KELEBEKLER SONSUZA UÇAR
Selçuk
Eğitim Merkezi Müftü ve Vaizler İhtisas Kursunda son sınıf öğrencisi
olarak bu kursa devam ediyorum. 20 Temmuz 1995 tarihinde başlayan 25. Konya
Milli Fuarı Altınbaşak Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nin açılışına
katılmıştım. Fakat Selçuk Eğitim Merkezi'ndeki imtihanlar nedeniyle bu
etkinlikleri takip edememiştim.
Sinema Günleri programı çerçevesinde
28 Temmuz 1995 tarihinde "Kelebekler Sonsuza Uçar" filmini
seyrettim. İkinci defa seyretmeme rağmen çok duygulandım.
Filmin Yönetmeni
Mesut UÇAKAN "affına sığınarak" diye filmin başlamasından
evvel bir mesaj gönderiyordu. İskilipli Atıf Hoca'nın çevresinde
sevilen sayılan bir ilim adamı olduğunu görüyoruz. Avukat Ferit yıllar
sonra "İskilipli Atıf Hoca'nın iade-i itibarı için" bu davayı
üstlenen bir kişi olarak ortaya çıkıyor. Kendi çevresinden büyük
tepki görüyor.
İskilipli Atıf Hoca'nın evine gelen polisler, Hoca'nın
kitaplarını karıştırıyor, o da elinde kahve tepsisi ile onlara kahve
ikram ediyor.
Şunu ifade etmeliyim ki, İskilipli Atıf Hoca rolünü üstlenen
Haluk KURDOĞLU gerçekten bu rolü benimseyerek oynuyor. Ses tonuyla
insanları etkileyen bir kişiliğe sahip. Filmin müziği de insanın en
derin duygularını açığa çıkarıyor, etkiliyor.
Şapka
kanunundan evvel yazdığı "Frenk Mukalitliği ve Şapka" adlı
risalesinden dolayı sorgulama geçiren Atıf Hoca, sonunda idam ediliyor.
Filmin
final kısmında İstiklal Mahkemesi Reisi, İskilipli Atıf Hoca'ya
"Hoca, şu giydiğin sarık da çaput, şapka da... Sarığı çıkarıp
şapkayı giysen ya!" deyince, "Sayın Reis, şu arkandaki Türk
bayrağı da çaput, İngiliz bayrağı da çaput.. Türk bayrağını kaldırıp
İngiliz bayrağını assanız ya!" diye mahkeme reisini susturuyor.
"Kelebekler
Sonsuza Uçar" isimli filmi seyretmediyseniz tavsiye ederim.