FORGOTTEN ‘96 yılından bu yana Türkiye’nin bu ilginç piyasasın da yer alıp 2 de ürün vermis olan Forgotten ile yeni durumları ve yeni CD üzerine biraz konustuk. Iste“Through The Fields Of Battle 96-99” isminde ki CD taze çıkmısken Tolga ile yaptıgımız röportaj. Uzun bir aradan sonra, best of niteliği taşıyan bir ürünle geri dönmeyi düşünüyorsunuz. Neler düşünüyorsunuz ve bu arada hazırlıklar nasıl gidiyor? -Evet ben askerden geldikten sonra böyle bir teklif geldi ve tamam dedik iyide oldu benim askerlikten dolayı piyasadan uzak kalmıştık iyi oldu bizi dinlememiş yeni neslin bizimle tanışması bakımından da iyi oldu. Şu anda kapaklar basıldı çoğaltım ve dağıtımda tamam sayılır. Bu son çıkaracak olduğunuz CD’nin tanıtımını bi senin ağzından dinleyelim. -Sanırım ilk soruda bu soruyu da cvplamıs oldum. Kadroda epey değişiklik oldu sanırım, yeni elemanlarda arıyorsun galiba. Kadronun son halini tanıtabilir misin biraz? -Evet yeni elemanlar arıyoruz gitarist ve klavyeci. Kadro: Vox: Cengiz ve Barış, Gitar: Tolga, Davul: Emrah, Bas: Hollanda dan transferimiz Eric Schroder. İlk demonuz Conquer, Şebek dergisinde yılın en iyi demosu seçilmişti ama 2. demonuz Retreat pek duyulmadı, hatta sizin için dağıldı bile dendi. Sen ne diyeceksin bu konu hakkında. -Retreat sadece yurtdışı için yapılmıştı o yüzden Türkiye de pek duyulmadı, fakat Ankara da yapılan kayıttan dolayı borca girdiğimizden 50-100 tane sattık. Dağıldı denmesi bizim dışımızda gelişen bir olay kim çıkarttı bunu bende bilmiyorum Bu tarz müzik Türkiye de neredeyse hiç yapılmıyor ya da yapılamıyor. Sence bunun nedeni ne ve sizin müziğe ilgi duymana sebep olan şeyler nedir? -Bence bu hislerle alakalı bir olay biz bu şekilde hissediyoruz. Bu yüzden sanırım yapılmıyor. Peki sizin dışınızda Epic-Doom-Folk gruplarından beğendiklerin kimler? -Pek folk müziğin metal olanını dinlemiyorum fakat illa isim istiyorsan Crown Of Autumn, Fall Of The Leafe, ayrıca Ritchie Blackmoreun çıkarttığı folk albümleri. (Bunu blackmore eski bir rocker oldugu için yazdım albümleri metal değil.) Bir dönem Ankara da doom metal furyası vardı. Ancak 1 demo çıkaran dağıldı ya da bu tür işlerle ilişkisi kesildi. Aslında bu tüm Türkiye’de var ama sana daha yakın olan bir piyasa hakkında soru sormak istedim, sence bunun nedeni ne? İlgisizlik ya da başka sebepler mi? -Müziği karı kıza hava atma aracı olarak insanlardı bunlar. Fakat ekonomiksebeplerden dolayı grup olayını bırakmak zorunda olanlarda var. Peki Müziğe dönersek, gruba yeni enstrümanlar katmayı düşünüyor musunuz? Vurmalılar, keman, flüt... Biliyorsun Epic dendiği zaman farklı enstrümanlara çağrışımlar yapabiliyor. Ve Türklere özgü enstrümanlara bakış açınız nedir? -Zaten bu enstrümanları kullandık fakat daha yoğun olarak kullanmayı elbet düşünüyoruz çünkü bu enstrümanların duyguyu salt iki gitara göre daha iyi verdiğine inanıyorum. Türk enstrümanlarının hissettirdikleriyle bizim hissettiklerimiz çok farklı şeyler. İlk demonun sözleri konsept bir yapıya sahipti ve çok etkileyiciydi. Retreat’de sözler yer almadığı için bilgim yok ondan bahseder misin biraz ve sözleri yazarken hangi olaylardan,yazarlardan ya da müzisyenlerden etkileniyorsun? -Retreat savaş alanını hayatta kalmış fakat ölmek üzere olan bir savaşçının savaştan sonra anlatması üzerine kurulu. Sevdiğimiz sanatçılar var fakat bunlardan etkilenmiyoruz. Evet artık böyle bir ürün çıkardıktan sonra ki projeleriniz neler veya düşünceleriniz diyelim? Konsere çıkmak istiyoruz bunun dışında bir proje yok ben şahsen underground da takılmaya devam edeceğim fakat eskisi kadar ciddi değil sadece zevk olarak. Umarım herşey yolunda gider ve yakında sizi herkes dinleyebilir. Benim sorularım bu kadar, sizin eklemek istediğiniz şeyler varsa buyurun... -Bu röportaj için teşekkür ederim |