






| |
Şimdilik
İlkokulda okuyan oğlum,
yakın arkadaşlarından birini evimize getirmişti. Ödevleri bittiğinde, küçük
misafirimizi konuşturmak gayesiyle;
- Bisikletin var mı? diye sordum. Tatil yakın biliyorsun.
Sorumla fazla ilgilenmemiş görünerek:
- Annem şimdilik yeterli paramız olmadığını söyledi, dedi. Herhalde daha
sonra alabiliriz.
Çocuğun bu sözleri, durumlarının yakında düzeleceğine dair inancını
gösteriyordu. Hele hele kullandığı şimdilik ifadesinde, kuvvetli bir
teslimiyetin izleri vardı. Daha sonra ona parkta rastladım. Çimenlerin
üzerine çömelmiş vaziyette karıncaları seyrediyordu. Beni fark ettiğinde
yavaşça yanına sokuldum ve okula babasıyla birlikte gidip gitmediğini
sordum.
- Babam kaza geçirdiği için hastanede yatıyor, dedi. Okula şimdilik yalnız
gidiyorum.
Tatile bir hafta kala onu tekrar gördüm. Tertemiz giyinmiş, saçlarını da
ortadan ayırmıştı. Yanağını okşayarak:
- Bugün çok şıksın, dedim. Yoksa babanı mı görmeye gidiyorsun?
Çocuğun hafif bir tebessümden sonra söylediği sözler, dünyayı yaşanmaya
değer hale getiren iman nimetinin bütün güzelliğini sergileyerek
kulaklarımda yankılandı:
- Hastaneye gitmiyorum efendim. Babam öldüğü için onu şimdilik
göremeyeceğim...
|
|