11 EYLÜL KAHRAMANLARINDAN: ZİAD CERRAHÎ Ümit Furkan
"Uçaklama" hâdisesi üzerine çok şey yazıldı, çizildi... Onlarca kitab yayımlandı. Hatta öyle ileri gidenler oldu ki, yazdıkları kitablarla, ABDnin birçok istihbarat kuruluşundan önce olayı çözdüler!..Eylemi gerçekle ştirenlerin Müslüman olmadıklarını iddia eden iki grub vardı:1- Cihad kaçk ını ve kalbleri kâfir korkusuyla kaplanmış Müslümanlar!2- Kendilerini "devrimci" olarak niteleyen ve Amerikan emperyalizmine kar şı konuşmaktan başka bir şey yapamayan solcular. Bu zümrenin, böyle bir tavır almasının altında yatan sebeb ise: Kıskançlık!..Neler söylenmedi ki: "Muhte şem bir eylem. Ama Müslümanlar böyle bir eylemi gerçekleştiremez. Doğu aklı, böyle bir eylemi organize edemez!..Daha ne inciler!.. Neyse ki zamanla her şey ortaya çıkıyor...A şağıda sunacağımız röportaj, Los Angeles Times gazetesinde yayımlanmış. Radikal Gazetesinin Cumartesi eki de tercümesini yayımladı (08.02.2003). Mülâkat, 11 Eylül eyleminin gerçekleştirenlerden Ziad Cerrahînin Türk eşiyle yapılmış.Okudu ğunuzda görecesiniz ki; uçaklama eylemi yıllar önce planlanmış ve bu doğrultuda faaliyetlerde bulunulmuş...Ve yine okudu ğunuzda göreceksiniz ki; çoğu insanın imrendiği dünya nimetleri Allah (c.c.) yolunda terk edilmiş...Radikalin ekinde ç ıkan yazıyı hiç ellemeden (sadece önemli gördüğümüz yerleri koyulaştırdık), kalbinize sunuyoruz...Lâf ı fazla uzatmaya gerek yok, noktayı, Şehid Ziad Cerrahînin dua makamındaki sözleriyle koyalım:"Gün gelecek, zafer bizim olacak. Sizi yenece ğimize yemin ediyoruz. Ayağınızın altındaki toprak sallanacak."Âmin!.. Yâ Muin!.. Yâ Müntakîm!.. Trajik Bir Aşk Hikâyesi Kap ıya dayanan Irak Savaşı'nın tetikleyicisi 11 Eylül'ün intihar pilotlarından Ziad Cerrahi'nin imam nikâhlı Türk eşi Aysel Şengün, inişli çıkışlı ilişkilerini ilk kez anlattı.11Eylül'ün faillerinden Ziad Cerrahi, özel okullarda okuyan, yurtd ışında üniversite öğrenimi gören, gezmeyi, eğlenmeyi seven, varlıklı Lübnanlı bir ailenin tek oğluydu. Cerrahi'nin imam nikâhlı eşi Almanya'da yaşayan Türk kızı Aysel Şengün, Ziad ile Türkiye'ye yerleşmenin hayalini kurarken eşinin 11 Eylül'de Pennsylvania üzerinde düşen uçağın pilotu olduğunu öğrendi. Los Angeles Times gazetesi, Ziad Cerrahi'nin hikâyesini sevgilisi Aysel Şengün'ün bakış açısıyla ele aldı."Kaçtığım sen değildin, fakat yapmam gerekeni yaptığım için benimle gurur duymalısın. Kim olduğunu ve nereden geldiğini hiçbir zaman unutma. Başını dik tut. Seni bütün kalbimle seviyorum, asla bundan şüphen olmasın. Seni hep sevdim ve sonsuza dek seveceğim." S ıradan bir ayrılık mektubundan alıntılanmış gibi görünen bu satırlar, sıradan aşk hikâyesinin kahramanlarından birinin elinden çıkmış olsaydı eğer, hikâyenin diğer kahramanını, korkunç bir hata yapıldığına ve imam nikâhlı eşinin bir gün mutlaka çıkıp geleceğine inanan Aysel Şengün'ü bu denli altüst etmezdi. Ama satırların sahibi, 11 Eylül'ün faillerinden Ziad Cerrahi'ydi ve Aysel Şengün'ün bu satırları okuduktan sonra Ziad'ın 11 Eylül eylemcilerinden biri olduğuna inanmaktan başka çaresi kalmadı.
Zarlar
Atılıyor Liseyi
bitirince yurtdışına
çıkmak istedi Ziad. Ailesi iki seçenek sundu. Biri Kanada,
Toronto, ikinci seçenek ise Almanya, Greifswald. İlk anda Kanada
daha cazip gibi görünse de, oradaki kuzeniyle evlenme şartı
caydırdı genç adamı ve Almanya'da karar
kıldı... Noel tatilinde Ziad eve gitti ama döndü ğünde artık eski Ziad değildi.Değişimi ilk farkeden, Ziad'ın aynı odayı paylaştığı kuzeni Salim, "radikal İslamcı yayınlar okumaya başlamıştı," diyor. Ziad'ın hayatından memnun olmadığını ve "dünyayı doğal yollardan terk etmek istemediğini" söylediğini hatırlıyor bir başka arkadaşı. Aysel ile anlaşmazlıkların ortaya çıkması da uzun sürmedi. Arkadaş seçimini, giyim tarzını, içki içmesini eleştiren Ziad'ı Aysel de kapalı kutu olmakla, bir şeyler gizlemekle suçluyordu. İkilinin tek anlaştığı konu ise Greifswald'ın, neo nazilerin kol gezdiği, yabancıların hoş karşılanmadığı, zamanın 1980'lerde kalmış gibi göründüğü Almanya'nın bu ücra köşesinin onlara göre olmadığıydı. Greifswald'da zorunlu olarak okuduğu hazırlık sınıfını bitirmek üzere olan Ziad, Almanya'nın çeşitli üniversitelerine başvurdu. Fakat bir tek Hamburg'daki uçak mühendisliği fakültesine kabul edildi; daha doğrusu, Ziad'ın Aysel'e söylediği buydu. (Gerçekte toplam üç üniversiteye kabul edilmiş, fakat Hamburg'dakini tercih etmişti.) Hamburg'a ta şınan Ziad kısa bir süre içinde orada radikal İslamcıların en kemikleşmişleri olarak bilinen bir grup Faslı ile yakın ilişki kurdu. Greifswald'a önceleri sık sık gelen Cerrahi'nin ziyaretleri giderek seyrekleşmeye başladı. Aysel de birkaç defa gittiği Hamburg'da hoş karşılanmadığı duygusuna kapıldı, hiçbir zaman tanıştırılmadığı sevgilisinin arkadaşlarına kin duyar oldu. "Bir keresinde beni odada bırakıp arkadaşlarıyla buluşmaya gitti, neden böyle bir şey yaptığını sorduğumda ise, gittiği yere kadınların girmesinin yasak olduğunu söyledi," diye anlatıyor. Ve genç kadın ilk defa bu dönem Cerrahi'nin ağzından, o zamanlar anlamını dahi bilmediği o kelimeyi duydu: Cihat.Sorunlar altında ezilen ikili ayrılıp ayrılıp tekrar birleşiyordu. Bu arada hamile kalan Aysel, geleceğin kendisine ne getireceğini bilmediği için kürtaj yaptırdı. Cerrahi'nin gizemli arkadaşları, değişimi, kapanması için yaptığı baskılar Aysel'i yine de yıldırmadı. Bir mektubunda, "senin için savaşmaya, hatta Lübnan'da bile yaşamaya hazırım. Ama kapanacak değilim, eğer günün birinde buna karar verirsem bu senin için değil, Tanrı ve kendim için olur," diye sitem ediyordu. Ziad'ın ailesinin elinden ise oğullarını ikna etmek üzere elçiler göndermek, harçlığını kesmekle tehdit etmekten başka bir şey gelmiyordu. Babasının, oğlunu eve döndürme umuduyla kalp krizi geçirdim diye Ziad'a haber göndermesi bile işe yaramadı.
Harburg
Grubu Grup üyeleri bir gün Kosova'ya, ertesi gün Çeçenistan'a gidip sava şmaya karar veriyorlardı. Tek istedikleri savaşmaktı, nerede olursa olsun... Aralarında grubun beyni olduğu söylenen ve tıpkı Cerrahi gibi 11 Eylül'deki intihar eylemcilerinden biri olan Muhammed Atta'nın da bulunduğu gruptan üç kişi Afganistan'daki eğitim kamplarına katılmak üzere Hamburg'dan ayrılmış, cihada daha da inanmış olarak geri dönmüşlerdi. Usame Bin Ladin'in 1998 sonbaharında yaptığı cihat çağrısı grup üyelerini harekete geçirmişti.Sürekli bir evden di ğerine taşınıyorlardı. Kondisyon çalışmalarına başladılar. İçlerinden biri Alman ordusuna katıldı, fakat temel komando eğitimini alır almaz ayrıldı. Vasiyetler yazıldı, banka hesapları ve başka işler için vekaletnameler çıkartıldı. Altı ay gibi bir süre içerisinde grubun üç üyesi evlendi, bunlardan biri de Cerrahi'ydi.
Bir
nikâh ve 'bilinmeyene' yolculuk Evlendikten sonra da ili şkilerindeki iniş çıkışlar dinmedi. Aysel'in Ziad'ın kendisinden utandığını, ona vurduğunu söylediğini anlatan Aysel'in ev arkadaşları, sık sık kavgaların şiddet gösterilerine dönüştüğüne şahit oluyorlardı.Sonbaharda Aysel'e Ziad'ın bir arkadaşından bir telefon geldi. Telefondaki ses Ziad'ın bir felaketin eşiğinde olduğunu, Afganistan'a gideceğini söylüyordu. Hemen Hamburg'a gitti Aysel: "Kilo vermişti ve sanki önemli bir karar vermek üzereymiş gibiydi. Derslere devam etmiyordu. Kafasını dinlemek ve yaşamıyla ne yapacağına karar vermek için bir süreliğine eve, Lübnan'a gideceğini söyledi bana. Ama beni en çok endişelendiren, bana her zamankinden yakın davranmasıydı." Eve dönen Aysel, Ziad' ın kendisine yalan söylediğini, mutlaka bir yere gideceğini ama gideceği yerin Lübnan olmadığını biliyordu. Bu yüzden sayısız kere Ziad'a telefonla, e-mail ile ulaşmayı denedi. Muhtemelen onun bu ısrarları Cerrahi'nin dava arkadaşlarını harekete geçirdi; birkaç hafta sonra Aysel Ziad'dan bir mektup aldı:"Mektup Yemen'den at ılmıştı. Ziad iyi olduğunu, beni çok özlediğini ve çocuğumuz olmasını istediğini yazıyordu. O kadar sevindim ki ailesini arayıp onu merak etmemelerini söyledim onlara. Bir hafta sonra telefon etti. Sonra bir gün (Şubat 2000) Ziad çıkageldi. Nerede olduğunu sordum kaç kere ama sormamamı, bilmememin benim için daha olduğunu tekrarlayıp durdu. Bir gece, o uyurken vücudunda yara, bere darp izi aradım gizlice. Bulamadım. Durumu kabullendim. Önemli olan onun geri dönmüş olmasıydı. Her şeyin düzeleceğini düşündüm."
Pilot
olacağım deyince sevindi Hayat ıyla ilgili önemli bir karar aldığını açıkladı Aysel'e: Pilot olacaktı. Bu karar Aysel'in gelecekle ilgili pembe düşler kurmasına yolaçtı. İyi bir kariyer, ev, çocuklar... Hemen pilotluk eğitimi veren uygun bir okul aramaya koyuldular. Yine eskiden Greifswald'da oldukları kadar mutluydular. Fakat bir süre sonra Ziad yine 'yolculuğa' çıktı. Dediğine göre Berlin'de yaşayan ve yıllardır görmediği kuzenini ziyarete gitmişti. Derken Aysel bir gün telesekreterinde Ziad'a gelen bir mesaj buldu: Florida'da bir pilot okuluyla temasa geçmişti! Bu tanıdığı Ziad değildi, yalan söylüyor, ondan bir şeyler saklıyordu! Ziad eve gelip Aysel onu sorguya çektiğinde cevabı her zaman olduğu gibi hazırdı; oradaki okullar daha iyi, brövemi daha çabuk alabilirim, eski arkadaşlarımdan uzaklaşabilirim," vs... Aysel yine ikna oldu. Ancak Aysel'in bilmediği, Ziad'ın ABD'de bazı eski arkadaşlarıyla birlikte olacağı, kuzenine şehit olmak istediğini söylediğiydi.Bir y ıl boyunca aynı film tekrarlandı durdu: Aysel kovaladı, Ziad kaçtı. Ayrılıp barıştılar. Ziad ansızın çıkageliyor, sonra tekrar kayboluyordu. Bir keresinde Aysel onu Florida'da ziyarete gittiğinde, Ziad onu uçuş eğitimi aldığı yere götürdü, Boeing simülatörünü gösterdi. Kimseye nerede olduğunu söylememesini tembih etti. 2001 yılının Şubat ayında Ziad, by-pass ameliyatı olan babasını görmek üzere son kez Lübnan'a gitti. Dönüşte Aysel'e uğradı:"Çok duygusald ı. Çocuk sahibi olmak istiyordu. Ama Amerika'ya döner dönmez yine o eski Ziad oldu. Kursu bitmek bilmiyordu." Genç kadının her sorusuna bir cevabı vardı. Zaten Aysel de onun her yalanına inanmaya hazırdı, en saçma olanına bile.Sonra 10 Eylül 2001 sabahı, Ziad bütün eşyalarını topladı, Aysel'e son bir mektup yazarak postaya verdi. Cep telefonundan Aysel'i aradı. Üç kere, çabucak "Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni seviyorum. Hoşçakal," dedi. Bunlar Aysel'in Ziad'ın ağzından duyduğu son sözlerdi...
"Cihadı
Saldırgandı"
"Zafer
Bizim Olacak"
THY'de
Pilot Olacaktı
Kayıp
Mektup Kanıt Oldu
|