Kücük istavrit
yiyecek bir sey sanip
hizla atildi
capariye
önce müthis bir
aci duydu dudaginda
gümbür gümbür
oldu yüregi
sonra hizla
cekildi yukariya
Aslinda hep
merak etmisti
denizlerin
üstünü
neye benzerdi
acep gökyüzü
bir yanda büyük
bir merak
bir yanda ölüm
korkusu
"Dudagi
yariklar" denir, sanslidir onlar
hani görüp de
insani
oltadan son
anda kurtulanlar
ne care,
balikcinin parmaklari hoyratca kavradi onu
kücük istavrit
anladi "yolun sonu"
Koca
denizlere sigmazdi yüregi
oysa simdi
yüzerken,
kücücük yesil
legende
cansiz
uzanivermis dostlarina
degiyordu minik
yüzgeci
Insanlar
gelip gecti önünden
bir kedi
yalanarak bakti gözlerinin icine
yavasca karardi
dünya, basi da dönüyordu
son bir kez
düsündü derin maviyi
beyaz mercani,
bir de yesil yosunu
Iste tam o
anda egilip aldim onu
yürüdüm deniz
kenarina
bir öpücük
kondurdum basina
iki damla
gözyasindan ibaret
sade bir
törenle saldim denizin sularina
Bir an
öylece kalakaldi
sonra sevincle
dibe daldi
gitti, tüm
kederimi söküp atarak
tesekkürü de
ihmal etmemisti
birkac degerli
pulunu avuclarima birakarak
Balikci ve
kedi saskin baktilar yüzüme
sorar
gibiydiler, neden yaptin bunu, niye
bir gün dedim,
bulursam kendimi
yesil legendeki
kücük istavrit kadar caresiz
son ana kadar
hep bir umudum olsun diye
Dr. Serdar Siralar |