KİTAPLAR VE BİZ
Bugün,
Kütüphaneler Haftası başlıyor. Çeşitli toplantılar, seminerler,
konferanslar verilecek. bir haftaya mahsus kitaplar indirimli satılacak,
fuarlar tertip edilecek. Kitapların dost olduğu, çok kitap okumak lazım
geldiği hatırlatılacak. Belki de vaaz ve hutbelerde de cemaat bu konuda
bilgilendirilecek.
Sonuç, sıfır... Elde var sıfır... Çünkü
okumayan bir toplum haline geldik. Gazete okumuyoruz, kitap ve dergi almıyoruz.
Halkın alım gücü zayıfladı. Üstüne üstlük diğer mallarda olduğu
gibi kitaplar da KDV oranları arttı.
İlk okuduğum romanı hatırlıyorum...
Hekimoğlu İsmail'in "Minyeli Abdullah" isimli romanı. Öyle
sevmiştim ki bu romanı, filmini seyrettiğim zaman bir defa daha okuma
ihtiyacı hissettim. Evde, yemeğe çağırdıkları zaman "Geliyorum,
az kaldı, bir dakika" diyerek belli bir yerde kalmaya çalışıyordum.
İlk romanı bitirdiğim zaman iki, üç, ... onuncu romanlar takip etti.
Bir kitap sevgisi sarmıştı beni. Yatarken bile kitap okuyordum. Zaten gözlerim
de ondan sonra bozulmuş, artık gözlük kullanmaya başlamıştım.
Babama
okuduğum "Minyeli Abdullah" isimli romanı okuması için tavsiye
ettim. Roman deyince önce okumak istemedi. Ama "İslami Roman"
deyince okumaya başladı. Artık babamı yemeğe çağırmak zor oluyordu.
Tamam, artık bu iş tamam, dedim. Sonra başka kitaplar takip etti.
Bugün
ne yapıyoruz? Çok azı müstesna, orta ve lise öğrencileri kitap
okumuyor. Okuması lazım. Ancak bir kitap tahlili, özeti gibi ev ödevi
verildiği zaman okunuyor.
Dinimizin ilk emri de "OKU" olmuştur.
Ve bu emir "OKU" mecmuasının ismi de olmuştur.
Yaradan Rabbın
adıyla okunmadığı için, okumaktan bir zevk alınmıyor. Yaratan Rabbin
adıyla olduğu zaman zevk alınıyor okumaktan...
Televizyon izleyen bir
toplum olduk. TV'ye esir olduk. Sihirli kutu biz kendi gibi düşünmeye
veya düşünmemeye sevk ediyor.
Gelinlik kızlarımız harıl harıl çeyiz
yapıyor. Göz nuru döküyor. Boyamalar, nakışlar, makrameler, oyalar...
Kur'an kılıfları yapılıyor. Oysa o Kur'an'ı kılıftan çıkarıp
okumak lazım. Çünkü o Kur'an dirilere hitap ediyor.
İnsan okudukça,
ne kadar çok şey bilmediğini öğreniyor. Okudukça zihinler gençleşiyor,
taze kalıyor.
Kütüphane Haftası'nda bile olsa kitapları hatırlayabildikse
ne mutlu bize!...