ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ OLMAK
Lise yıllarındaki gençlerin en büyük
arzusu iyi bir fakülteyi kazanarak geleceklerini garantiye almaktır.
Üniversiteyi kazandıktan sonra da sınavlar,
harçlar öğrencinin belini bükmekte, çalışma şevkini kırmaktadır.
Ben fakülteden mezun oldum. Şimdi yüksek
lisans yapıyorum. Yani fakülte tahsilini yeterli görmeyip, belli bir
branşta uzman olmayı hedefledim. İmtihana girdim, kazandım.
1993'te yüksek lisans öğrencilerinden
de harç alınmaya baladı. İtiraz etmedik. 1 milyonu ödedik. 1994'te
bu 2 milyona çıktı. Yine ödedik. Ödediğimiz halde harç miktarları
arttı. İki defa bunların farklarını ödedik. 1995'te ise % 600 oranında
bu harçlar arttı. Yani bizden 12 milyon isteniyor. Bu para ödenecek.
Yüksek lisans tezi hazırlayan bir öğrenci
konu seçiminden sonra, satın alacağı kitapları alacak, okuyacak,
yazacak, bilgisayarcıya yazdıracak, 7 takım fotokopi çektirecek,
cilt yaptıracak. Şimdi 200 sayfalık bir tezin yazımı bilgisayarda
yazıldığında sayfası 25 bin liradan 5 milyon yapar. 7 takım
fotokopisi de 1500 liradan 2 milyon 500 bin lira yapar. 7 adet tezi de
ciltçiye verdiğinde 50 bin liradan 350 bin lira yapar.
Yaklaşık yedi buçuk, sekiz milyon
civarında. Bu en azı. Satın alınan kitaplar buna dahil değil.
Yani demek istediğim, devlet yüksek
lisans ve doktora yapanlara destek olacağına, köstek oluyor. Yüksek
lisans ve doktora yapanlardan bu parayı alacağına onlara vermelidir.
Böyle yapıldığı takdirde, rağbet
artacak ve yüksek lisans ve doktora yapanlar büyük bir desteğe kavuşmuş
olacaklardır.
Eğer bu yapılamıyorsa biz YÖK'ten
destek de istemiyoruz. Gölge etmesin, köstek olmasın yeter.