Merhaba,
Gazetenizde, bundan böyle her
Cuma günü “Cuma Kürsüsü” köşemizde birlikte olacağız.
Bu ilk yazımda, içinde
bulunduğumuz üç aylardan bahsetmek istiyorum.
Üç aylar, kameri takvime göre,
Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar, rahmet
dalgalarının başladığı, manevi huzur ve sükûnun kalplere
doğduğu, ilahi rahmetin coştuğu aylardır.
8 Eylül 2002 Pazar günü Recep
ayının birinci günüydü. 12 Eylül 2002 Perşembe akşamı da
ilk Cuma gecesi olup dolayısıyla Regaib Kandilidir.
Recep ayını başlangıcında
Peygamberimizin şöyle dua ettiği rivayet edilmektedir.
“Ey Allahım! Recep ve Şaban’ı
bize mübarek kıl, bizi Ramazan’a kavuştur.”
Ülkemizde asırlardan beri “Üç
Aylar” geleneği oluşmuş, Ramazan’a hazırlık Recep ayının
girmesiyle başlar hale gelmiştir.
Regaib, çok değerli hediye,
bağış, içten gelerek ve yoğun bir şekilde arzu edilen şey
anlamına gelen Arapça bir sözcüktür. Ülkemizde genellikle
mübarek gecelere ortak isim olarak kandil geceleri
denmektedir.
Regaib Kandili, Recep ayının
27. gecesindeki Mi’rac ve Şaban ayının 15. gecesindeki
Berat kandillerini, Ramazan ayını, Kadir gecesini, Ramazan
ve Kurban bayramlarını müjdeleyen mübarek bir gecedir.
Bu geceye mahsus bir ibadet
şekli olmamakla beraber, geceyi tevbe, dua ve ibadetlerle
geçirmek sevap kazanmaya vesile olur.
Bu gece birbirimizle
tebrikleşmeli, büyüklerimizi ziyaret etmeli, uzakta olan
yakınlarımızı, arkadaşlarımızı telefonla arayarak, cep
telefonlarına mesaj çekerek, e-posta göndererek tebrik
etmeli, üç ayların ve kandiller zincirinin başladığını
haber vermeliyiz.
Ben de okuyucularımla
buluştuğum bu ilk yazımda, üç ayları ve kandillerini
kutluyor, hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz
ediyorum.