Tarih, Felsefe ve Psikoloji

 

 

Anasayfa

 

SPK Hakkında Düşünceler

 

gSPK, üniversite ve siyasette iktidara sahip olanların panik halindeki savunma refleksleri üzerine, içinde öncül ve tamamen işlenmemiş olanın dogma haline geldiği bir tarikata dönüşen, açık ve çok yönlü bir süreçtir.h

- Lutz Taufer, eski SPK, RAF

 

gBir topluluğun burada ve şimdi varolan cenneti aradığı yer Jonestownfda biter. O zamanlar radikalleşmem sırasında oldukça hoşgörüsüzdüm. Kendi talepleriyle oranlandığında, insanın kendisini böylesine şiddete yönelttiğinde dünyayı değiştirmek de bir yanılgıdır.h

- Klaus Jünschke, eski SPK, RAF

 

gSorulması gereken çözümlenmemiş psişik çatışmaların yarattığı ajitatif durumun dinamiğiyle belirlenmiş bir siyasi savaşımın ne kadar ağırbaşlı ve hedefe yönelik olacağıdır.h

- Jörg Bopp, psikoterapist

 

gSPKfnın totaliter bir yapısı vardı. Ya tümüyle ondan taraf, ya da ona düşman olunurdu. Siyasi tarikatlardan bildiğimiz durum.h

- SPK döneminden bir öğrenci

 

gSorulması gereken eğer SPK üniversitede kurumsallaşabilseydi neye dönüşecek olduğudur. Üyelerinin psikiyatriyle ve onun devrimcileştirilmesiyle ilgili radikal bir konseptten memnun olması pekala mümkündü. Bazılarının RAFfa yönelmesi kaçınılmaz olarak mantıklı değildir.h

- Michael Buselmeier

 

gSPKfnın tarihi terapötik problem çalışması için boşuna verilmiş bir içsel çabanın ve aynı şekilde dışarıdan gelen saldırılara karşı savunmaya yönelik boşuna gayretin izlerini yansıtan bir takip hikayesidir.h

- Dieter Spazier / Jörg Bopp, her ikisi de psikoterapist

 

gPeki SPK takipçilerine ne oldu? Yarım kalmış bir kariyere sahip olmayan kimse yok ve bir çoğu da bu arada öldü. Kayda değer mi? Hayır, zorunlu ve tekrarlanabilir.h

- Bir SPK tarihçesinden, 1995

 

gBeni tiksindiren hiçbir şeyin doktor ahlâkıyla, doktor hikâyeleriyle, tıbbi hatalarla ya da doktorların kâr hırsıyla ilgisi yok. Kendine veya bir başkasına ispatlanması gereken kendi konundaki karakter sağlamlığı ya da üstünlükle de ilgili değil. Ama dünya kötü gittiği için, ya doktorlar sınıfı her şeyi egemenliği altına almış olan ve sonunda yok olması gereken egemen, ya da ben yanıldım. Eğer öyleyse en azından bir çoğu için yer açtım. Zaten doktor bolluğu var.h

- Wolfgang Huber, Kasım 1992

 

Kaynak: ruprecht, sayı 35, 16.05.1995. http://ruprecht.fsk.uni-heidelberg.de/ausgaben/35/hochschu.htm#SPK, 10.10.2003.

 

Çeviri: Sertan Batur

 

 

 

 

© 2006