Makaleler

Bir Mabet Yazısı

Gürültü patırtı içinde sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma. Başka türlü davranmak gerekmedikçe herkesle dost ol. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol. Telaşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile onları dinle. Çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.

Xsentius (M.Ö. IX yy)

Nükte

Ağır bir hastayı ziyarete gelip de saatlerce oturan bir adam, giderken hastaya sorar;
-Dostum, bir vasiyetin var mı? Hasta;
-Evet' der ve ekler;
-Bir hastayı ziyarete gittiğin zaman yanında çok durma...

Meşhur bir Âlime sormuşlar;

-Lafı uzatanlara ne yapmak lazım?
Âlim, soruyu sorana şöyle cevap vermiş;
-Uzun konuşanları kısa dinlemelidir.

Bir bilgeye sormuşlar;

-Niçin insan güzel çiçeklerin yanında bulunmaktan hoşlanır? Bilginin cevabı şöyledir;
-Kör olmadığı için...

Şair Nihat bey, Mısır'a giderken veda etmek amacıyla Yusuf Kamil Paşa'ya gelir,
-Bir emriniz varsa yerine getireyim' der. O da bir Mısır eşeği ister. Fakat Nihat Bey dönüşte unutur. Paşa'yı tekrar ziyaret ettiğinde,
-Sizden bir eşek istemiştim, getirdiniz mi?' der. Nihat Bey;
-Vallahi unuttum, sizi görünce aklıma geldi.'der. Kamil Paşa,
-Üzülmeyiniz, siz geldiniz ya, artık lüzumu kalmadı' der.

Sözün Hedefi

Bir kitleye karşı yapılan konuşmada sözün hedefi şu olmalıdır;
-Bir konuyu açıklığa kavuşturmak,
-Dinleyicilerde iz bırakmak,
-Onları harekete geçirmek,
-Dinleyicilere bir mesaj vermek.

Bir Asker

Bir gün teftiş subayı gelir ve bir grup askerin üstüne el bombası atar. Askerler kaçışırlar ve kendilerini el bombasından korumaya çalışırlar. Daha sonra subay el bombasının patlamaya hazır olmadığını, sadece onların tepkilerini ölçmek istediğini söyler. Bir sonraki gün gruba yeni asker katılır. Subay askerlere ne olacağı konusunda hiçbir şey söylememeleri konusunda tembih eder. Subay yanlarına yaklaşıp el bombasını üstüne atınca, yeni asker patlama olacağını bilmediğinden kendisini arkadaşlarını korumak amacıyla bombanın üstüne atar. Arkadaşlarını korumak pahasına ölümü göze almıştır. O yıl, o asker yıllardır verilmemiş cesaret madalyasıyla ödüllendirilir.

(Kim Noone)

Sevgi

Bir tutam sevgi tatmak istiyorsanız aşağıdaki tarifi deneyebilirsiniz;
Bir bardak dolusu arkadaşlığa bir kase dolusu düşüncelik ilave edin. Buna bir tutam yumuşaklık ve birazda nezaket tozu katın. Bir kaşık ümid, bir büyük ölçek yardımlaşma, fazla miktarda ılımlılık ve bir tutam da alçak gönüllülük ile çırpın.
Bir sadakat kasesi içinde bir ölçü inanç, iki ölçü aklı selim ve birkaç damla sevgi ile karıştırın. İki kaşık tebessüm, bir kaşık incelik ve bir fiske iltifat ilave ederek şevkle hiç durmadan karıştırın ve şükranla tadlandırın.
Ve yürek ocağınızda derin bir anlayışla ömür yaşatın.
Sofranızda hiç eksik etmeyin, afiyet olsun.

Konuşma Adabı

Karşılıklı iletişimin en önemli unsuru konuşmaktır. Konuşmanın bazı edepleri;
-Karşıdaki kişinin seviyesine göre konuşmalı,
-Doğal ve içten geldiği gibi konuşmalı,
-Argo ve kaba kelimeler kullanılmamalı,
-Bağıra çağıra ve etrafı rahatsız edecek şekilde konuşmamalı,
-Az ve öz konuşmalı,
-Yalan konuşmamalı,
-Karşıdaki kişinin sözünü kesmemeli,
-İlim sahibi birisiyle konuşurken sesi fazla yükseltmemeli,
-Söyleyecekleri önce düşünmeli sonra söylemeli.

Mutluluk

Avrupalı bir araştırmacı Çin'de araştırma yaparken sepet yapan bir Çinliyi izliyor; Çinli devamlı üç ayrı yerden malzeme taşıyarak sepet örmekte idi. Saatlerce izleyen araştırmacı dayanamayıp Çinliye yaklaşarak dedi ki;
-Malzemelerin hepsini bir araya toplasan, yerinde oturarak daha kısa zamanda daha fazla sepet üretirsin.
-Sonra...
-Böylece daha sonra fazla satarsın.
-Sonra...
-Atölye kurar, zengin olursun.
-Sonra...
-Mutlu olursun.
-Ben zaten mutluyum.

Nezaket her zaman ve her yerde:

Günümüzde eğitim ve öğretimi nasıl olursa olsun bazı insanlar için nezaket ve görgü bir pardösü gibi evden çıkarken giyilen, döner dönmez askıya takılan bir şey olup çıkmıştır. Böyle kimseler ne hikmetse evlerinin dışında, nazik, kibar, sevimli, yardımsever, hoşsohbet bir beyefendidirler ama eve geldiler mi, dedik ya onu askıya astıkları için bu sefer aksi, sinirli bir aslan kesilirler. Olur olmaz her şeye anında sinirlenerek bağırıp çağırır sonra da "biliyorsun sinirliyim niye dikkat etmiyorsun" diyerek güya bu tavırlarını meşrulaştıracak bir şey ararlar.

Hanımlarını küçümsemeyi mârifet sayan beyler, beylerinin kusurlarını alaycı bir edayla söylemekten çekinmeyen kadınlar az değildir. Şımarık ve hoyrat olan çocuklar da, çoğu kere bu anne babanın çocuklarıdır.

Zarafet, nezaket ve insanlık, yabancılara karşı olduğu gibi aile fertlerine karşı da nazik ve kibar davranmayı gerektirir. Size yapılan bir hizmet için teşekkür etmeyi; bir ihmaliniz dikkatsizliğiniz için özür dilemeyi unutmayınız. Aile içi meseleleri başkalarının yanında konuşup tartışmamaya özen gösteriniz.

Farklı çevrelerden gelen eşler arasında bazı anlaşmazlıkların olması doğaldır. Bazı kadınlar erkeği eş olarak kabul ederler de ailesini istemezler. Bazı erkekler de hanımlarının ailesini küçük görür, kimi zaman saygısızlığa varan davranışlarda bulunurlar. Bunun; kibarlıkla, zerâfetle hatta yer yer insanlıkla asla bağdaşır bir tarafı yoktur. Bu tür davranışlar terk edilip, aile mutluluğunun ve ahenginin bozulmasına izin verilmemelidir. Sizi ayıran değil birleştiren şeyleri, ortak yanlarınızı bulmaya çalışınız. İnsanlığında, mutluluğunda sırrı burada. Buna dikkat ediniz. Gerisi zaten kolay.

.... X

Ey oğul

İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun.
Güçlüsün, kuvvetlisin, haklısın, kelamlısın.
Ama;
Bunları nerede; nasıl, kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulursun gidersin. Öfken nefsin bir olup aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş sırlar, bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak; senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Ananı, Atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibar olmaz.
Üç kişiye acı:

  • Cahiller arasındaki âlime,
  • Zenginken fakir düşene,
  • Hatırlı iken itibârını kaybedene.
  • Unutmaki! Yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
    Haklı olduğunda mücadeleden korkma .
    Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler...

    Şeyh Edibali

    İlk İzler

    Bir boya ile ilk defa boyanmış bir yün, boyanın rengini öyle sağlam bir tarzda emer ve alır ki; onu artık ikinci defa başka bir renge boyamak kolay olmaz. Bir yaş ağaç bükülerek kolayca bir çember haline getirilebilir; fakat kuruduktan sonra bu çemberi düzeltmek ve ağacı eski haline getirmek istersek kırılır. Tıpkı bunun gibi, ilk izlenimler insan ruhunda öyle sağlam kuvvetli ve derin tesirler bırakır ki, onları beyinden söküp atmak

    adeta imkansızlaşır.

    J. Amos MAGNA