Vehbi AKŞİT
 Vehbi AKŞİT
, hayatı, eserleri, resimleri ve ilgileri...


Ana Sayfa

Sayfanın Amacı

Çalışmalarım

Makaleler

Merhaba Gazetesi

Kütahya Ekspres

Konferanslar

Vaazlar

Hutbeler

Hazırladığım İnternet Siteleri


E-Posta

Ziyaretçi Defteri

 

 

 

 
 

 

VEHBİ AKŞİT KİŞİSEL WEB SİTESİ

Güzel Sözler

 

EVİNİZ KENDİNİZİN Mİ?

 
 

 “Eviniz kira mı yoksa kendinizin mi?” İnsanlar birbirleriyle tanıştıktan sonraki safhalarda; bir yerlerde bu soru bir şekilde geçer. Herkesin hayallerinde iyi bir ev sahibi olmak olur genelde. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadis-i şerifiyle de kişinin geniş bir eve olan ihtiyacı teyid edilmiş bir husustur.

Son günlerde, Kütahya’ya tayini çıkan bir arkadaşıma yardımcı olmak amacıyla, kaloriferli, sıcak sulu, geniş bir kiralık ev tutma şeklinde bir düşüncemiz olmasından dolayı, bunun bana çağrıştırdığı farklı boyutları sizlerle paylaşmak istiyorum. Arkadaşımla beraber, sayısını hatırlayamayacağım pek çok ev dolaştım ve ev sahipleriyle görüştüm. Dikkatimi çeken ilk husus, insanımızın kul hakkı anlayışının ve buna bağlı olarak birbirlerine olan güvenlerinin inanılmaz derecede yaralanmış olmasıydı. Ev sahiplerinin son derece tedirgin olması, yüksek meblağda istedikleri depozitoların en haklı gerekçesi haline geliyordu. Başlarına gelen ya da çevrelerden duydukları deneyimler havsaları zorluyordu. Kiracıların eve verdikleri akıl almaz zararlar, insanımızın ne derece özünden ve islami kimliğinden uzaklaştığının acı göstergeleriydi. Bir ev sahibi aynen şunları söylemişti: “Bu evi kendim oturmak için özene bezene yaptırmıştım. Fakat kiraya vermem icab etti. Artık bu evdeki her şeyi gözden çıkarmak zorundayım. O yüzden depozitoyu yüksek istiyorum.” Gözden çıkarmak yani insanlığın hatırı sayılır yüzdesine güveni kaybetmek...

Evi tutarken arkadaşımızın imzaladığı kontrat  da beni farklı boyutlara götürdü. Aldığımız emanetin vasıflarını bozmadan teslim edemezsek depozitoyu geri alamayacaktık. Sıfır olarak teslim edilmiş şeylerse özellikle belirtilmişti. Ya bizim sahip olduğumuz diğer sayısız emanetler? Rabbimiz bize hepsini tertemiz vermiş; yani sıfır olarak... Kalbimiz, zihnimiz, midemiz, diğer âzâlarımız, evlâtlarımız ve hayatımız mesela... Mükellef oluncaya kadar günahsız olan hayatımız... Diğer emanetler de, Rabbimizin kendisini temsil edecek halifesine esmaül-hüsnasını en güzel bir şekilde yansıtabilecek kapasiteye sahip olarak donatılmış.

Peki bizler bu emanetlerin “emanet” vasfını ne kadar sıklıkla hatırlayabiliyor, tertemiz muhafaza edebilmek için ne kadar özen gösterebiliyoruz? Ya bu emanetleri amacından saptırdığımız derecede zarar görecek olan ebedi yurdumuzun endişesi ne kadar yer ediyor gönlümüzde?

Rabbimiz çevremizdeki sinema perdesi misali tüm varlıklara, orada tecelli eden görüntüleri ve ardındaki hikmetleri görmeye çalışarak bakmayı nasip etsin. Cümle emanetlerin hesabını yüz akıyla verenlerden eylesin. Amin.

    Cumanız, Ramazan ve orucunuz mübarek olsun.

 

 

     

 

 

 

 

 

 

 

 

20.12.2002

 

 

 

 


2001-2004©  Adres: İl Müftülüğü 43020 KÜTAHYA E-Posta: vehbiaksit@hotmail.com