Vehbi AKŞİT
 Vehbi AKŞİT
, hayatı, eserleri, resimleri ve ilgileri...


Ana Sayfa

Sayfanın Amacı

Çalışmalarım

Makaleler

Merhaba Gazetesi

Kütahya Ekspres

Konferanslar

Vaazlar

Hutbeler

Hazırladığım İnternet Siteleri


E-Posta

Ziyaretçi Defteri

 

 

 

 
 

 

VEHBİ AKŞİT KİŞİSEL WEB SİTESİ

Güzel Sözler

 

TEFEKKÜR

 
KİTAPLAR VE BİZ

Bugün, Kütüphaneler Haftası başlıyor. Çeşitli toplantılar, seminerler, konferanslar verilecek. bir haftaya mahsus kitaplar indirimli satılacak, fuarlar tertip edilecek. Kitapların dost olduğu, çok kitap okumak lazım geldiği hatırlatılacak. Belki de vaaz ve hutbelerde de cemaat bu konuda bilgilendirilecek.

Sonuç, sıfır... Elde var sıfır... Çünkü okumayan bir toplum haline geldik. Gazete okumuyoruz, kitap ve dergi almıyoruz. Halkın alım gücü zayıfladı. Üstüne üstlük diğer mallarda olduğu gibi kitaplar da KDV oranları arttı.

İlk okuduğum romanı hatırlıyorum... Hekimoğlu İsmail'in "Minyeli Abdullah" isimli romanı. Öyle sevmiştim ki bu romanı, filmini seyrettiğim zaman bir defa daha okuma ihtiyacı hissettim. Evde, yemeğe çağırdıkları zaman "Geliyorum, az kaldı, bir dakika" diyerek belli bir yerde kalmaya çalışıyordum. İlk romanı bitirdiğim zaman iki, üç, ... onuncu romanlar takip etti. Bir kitap sevgisi sarmıştı beni. Yatarken bile kitap okuyordum. Zaten gözlerim de ondan sonra bozulmuş, artık gözlük kullanmaya başlamıştım.

Babama okuduğum "Minyeli Abdullah" isimli romanı okuması için tavsiye ettim. Roman deyince önce okumak istemedi. Ama "İslami Roman" deyince okumaya başladı. Artık babamı yemeğe çağırmak zor oluyordu. Tamam, artık bu iş tamam, dedim. Sonra başka kitaplar takip etti.

Bugün ne yapıyoruz? Çok azı müstesna, orta ve lise öğrencileri kitap okumuyor. Okuması lazım. Ancak bir kitap tahlili, özeti gibi ev ödevi verildiği zaman okunuyor.

Dinimizin ilk emri de "OKU" olmuştur. Ve bu emir "OKU" mecmuasının ismi de olmuştur.

Yaradan Rabbın adıyla okunmadığı için, okumaktan bir zevk alınmıyor. Yaratan Rabbin adıyla olduğu zaman zevk alınıyor okumaktan...

Televizyon izleyen bir toplum olduk. TV'ye esir olduk. Sihirli kutu biz kendi gibi düşünmeye veya düşünmemeye sevk ediyor.

Gelinlik kızlarımız harıl harıl çeyiz yapıyor. Göz nuru döküyor. Boyamalar, nakışlar, makrameler, oyalar... Kur'an kılıfları yapılıyor. Oysa o Kur'an'ı kılıftan çıkarıp okumak lazım. Çünkü o Kur'an dirilere hitap ediyor.

İnsan okudukça, ne kadar çok şey bilmediğini öğreniyor. Okudukça zihinler gençleşiyor, taze kalıyor.

Kütüphane Haftası'nda bile olsa kitapları hatırlayabildikse ne mutlu bize!...

 

     

 


 

 

 

 

 

 

 

 27.03.1995

 

 

 

 


2001-2004©  Adres: İl Müftülüğü 43020 KÜTAHYA E-Posta: vehbiaksit@hotmail.com