesi gün gelinin çeyizi ile birlikte damat evine götürülür.

 

 

 

 

 

 

 

DesingBy Tur@Soft