|
|
BEKTAŞİ FIKRALARI |
Allah simdi ne yapiyor?
Bir gün yolda yaya giden bir bektasinin önüne bir atli cikti:
- Baba, dedi, bir müskülüm var. Beni aydinlatir misin?
Bektasi yanıt verdi:
- Elimden gelen bir seyse, hay hay, oglum.
- Sunu ögrenmek istiyorum: Su anda Allah ne yapiyor?
Sualin münasebetsizligine icerliyen dervis, hic belli etmemis:
- yanıt veririm ama, bir sartla, sen o attan in, ben bineyim.
- Neden?
- Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de
ondan!
Adam attan inmis, Bektasi binmis.
Adam:
- Hadi, demis söyle bakalim. Allah simdi ne yapiyor?
Bektasi:
- Ne yapacak, demis, ati senin gibi budalanin elinden alip,
benim gibi akilliya veriyor. Ve calakamci uzaklasmis.
Allah'in kemali
Bir mecliste Kurani Kerim'den söz acilmisti. Kuran'in
essizliginden ve olaganüstü bir eser oldugundan bahsedilirken,
odanin bir kösesinde kendi halinde cubugunu icmekte olan bir
Bektasi söze karisarak:
- Evet, Allahin kelami cidden essizdir. Amma, yazisi biraz
karisiktir!.. der.
Dinleyenlerden biri hayret ve biraz da hiddetle sorar:
- Karisik midir, nerden biliyorsun?
Bektasi acinacak bir tavirla cevap verir:
- Alnimin yazisindan!
Ne düsünüyormus?
Bir bektasi, merkebine odun yükleyip sehre gelirken karsidan
tüccar kilikli iki adam peyda olarak:" Su zindikla alay edeli!
" diye Bektasiye yanasip selam verince Bektasi de durur,
merkebi de.
Tüccarlar isaretle:
- Bu esegin ne düsünüyor?
- Odun tasimaktan yorgun düstü de, artik kasabada ticaret
etmeyi düsünüyor!
Vizir Vizir
Softalar, Bektasi'ye, Tanri'nin büyüklügünü ögretmeye calisip
duruyorlar. Anlatip, anlatip, sonunda da diyorlar ki:
" Tanri isterse igne deliginden deve bile gecirir! "
Bektasi:
" Elbette,"
diyor.
"Nasil elbette?"
diyor softalar.
Bektasi cözüyor dügümü:
"Tabii ya! Onun yapamayacagi sey mi var? Cani ister, igne
deligini büyütür veya cani ister, develeri kücültür, vizir
vizir gecirir."
Üzüm suyu
Sultan Abdülmecid bir gün Bogazici'nde büyük bir bagin tam
ortasindaki köskünde oturan bir Bektasi babasini ziyarete
gitmis. Bektasi, o gün komsu bagdaki bir arkadasini ziyarete
gitmis. O dönünceye kadar padisah bagin her tarafini dolasmis.
Bektasi dönünce karsilikli konusmaya baslamislar.
"Erenler bagin masallah cok büyük. üzümünü ne yapiyorsun?"
"Müritlerle ve canlarla birlikte yeriz Sultanim."
"Buradaki üzüm yemekle biter mi?"
"Yemedigimizi de sikip ficilara basar, suyunu iceriz!"
"Peki ama, sikilmis üzüm sarap olmaz mi?"
"Vallahi Sultanim, biz üzümü sikip ficilara basarriz. Allah ne
isterse o olur. üst tarafina karismak haddimize mi?"
Ugursuzluk
Avci Sultan Mehmet bir gün adamlariyla beraber aksama kadar
bir keklik bile vuramaz. Bunun sebebinni de, sabahleyin
gördügü bir dervisin ugursuzluguna baglar. Solaklara seslenir.
Saraydan cikarken, su su tipte, sivri külahli, sirti kambur
birinin önünden gectigini ve hemen bu adami bulmalari emrini
verir. Tarife göre Bektasi babalarindan ayyas Hamza Babayi
yaka paca huzura getirirler.
Sultan:
" Bre ugursuz, nabekar!.. Bugün sabahleyinkarsima ciktin. Bu
yüzden aksama kadar bir ava rastlayamadim. Bu ne
ugursuzluktur. Vurun kellesini... "
Bektasi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dilegini
aciklamak icin söz alir:
" A devletlum siz beni gördünüz bir keklik vuramadiniz. Ama
insaf ediniz, benim de bugün ilk gördügüm sizdiniz ve kellemi
kaybediyorum. Söyleyin, ugursuzluk hangimizde!... "
Bektasi ve Sofu
Koyu sofu bir adamcagizla Bektasi, bir baska kenti gitmek
üzere bir kervana katildilar. Sofu, ikindi üzeri namaz
kilacagini söyledi.
Bektasi:
" Gec kalirsan kervani kacirrirsin; onun icin sünneti birak da
yalniz farzi kiliver " diye ögüt verdi.
Bektasi'nin sözüne uydu adam. O gece bir yerde konakladilar.
Ertesi sabah sofu, Bektasi'ye sitem etti.
" Dün bana sünneti kildirmadin, gece rüyama Peygammer
Efendimiz girdi."
Bektasi adamin sözünü agzina tikadi:
" Daha ne istiyorsun! Farzi da birak rüyana bu kez Tanri
girsin!"
Haram
Bektasinin birini ramazanda icki ictigi icin yakapaca kadiya
götürürler. Cakirkeyif Bektasi'yi görür görmez kadi:
"Behey kafir! Bu yasta hala iciyorsun bu zikkimi. Utanmiyor
musun? Bilmiyor musun haram oldugunu? .." der.
"Sirtinizdaki ipek kaftan da haramdir"
diye karsilik verir Bektasi.
Kadi:
"Bunun icine pamuk katarlar"
Bektasi:
"Dünyada dogru adam mi kaldi, Saraba da yari yariya su
Katiyorlar..."
Seytanin isi yok
Irza tecavüz davasiyla bir capkin mahkemeye getirdiler. Yargic
sordu:
"Bu sucu ne diye isledin?"
Delikanli:
"Seytana uydum. Bana yol gösterdi, bu isi yaptirdi"
Bektasi olan Yargic:
"Be hey capkin! Hz. Adem'e bile secde etmemekicin cennetten
kovulmayi göze alan seytanin isi yok da sana pezevenklik mi
yapacak."
Allah Kerim
Bektasi cok dalgali bir denizde yolculuk yapiyormus. Bir ara o
kadar korkmus ki! "Aman Allah" diye yakinmis.
Bu hali gören yolcular:
"Baba ne korkuyorsun. Allah kerimdir!" demisler. Bektasi su
cevabi vermis:
"Kerim oldugu icin, ya baliklari düsünürse!"
Olmayanı
Bektasi, camide namazdan sonra dua etmis:
"ey ulu Tanrim, bana bir raki parasi ver!"
Yaninda namazini bitiren softa da, ellerini kaldirmis:
"Rabbim, bana iman ver!"
Iki duayi da isiten hoca, Bektasiye:
"Bak, herkes ne isitiyor
Tanri'dan, sen raki parasi. Utanmiyor musun?" demis.
Bektasi usulca:
"Ne yapalim hoca efendi, herkes kendisinde olmayani ister,"
demis.
Onu tanrı sorar
Sözde, Bektasiyi topluluk icinde kücük düsüreceklerdi. Oldukca
zengin birisi:
"Bektasi Efendi, borcunuz var mi?" diye sordu.
"Evet, bakkala biraz borcum var."
"Canim onu sormuyorum. Namaz borcun var mi?"
Bektasi kizdi:
"Namaz borcunu bana Tanri sorabilir. Size düsen bakkal borcunu
sormaktir!"
Bu soruyu geç
Öğrencinin biri sınavda soruları yanıtlamak için zar atıyormuş
1 gelirse A iki gelirse B... 5 gelirse E vs. 6 geldiği zaman
tekrar zar atıyormuş. Bir atmış altı gelmiş, bir daha atmış
yine altı gelmiş, bir kaç defa daha atmış yine altı gelince:
-Bu soru çok zor bu soruyu geçeyim, demiş.
Haksızlık
Öğretmen, iki öğrencisine kızar ve yüzer kez isimlerini
yazmalarını söyler. Öğrencilerden biri itiraz eder:
-Ama haksızlık bu.
-Neden haksızlıkmış?
-Onun adı Ali, benimki ise Hasan Hüseyin
Düşünüş Biçimi
Matematik öğretmeni ilkokul çocuklarına sormuş :
-Ağaçta 5 kuş var.Birini vurdum kaç kaldı.
Ahmet hemen :
-Hiç kalmaz.Çünkü sesten hepsi uçar, demiş.
Öğretmeni bunun üzerine :
-Olmaz öyle şey, diye cevap vermiş.
Burası matematik dersi.5 taneden biri vurulursa 4 tane
kalır.Ama düşünüş biçimini beğendim.
Ahmet fena halde hırslanmış :
-Bende birşey sorabilirmiyim öğretmenim, demiş.
Sor bakalım.
-3 kadın dondurma yiyor, biri ısırarak, biri yalayarak, biri
emerek yiyiyor.Bunlardan hangisi evli.
Öğretmen kızarıp bozarmış.Sonunda :
-Bilemem, demiş.
-Emen mi?
Ahmet cevabı yapıştırmış :
-Yoo, parmağında alyansı olan.Ama düşünüş biçiminizi beğendim.
Harfin Adı
Birinci sınıf öğretmeni öğrencilerden birine sordu :
-Bu harfin adı ne?
Üzülerek karşılık verdi çocuk :
-Harfi tanıyorum da adını çıkartamadım şimdi...
Kaykay
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine
sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var:
Karına karsu sadık oldun mu ?" Adam yanıtlar, "Evet, asla bir
baska kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Suradaki Rolls-Royce'u
görüyor musun ? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin."
Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı
alır, "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni
bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu
meleği, "Suradaki Mercedes'i görüyor musun ? Cennetteyken onu
kullanacaksın." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç
aldattın mu ?" Adam yutkunur ve şöyle der, "itiraf edeyim ki;
bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım,
birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği, "Ehh" der,
"Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor
musun ? cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam
vedalaşır arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler.
Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken
barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara
girdiklerinde adamın perisan bir halde, etrafındaki boş
şişelerin arasında salya sümük oturdu?unu görürler ve
sasırırlar. "Heyy ! ne oldu sana ?" der ikinci adam,
"Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama
sen niye bu haldesin ??" "Bugün karımı gördüm!" der birinci
adam. Diğerleri, "Aaaa ! ne kadar güzel ! peki derdin nedir ?"
diye sorarlar. Adam içini çekerek konusur, "Kaykay'la
dolaşıyordu !"
Sen nerelisin?
Adamın biri bütün tavuk soylemis,ama köy tür olsun
demis,garson hemen getirmis,adam garsona bir dakka deyip
tavugun neticesine orta parmagini takmis iki tur
dondurmus,olum bu koy tur degil mudurnu.al bunu gotur bana köy
tür getir demis,garson bu ise hayret edip dogru sef garsonun
yanina gitmis,durumu anlatmis sef yuru lan deve kafa bulacak
baska adam bulamadinmi diyince garson tekrar baska cins bir
tavuk alip adama goturmus,adamda yine ayni hareket,olum
buseferde banvit getirmisin beninle dalga gecme yoksa yok de
gideyim baska yere lan.garson tekrar sefin yanina kosmus,abi
valla biliyo ne goturursem anliyo muneccinmidir herif nedir,
sef. deyildir ama belki seyini yemistir diyince garsonun
kafasi iyicene karisiyor,sef daha sonra olum mademki biliyor
git yan lokantadan koytur al gel musteri veli nimettir diyor,
bizim salak garson aynen denileni yapiyor sonrada adamin
yanina gidiyor tavukla,adam yine neticeyi parmakliyor iki
tur,simdi oldu dogru getirmisin diyor,garson afiyet olsun
beyefendi deyip cekilecegi sirada adam kocum sen nerelisin
diyor.garson adama soyle bir bakip neticesini dönüyor ve siz
daha iyi bilirsiniz beyefendi diyor
Hangisi?
Adamin biri is muracaatina gitmis. Bir gurubun onunde
gorusmeye almislar... "Simdi sana bazi sorularimiz olacak
bakalim bile bilecek misin?" demisler, Adam da "sorun" demis..
"Yolcu tasir, karayolunda gider, sofor kullanir bil bakalim bu
nedir?" Adam dusunmus ve "yolcu otobusu" demis... "Tamam dogru
ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin
ama sana bir sans daha verecegiz" demisler... "Soyle bakalim
havada yolcu tasir, pilot kullanir bu nedir?" Adam hemen
cevaplamis "yolcu ucagi ..." "Tamam ama" demisler " Boeing var
Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin diyip is
gorusmesini bitirip adami gonderirlerken, adam donmus demiski
"Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en dogal
hakkin" demisler "Kadinlarin iki bacagi arasinda bulunur,
uremeye yarar nedir bu?" demis... Hemen herkes o malum
kelimeyi soylemis. Adam "tamam bildiniz ama ananinki var
ebeninki var di mi hangisi?..."
Kurşun?
Bir gun hamile bir kadin magazada alisveris yaparken, bir
catisma cikar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldirirlar. Doktor
ameliyat sonrasi kadina:- Hanimefendi hayati tehlikeyi
atlattiniz.Ancak iki kursunu cikaramadik.Bunlardan biri
dogacak olan kiz cocugunuza digeri ise erkek cocugunuza isabet
etmis.Simdi cikarirsak olurler.Ancak uzulmeyin ileride bu
kursunlari vucutlarindan atarlar Kadin dogum yapmis.cocuklar
saglikli.Aradan yillar gecmis.Kiz cocugu bir gun bahcede
oynarken "Anne anne cabuk gel." diye bagirmis.Annesi telas
icinde "Ne oldu kizim" diye kosmus.- Bak anne vucudumdan bir
demir parcasi cikti.Kadin sevinmis.- Telaslanma.Doktor amcan
demisti.Bak kursunu vucudundan attin.Bundan birkac gun sonra
bu kez erkek cocuk bagirmis.- Anne anne cabuk gel. Kadin yine
telasla kosmus.- Ne oldu oglum? - Anne, masturbasyon yaparken
kediyi vurdum.
Hava Durumu?
Adamin biri bayagi gunah islemis.Bir papaza gunah cikartmaya
gitmis.- Papaz efendi ben cok gunah isledim. Mesela dun
komsunun kucuk kizi geldi. Yagmur yagdi simsek cakti ben bir
gunah isledim.- Allah affeder oglum.- onceki gun de buyuk kizi
geldi.Yagmur yagdi simsek cakti ben bir gunah isledim.- Allah
affeder oglum.- Daha onceki gun de komsumun karisi
geldi.Yagmur yagdi imsek cakti ben bir gunah isledim.- Tamam
oglum Allah affeder affeder de ,sen yavas yavas gitsen.Hava da
bozmaya basladi zaten.
Delik
Bu dünyada iki samimi arkadaş varmış. Bunların dünya görüşleri
birbirlerine tersmiş. Biri, namazında niyazında, dünya malında
gözü olmadan, içki içmeden, karı kızla yatmadan camiden
çıkmaz, öteki ise onun yapmadığı her şeyi yapar yaptıklarını
yapmazmış. Derken sefahat düşkünü erkenden ölmüş. Aradan
yıllar geçtikten sonra sofu olan da ölmüş. Sofu dogrudan
cennete gitmiş. Ağaçlar altında yatıyor yiyor içiyormuş.
Aklına arkadaşı gelmiş. Meleklere sormuş cehennemde oldugunu
isterse ziyaret edebileceğini söylemişler Bu da kalkmıs
arkadaşını ziyarete gitmiş. Bir de ne görsün arkadaşının
elinde nadide Fransiz şarabı, koynunda cennette bile
bulunmayacak derecede güzel bir kadın. Sofu hayretle "Bu nasıl
iş ? Sen dünyada da sefa sürdün burda da sürüyorsun. Nerede
Allah'ın adaleti" diye sormus. Arkadaşı derin bir ah cekerek
"bu benim için büyük işkence" diye yanıtlamis. Sofu yeniden
"bu nasıl işkence??" diye sormus. "Sorma" demiş arkadaşı "bu
şişeyi görüyor musun? Bunun dibi delik" "Ya o güzel kadın?"
diye atılmış Sofu. Cehennemdeki arkadaşı iç çekerek "Ah, ahhh,
Onun da dibinde delik yok" demiş
Amerika
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerikaya giderler.
Baya dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah
kalktıklarında etraflarında birsürü kızılderili görürler, çok
korkarlar, Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemiştir,
bi saz çalayım da kaçsınlar" der. Temel'in saz ı çalmasıyla
kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun "waay sen bunları sadece
bir sazla kaçırdın...o zaman buranın adı TEKSAZ olsun"der.
Ertesi gün uyurlar uyandıklarında gene karşılarında
kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur başka bi
yöntemim var." der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar
kaçmaya başlarlar. Dursun da "mademki adamları osurup ta
kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun" der. Ertesi gün
dolaştıktan sonra tekrar uyurlar sabah kalktıklarında
etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun
"bide ben saz çalayım de korkup kaçsınlar" der. Dursun sazı
çalar ama kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun'un ?ötüne
sokarlar. Temel de "ehe...bu sazı senin ?ötüne soktular o
zaman buranın adı ARKANSAZ olsun." der.
Genel Müdür
Bir sirkette genel mudur olarak calisan bir adam, eksiksiz bir
saglik kontrolunden gecmek uzere doktora gider. Doktor,
hastaneye yeni bir bilgisayar sistemi aldiklarini ve bu sistem
sayesinde kucuk bir idrar tahlili ile "full check up"
yapabildigini soyler. "Harika" der bizim genel mudur de,
"baslayalim oyleyse". Doktor, adama bir cam kavanoz vererek
idrar icin tuvalete gonderir. Bizim adam bir sure sonra,
kavanozu dolu olarak geri getirir. Doktor, kavanozdaki
numuneyi bilgisayara bagli kucuk bir konteynere doker.
Bilgisayar ilginc sesler cikartarak calisir ve bir sure
sonra... yazicisindan uzunca bir dokum alinir. Doktor
yazicidan gelen cikislari uzun sure incelemeye koyulur. Adam
dayanamayip sorar: "N'oldu doktor, bir terslik mi var?"
"Bilgisayarin verdigi sonuclara gore," der doktor,... "bir
terslik yok, ama tenisten mutevellit sag bileginizde... bir
kavis olusmus." "Yapmayin doktor" der bizim adam, "ben mesgul
bir adamim,... ne tenis ne de golf oynarim. Butun bunlari
yapacak vaktim yok,... nasil olur da sag bilegimde tenis
oynamaktan bir kavis olusur?" Bunun uzerine doktor,
bilgisayarin simdiye kadar hic yanilmadigini, asla hata
yapmayacagini soyler ve "Ancak" der, "icinizin rahat etmesini
istiyorsaniz, bu steril kavanozu yaniniza alip eve goturun.
Sabah kalkar kalkmaz da lutfen test icin gerekli idrari yapin.
Sonra, dogruca buraya gelin, sizden ekstra bir ucret almadan
testi yineleyelim". Bizim adam, "tamam" der ve arabasina
atlayip evin yolunu tutar. Bilgisayarin koydugu teshis canini
sIktIgI icin, bilgisayarlara hiddetlenir. Butun dunyayi bu
aptal makinelerin ele gecirecegini dusunur ve hiddeti daha da
artar. Eve vardiginda, bilgisayarin "aklini basina getirmeye"
karar vermistir. Arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar
yapar ve sonra da... arabasinin kaputunu acip karterden bir
kac damla motor yagi... alip kavanozun icine damlatir. Eve
girince de olup biteni karisiyla kizina anlatir. Onlardan da
kavanoza bir miktar idrar yapmalarini ister. Onlar da
bizimkinin istegini yerine getirirler. Ertesi sabah, bizim
genel mudur uyanir uyanmaz eline bir playboy alip bilgisayar
icin tasarladigi son hinligi yapmak uzere, kavanozuyla
birlikte tuvalete girer. 15 dakka sonra tuvaletten ciktiginda
yuzunde mutlu bir gulumseme vardir. Dogruca hastanenin yolunu
tutar. Doktor, kendisini selamlayip nasil oldugunu sorar.
Yuzunde hin bir gulumseme ile, "Iyiyim doktor, iyiyim" der
bizim adam. Doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi
bilgisayarin konteynerine dokerken... bir yandan da,
"formunuzda gozukuyorsunuz bu sabah" der. Az sonra bilgisayar
yeniden tuhaf sesler cikarmaya baslar. Birkac dakika sonra da
uzunca bir kagit cikisi gelir yazicidan. Doktor, bilgisayardan
gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam "Bakalim senin
bilgisayar bugun ne diyor doktor?" der, sinsi sinsi
gulumseyerek. "Himm..." der doktor... "Bilgisayarimiza gore,
arabanizin yag degisim zamani gelmis,... kiziniz hamile,...
kariniz da bel sogukluguna tutulmus. Ayrica, tuvaletlere
girerken yaniniza boyle ha bire Playboy almaya devam
ederseniz,... bileginizdeki kavis daha da kotuye gidecek".
Lamba Nasıl Tutulur!
Zamanin birinde buyuk bir pasa varmis. Bu pasanin da hareminde
cok sevdigi bir hatun varmis. her gece onunla bir posta
cikarmadan uyuyamazmis. Ancak gel zaman git zaman pasa
yaslanmis ve postalarda haftada bire dusmus. ama zaman
acimasiz, bir sure sonra pasa hatunun yanina ayda bir ugrar
olmus. bizim pasa biraz daha yaslanmis. bir gece yine aylik
hesabi almak icin hatunu odasina cagirtmis. baslamislar is
tutmaya ancak on dakika yirmi dakika, otuz dakika pasa bir
turlu aleti dogrultamamis. "Herhalde karanlik oldugundan
olmuyor" diye dusunmus ve kahyayi cagirtmis. Kahya apar topar
elinde bir gaz lambasiyla gelmis. Pasa Kahyaya yatagin yaninda
durmasini soyleyip tekrar yorganin altina dalmis. Bes dakika,
on dakika yok ki yok. Sinirlenmis, "Ulan dogru tut su isigi!"
diye bagirmis kahyaya. Tekrar donmus yorganin altina bes
dakika on dakika, yine olmamis. Bagira cagira cikmis yataktan,
almis lambayi kahyanin elinden demis "soyun", kahya demis
"aman pasam, cart curt". Pasa zorla soyundurmus bunu, "gir
yataga" demis. Kahya utana sikila girmis yataga ama hatun da
genc kahyanin dimdik aleti gormus bu arada ici icine sigmiyor.
Pasa demis "Yap bakalim". Kahya hik mik etmis ama dayanamamis
baslamis hatunu yemeye. Hatunda zaten ariyor, bikmis pasanin
bamyadan. Inleye ohlaya sevismisler. Kahya cikmis yataktan,
tam ustunu basini duzeltirken pasa bunun ensesine bir tane
saplak yapistirip, soylenmis: "Gordun mu kerata lamba nasil
tutulur!"
Gozlerim bozuk
Goz Doktoru:
- Su tablodaki harfleri okur musunuz?..
Cafer:
- Siz bana okur musunuz?.. Benim gozlerim bozuk da..
Gelmedik zaten
- Doktor beni morga mi goturuyorsunuz?..
- Evet.
- Ama ben daha olmedim ki...
- Olsun biz de daha gelmedik zaten...
Anca buldum
Doktor telefonda yakaladigi hastasina:
- Tahliller belli oldu, demis, sana bir kotu, bir daha kotu
haberim var.
- Nedir kotu haber?
- Maalesef 1 gunluk omrunuz kaldi.
- Peki daha kotu haber nedir?
- Size 24 saattir ulasmaya calisiyorum, anca buldum...
Parmagin kirik
Temel doktora gitmis.
- Hastayim doktor, cok hastayim, vucudumun her yeri agriyor,
nereme dokunsam sizim sizim sizliyor, dokuluyor...
Doktor:
- Nasil hastalik o, tum vucudunu saran, agritan?
Temel parmaginin ucuyla kafasina dokunmus.
- Ay ay ay...
Sonra gogsune parmagini basmis ve yine aciyla bagirmis. Sonra
beline, yine acidan allak bullak olmus, sonra bacaklarina...
Temel parmagini neresine dokundursa agriyla irkiliyormus...
Doktor daha fazla dayanamamis.
- Ver bakayim su elini, demis; Bak oglum senin parmagin
kirik...
Rontgende rotus
Temel cok iyi bir doktordur" demis Cemal..
"Nereden biliyorsun" demisler.
"Gecen yil cok pahali bir ameliyat olmam gerekiyordu, param
yoktu, rontgende rotus yapti."
İyileştirmiş
"Doktor Temel yirmi yildir sariliktan tedavi ettigi adamin
Cinli oldugunu anlamis.."
"Ben bu fikrayi biliyordum zaten" demis, Halit Agabey..
"Neresi muthis?.."
"Muthis olan tarafi adami iyilestirmis" demis Cenk..
Öksurayrum
Adamın biri dahiliyeciye gitmis. Doktor ona neyinin oldugunu
sormus.
-Öksurayrum, demiş.
-Ne zamanlar öksürüyorsun?
-Tuvalette oturayurken kapiyu tiklattiklari zaman
Ya bunuyor ya AIDS
Doktor Temel, Cemal'in karisini muayene etmis,
- Karin ya bunuyor ya da Aids.
- Nasil anlayacagiz?..
- Ankara'ya gotur birak, kendi kendine donecek olursa onunla
yataga girme.
Babalarin yarışı
Cocuklar oturmus birbirlerine babalarinin ne kadar "hizli"
oldugunu anlatiyorlarmis.. Biri demis ki:
- Benim babam ok attiktan sonra kosup hedefe oktan once
variyor...
- O da birsey mi, demis ikinci cocuk... Benim babam
tabancasini atesliyor ve hedefe kursundan once yetisiyor...
- O da birsey mi, demis ucuncu cocuk... Benim babam devlet
hastanesinde doktor... Mesai 5'de bitiyor benim babam eve
3:30'da geliyor.
Bir baskasi fisekledi...
Bronson gecenlerde aile doktoruna giderek:
- Doktor baba oldum, demis, peki 77 yasinda baba olunur mu?
- Olunur, demis doktor..
- Nasil olunur?
- Bunu size bir av oykusuyle izah edeyim. Ava gittiniz.
Karsiniza bir ayi cikti. Tetigi bastiniz. Ates almadi. Cunku
namluya fisek koymayi unutmussunuz. Fakat ayni anda ayi kanlar
icinde yere serildi. Bu nasil olur?
- Demek bir baskasi fisekledi doktor...
- Iyi bildiniz...
Kocalik vazifesi
Adam doktorun karsisinda biraz da mahcup bicimde:
- Maalesef artik kocalik vazifelerimi yerine getiremiyorum,
demis, bir cinsel gucsuzluk icinde hissediyorum kendimi. Acaba
benim durumuma bir care bulunabilir mi?..
Doktor:
- Viagra, demis, duymadiniz mi Viagra diye bir hap cikti.
Tahtakale'de tanesi 20 dolardan satiliyor. Hemen Viagra'ya
muracaat...
Adam mutluluktan ucarak cikmis muayenehaneden. Dogru
Tahtakale'ye... Tesaduf bu ya...
Doktor bir hafta sonra ayni adama yolda rastlamis...
- Ne oldu beyefendi nasil sonuc? Kariniz artik memnun mu?
- Bilmem, demis adam, daha eve gitmedim ki...
Benim doktorum da ayni
Bunalima giren rahip, ruh doktoruna gitti. Doktor, uzun uzun
dinledi ve tedaviyi soyledi:
"Birkac gun icin uzerinden bu elbiseleri cikar.. Alelade
insanlar gibi giyin. Buyuk sehre git. Keyfince yasa.."
Rahip atladi gitti Londra'ya.. Guzel yemekler yedi, guzel
filmler, muzikaller izledi. Sonunda bir gece bir topless bara
ugradi..
Masanin basina bikinisinin sadece alti olan bir harika sarisin
geldi..
"Ne icersiniz peder?.."
Rahip panikledi..
"Nereden anladiniz?" diye sordu telas icinde..
"Bakin" dedi garson kiz.. "Ben Rahibe Teresa.. Benim doktorum
da ayni.."
Iyi ki jinekolog degilim
Simdi fevkalade sosyetik bir kokteyl.. Dr. Gurel smokinleri
icinde iki kat yakisikli.. Agzindan da bal akiyor ya.. Etrafi
her zamanki gibi genc ve guzel hanimlarla cevrili..
Bunlardan biri "Ah doktor, disim oyle agriyor ki gunlerdir"
demis.. Sonra yakalamis doktorun elini.. Agzina dogru cekmis..
Cekmekle de kalmamis.. Sokmus doktorun parmagini agzina.. Sol
tarafa kaydirmis. Isaret parmagini azi disine dogru zorla
uzatiyor.
- Iste burasi.. Tam burasi.. Oyle agriyor ki?..
Doktor parmagini kadinin agzindan kurtarmaya calisirken
soyleniyor?..
- Hanimefendi, iyi ki jinekolog degilim..
|
|
©2001
BABAFİNGO |
|