q
Hz. Câbir (radıyallahu
anh) anlatıyor: Mekke'nin fethedildiği sene Hz. Peygamber (aleyhissâlatu
vesselâm)'i Mekke'de işittim, şöyle buyuruyordu: "Cenab-ı Allah içki,
ölmüş hayvan, domuz ve putun alım-satımını yasakladı." Bunun üzerine:
"Ey Allah'ın Resûlü "ölmüş hayvanların iç yağı hakkında ne
buyurursunuz, zîra onunla gemiler yağların, derilere sürülür,
kandiller aydınlatılır" dendi. Cevâben: "O (nun satışı) haramdır"
buyurdu ve ilâve etti: "Allah Yahudilerin canını alsın. Allah onlara
ölmüş hayvanların iç yağını haram kıldığı vakit bu yağı erittiler,
sonra satıp parasını yediler."
Buhârî, Büyû 112, Meğâzî 50; Müslim,
Müsâkât 71 (1581); Ebu Dâvud, Büyû 66 (3486); Tirmizî, Büyû 93, (7,
309-310); İbnu Mâce, Ticarât 11, (2167).
q
El-Muğîre (radıyallahu
anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissâlatu vesselâm) buyurdu ki: "Kim
içki satarsa, hınzır kasaplığı da yapsın"
Ebu Dâvud, Büyû 66, (3489).
q
Ebu Mâlik veya
Ebu Amir el-Eş'ari radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Ümmetimden bir kavim, ferci
(zinayı), ipeği, içkiyi, çalgıyı helal addedecektir. Bir kısım
kavimler de bir dağın eteğine inecekler. Onların sürüsünü, çoban
sabahları yanlarına getirecek. (Fakir) bir adam da, bir ihtiyacı için
yanlarına gelecek. Onlar adama:
"Bize yarın gel! derler.
Bunun üzerine Allah onları geceleyin yakalayıverir ve dağı tepelerine
koyarak bir kısmını helak eder. Geri kalanları da mesh ederek Kıyamete
kadar maymun ve hınzırlara çevirir."
Buhari, Eşribe 6.
q
Ebu'd-Derdâ
radıyallahu anh anlatıyor: "Halilim Aleyhissalâtu vesselâm bana şu
vasiyette bulundu: "Hiçbir şeyi Allah'a ortak kılma, hatta param parça
edilsen, ateşlerde yakılsan da; bile bile hiçbir namazını terk etme;
kim namazı bile bile terkederse ondan Allah'ın zimmeti (garantisi)
kalkar; içki içme, çünkü o, bütün kötülüklerin anahtarıdır."
q
Hz. Câbir
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Allah ve ahiret gününe inanan kimse izarsız hamama
girmesin. Kim Allah'a ve ahirete inanıyorsa, bir özrü olmadan hanımını
hamâma sokmasın. Kim Allah'a ve ahirete, inanıyorsa üzerinde içki
bulunan sofraya oturmasın."
Tirmizi,
Edeb 43, (2802); Nesai, Gusl 2, (1, 198).
q
Sevr İbnu Zeyd
el-Dîlî anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallâhu anh), hamr için uygulanması
gereken haddin miktarı hususunda (Ashabla) istişarede bulundu. Hz. Ali
(radıyallâhu anh): "Seksen sopa vurulmasını uygun görüyorum" dedi.
Çünkü kişi, içince sarhoş olur, sarhoş olunca hezeyana düşer
(saçmalar), hezeyana düştü mü iftira atar. (İftiranın cezası ise 80
sopadır). Böylece Hz. Ömer (radıyallâhu anh) içki içenler için haddi
80 sopa takdir etti."
Muvatta,
Eşribe 2, (2, 842).
q
İbnu Ömer (radıyallâhu
anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim (ısrarla) içki içerse dördüncü sefere kadar kamçılayın, sonra
(devam ederse) öldürün."
Ebû Dâvud,
Hudud 37, (4482); Tirmizî, Hudud 15, (1444).
q
İbnu Şihâb (rahimehullah)'a:
"- Köle içki içecek olursa ona tatbik edilecek haddin miktarı nedir?"
diye sorulmuştu, şöyle cevap verdi:
"- Bana ulaştığına göre, ona, hüre verilen cezanın yarısını uygulamak
gerekir. Hz. Ömer, Hz. Osman ve İbnu Ömer (radıyallâhu anhüm ecmain)
içkide, kölelerine, hürlere tatbik ettikleri haddin yarısını tatbik
ederlerdi."
Muvatta,
Eşribe 3, (2, 842).
q
Hz. Ömer (radıyallâhu
anh) anlatıyor: "Lakabı Hımâr olan bir adam vardı. Bu zat zaman zaman
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı güldürürdü. Hz. Peygamber bu
adamı, içki sebebiyle dövdürmüştü. Bir gün yine içki suçuyla
getirildi. Resûlullah emretti, celde uygulandı. Cemaatten birisi:
"Allah'ım şu adama lânet et! Kaç sefer içki sebebiyle getirildi, bir
türlü ıslah olmuyor)" diye beddua etti. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm):
" Ona lânet etmeyin. Allah'a yeminle söylüyorum, bu adam hakkında
bildiğim bir şey varsa o da Allah ve Resûlü'nü (samimiyetle) sevmiş
olmasıdır" buyurdu."
Buhârî,
Hudud 5.
Ebû Dâvud'da, Ebû Hüreyre (radıyallâhu
anh)'den kaydedilen bir rivâyette: "Böyle söylemeyin, fakat şöyle
deyin: "Ey Allah’ım, ona rahmet et, onun taksiratını affet!"
buyurmuştur.
q
Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ)
anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki:
"Sarhoşluk veren her içki haramdır."
Buhârî,
Eşribe 4, Vudü 71; Müslim, Eşribe 67-68, (2001); Muvatta, Eşribe 9,
(2, 845); Ebu Dâvud, Eşribe 5, (3682, 3687); Tirmizî, Eşribe 2, 3,
(1864,1867); Nesâî, Eşribe 23, 8, (298).
q
Hz. Huzeyfe
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki:
"Hamr
(sarhoş edici içki), günahın her çeşidinin kaynağıdır. Kadın, şeytanın
oltasıdır, dünya sevgisi her çeşit hatanın başıdır."
Rezin
tahric etmiştir.
q
İbnu Ömer
radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki:
"Üç kişi
vardır, Kıyamet günü Allah onlara nazar etmez: Anne ve babasının
hukukuna riayet etmeyen kimse, erkekleşen kadın ve deyyûs kimse."
Nesâî, Zekat 69,
(5, 81).
q
Yine Nesâî'nin
bir rivayetinde Resûlullah şöyle buyurmuştur:
"Üç kişi
vardır, cennete girmeyecektir: Anne babasının hukukuna riayet etmeyen
kimse; içki düşkünü olan kimse; verdiğini başa kakan kimse."
Nesâî, Zekat 69,
(5, 81).

