Açık Paris Karate Turnuvası 18-19 Ocak 3003te Pariste yapıldı. Turnuvaya 30 ülke katıldı. Türkiyeyi temsilen toplam 17 hakem, antrenör ve sporcu katıldı. 3 sporcu Almanyadan katıldı. Antrenörler Ersoy Çırlar ve Ömer Tüfekçi, kafile başkanı Oğuz Öktem , hakemler Ercüment Taşdemir ve Ahmet Yurdaerdi.

Ülkemizden şu sporcular derece yaptı:

  • Meral Ölmez 1. (açık siklet)
  • Haldun Alagaş 3. (70 kg)
  • Zeynel Çelik 3. (80 kg)
  • Erdal Özsoy 3. (65 kg)
  • Müsabakalar toplam 3 tatamide yapıldı. Organizasyon bozukluğu göze çarptı. Fransız Federasyonunun otel ve yemek ücretlerini karşılamaması misafir kafilelerin tepkisini çekti. Turnuvaya katılım geçen seneye oranla yarı yarıya düşmüştü. Katılımın az olması, Fransız hakemlerinin baskısı ve hakem oyunları müsabakaların pek kaliteli geçmemesine sebep oldu. Sakatlıklar yoğun derecedeydi.

    İlk defa kata müsabakaları 5 hakem ve buton sistemiyle yapıldı. Kumitede ise WKFden alınan karar gereği beraberlik durumunda ilk hantayda verilebilen hakem kararı kaldırıldı. Ayrıca ilk defa ayak üstü koruyucu uygulandı. Buna rağmen sakatlıklar çok fazlaydı.

    +80de Deniz Turan Fransız rakibiyle 3. tur maçında 4-1 malup olurken maçın son 30 saniyesinde yaptığı chudan mawashi ataklarıyla 5-4 öne geçti. Fakat hakemlerin yanlı tutumu ve sporcumuzun sakatlanmasından dolayı sporcumuz maçtan malup ayrıldı. Erdal Özsoy iyi müsabakalar çıkardı.ve 3.oldu Ayrıca Erdal ve Meralde hedef bulma zorluğu gözlendi. Bahattin Kandaz ve Zeynel Çelikte performans düşüklüğü gözden kaçmadı. Buna rağmen Zeynel Çelik tecrübesi ile 3. olmayı başardı. Haldun Alagaş da güzel maçlar çıkararak 3. oldu. Vildan Doğan ve Esra Sertdemir gelecek için ümit vaat eden sporculardan oldular. Ama tecrübesizliklerinin kurbanı oldular. Katacılarımızdan Turgay Yeşilyurt'un performansı iyidi. Ama malup oldu.

    Fransa, İtalya ve İspanyanın A Takımlarıyla katılmaması dikkat çekti. Bu da demektir ki o ülkeler, bu gibi turnuvalara yeni yetişmekte olan sporcularını sokarak alt yapıya yatırım yapıyorlar. Türkiye ise bazı tecrübeli sporcularını da götürerek alt yapıya yabancı ülkeler kadar önem vermediğini gösterdi. Buna rağmen beklenen sonuç alınamadı. Oysa tamamı yeni yetişen sporculardan oluşan bir ekiple gidilseydi derece yapılmasa da sonuç başarısızlıkla nitelendirilmezdi. Geleceğe yatırım olarak görülürdü.