PARA MİKTARI
TANIMLARI :
Para
Miktarı tanımları 1960 lı yıllarda Paracı Yaklaşımın İktisat politikaları
üzerinde etkili olmasıyla birlikte önem kazanmış ve yakından izlenmeye
başlanmıştır. Bu ilginin sebebi ; ekonomideki para miktarı ile İktisadi
Aktivite (Parasal Milli Gelir) arasında sistematik ve ölçülebilir ilişkilerin
bulunduğu yönündeki görüşlerdir.
Ekonomide
para miktarı ile iktisadi aktivite ,yani milli gelir düzeyi arasında
ölçülebilir ilişki bulunması İktisadi Analizi son derece kolaylaştıracaktır. Bu
durumda ekonomiyi yönlendirmek de kolaylaşacaktır.
Günümüzdeki
yaygın görüş Para Miktarı ile milli gelir arasında önemli ilişkiler olduğu
ancak bunun çok mekanik ve ölçülebilir olmadığıdır.
Para
Teorisindeki tartışmalı konulardan biri de Para Miktarı ının tanımlanmasıdır.
Henüz üzerinde görüş birliği olan bir tanımlama yoktur.
Değişik
para miktarı tanımları iki kategoride ele alınabilir :
- 1-
Arz Edilen Para Miktarı Tanımları
-2-
Talep Edilen Para Miktarı Tanımları.
Arz
Edilen Para Miktarı ; Parasal Sistemin yani Merkez Bankası ile Ticari
bankaların birlikte ürettiği para miktarıdır.
Talep
Edilen Para ise ; Ekonominin elde tutmayı arzu ettiği para miktarıdır ki denge
halinde arz edilen para ile talep edilen para eşit olacaktır.
Arz
ve Talep edilen Para tanımlarını anlamak için öncelikle Asli Para ve Kaydi Para
tanımlamalarını bilmeliyiz .
Asli Para- Kaydi Para :
Ekonomide
üretilen paranın iki türü bulunmaktadır. Asli para ve Kaydi para. Asli Para
Merkez Bankası tarafından üretilir. Kaydi para ise Merkez bankası ve Ticari
bankalarca üretilir.
Ufaklık
ve Banknot : Asli paradır. Fiziki bir objeyle temsil edildiği için kolay
anlaşılabilen ve ölçülen etkisi açık olarak izlenen bir büyüklüktür.
Banknotları Merkez bankası bastırır ve Faiz karşılığı Kredi olarak bankalara
verir. Banknotlar altın ve döviz karşılığında da piyasaya sürülür.
Demek
ki paraya ihtiyacı olanlar bunu bankalardan kredi şeklinde veya altın ve döviz
bozdurarak temin edebilecekleri gibi çalışarak da kazanabilirler.
Kişiler
paralarını nakit olarak veya bankada mevduat olarak tutabilirler. Nakit
Miktarını C ve banka mevduatını D ile tanımlarsak C + D kişilerin toplam para
miktarını verir.
Bu
oranların değişmesi ekonomideki Kaydi Para üzerinde etkili bir faktördür. Çünkü
C yi artıran bir kişi D yi düşürecektir. D ise bankaların para yaratma
sürecinde önemli rol oynar.
Örnek
:
Bir
kişi 10.000 Tl yi bankaya mevduat olarak yatırsın. Bu durmda banka 10.000 Tl
nakit girişi sağlarken,10.000 Tl mevduat yükümlülüğü altına girer.
Bu
kaynağı eline geçiren banka değerlendirmeye çalışacaktır.Ancak her banka
sağladığı mevduatın belli bir kısmın Kanuni Karşılık ve Günlük Kasa İhtiyacı
olarak tutmak mecburiyetindedir. Bunlar Gerekli Rezervler olarak tanımlanabilir
Diyelim
ki bu oran %20. Yani örneğimiz için 2000 Tl.Banka şimdi 8.000 Tl yi birine
kredi olarak versin. Kredi vermek o kişiye mevduat açmak demektir. Yani
bankanın bununla birlikte mevduat yükümlülüğü 18.000 Tl ye yükselmiştir. Bu
8.000 Tl bankanın yarattığı Kaydi Paradır. Böylece A Bankası Para Yaratma
Sürecini başlatmış olmaktadır.
8.000
Tl yi alan kişi şüphesiz bunu mevduat olarak tutmayacak vebu hesabı çekle veya
senetle işletecektir. Yani başkalarına ödemede bulunacaktır. Bu yaptığı
ödemeler Lehtarın hesabına Mevduat olarak geçecektir. Diyelim ki bu 8.000 tl
Lehtarın hesabının bulunduğu B bankasında Lehtarın Cari Hesabına geçti.
B
bankası 8.000 tl mevduat sağlarken,8.000 Tl yükümlülük altına girecektir. B
bankası %20 zorunlu karşılıklar düşüldükten sonra kalan 6.400 Tl yi başkasına
kredi olarak açabilecektir. Bu süreç bu şekilde devam edecektir. Sonuçta A
Bankasına yatırılan bir mevduat kendisinin kat kat üzerinde bir kredi olanağı
sağlamış oldu. Bu durm %20 nin mutlak karşılığı sıfır olana kadar devam eder.
Burada
önemli olan nokta Banka Sisteminin Kaydi Para yaratabilmesi için Nakit veya
Kaydi; ama mutlaka Merkez Bankası parasına ihtiyaç duymasıdır. Demek ki Merkez
Bankasının yarattığı para Kredi Mekanizması için son derece önemli.
Bu
noktadan hareketle bazı iktisatçılar Merkez Bankası Parasının kontrol edilerek
Milli Gelirdeki gelişmelerin dahi kontrol edilebileceğini savunmuşlardır.
Banka
Sisteminin ürettiği kaydi paraya ; İkincil Para ,Kredi Para veya Banka Parası
denmektedir.
ARZ EDİLEN PARA MİKTARI TANIMLARI :
Merkez
Bankası varlıklarını fonlamak için emisyona başvurur. Emisyon Merkez Bankası
açısından yükümlülük arz eder. Emisyon MerkezBankasının ekonomiye olan bir
yükümlülüğüdür. Merkez Bankasının Bilanço Pasifi nde yer alır. Emisyon;
ekonomiye şırınga edilen ek alım gücüdür. Emisyon öncesinde bir tasarruf
eğilimi yoktur.
Merkez
Bankası ,Ticari Bankaların Mevduat Munzam Karşılıklarını ve diğer mevduatlarını
kredi şeklinde değerlendirebilir. Bu durumda Merkez Bankası bünyesinde Kaydi
Para yaratılmış olur.
Merkez
Bankası Emisyon ve kendi bünyesinde oluşan mevduatlardan kaydi para yaratarak
ekonominin Likiditesini ayarlar.
Ekonomideki
likiditeyi izleyebilmek ve kontrol edebilmek için MB bilançosundan
izlenebilecek bazı tanımsal büyüklükler vardır. Bunlar :
-
Rezerv Para (Baz Para)
-
Parasal Taban
-
Merkez Bankası Parası dır.
Rezerv
Para = Emisyon + Bankaların MB nezdindeki mevduatları toplamı
Buna
Baz Para veya Güçlü Para da denmektedir.
Parasal
Taban = MB ye kaynak oluşturan bir diğer yükümlülük de Repo işlemleriyle ilgili
olandır. Bu yükümlülük + Rezerv Para
ile Parasal Taban kavramı ortaya çıkar.
Merkez
Bankası Parası = Parasal Taban MB nezdindeki Kamu Mevduatı ile genişletildiği
takdirde MB Parası kavramı oluşur.
Rezerv
Para,Parasal Taban,MB Parası Rezerv Büyüklükler olarak tanımlanır.
Bu
parasal büyüklükler MB bilançolarından türetilmektedir. TCMB her ticari kuruluş
gibi bir bilanço yayınlamaktadır. Buna Vaziyet denmektedir. TCMB aynı
zamanda Analitik Bilanço adlı bir tablo
yayınlamaktadır. Analitik Bilanço TCMB para politikalarının izlenebilmesini
sağlamaktadır.
Rezerv
büyüklükler daima MB düzenlemeleri ile birlikte değerlendirilmelidir. MB
parasal politikayı değiştirdiği takdirde Rezerv Büyüklüklerin anlamı da
değişir.
Örnek
:
MB
nin mecburi karşılık oranlarını değiştirdiği bir ortamda ,Rezerv Paranın
içeriği de değişmiş olur. Mecburi karşılık oranının düştüğü bir ortamda ,Rezerv
Para düzeyinde bir değişme görülmese bile ,Para Politikasında genişleme sürecine
girilir. Böyle durumlarda sözkonusu değişikliği gözetmek üzere Baz Ayarlamasına
gidilmeli ve Adjusted Base tercih edilmelidir.
Rezerv
Büyüklüklerin ifade gücünü sağlıklı kılabilmek için oldukça kapsamlı
hesaplamalar gerekmektedir.
Bankaların
MB nezdinde tuttukları İhtiyari Mevduat (Excess Reserves) ve Bankaların MB
nezdindeki Serbest Mevduatı (Free Reserves) vb. büyüklükler Rezerv
Büyüklüklerin hesaplanmasında gözönüne alınmalıdır.
Merkez
Bankasının kontrol etmeye çalıştığı bu rezerv büyüklüklerin her biri (Rezerv
Para,Parasal Taban,MB Parası) Banka Çarpanı ile birlikte ekonomiye Arz Edilen
Para Stoku nu ifade eden kavramları verir.
Şu
halde Ekonomiye Arz Edilen Para Stokunun şu tanımları sözkonusudur :
- Ms = Rezerv Para *Rezerv
Para Banka Çarpanı
- Ms
= Parasal Taban * Parasal Taban Banka Çarpanı
- Ms
= Merkez Bankası Parası * Merkez Bankası Para Çarpanı
Görüldüğü
üzere Banka Çarpanı ,bir rezerv büyüklükten hareketle ekonomideki toplam para
arzını tanımlayan bir katsayıdır.
TALEP EDİLEN PARA MİKTARI TANIMLARI
1- Paranın ''Mübadele
Fonksiyonunu '' Vurgulayan Para Mİktarı Tanımı :
Talep
edilen Para Miktarının en dar içeriklisi olan M-1 pipyasada belli bir anda elde
tutulmak istenen ,ödeme aracı nitelilği kesin ve Tam Likit olan ödeme
araçlarının miktarını ifade eder.
Bu
bakımdan M-1 Dar Kapsamlı Para Mİktarı olarak da tanımlanır. Bu araçlar
Dolanımdaki Para ve Vadesiz Mevduat dır. Bu ikisinin toplanmasıyla M-1 e
ulaşılır.
Bu
kavramda Paranın Mübadele Aracı olması fonksiyonu vurgulanmaktadır. M-1 Emisyon ( Dolanıma Çıkan Para ) yerine
Dolanımdaki Para Mİktarı nı içerir.
Dolanımdaki
Para ; Emisyondan ,bankaların nakit varlıklarının düşülmesiyle hesaplanır.
Bunun sebebi bankaların özel konumudur. Şöyle ki Firmalar ve Bİreyler parayı
Nihai Harcama Hedefleri için talep ederler, bankalar ise sadece finansal
aracılardır. Bankaların tuttuğu para onların harcama niyetlerini ifade etmez.
Diğer
yandan Kamu Kesiminin MB nezdindeki mevduatı da M-1 dışında kalmalıdır. Çünkü
devlet harcamaları Nakit Stoklarının Durumundan ziyade ekonominin ihtiyacına
göre gelişir.
Bu
çerçevede M-1 deki değişmeler (diğer
şartlar sabitken) ekonomideki Harcama Eğilimi ni yansıtacak özellikdedir. Şöyle ki M-1 deki bir yükseliş,piyasada paraya olan ihtiyacın ve
dolayısıyla Harcama Eğilimi nin arttığını ve bu nedenle Milli Gelilrin bir süre
sonra yükseleceği mesajını verir. M-1 de artış olabilmesi için Para Arzının
genişlemesi lazımdır. Para arzı genişlemesi MB veya bankalar ve banka dışı
kesimin davranışları sonucu oluşur.
Parasal
Genişleme nin kaynağı ne olursa olsun M-1 deki yükseliş ,harcamaların arttığı
şeklinde yorumlanır. Eğer bu genişleme Ekonomideki Büyüme Hızı nın üzerindeyse
Enflasyonist Gelişmeler beklenir. Ancak ekonomide Yapısal Değişmelerin
yaşandığı dönemlerde , M-1 ve diğer tanımlardaki değişimler dikkatli
yorumlanmalıdır.
Bütün
bu yorumlar aslında bir varsayıma dfayanır.Çünkü Ekonomide Talep Edilen Para
Mİktarı nı doğrudan gözlemek mümkün değildir. Doğrudan gözlenebilen sadece Para
Arzıdır. Bu nedenle gözlemlenen M-1 büyüklüğünün gerçekte arzu edilen düzey
olup olmadığını bilemeyiz.
2- Paranın Değer
Saklama Fonksiyonunu Gözeten Tanım M-2 :
M-1
+ Ödeme Aracı Niteliği ; yani Likit niteliği daha düşük ödeme kaynaklarını da
içermektedir. Bu unsurların başında Tasarruf Mevduatı gelmektedir.
M-2
nin Para Mİktarını tanımlamakta kullanılması biraz da Batıda yaşanan kurumsal
gelişmelerle ilgilidir. Örneğin; ABD de Tasarruf ve Vadeli Hesaplar a çeşitli
kullanım kolaylıkları getirilmiş ve bu hesapların vadesiz hesaplardan farkı
azalmıştır. ABD de tasarruf hesaplarına çek verilmemekle birlikte ,Mudi nin
elindeki defterden izlenen hesaplardan para çekimi mümkün kılınmıştır. Diğer
taraftan Vadeli Hesaplar faiz kaybına katlanılmak kaydıyla çekle tasarrufa da
açıktır. Böylece bu hesapların Vadesiz Hesaptan farkı azalmıştır.
M-2
kavramı M.Friedman ve A. Swartz tarafından önerilmiş ve kullanılmıştır. Bu
iktisatçılara göre Paralı Ekonomi ile Trampa Ekonomisi arasındaki en önemli
fark ,Paralı Ekonomide Alım-Satım işlemlerinin Farklı Zamanlarda
gerçekleştirilebilmesidir. Paralı Ekonomide mal satan bir kişi,bunun
karşılığında mal almaktan kurtulmakta ,hak ettiği satın alma gücü nü paraya
çevirerek erteleyebilmektedir. Yani Para satın alma gücünün geçici ertelenmesini
sağlayan araç olmakla birlikte ,mübadele amaçlı olarak talep edilmektedir.
Bu
iktisatçılara göre para sadece mübadele için talep edilmekte ,bu çerçevede kısa
vadeli harcamaları finanse edecek fonlar Vadesiz hesaplarda tutulurken,daha
uzun vadeye yayılan harcamalar içinse Vadeli hesaplar tercih edilmektedir. Bu
nedenle M-2 ; Harcama Eğilimlerini yansıtan bir büyüklük olarak görülür.
Paranın
mübadele işlevi dışında da görevleri bulunduğu ,M-1 in aşırı yüksek düzeyine
işaret edilerek savunulmaktadır. M-1 bazı ülkelerde Milli Gelirin 1/4 üne kadar
yükselmkete. Buna göre; eğer para salt mübadele için kullanılsaydı,M-1 in daha
düşük düzeylerde olması gerekirdi.
Böylece
yüksek M-1 düzeyi ,Paranın mübadele aracı yanında ,Alım Gücünü Erteleme Aracı
olduğunu ortaya koyar. .Bu çerçevede Vadeli Tasarruf Mevduatı ; ''Alım gücünü
geçici olarak muhafaza eden aktifler'' olarak görülmekte para arzına dahil
edilmektedir.
3- Talep Edilen
Para Mİktarı Olarak Diğer Tanımlar : M-3,L,M-2Y,M-3Y :
M-3
; ABD de M-2 ve buna ilave edilen iki kalemi kapsar. İlave edilen ilk büyüklük
; Büyük Montanlı Vadeli Hesaplar dır. Diğer büyüklük ise Repo İşlemleri dir.
En
geniş Para Mİktarı tanımı L dir. L Likidite kavramını temsil eder. L ; M-3 e
ilace edilen Euro-Dolar mevduatlarından,Kısa Vadeli Hazine Bonoları na kadar
pekçok likit varlığı içerir.
Hangi
Para Mİktarı kavramının daha uygun olduğu konusunda bir görüş birliği yoktur.
Bu nedenle uygulamada MB ler pekçok parasal büyüklüğü topluca
yayınlamaktadırlar. Örneğin ABD de M-1,M-2,M-3,L olmak üzere 4 büyüklük
izlenmektedir.
Para
Stoku kavramları arasında seçim yapılırken,temel kriter gözden
kaçırılmamalıdır. Temel Kriter ; ''Hangi Parasal Büyüklüğün Milli Gelirdeki
Gelişmeleri Daha doğru Yansıttığı'' dır.
Tr 'de Kullanılan
Talep Edilen Para Mİktarı Tanımları :
M1
Dolaşımdaki
Para
D.Ç.
Bnk. + Madeni Para
Banka
Kasaları (-)
Vadesiz
Tic Mevduat
Vadesiz
Tasarruf Mev.
Vadesiz
Diğer Mevduat
TCMBndaki
Mevduat
M2
Vadeli
Ticari Mevduat
Vadeli
Tasarruf Mevduatı
Vadeli
Diğer Mevduat
Mevduat
Sertifikası
M2Y
Döviz
Tev. Hesapl (tl)
Döviz
Tev. Hesapl.
Tl/USD
Döv. Al. Kur
M3A
M2
Resmi
Mevduat
M3
TCMBda
Dİğer Mevduat
M3Y
M3
Döviz
Tevdiat Hes. (Tl)