SÜPER, MEGA, ULTRA VE HERKÜL KUPON
Yukarıda başlığını koyduğumuz tabirler bize hiç de
yabancı değil. Bir zamanlar sözlük, ansiklopedi savaşlarına tanık
olan basın dünyası şimdi de kupon savaşlarına döndü.
Tabak, çanak, tencere, çatal kaşıktan sonra
televizyon, müzik seti, buzdolabı gibi pahalı ev ihtiyaçlarını da
vermeye başladılar. Öyle reklam yapıyorlar ki bir gazete değil,
sanki eşya piyangosu. Bunun sonu nereye varacak?
Her gazete bir şey veriyor. Okuyucuyu kaybetmemek için...
Bazen büyük bir istekle gazete alıyorsunuz. Tabii ki vereceği hediye
için, 40-50 kupon oluyor, bundan sonra daha güzel bir şey veriyor.
Fakat siz onu alamıyorsunuz. Ya iki gazete alacaksınız ya da tekrar
baştan başlayacaksınız. Ve bu durumda da gazeteler hiç bir şey
vermeden gazete satıyor.
Bu arada kültür hizmetine devam eden gazeteleri de
tebrik etmeliyiz. Onları desteklemeliyiz. Çünkü onlar ilk emri oku
olan dinimizin emrine uygun olarak kitaplar veriyor. Mesela Zaman
Gazetesi, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhini, Ortadoğu Gazetesi,
Hadislerle İslam Terğib ve Terhib, Gündüz, İslahat-ı Fıkhıyye
Kamusu, Yeni Şafak ise Hulasatül Beyan Tefsirini veriyor.
Peki diyeceksiniz ki, biz ne yapalım? Bu hayat pahalılığında
hangi gazeteyi alalım. Tabii ki bu okuyucularımıza kalmış bir şey.
Onları etkilemek istemeyiz. İstediği gazeteyi alıp okuyabilir, satın
alabilirler.
Ama şu bir gerçek ki, tabak, çanak, tencere gibi
hadiseler yanında, kitap veren gazeteleri tercih etmek durumundayız.
Bugün televizyon için aldığımız gazete, yeri geldiğinde İslam'a
sövüp sayıyor, senin dininle alay ediyor, başörtüsüne hakaret
ediyor. Sen de para verip gazeteyi satın alıyor ve onu destekliyorsun.
Müslüman, kendine söven sayan gazetelere asla para
verip ona destek olmamalı. Bilakis almayarak cezalandırmalıdır.
Seni süper, mega, ultra, herkül kupon diyerek kandırıyor,
zehrini kusuyor ve seni kendine bağlıyor.
Lütfen kendimize gelelim, bunlara kanmayalım.