1975 yılında babamın Sakarya'nın
Söğütlü Kasabası Gündoğan Mahallesi Camii Müezzin-Kayyımlığına
atanmasından dolayı, Kurudil köyünden Söğütlü'ye taşındık. Ben o
zamanlar 7 yaşındaydım.
7 yaşında olduğum için o sene
ilkokula kayıt olmam gerekiyordu. O zamanlar ev ev dolaşılıp, okul
çağı gelenleri öğretmenler kayıt ediyordu. Ben de kayıt oldum.
Annem bana okula başlamadan bir
sene önce okuma ve yazmayı öğretmişti. Ama büyük harflerle... Yani
kitap harfleri ile... Annem bana aldığı defterin birinci sayfasına
VEHBİ AKŞİT yazıyordu. Ben de bütün sayfaya VEHBİ AKŞİT yazıyordum.
Sonra Annemin adı olan HANİFE AKŞİT, babamın adı olan ENVER AKŞİT,
sonra kardeşimin adı KEVSER AKŞİT diye yazıyordum. Sonra da babamın
akrabalarının ad ve soyadları, annemin akrabalarının ad ve soyadlarını
yazarak, hem harfleri tanımış hem de okuma ve yazmayı öğrenmiştim.
Okula büyük bir heyecanla
başladım. Evimiz okula uzaktı. Kasabada bir tane ilkokul vardı. Tabii
daha sonra Gündoğan mahallesine bir tane okul yapıldı.
Öğretmenimin ismi de Enver AKIN...
Babam öğretmenimle konuşurken adaş diye hitap ediyordu. Önceleri ben
öğretmenim diyordum ya... Babam niye öyle diyor diye merak edip
sordum. Babam "Oğlum isimleri aynı olan kişiler birbirine
samimiyetlerini göstermek için ADAŞ diye hitap ederler" dedi. O zaman
anladım...
Öğretmenim beni çok seviyordu. Ben
okuma yazma bildiğim için önceleri çok sıkıldım. Fakat benim
ezbere bildiğim harflerin yerine bir de küçük harfler çıkınca tamam
dedim, yeni bir şeyler öğreniyorum diye.
Önceleri zil ne zaman çalacak, ne
zaman okula gideceğiz hiç bilmiyorduk. Saatleri öğrenince, günleri
öğrenince artık okulun ne kadar büyük bir nimet olduğunu anladık.
Hemen Söğütlü'ye alıştık. 1975
yılının 9 Kasım'ında Nursel adını verdiğimiz kız kardeşim dünyaya
geldi. Artık annem, babam, ben, Kevser ve Nursel olmak üzere beş
kişiydik. Çok güzel günlerimiz geçti.
Okula devam ederken 1975 yılında
babamın babası Veli dedemi kaybettik. Annem babam bizi Veli dedemin
cenazesine götürmediler. O zaman okula gidiyordum.
Veli dedemi ben çok severdim. O da
bizi çok severdi. Bazen bana 50 kuruş, kardeşime 100 kuruş verirdi.
Olsun o benim dedemdi.
Evet artık Veli dedem de yoktu. O
Veli dedem, ben doğduğum zaman benim adım için "Vahap" olsun demiş.
Annem de ona "Vahap" diyemezler. Vap Vap derler, alay ederler benim
çocuğumla demiş. Benim adımı babamın bir asker arkadaşından
esinlenerek "Vehbi" koymuşlar.


|